Hikmet Çetinkaya ve Sedat Ergin'den CHP'ye Ergenekon tepkisi - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Bilal Baştan** · 04-13-2011, 15:23

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Bugünkü yazısında, CHP'nin Ergenekon sanıklarını aday göstererek Erdoğan'ın eline büyük bir koz verdiğini yazdı. Cumhuriyet gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya ise Mehmet Haberal'ın aday yapılmasını "Bir yurttaş olarak içim acıdı CHP adına" diye eleştirdi

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Bugünkü yazısında, CHP'nin Ergenekon sanıklarını aday göstererek Erdoğan'ın eline büyük bir koz verdiğini yazdı.
CHP, seçimler ve yön duygusu

Bir kişinin ya da kurumun nereye gitmek istediğini çoğunlukla dışarı yaydığı yön duygusundan okuyabiliriz.

Verilen bütün mesajların insicamlı olmasının yarattığı tutarlılık, kişi ya da kurumun doğrultusu açısından dış çevrede anlamlı bir yön algısı yaratır. Bazı durumlarda ise devamlı yönünü değiştiren bir çizgiyle, hatta bazı durumlarda aynı anda birden çok istikamete gitme çabasıyla karşılaşabilirsiniz.

O zaman karşınızdaki kişinin ya da kurumun yön duygusunu kaybettiğine ya da karıştırdığına hükmedersiniz.

Bu benzetmeye, CHP'nin dün açıkladığı milletvekili listelerinin yarattığı kargaşayı anlatabilmek için de başvurabilirsiniz.

ERGENEKON SANIKLARI ADAY OLUNCA

Bir tarafta, kadın adayların sayısının artmasının taşıdığı olumlu esintiler ve adayların yaş ortalamasının düşmesinin milletvekili kadrolarında yaratacağı muhtemel gençleşmenin getireceği dinamizm beklentisi göze çarpıyor.

Kendilerini alanlarında uzmanlıklarıyla kabul ettirmiş kamuoyunda ağırlık taşıyan saygın isimlerin önünün açılmış olmasının yarattığı memnuniyet bu tabloyu destekliyor.

Diğer tarafta ise Ergenekon davası sanıklarının listelerde ön sıralara gelmelerinin yarattığı soru işaretleri...

Ayrıca, sosyal demokrat hareket için ağır bedeller ödemiş bir dizi ismin üstü çizilirken, partinin yelkenlerinin merkez sağdan esecek rüzgarlara doğru açılmış olmasını da denklemin içine koyalım.

Bütün bu çelişkileri bir araya getirdiğinizde, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'nin nereye gitmek istediği sorusu karşısında kafanızın karışmış olması muhtemeldir.

CHP ERDOĞAN'A BÜYÜK KOZ VERDİ

Hiç kuşkusuz, bütün Ergenekon sanıkları, masumiyet karinesinden yararlanmak durumunda. Bu sanıkların önemli bir bölümü yetersiz delillerle tümüyle haksız bir şekilde suçlanmış da olabilir. Hatta, çoğu yargılama sonucunda beraat de edebilir...

Bütün bunlar yine de sanık konumunda olan insanların milletvekili adayı yapılmasındaki çok temel yanlışlığı ortadan kaldırmıyor.

Öncelikle Türk siyasetinde böyle bir yolun açılmış olması yanlıştır. İktidar partisinin önemli isimlerinin yolsuzluk dosyalarına rağmen milletvekili seçilmiş olmasının yarattığı emsal, bu yanlışın CHP tarafından da tekrarlanmasının mazeretini oluşturmaz. Sosyal demokrat olma iddiasındaki bir partinin illa başkalarına benzeme zorunluluğu mu var?

Bu yola girilmiş olması, CHP'nin siyasi etik ve dokunulmazlıklar konusundaki tezlerini olduğu gibi boşlukta bırakacaktır.

Şu noktayı da unutmayalım: Ergenekon soruşturması sonraki dalgalarında rayından çıkıp muhalefeti susturmaya dönük bir hatta girmiş olsa da, ilk dalgalarda ortaya çıkartılan patlayıcılar, bunlar üzerinden şekillenen ilişki ağları, en azından başlangıç döneminde kriminal bir yapının varlığına kuvvetle işaret ediyor.

Bu nedenle Kılıçdaroğlu, iktidar partisine kampanya boyunca kendisine karşı kullanabileceği önemli bir koz vermiş oluyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim meydanlarında CHP liderini Ergenekon'la özdeşleştirerek bu kozu azami bir şekilde değerlendireceği hususunda kimse şüphe duymamalıdır.

TERAZİNİN KEFESİNDE TARTINCA

İşin düşündürücü bir başka tarafı da şudur: Kılıçdaroğlu, iki kurultay geçirip uzun süren bir bocalama döneminden sonra geçen haftalarda yaptığı ataklarla ilk kez hamle üstünlüğünü ele geçirmişti. Aile sigortası, bedelli askerlik gibi birbiri ardına gelen projeler toplumda belirgin bir ilgi yaratırken, hükümet cephesinden de sinirlilik işaretleri gelmeye başlamıştı.

Yakalanan bu ivmenin bir üst eşiğe çıkartılabilmesi ancak milletvekili listelerinin oluşturulmasında gösterilecek özenle sağlanabilirdi Gelgelelim, listelerde Ergenekon sanıklarına yer verilmesi, ayrıca merkez sağ adaylara gösterilen teveccühte ölçünün kaçırılmış olması bu ivmeyi tersyüz etme potansiyelini taşıyor.

Kişi ve kurumların yön duyguları kadar, bekaları için kendilerini zarardan koruma güdülerinin gücü de önemlidir.

Ergenekon sanıklarını aday yapmamakla uğrayacağı kayıpla, aday yaparak ödeyeceği siyasi bedel terazinin kefelerine konduğunda, Kılıçdaroğlu'nun siyasi kariyerinin en tartışmalı, en riskli kararlarından birini aldığı söylenebilir.

--

Cumhuriyet yazarı Hİkmet Çetinkaya, CHP'nin Milletvelili aday listesindeki Ergenekon sanıkları ile ilgili sert bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı:
CHP Örgütlerini Hançerledi...

CHP milletvekili listelerinde gerçekten "yeni ve genç yüzlere" yer verildi mi? CHP gerçekten 12 Haziran'da yapılacak genel seçimlerde yüzde 40'lara ulaşacak mı?

Sabah gazeteleri okurken ister istemez şöyle düşündüm:

CHP listelerinde yer alan milletvekili adaylarının yaş ortalaması 40 mı, 50 mi yoksa 50'nin üzeri mi?

Listelerde seçilecek sıralara yerleşmiş adayların çoğunluğu 50'nin üzerinde...

60 yaşın da üzerinde çok sayıda ad var...

Zonguldak'ta listenin birinci sırasında yer alan Prof. Dr. Mehmet Haberal'a gelince.

Haberal'ın Ergenekon'dan tutuklu olarak yargılanması bir kenara. Ben, Haberal Zonguldak birinci sıradan milletvekili adayı gösterilince şöyle bir düşündüm: 80 öncesine döndüm. Necdet Bulut cinayetini anımsadım. Yiğit sendikacı Şemsi Denizer'in, o görkemli maden işçilerinin Ankara'ya yürüyüşünü anımsadım.

Başkent Hastanesi'nden Bülent Ecevit'in çıkışını...

Ve bir yurttaş olarak içim acıdı CHP adına...

***

Sinan Aygün ne zaman sosyal demokrat oldu, gerçekten çok merak ediyorum.

Peki, Ercan Karakaş niçin listede yer almadı?

Yaşamını sosyal demokrat harekete adamış Karakaş listede neden yer almadı; Aygün, Aydın Ayaydın, Haberal vb. yer alırken?

Açık açık yazmakta yarar var... CHP'de eskiden ya Deniz Baykal ya da Önder Sav'a yakın olacaktı aday adayları...

Şimdi kime?

Kim olduğunu bilmeyen yok!

CHP'de yeni bir hizip oluştu...

Bu hizbe "biat etmeyenler" saf dışı oluyor.

Kadın hareketinden gelen Sema Kendirci, Kadın Girişimcileri Derneği'nden Gülseren Onanç seçilemeyecek sıralara konuluyor.

Çok yazık!

***

Yazımı yazdığım saatlerde CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Değişim için yola çıktık, devrim yaptık, örgütlerimiz listelerden hoşnut" derken hiç inandırıcı değildi.

İstanbul'da 12 ilçe başkanı istifa edip aday adayı olmuştu. Bir o kadar da eski ilçe başkanı vardı aday adayı olan.

Kaçı listeye girdi, kaçı dışarıda kaldı?..

Listeye giren bir iki kişi seçilmeyecek sırada.

Listelerde eş dost, ahbap çavuş ilişkisinin gözetildiği bir gerçek.

Bir de yeni hizip...

Zonguldak gibi emekçi kentinde bir maden işçisi bile yok...

Haberal Rizeli olduğu için Zonguldak birinci sıraya konulmuş. Çünkü Zonguldak'ta Rizeli sayısı azımsanmayacak kadar çokmuş.

Sosyal demokrasiyle, CHP'yle bağı olmayan o denli çok aday var ki CHP listelerinde, say say bitmiyor...

Ad ad vermeyeceğim ama "Asker gelsin bizi AKP'den kurtarsın" diyenler de var; MHP'nin ve AKP'nin kapısını aşındıranlar da.

***

CHP'yi yakından izleyen arkadaşımız Miyase İlknur, dünkü yazısında CHP'lilerin tepkisini şöyle yansıtıyordu:

"Gürsel Tekin'in bugüne değin gayri resmi olan eşbaşkanlığı resmen ilan edildi..."

Örgüt emekçilerinden salt Kadir Öğüt listede seçilecek sıraya konuldu.

Bu arada Kürt kökenli ve Alevi aday çok az...

CHP'nin "yenileşme" adıyla "merkez sağa" doğru kayması olasılığı çok yüksek...

Sosyal demokrasi bilinci olmadan sosyal demokrat olunmaz, Ercan Karakaş gibi adlar harcanmaz, Dr. Alev Coşkun Murat Karayalçın, Hikmet Çetin, Önder Sav, çevre hareketinin öncülerinden Hakkı Ülkü, Sefa Taşkın, Murat Narin vb. gibi adlar bir çırpıda silinmez.

Örgüt emekçilerinden eski Bahçelievler İlçe Başkanı Dr. Hüseyin Özkahraman'ın "hizbe biat etmediği" gerekçesiyle diğer ilçe başkanlarıyla birlikte adları çizilmez...

***

Dün yazdım, yineleyeyim...

CHP 29 ilde önseçim yaptı...

Doğru olan da buydu!

CHP genel başkan yardımcılarının ve MYK üyelerinin tümü seçilecek sıralara yerleştirildi...

Böyle bir şey olmaz!

Örgüte sırt çevrilmez!

Burada asıl amaç, Kemal Kılıçdaroğlu'nu bir süre sonra "saf dışı" bırakıp CHP'yi ele geçirme operasyonunu başlatmaktır.

Benim bildiğim, Kılıçdaroğlu'nun yerine göz diken iki-üç genel başkan adayı var şu anda.

Kızmaca darılmaca yok, durum böyle!..

