AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-20-2011, 11:03   #1
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart Senaryonun adı belli: Domino taşı TÜRKİYE !
Senaryonun adı belli: Domino taşı Türkiye!

Mahir Kaynak, tahrik senaryosunu deşifre etti! iyibilgi özel





Yüksek Seçim Kurulu'nun BDP çatısı altında toplanmış bağımsız milletvekili adayları hakkında verdiği yasak kararı, seçime odaklanmış gündemi bir anda değiştirdi.
Şu an Türkiye'nin karşısında bulunan olası senaryolar pek de parlak değil.
Siyasi yorumcuların ve uzmanların üzerinde mutabık olduğu karar şu: Bu bir tuzak. Düşersek hep birlikte kaybederiz.
Çok derin analizlere girmeye gerek yok, çok basit bir senaryo, nasıl bir tuzağa çekildiğimizi gösterecek. Senaryo şu:
Seçimlere giremeyen vekillerin başını çektiği bir hareket, arkasına halk desteğini alarak sivil itaatsizlik eylemlerinin dozunu arttırmaya başlar. Bir önceki sefer çok yankı yapmayan bu eylemler, şimdi arkasındaki YSK kararı ile daha da güçlenir. Batı kamuoyu ve medyası, odağını bu eylemlere kaydırır. Ve yakın zamanda gerçekleşmiş ve hala devam eden Mısır, Tunus, Libya ve Suriye'deki muhalefet görüntüleri ile birlikte verilmeye başlanır.
Esas tehlike tam da burada: Birilerinin özlemle beklediği 'Arap Baharı'nın Türkiye ayağının başlamış gibi verilmesi!
Bu olasılığı uluslararasi ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Mahir Kaynak'a sorduk. Mahir Hoca, dışarıda Türkiye üzerine böyle bir algının yaratılmasının gayet olası olduğunu söyledi. Kaynak'a göre BDP boykot ilan eder, halk eylemler ile tahrik edilir ve gerginlik tırmanırsa, devlet de buna karşılık verebilir ve sonuç olarak bölge kaçınılmaz biçimde sert bir çatışmanın içine çekilebilir. Buram buram tahrik kokan bir senaryo var karşımızda.
Neyse ki bu dehşet senaryosuna karşı iyi haberler belirmeye başladı. Mahir Hoca'ya göre hükümet bu oyunu sezdi, keza TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in YSK kararı ile ilgili açıklamaları buna dalalet ediyor.
Bölgede çatışma çıkması için elinden geleni ardına koymayan derin yapı ve ona bağlı dış güçlerin ellerini ovuşturduğu bu dönemde, hem hükümetin hem de toplumun çok dikkatli olması gerek. Milletvekili aday listelerinin tamamlandığı, seçim beyannamelerinin açıklandığı bu dönemde belli ki esas amaç siyasetin rayından çıkması, toplumun parlamenter demokrasiye olan inancının sarsılması...

http://www.iyibilgi.com//haber.php?haber_id=205676

 

HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-20-2011, 14:44   #2
Kullanıcı Adı
Hakan Özkan
Standart
Seneryonun adı belli .
Hakan Özkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-22-2011, 02:46   #3
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Alıntı:
Hakan Özkan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Seneryonun adı belli .
Şimdi daha da netleşiyor !
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-24-2011, 22:16   #4
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Hüsnü Mahalli: Hedef Türkiye
Tunus ve Mısır'dan sonra Bahreyn'de olaylar başladı. Nüfusun çoğunluğunu oluşturan Şiiler, başkent Mename'de İnci Meydanı'nı doldurarak reform ve özgürlük istedi.
24 Nisan 2011 / 14:00

