AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-23-2011, 01:45   #1
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart Bizi aptal mı sandınız siz! (İbrahim Karagül)
Bizi aptal mı sandınız siz!


Biz Afganistan'da çok büyük bir oyuna maruz kaldık. Besledikleri, kullandıkları yapıları suçlu ilan ederek ve bize satarak "Asya'nın kapısı" olan bu ülkeyi işgal ettiler. İşgal, Pakistan'a doğru genişleyerek devam ediyor.

Biz Irak'ta ondan daha büyük bir oyuna kurban edildik. Onur kırıcı, ahlaksız ve bu coğrafyanın insanını, tarihini, geleneğini, kültürünü ayaklar altına alan bir işgal yaşadık. Devam ediyor. Yüz binlerce insanı kurban verdik, Mezopotamya'nın kalbini kaybettik. Bu coğrafyanın tarihine ihanet ettik. Buna izin verdik...

Bugün bütün Ortadoğu sarsılıyor. Haklı taleplerle sokağa çıkan kitleler, ülkelerini, bölgelerini hatta dünyayı değiştirmeye çalışıyor. Adalet, özgürlük ve onur için seslerini yükseltiyor. Sesler; 20. yüzyılın iktidar-kaynak eksenli kirli pazarlığıyla inşa edilen duvarlara çarpıyor. Bazıları yıkılıyor bazıları direniyor. Tunus'ta, Mısır'da bu duvarlar yıkıldı, daha çok şey var bu iki ülkede yapılması gereken.

Libya'da Muammer Kaddafi'nin kendi halkına kıyım uygulayacak kadar çıldırtıcı iktidar hırsı henüz aşılamadı. Aşılacak. Ancak;

Biz artık yeni bir oyunu kanıksamayacağız. Hava saldırıları, kara operasyonu, işgal ya da bölme gibi ezberlediğimiz çirkinliklere tahammül etmeyeceğiz. Onlarca yıl, bu iktidarlar üzerinden coğrafyanın her şeyini talan edenler, şimdi aynı iktidarlar üzerinden işgaller tertipliyor, bileceğiz, karşı duracağız.

Kaddafi'nin iktidar hırsı Libya'yı ağır saldırılara maruz bıraktı. Aynı güçler, aynı ülkeler, aynı amaç ve ruhla şimdi Libya'ya saldırıyor. Kaynaklarını vuruyor. Demokrasi için değil, Kaddafi'nin düşürülmesi için değil (R. Gates, öyle diyor), Libya halkının özgürlüğü için değil.

Yıllardır bu bölgenin zaaflarını kullandılar, yine aynısını yapıyorlar. Etnik zaafını, mezhep zaafını, ekonomik dengesizliklerini, iktidar zaafını kullandılar. Kaddafi'nin direnmesi, onlara yeni bir fırsat sundu, bekledikleri fırsatı. Aynı açgözlülükle, aynı gözü dönmüşlükle, aynı yağma hırsıyla hızla organize oldular ve saldırıları başlattılar.

Fransa'nın derdi ne? Kaddafi düşmanlığı mıı Nicolas Sarkozy'nin seçim kampanyalarını finanse eden Kaddafi şimdi mi kötü olduı Libya halkının özgürlüğü müı Onların Cezayir'de yaptıklarını İtalya Libya'da yaptı. Şimdi iki soykırımcı güç, Kuzey Afrika için birlikte hareket ediyor. Fransa silah endüstrisi yeni bir pazar mı oluşturuyorı Libya'nın petrolünü kimlerle paylaşacakları Nasıl oluyor da bu kadar hızlı organize oluyorlar, harekete geçiyorlar, uluslararası kurumlardan karar çıkartıyorları Hâlâ anlamadık mı?

Daha önceki işgallerde de aynısını yapmadılar mıı Nobel ödüllü Barack Obama, Fransa'yı öne sürerek güya sempati oluşturuyor. Artık bütün hesapları biliyoruz. Gizleyebilecekleri hiçbir şey yok. Bildiğimiz başka şeyler de var:

Türkiye, bu coğrafyanın ülkeleri, yüzyıllardır aynı kaderi yaşayan insanlar!

Bu bir askeri müdahale değil. Bu bir saldırı! Bu, Kaddafi karşıtlarını kurtarmak için, zorbalığa son vermek için yapılan "insani" müdahale değil. Fransa'nın, Kanada'nın ve diğerlerinin açgözlü bir şekilde buradaki kaynakları paylaşma savaşı. NATO hangi şirketlerin çıkarları için bu bölgede bilmiyor muyuz?

Türkiye! Birleşmiş Milletler kararı hiçbir zaman meşruiyet zemini olamaz. Irak ve Afganistan'da aynı kararları çıkarmadılar mıı Hangi meşruiyetle yüzleştik, unuttuk muı Yarın Libya'da hava saldırılarıyla sonuç alınamadığı zaman kara operasyonları başlayacak. Aynı cinayetleri, kıyımları, toplu imha operasyonlarını görmeyecek miyiz!

Sadece BM kararı meşruiyeti sağlamaz. Sadece hukuki zemin oluşturmak cinayetleri haklı çıkarmaz. Bu kılıf bundan sonra bizi ikna etmez! Vicdanlarda mahkum edilecek bir saldırı bu. İnsani gerekçeye sığınılarak yürütülen bu iğrenç çıkar savaşında biz olmamalıyız.

İslam Konferansı Örgütü nerdeı Bu örgüt neden varı Irak işgal edilirken ortada yoktu, Afganistan işgal edilirken ortada yoktu. Mısır ve Tunus'ta da yoktu. Şimdi yine yok. Bu örgüt Suudi Arabistan'ın uluslararası ilişkilerinde kullandığı bir klüp olmanın ötesinde ne işe yarar! Neden bu bölgenin ortak barış gücü, kriz gücü yok?

Libya halkının Kaddafi'ye karşı mücadelesini destekliyoruz. Libya'ya yönelik saldırıya açıkça ve kararlı bir şekilde karşı çıkıyoruz. İkisi arasında gerçek bir bağlantı yok. Fırsatı buldular ganimet paylaşıyorlar. "Ya o ya bu" diye bir tercihe zorlanamayız.

Bu coğrafyanın beyinsizleri yüzünden yeni kıyımları meşru göremeyiz. Kaddafi'yi etkisizleştirmenin onlarca yolu varken, bir ülkenin daha işgalini asla ama asla normal göremeyiz.
Putin kadar mı olamadık. Rusya lideri "Bu Ortaçağ dönemindeki Haçlı savaşına benziyor" dedikten sonra bize hangi söz düşer! Üç beş kişi kalsak da, bu oyunu bozmaya, kavgayı sürdürmeye devam edeceğiz. Çünkü bu coğrafyanın vicdanının sesi bu. Bölgemizde bir karış toprak parçasının işgali için olsa bile, uydurulan hiçbir gerekçeyi meşru görmeyeceğiz. Durduğumuz yer burası.

http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar...IbrahimKaragul

 

HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 03-23-2011, 11:11   #2
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Alıntı:
Yalçın KARACA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hocam son günlerde dillendirilen bu söyleme karşı artık bende sıcak bakıyorum.İşin içinden çıkamadığım bir husus var. Kaddafinin kendi halkına karşı başlatmış olduğu kıyımın önüne nasıl geçilebilirdi. İki yüzlü batı müdahale etmemiş olsaydı Kaddafiye karşı kim ne yapabilirdi. Bu konuda sizin fikriniz varmı.
Yalçın Hocam meseleler aslında acizane izah etmeye çalıştığım ölçüde perde gerisindeki olaylardır...

Kaddafi'nin kendi halkına karşı yaptığı zulüm'ü bile söylerken dikkat etmek zorunda kalıyoruz ki çünkü Halkın arasında ordudan ayrılmış yahut gizli servis elemanları hatta yabancı güçlerle doğrudan görüşme yapan insanların bulunması hasebiyle Halk demeye ne kadar kadir

Meseleleri detaylı ele almak gerekiyor...