Zaman

04-13-2011, 15:23	#1
Kullanıcı Adı Bilal Baştan	Hikmet Çetinkaya ve Sedat Ergin'den CHP'ye Ergenekon tepkisi Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Bugünkü yazısında, CHP'nin Ergenekon sanıklarını aday göstererek Erdoğan'ın eline büyük bir koz verdiğini yazdı. Cumhuriyet gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya ise Mehmet Haberal'ın aday yapılmasını "Bir yurttaş olarak içim acıdı CHP adına" diye eleştirdi Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Bugünkü yazısında, CHP'nin Ergenekon sanıklarını aday göstererek Erdoğan'ın eline büyük bir koz verdiğini yazdı. CHP, seçimler ve yön duygusu Bir kişinin ya da kurumun nereye gitmek istediğini çoğunlukla dışarı yaydığı yön duygusundan okuyabiliriz. Verilen bütün mesajların insicamlı olmasının yarattığı tutarlılık, kişi ya da kurumun doğrultusu açısından dış çevrede anlamlı bir yön algısı yaratır. Bazı durumlarda ise devamlı yönünü değiştiren bir çizgiyle, hatta bazı durumlarda aynı anda birden çok istikamete gitme çabasıyla karşılaşabilirsiniz. O zaman karşınızdaki kişinin ya da kurumun yön duygusunu kaybettiğine ya da karıştırdığına hükmedersiniz. Bu benzetmeye, CHP'nin dün açıkladığı milletvekili listelerinin yarattığı kargaşayı anlatabilmek için de başvurabilirsiniz. ERGENEKON SANIKLARI ADAY OLUNCA Bir tarafta, kadın adayların sayısının artmasının taşıdığı olumlu esintiler ve adayların yaş ortalamasının düşmesinin milletvekili kadrolarında yaratacağı muhtemel gençleşmenin getireceği dinamizm beklentisi göze çarpıyor. Kendilerini alanlarında uzmanlıklarıyla kabul ettirmiş kamuoyunda ağırlık taşıyan saygın isimlerin önünün açılmış olmasının yarattığı memnuniyet bu tabloyu destekliyor. Diğer tarafta ise Ergenekon davası sanıklarının listelerde ön sıralara gelmelerinin yarattığı soru işaretleri... Ayrıca, sosyal demokrat hareket için ağır bedeller ödemiş bir dizi ismin üstü çizilirken, partinin yelkenlerinin merkez sağdan esecek rüzgarlara doğru açılmış olmasını da denklemin içine koyalım. Bütün bu çelişkileri bir araya getirdiğinizde, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'nin nereye gitmek istediği sorusu karşısında kafanızın karışmış olması muhtemeldir. CHP ERDOĞAN'A BÜYÜK KOZ VERDİ Hiç kuşkusuz, bütün Ergenekon sanıkları, masumiyet karinesinden yararlanmak durumunda. Bu sanıkların önemli bir bölümü yetersiz delillerle tümüyle haksız bir şekilde suçlanmış da olabilir. Hatta, çoğu yargılama sonucunda beraat de edebilir... Bütün bunlar yine de sanık konumunda olan insanların milletvekili adayı yapılmasındaki çok temel yanlışlığı ortadan kaldırmıyor. Öncelikle Türk siyasetinde böyle bir yolun açılmış olması yanlıştır. İktidar partisinin önemli isimlerinin yolsuzluk dosyalarına rağmen milletvekili seçilmiş olmasının yarattığı emsal, bu yanlışın CHP tarafından da tekrarlanmasının mazeretini oluşturmaz. Sosyal demokrat olma iddiasındaki bir partinin illa başkalarına benzeme zorunluluğu mu var? Bu yola girilmiş olması, CHP'nin siyasi etik ve dokunulmazlıklar konusundaki tezlerini olduğu gibi boşlukta bırakacaktır. Şu noktayı da unutmayalım: Ergenekon soruşturması sonraki dalgalarında rayından çıkıp muhalefeti susturmaya dönük bir hatta girmiş olsa da, ilk dalgalarda ortaya çıkartılan patlayıcılar, bunlar üzerinden şekillenen ilişki ağları, en azından başlangıç döneminde kriminal bir yapının varlığına kuvvetle işaret ediyor. Bu nedenle Kılıçdaroğlu, iktidar partisine kampanya boyunca kendisine karşı kullanabileceği önemli bir koz vermiş oluyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim meydanlarında CHP liderini Ergenekon'la özdeşleştirerek bu kozu azami bir şekilde değerlendireceği hususunda kimse şüphe duymamalıdır. TERAZİNİN KEFESİNDE TARTINCA İşin düşündürücü bir başka tarafı da şudur: Kılıçdaroğlu, iki kurultay geçirip uzun süren bir bocalama döneminden sonra geçen haftalarda yaptığı ataklarla ilk kez hamle üstünlüğünü ele geçirmişti. Aile sigortası, bedelli askerlik gibi birbiri ardına gelen projeler toplumda belirgin bir ilgi yaratırken, hükümet cephesinden de sinirlilik işaretleri gelmeye başlamıştı. Yakalanan bu ivmenin bir üst eşiğe çıkartılabilmesi ancak milletvekili listelerinin oluşturulmasında gösterilecek özenle sağlanabilirdi Gelgelelim, listelerde Ergenekon sanıklarına yer verilmesi, ayrıca merkez sağ adaylara gösterilen teveccühte ölçünün kaçırılmış olması bu ivmeyi tersyüz etme potansiyelini taşıyor. Kişi ve kurumların yön duyguları kadar, bekaları için kendilerini zarardan koruma güdülerinin gücü de önemlidir. Ergenekon sanıklarını aday yapmamakla uğrayacağı kayıpla, aday yaparak ödeyeceği siyasi bedel terazinin kefelerine konduğunda, Kılıçdaroğlu'nun siyasi kariyerinin en tartışmalı, en riskli kararlarından birini aldığı söylenebilir. -- Cumhuriyet yazarı Hİkmet Çetinkaya, CHP'nin Milletvelili aday listesindeki Ergenekon sanıkları ile ilgili sert bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı: CHP Örgütlerini Hançerledi... CHP milletvekili listelerinde gerçekten "yeni ve genç yüzlere" yer verildi mi? CHP gerçekten 12 Haziran'da yapılacak genel seçimlerde yüzde 40'lara ulaşacak mı? Sabah gazeteleri okurken ister istemez şöyle düşündüm: CHP listelerinde yer alan milletvekili adaylarının yaş ortalaması 40 mı, 50 mi yoksa 50'nin üzeri mi? Listelerde seçilecek sıralara yerleşmiş adayların çoğunluğu 50'nin üzerinde... 60 yaşın da üzerinde çok sayıda ad var... Zonguldak'ta listenin birinci sırasında yer alan Prof. Dr. Mehmet Haberal'a gelince. Haberal'ın Ergenekon'dan tutuklu olarak yargılanması bir kenara. Ben, Haberal Zonguldak birinci sıradan milletvekili adayı gösterilince şöyle bir düşündüm: 80 öncesine döndüm. Necdet Bulut cinayetini anımsadım. Yiğit sendikacı Şemsi Denizer'in, o görkemli maden işçilerinin Ankara'ya yürüyüşünü anımsadım. Başkent Hastanesi'nden Bülent Ecevit'in çıkışını... Ve bir yurttaş olarak içim acıdı CHP adına... * Sinan Aygün ne zaman sosyal demokrat oldu, gerçekten çok merak ediyorum. Peki, Ercan Karakaş niçin listede yer almadı? Yaşamını sosyal demokrat harekete adamış Karakaş listede neden yer almadı; Aygün, Aydın Ayaydın, Haberal vb. yer alırken? Açık açık yazmakta yarar var... CHP'de eskiden ya Deniz Baykal ya da Önder Sav'a yakın olacaktı aday adayları... Şimdi kime? Kim olduğunu bilmeyen yok! CHP'de yeni bir hizip oluştu... Bu hizbe "biat etmeyenler" saf dışı oluyor. Kadın hareketinden gelen Sema Kendirci, Kadın Girişimcileri Derneği'nden Gülseren Onanç seçilemeyecek sıralara konuluyor. Çok yazık! * Yazımı yazdığım saatlerde CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Değişim için yola çıktık, devrim yaptık, örgütlerimiz listelerden hoşnut" derken hiç inandırıcı değildi. İstanbul'da 12 ilçe başkanı istifa edip aday adayı olmuştu. Bir o kadar da eski ilçe başkanı vardı aday adayı olan. Kaçı listeye girdi, kaçı dışarıda kaldı?.. Listeye giren bir iki kişi seçilmeyecek sırada. Listelerde eş dost, ahbap çavuş ilişkisinin gözetildiği bir gerçek. Bir de yeni hizip... Zonguldak gibi emekçi kentinde bir maden işçisi bile yok... Haberal Rizeli olduğu için Zonguldak birinci sıraya konulmuş. Çünkü Zonguldak'ta Rizeli sayısı azımsanmayacak kadar çokmuş. Sosyal demokrasiyle, CHP'yle bağı olmayan o denli çok aday var ki CHP listelerinde, say say bitmiyor... Ad ad vermeyeceğim ama "Asker gelsin bizi AKP'den kurtarsın" diyenler de var; MHP'nin ve AKP'nin kapısını aşındıranlar da. * CHP'yi yakından izleyen arkadaşımız Miyase İlknur, dünkü yazısında CHP'lilerin tepkisini şöyle yansıtıyordu: "Gürsel Tekin'in bugüne değin gayri resmi olan eşbaşkanlığı resmen ilan edildi..." Örgüt emekçilerinden salt Kadir Öğüt listede seçilecek sıraya konuldu. Bu arada Kürt kökenli ve Alevi aday çok az... CHP'nin "yenileşme" adıyla "merkez sağa" doğru kayması olasılığı çok yüksek... Sosyal demokrasi bilinci olmadan sosyal demokrat olunmaz, Ercan Karakaş gibi adlar harcanmaz, Dr. Alev Coşkun Murat Karayalçın, Hikmet Çetin, Önder Sav, çevre hareketinin öncülerinden Hakkı Ülkü, Sefa Taşkın, Murat Narin vb. gibi adlar bir çırpıda silinmez. Örgüt emekçilerinden eski Bahçelievler İlçe Başkanı Dr. Hüseyin Özkahraman'ın "hizbe biat etmediği" gerekçesiyle diğer ilçe başkanlarıyla birlikte adları çizilmez... * Dün yazdım, yineleyeyim... CHP 29 ilde önseçim yaptı... Doğru olan da buydu! CHP genel başkan yardımcılarının ve MYK üyelerinin tümü seçilecek sıralara yerleştirildi... Böyle bir şey olmaz! Örgüte sırt çevrilmez! Burada asıl amaç, Kemal Kılıçdaroğlu'nu bir süre sonra "saf dışı" bırakıp CHP'yi ele geçirme operasyonunu başlatmaktır. Benim bildiğim, Kılıçdaroğlu'nun yerine göz diken iki-üç genel başkan adayı var şu anda. Kızmaca darılmaca yok, durum böyle!.. Zaman

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)