Reklam



Bahreyn ve Suudi Arabistan Amerika'nın bölgedeki en önemli iki müttefiki. Körfez ülkeleri olarak bilinen Katar, Kuveyt, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi. ABD ile müttefiki Batılı ülkeler ve İsrail, bu ülkelerin yöneticilerini çok sever. Bu ülkelerde demokrasi, özgürlük ve insan hakları adına hiçbir şey yok. Ama yine de Amerikalılar bu ülkelerin krallarına bayılıyorlar. Çünkü son 50 yılda bu ülkeler ABD ve Batı'dan en az 3 trilyon dolarlık silah satın aldı. ABD ve Batılı ülkelerin petrol gereksinimini de bu ülkeler karşılar. Daha da önemlisi bu ülkeler ABD'nin bölge ile ilgili tüm pis ve karanlık projelerine hep destek verir. İşte bu nedenle Libya'ya müdahale eden ABD ve müttefikleri Bahreyn'e ilgisiz kaldı hatta destek verdi. Çünkü Bahreyn'de olası bir sarsıntı yukarda adını saydığım ülkelerin tümünü etkileyecektir. Çünkü bu ülkelerin tümünde Şii azınlıklar var ve hepsi İran ve Irak'taki Şiilerden etkilenmektedir. Yani Bahreyn'deki demokrasi söylemi Amerika'nın Şii-Sünni planlaması için bir süre daha kontrol altına alınmıştır. Durum böyle olunca demokrasi ve özgürlük isteyen Bahreynliler Amerika'nın hatırı için bir süre daha bekleyecekler. Batı'nın 'Büyük Oyun'unda sözcülük yapan El-Cezire televizyonu ise Bahreyn ile ilgili artık bir tek kelime bile söylemiyor. Başlangıçta Suudi Arabistan ve Ürdün'deki kıpırdanmalara büyük ilgi gösteren El-Cezire şimdi bu iki ülke ile ilgili olarak bir tek haber yayınlamamaktadır. Ayaklanmalar başlamadan önce İsrail ile işbirliği yaptığı yönünde belgeler yayınlanan Filistin Başkanı Mahmut Abbas'ı ise herkes unuttu. Amerikan işgali altındaki Irak ve onun Kürdistan'ındaki demokrasi ayaklanmaları ise hiç kimsenin ilgisini çekmemektedir.

Dün de söylediğim gibi ortada büyük bir oyun var.

Bu oyunda demokrasi, özgürlük ve bölge insanlarının refah, esenlik ve mutluluğu hiç kimsenin umurunda değil ve olmayacaktır. ABD ve genel olarak Batı'nın Tunus ve Mısır'da her şeyin normal gelişmesine izin vereceğini düşünenler ya da öyle sananlar yakında nasıl aldandıklarını anlayacaklardır. Çünkü gelen haberlere bakılırsa Washington ve Batılı başkentlerde Libya, Mısır, Lübnan ve Suriye ilgili çeşitli ama çok tehlikeli senaryolar konuşulmaktadır. Bu senaryoların ortak özelliği iç savaş, katliam ve kan olacaktır. Libya'da şu anda olup biten bu senaryoları yeterince kanıtlamaktadır. Bu senaryolara göre Suriye'de de benzer bir iç savaş hedeflenmektedir. Batı'da ikamet eden ve Batı'dan maddi ve manevi destek alan Suriyeli bazı Kürt parti yöneticileri geçenlerde Kandil'e gitti ve PKK yöneticisi Murat Karayılan ile bir araya gelerek ortak mücadele koşullarını konuştular. Bu durum elbette ve öncelikli olarak Türkiye'yi ilgilendirmektedir. Tıpkı Suriye, Irak ve bölgedeki tüm gelişmeler gibi. Bir daha söylemek durumundayım: Detay, süreç ve sonuçları ne olursa olsun Batı'nın bu coğrafyada örgütleyip sahneye koyduğu her şeyin hedefi Türkiye'dir. Çünkü bu coğrafyada adam gibi bir ülke varsa o da Türkiye. Çünkü yalnızca Türkiye bu coğrafyayı yeniden dizayn edebilir ve ediyordu. Zaman alıyordu ama doğrusu buydu. Doğrusu olduğu için de Batı bunun önünü kesti ve kendi yöntemlerine göre bölgemizi şekillendirmeye koyuldu. Libya'daki detaylara bakanlar bunun ne anlama geldiğini anlarlar. Keşke ülkelerimizde demokrasi olsaydı da Batı'nın tüm bu oyunları boşa çıkartılsaydı. Çünkü hiçbir akıl, mantık ve vicdan Suriye'de, Libya'da, Yemen'de, Bahreyn'de, Irak'ta ve coğrafyanın diğer ülkelerinde halka karşı işlenen provokasyon, zorbalık, cinayet ve katliamları açıklayamaz, kabul edemez ve affetmez.

http://tevhidhaber.com/news_detail.php?id=76786
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




boşanma avukatı webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım