05-15-2011, 21:17 | #1 |
Allah, Ebuzerizm`in Ego Bastıran Araçsal Tanrısı Değildir! -Ebuzerizm`e Reddiye-
İsrail’den söz edersin, Filistin sorunu üzerinden palazlanan birileri varmış da onlar her kimse onlarla karıştırılırsın, sözlerin, mücadelen küçümsenir…
Filistin’den söz edersin, ‘Gazze kurtulsa dahi HAMAS’ın çocuklarını Mc Donalds’ta asgari ücretle çalıştıracaklar’ denilir, düşününce ve parçaları birleştirince sözün tamamını daha iyi anlarsın… Kemalizm’den söz edersin, ‘Kemalizm’den bahsetmeye de gerek yok, geride kaldı!’ diye bir acaib laf döner, oysa ‘ver!’ dediği paranın üzerinde babasının değil Ata’sının resmi vardır!... Dahası, galeyana gelen holiganlar anlamaz da biz operasyon merkezini çözdüğümüz için bakar buluruz, oralarda da ‘Atatürk’ün Dini bizim dinimizdir, o yobazlarla mücadele etti!’ der, kalkar benim ‘bir dinim yok’, -haşa- ‘Kur’an’ı Muhammed uydurdu’ diyen tipi ‘Hanif Dost’ diye millete kakalamaya çalışırlar… Yani adeta söylenen şudur: “İsrail`den Söz Etmeyi Bırak, Abdestli Kapitalizm varken lafı mı Olur! Hem Nasılsa Çöküyor! ... Filistin`den Söz Etmeyi Bırak, Kurtulsa Dahi Abdestli Kapitalizm Falan Olur! HAMAS`ın çocukları asgari ücretle sömürülecekse şimdi öledursunlar! ...... Kemalizm`den Söz Etmeyi Bırak, O Bizim Gizli Kahramanımız, Adı Konulmamış Hanif’tir! Hem Nasılsa Onun da Sonu Geliyor! ... İslam`dan Söz Etmeyi Bırak! Bizden başkası Mülk`ten Söz Edemez! ... Kur`an`dan Bahsetme: Komunist Ayetleri Gizlersin! ... Sahabe`den Konuşmayı Bırak! Ebu Zer Demezsin! Hem Desen de Kullanım Hakkı Bizde! ... Kısacası, sen hem Komunist hem Anarşist hem İslamcı olmayı beceremezsin!” ***** Şimdi düşünüyorum da, Evet, ihtiyaç`tan fazlasını vermek şart! Yalnız bu ufuksuz sığlık, bu çiğ hikmetsizlik İslam`ın ihtiyacı değil! Bu akımı nereye vermek lazım, yeni soru işaretimiz bu olsa gerek… Zira Müslüman zaten vermenin önemini anlamıştır, bilir ve verir! Anla-ya-mayan ya da işine gelmeyen hokkabaz olmaz mı, bi` dolu, ama İslam, İnsan’ı eksene alırken İman’ı merkeze almayan, Ateistin de cennete gireceğini iddia eden, İyilik ve Devrim için Allah`a inanma şartı olmadığından dem vuran, Allah`sız diktatörlere karşı durmayan hiçbir sözü içermez ve önemsemez! Bu, Allah`ın ve Elçileri’nin Islah ve İnşa Usulu`ne aykırı, boşlukta kalmış insanların akıllarını çelici, İslam`ı bilmeyen ve anarşist ruhlu gençlere çekici bir spekülasyondan başka bir şey değildir! Hele dünyada olup bitenler ortada iken, Türkiye`de bir de BAAS Zihniyeti`ne hiç gerek yoktur!... ***** Yani esas bu duygu sömürüsüne dayanan vizyonsuz düşünce fakirliği, bu yanlış metotla ve mahiyetle anlatılan mesele, İslam`ın ve Müslümanlar`ın anlayamadığı değil, bilakis, ihtiyaç duymadıkları fazlalıktır! ***** Ben duyduğum lüzum üzerine hiç olmadığı kadar açıkça söylüyorum: Ben ve içinde olacağım iş ve hareket, İslam Merkezli ve İnsan Eksenli olmuştur ve olacaktır… Biz, Hira Çalışma Grubu dâhilinde çok güzel bir çalışma yürütürken, yanı başımızda İslam’ı yanlış anlayan, Kur’an’ın mükemmel bir kitap olmadığını söyleyen, Allah’ın varlığı hakkında ‘Yüzde 50 var yüzde 50 yok’ diye düşünen ve sorduğunuzda ‘Nazzam da böyle diyordu’ diyerek geçiştirmeye çabalayan, cennete girmek için Allah’a iman şartının olmadığını ifade eden, bu toprakların İngiliz işbirlikçisi Karun kılıklı diktatörünü eleştirmeye soğuk bakan ve kendisi de yanaşmayan, Kur’an’da hükmü bulunmasına rağmen peygamberin çok eşliliğini sorduğunuzda ‘ben o konuda peygamberi tasvip etmiyorum’ diyebilen bir profil bulduk! Bundan çok daha kabul edilemez durumlar da var ama şimdilik yeterli, nasılsa gerekli ikazlar gerekli yerde ve gerekli zamanda yüz yüze yapıldı... Ben, burada yazdığım ve yazamadığım durumlar ve bunların bazı insanlar üstündeki çok şaşırtıcı ve hakikaten derinden üzücü sonuçlarını gördüğümde, basiretim ve ferasetim gereği i’tizal ettim ve rehberliğini yaptığım Hira Çalışma Grubu’nun çalışmalarına ara verdim. Evet, kesintiye sebep olan bazı teknik sorunlar ve ailevî konular da söz konusuydu ama işin bu tarafında bilinmesi gereken durum, kitaplarını okuma listelerimize aldığımız, kendilerine konferanslar verdirdiğimiz, kardeşlerimizi gelip sözlerine emanet ettiğimiz insanların sapmalarını fark ettiğimizde, bir ‘bekle-gör-anla’ pozisyonu almamızın, bize güvenen insanların imanları açısından ne kadar önemli olduğunun hakkını vermemizdir… Hira Çalışma Grubu devam eder veya etmez, bu birinci dereceden önemli bir şey değildir. İslam’ın ihtiyacı olmayan fazlalıklar’a bizim de ihtiyacımız yoktur. Anlaşılması gereken budur. Yazı biraz daha uzayacak ama anlayışınıza sığınarak, ayrılacak ne vardı ki, diyenleri tatmin bâbında birkaç örnek vermek istiyorum… Evet, zekatın 40’da 1 olması, münafıklarla Müslümanlar’ın ayrılması içindi ve şimdi ve ebeden de ideali bu değildir. Ama -haşa- ne Kur’an çağlar önce Das Kapital’i müjdeleyen bir Kitap’tır, Ne Das Kapital Kur’an’ın bir tefsiridir, Ne de Hazreti Muhammed Karl Max’ın teşrifatçısı! ***** Evet, Ebu Zer Resulullah’ın arkadaşı ve bizim de canımızdır, asil duruşları emsaldir. Ama Kur’an’a göre, neyi ne zaman ne için yaptığını iyi çözümlediğimizde bizim için kendisinde çok güzel örneklikler olan liderimiz -Ebu Zer değil- Muhammed aleyhisselam’dır! Dolayısı ile reddiyem, Ebu Zer`e değil, Ebuzerizm`edir! Sanki Resul Muhammed Mekke-Medine’deki kapitalistlere pamuktu da, sanki yoldaşı Ebubekir Şam’daki Muaviye’ye ses çıkarmadı da Ebu Zer tek başına çıktı gibi bir kompozisyona gerek yoktur! Bu kurgu, Allah’ın ve Elçisi’nin Sünneti’ni saptırmanın, işin çığırından çıkarmanın, Ebu Zer’i vandalist gibi tanıtmanın, vandalizm’i isyan, anarşizm’i İslam diye kakalamanın bir yoludur! İhtiyacımız yoktur! ***** Evet, ‘bu dünyadan el ayak çektiren öte-cennet ve öte-cehennem algıları’ zaman içinde güç-iktidar ve serveti tekeline almaya çalışan hükümetlerce insanlara empoze edilmiş pasifist ütopyalardır. Bu dünyayı, zaafa düşmüş ezilenlerin cenneti, egoist egemenlerin cehennemi haline getirmek bize farzdır! Ama diğer yandan, Allah’ın insanlara öte âlemde hazırladığı cennetler ve cehennemler olduğuna imanımız da tamdır! ***** Evet, Allah insanların adalet içerisinde, eşit ve kardeşçe yaşamasını ister. Ama Allah, Ebuzerizm Tarikatı’nın tek virdi olan ‘vermek’ eyleminin insanlar tarafından bir türlü kabul edilememesinden dolayı icad edilmiş ‘nesne tanrı’ değildir! Allah, Ebuzerizm’in ego bastırmayla görevli nesne tanrısı, araçsal ilahı değildir! ***** Ben daha önce, Din Mafyası’ndan çok söz ettim ama şimdi baktığımda Mafya’ya karşı ortaya çıkan bir derin yapıdan yani bir kontr-gerilladan söz edebiliyoruz! Evet, bana öyle geliyor ki, Abdestli Kapitalizm’i hedef aldığını söyleyen ve benim Ebuzerizm’den başka türlü, daha ağır kelimelerle adlandırmayı şimdilik uygun bulmadığım bu yeni akım, İslam’ın içine ve Müslümanlar’ın arasına sızmaya çalışan bir kontrgerilla çalışmasıdır… Din Mafyası ile mücadele, Allah’ın Sünneti/Sünnetullah gereği Elçiler’in ve onların yolunda gidenlerin işidir. Sünnetullah’ı kaale alan yol, İman’ı önceleyen, İslam’ı merkeze ve İnsan’ı eksene alan bir diriliş, direniş ve devrim yoludur! Ben bu yolda yürüyorum, yürümek azmindeyim, başka yollar hevesten ve boş nefesten ibarettir, bu böyle biline… Bir mücadele olacaksa, bu, İbrahim gibi çölde kavrulmadan, Musa gibi Zeytindağı’nda yalvarmadan, İsa gibi Dinci Mafya’yla savaşmadan, Muhammed gibi Hira’da arayışla ağlamadan olmayacaktır… İsyan haktır! İsyan farzdır! Ama isyan’ın da bir ahlakı vardır ve bize bu İsyan Ahlakı’nı öğreten başkası değil, Allah’tır, Elçileridir, İslam’dır! Fatih Tezcan
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-15-2011, 21:32 | #2 |
Allah razı olsun fatih tezcan...
ben okurken rahatladım yemin ederim bu yazıyı... |
|
05-15-2011, 21:36 | #3 |
Eren erdemin okuması gereken bir yazı.
|
|
05-15-2011, 21:38 | #4 |
önce ihsan eliaçık okusun
|
|
05-16-2011, 02:50 | #5 | |
Alıntı:
vallahi bende çok şikayetçiydim bu insanlardan.. |
||
07-04-2011, 18:40 | #6 |
güncelleme
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|