03-06-2011, 08:09 | #1 |
Tunus'ta şimdi Türkiye zamanı
Arap dünyasındaki özgürlük ve demokrasi isyanının fitilini ateşleyen Tunus, 23 yıllık Zeynel Abidin bin Ali'nin baskıcı rejiminin ardından geleceğini belirlemeye çalışıyor. Eski Fransız sömürgesi ülkede devrimle birlikte Fransa'nın siyasî etkisi önemli oranda azalırken, yeni Tunus'u inşa etmek isteyen siyasetçilerin gözünü çevirdiği ülke ise Türkiye. Zorlu bir dönem geçiren Tunusluların ilham kaynağı, Türk halkının demokrasi mücadelesi.
Arap devriminin fitilini ateşleyen Tunus, siyasi geleceğini çizmeye çalışıyor. Mısır, Libya ve Bahreyn gibi ülkelere de sıçrayan ayaklanmaların başladığı Tunus'un demokrasiye geçiş sürecindeki tecrübeleri de Arap dünyası için büyük önem taşıyor. Ancak 24 Temmuz'da yapılacak seçimler öncesinde siyasi bölünme ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle zorlu bir dönem geçiriyor. Tunusluların ilham kaynağıysa Türk halkının demokrasi mücadelesi. Tunus, 24 Temmuz'da yapılacak seçimlerle kurucu meclisin temsilcilerini belirleyecek. Kurucu meclisin ülkenin yeni anayasasını yazması bekleniyor. Ancak son bir ayda üç kez hükümetin değiştiği Tunus'ta geçici hükümet 4 ay sonra yapılacak seçimlere hazırlanmakta zorluk çekiyor. Toplum, başkanlık sistemi ile parlamenter sistemi savunanlar arasında bölündü. Hafta içinde geçici başbakanlık görevine gelen Beci Kaid Essebsi'yle birlikte sular durulsa da Tunuslular şimdiden ikiye bölünmüş durumda. Geçici hükümette yer alan Bin Ali rejimi bakanlarını protesto eden göstericiler haftalardır her gün devrimle birlikte meşhur olan Kasbah Meydanı'nda toplanıyor. Daha çok üniversite öğrencilerinden ve diplomalı işsizlerden oluşan Kasbah'taki göstericilerin talebi Bin Ali'nin partisine mensup bakanların istifa etmesi ve parlamenter rejime geçilmesiydi. Ancak Menzah Meydanı'nda yeni bir grup daha oluşmuş durumda. Daha çok memur ve gelir düzeyi yüksek kesimden oluşan orta yaşlı Menzah grubu da gençleri istikrarı bozmakla suçluyor ve başkanlık sistemini savunuyor. SAHİLLER FRANSIZ LAİKLİĞİNİ SAVUNUYOR Cuma günü iki meydandaki göstericiler ilk kez sokaklardan çekilmiş olsa da tansiyonun artması halinde bu kutuplaşmanın eski ve yeni rejim yanlıları arasında bir çatışmaya dönüşmesinden endişe ediliyor. Kapitalis isimli haber sitesinin editorü Ridha Ketfi, Menzah'taki göstericilerin daha çok eski rejime yakın kişilerden oluştuğunu belirtiyor. Ketfi'ye göre, devrim esnasında sessiz kalan Bin Ali taraftarlarının ilk kez sokağa çıkması açısından büyük önem taşıyor. 23 yıl Zeynel Abidin bin Ali'nin baskıcı rejimi altında yaşayan Tunus'ta 14 Ocak'tan bu yana parti enflasyonu yaşanıyor. Bin Ali döneminde yasal ve yasa dışı toplam 9 partinin bulunduğu ülkede, çarşamba günü kurulan 8 partiyle birlikte 21 farklı siyasi parti mevcut. Daha çok sol partilerin bulunduğu Tunus'ta ilk kez milliyetçi, çevreci ve İslamcı eğilimlere sahip partiler resmiyet kazandı. Ancak adayların büyük kısmı halk tarafından tanınmıyor ve kurucu mecliste çok sayıda küçük partinin yer almasına kesin gözüyle bakılıyor. 'ERDOĞAN KİMİ İŞARET EDERSE O KAZANIR' Eski Fransız sömürgesi Tunus'ta devrimle birlikte Fransa'nın siyasi etkisi de önemli oranda azalmış durumda. Eski rejimi destekleyen ve Bin Ali'nin ülkeyi terk etmesine saatler kala bile destek açıklaması yapan Paris'e tepki büyük. Yeni bir Tunus inşa etmek isteyen siyasetçilerin gözünü çevirdiği ülke ise Türkiye. 1956'ya kadar Osmanlı döneminden kalma Türk beyleri tarafından yönetilen Tunus, 55 yıl sonra yeniden Türkiye modelini tartışıyor. Turistik kıyı şehirlerinde yaşayan yüzde 10'luk bir kesim Fransız modeli laikliği savunsa da, toplumun büyük kısmını muhafazakar seçmenler oluşturuyor. İslami eğilimli Ennahda hareketinin lideri Raşid Gannuşi, AK Parti'yi model aldığını açıklarken, sol eğilimli Ahmet Necip Çebbi, Tunus'un Türkiye'deki demokrasi modelini benimsemesi gerektiğini savunuyor. Çebbi, "Bugün Türkiye'ye olan sempatimizi artıran yeni bir fenomen daha mevcut. Türkiye'de ılımlı İslami siyasetçiler tarafından başarıyla uygulanan katılımcı demokrasi modeli. Müslüman kültürle Batı kökenli demokrasi kültürünü birleştiren Erdoğan'ın politikalarını yakından izliyoruz." sözleriyle Türkiye'deki demokrasi mücadelesini örnek aldıklarını açıklıyor. Çarşamba günü kurulan Onur ve Eşitlik Partisi'nin başkanı Muhammed Salih Bedri, AK Parti'nin programını uygulayacaklarını duyuruyor. Siyasi Reform Komisyonu Başkanı İyad bin Aşur da, "Türkiye'de Erdoğan İslami bir siyasi cenahtan gelip demokratik ve laik bir rejimle Müslümanları barıştırabileceğini gösterdi. Siyasetçilerin Türkiye'ye yoğun ilgisinin arkasında Erdoğan'ın son yıllarda halk nezdinde yükselen popülaritesi yatıyor. Başkent Tunus'un tarihi çarşısı Medina'da rehberlik yapan Foued'in, "Erdoğan, Tunus'ta hangi siyasetçiye işaret ederse seçimleri o kazanır." sözleri durumu özetliyor. YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ.. ZAMAN
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|