Akdeniz Rejiminin değişmesini iyi niyetliler 'despotlardan kurtulsun' ! olarak bakar iken perde gerisinde ise 'Gizli Güçler'in :

a) İran savaşı öncesi hukuksal zemin hazırlamak (2012 kehanetleri)

b) Suudi Arabistan'ı tehditle(Sizide Tahttan indiririz) Sünni-Şii savaşı çıkarmayı amaçlamak (Suudi-Bahreyn ilişkisi)

c) Afrika'da 'El Kaide', Şii ne kadar Mücahid var ise kontrol edebilmek için Afrika'da perde gerisinde dizayn yapmak !

d) Afganistan oyununda Pakistan'a yayılarak alanı asya açısından daraltmak

e) Türkiye'yide bu alanda Sünni alanda İran'ı hedef alması için tehdit etmek !

Sizce Yalçın kardeşim acizane Kaddafi iyi ve akllı biri olsaydı da ! Bu kavramlar değişecekmiydi

Elbette Hayır...
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-23-2011, 12:21   #3
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Alıntı:
Kaddafiye direnenlere muhalif güçler demiş olsak da etkin sayıda insanın olması bunun önemsememiz anlamına gelmezmi hocam.


Asla ve Kat'a elbette oradaki bir Müslümanın hatta bir mazlum insanın haklı bir hak sebebi olduğu sürece bunu önemsememiz çok önemlidir hatta görevimiz diyebiliriz !

Alıntı:
Muhaliflerin hazır ayaklanan coğrafyada kendi paylarına düşen kısmı ile baş kaldırmasına biz hangi gözle bakacağız


Biz Başbakanın baktığı gözle bakmalıyız bu bakış en doğru en samimi bakıştır ! Allah c.c. güç kuvvet versin inş...

Alıntı:
libyada ve Arap dünyasındaki bütün hareketliliği yabancı servislerin yeni dizayn çalışması diye lanse etmek en doğru kararmıdır.


Acizane belirtmeye çalıştığım gibi detaylı analizler yapıp bilgi noktasını kuvvetlendirmek gerekiyor ! Tamamı ile hüküm vermek doğru olmaz ama yabancı servislerin işin içinde hem yüzeysel olarak hemde merkezi anlamda bilmemiz gerekir !


Alıntı:
Gizli servislerin beyan ettiğiniz gibi mücadeleleri her dönem olmuştur bu konuda çok haklısınız. Söylediklerinizi bir bütün haline getirirsek bizler bu coğrafyada halkı ile barışık sistemler olmuş olsaydıda bunların yaşanılması kaçınılmazdır anlamımı taşıyor. Eğer bu anlamı taşımıyor ise halk despot yönetimlere karşı değişim için direnme yerine sukünet ilemi beklemesi gerekirdi.


Asla sukunet içinde beklemelerini kabul edemeyiz ama bu direnişin batı yanlısı yahut gizli servislerle yaptığı andlaşmalarıda o derece kabul edemeyiz. Ama bir gerçek varki 'çıkarlar' alanında gerçekleşmenin dünya hakikatini bildiğimizde ise hem sukünet içinde olmamalıyız lakin Müslümanca direnişimizi İslam hukuku çerçevesine getirmeliyiz aksi sukünetten daha beter olabilir !

Alıntı:
Mesela Türkiye içinde bu gizli servisler geçmişte ve bugünde çok entrikalar ceviriyor ama hükümetimizin sağlam duruşu mantıklı ve yerinde politikaları ile içerde fitne ateşine fırsat vermeyerek işgalci devletlerin ülkemize müdahelesine engel olabiliyor ise.


Bu konu biraz derindir... Suistimale karşı dikkat-i nazara almak icab eder...!

Alıntı:
Arap dünyasında halkı ile barışık gelir dağılımını adaletli şekilde yapabilecek yönetimler olmuş olsa bunların yaşanabileceğine ihtimal vermiyor. Yönetimin despotluğunu kendi menfatleri ile uzlaştıran halkın değişim arzusunuda buna momnet olarak kullanan zihniyetler her asırda vardı.
Mesele Halkların çoğunluğunun uyanması 'tahrik kültüründen' hareket eden şeytanilere karşı ümmet algısında fitneye düşmemekten geçiyor ! Akıllıca ve samimi bir şekilde itiraf etmemiz gerekir ki ! İslam Dünyası Mehdi'ye muhtaçtır ! Ve ben acizane diyorum ki Y@ş@n@n Y@ş@nm@kt@
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi