Tarafları masaya 'gerektiği' kadar çekmek! - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ak_Kelebek** · 07-05-2011, 13:44

Konuşmak… Tartışmak… Müzakere etmek… Zemin yoklamak.. Anlaşmak… Süreç böyle işler; normal şartlarda öyle değil mi? Peki farkında mısınız, ne oluyor bugünlerde?

Diyalog… Konuşabilmek… Uzlaşma… Yumruk sıkmaktansa el sıkmak..!
Son günlerin en sık duyulan sözleri…
Aynı zaman da en fazla ihtiyaç duyduğumuz; öyle değil mi?
Konuşmak…
Tartışmak…
Müzakere etmek…
Zemin yoklamak..
Anlaşmak…
Uygulamak…
Süreç böyle işler; normal şartlarda öyle değil mi?
Peki farkında mısınız, ne oluyor bugünlerde?
Bir kez daha düşünelim hep birlikte…
Yemin kriziyle birlikte siyaset arenasının tarafları arasında sinir harbi hatsafhaya çıktı; görüyorsunuz…
“Gerekirse 4 yıl yemin etmeyiz” diyen bir CHP lideri var ortada…
“Diz çökerteceğiz” diyen de yine bir CHP’li.
Buna mukabil Başbakan Tayyip Erdoğan ne diyor;
“Tükürdüklerini yalayacaklar. Bakın bu sözü unutmayın. Ben açık söylüyorum. Bu tükürdüklerini yalayacaklar göreceksiniz!”
Ve ekliyor, Meclis yeni başkanını seçtikten hemen sonra…
Yemin etmeyen milletvekillerinin durumuyla ilgili “Devamsızlık sayılır.”
Tam bu noktada Taraf gazetesi yazarı Ayhan Aktar’dan bir cümle aktarayım.
CHP’liler için diyor ki, “…İçinde bulunduğunuz konum Meclis koridorlarındaki saksılardan farksız!
Ayda 8.200 lira net maaş cebe indirdikten sonra nasıl orada öyle ‘saksı gibi’durabilirsiniz?” (04.07.2011 Taraf)
Başbakan Erdoğan’a geri dönelim.
Erdoğan, “devamsızlık sayılır” sözüyle kalmıyor, tam zamanında öyle bir hamle yapıyor ki, önümüzdeki günlerin işaret fişeği niteliğinde:
“MHP ile anlaşırsak sözümüzü yerine getiririz. Ortak akıl oluşursa yeni anayasa için verdiğimiz sözü yerine getiririz!”
Bu söz tarafların tümünü “gerektiği kadar masaya çekmek” için söylenmiş çok önemli bir sözdür. Seçimden sonraki en önemli “gerçek siyasal” hamledir. Bir yere kaydedin.
Erdoğan’ın bu sözünün anlamı nedir söyleyeyim:
“Ey CHP ve BDP’li arkadaşlar. Yemin edip Meclis çalışmalarına katılmaz iseniz, daha önce ‘Anayasa’nın başlangıç bölümlerini tartışmaya bile açtırmayız. İlk 3 maddenin değiştirilmesine kesinlikle karşıyız’ diyen MHP ile Ak Parti ortak bir zeminde buluşabilir!
Böylece siz müzakere masasında olmadığınız zaman zarfında talep ettiğiniz‘yeni anayasa’ rafa kalkar bambaşka bir anayasayı bu Meclis yapabilir!”
Bence Erdoğan CHP ve BDP’nin samimi milletvekillerine işaret fişeği çakmıştır bu sözlerle.
Samimi diyorum zira hem CHP’den hem de BDP’den öyle vekiller var ki “çözüm” deyince, “yeni anayasa” deyince “kırmızı” görmüşe dönüyorlar.
Bu sözlerin söylendiği saatlerde, CHP’liler Meclis bahçesinde hala “diz çökertme” antrenmanları yapıyordu; bunu da sözün burasında söyleyelim…
Peki BDP ne yapıyordu bu sırada?
BDP, bu köşenin ağır eleştirisini almış olan Altan Tan diliyle yine hariçten gazel okuyor…
“Kürt milliyetçiliğinin dibini bulmuş” bir siyasal kimliği üzerine geçirmiş olanAltan Tan, Diyanet İşleri Başkanı’nı “alçaklık”la suçluyor.
İşte şimdi burada sözü Yasin Aktay’a bırakıyorum:
“…AltanTan’ın Diyanet İşleri Başkanı’nı eleştirmek üzere kullandığı dil, bu siyasetin nasıl bir duygunun anaforuna yakalanmış olduğunu üçüzü bir örnekle gösteriyor. Diyarbakır’a giden Prof. Mehmet Görmez’in tören esnasındaki saygı duruşundan hareketle Görmez’in ‘Türk şehitleri için fetva verdiğini’ (burada ‘feva’ ne alakaysa!) ama Kürt şehitleri için bir şey söylememekle ‘alçaklık’ ettiğini haykırmış.” (04.07.2011 Yeni Şafak)
Bu bir sarhoşluk emaresi değil de nedir? (İlham kaynağım Ayhan Aktar’dır. HÖ) Bu öyle bir sarhoşluktur ki gerçekten, ne akıl tutulmasıyla izah edilebilir, ne seçim zaferiyle ne Diyarbakır’daki halkın teveccühünün coşkusuyla..!
Bu tam bir aymazlıktır..!
Fuzuli’nin ünlü gazelini hatırlamanın tam zamanıdır. (İlham kaynağım Ayhan Aktar’dır. HÖ)
Öyle ser-mestem ki idrak etmezem dünya nedür
Men kimem saki olan kimdür mey u sahba nedür
(FUZULİ)
Şimdi siyasetin iki aktörü CHP ve BDP asli meseleleri olan Meclis’te yemin edip görev yapma durumunu, çözmek için kıvransınlar…
Atılan Üsküdar’ı geçti bile.
Cemi Çiçek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni Başkanı oldu. Hayırlı olsun.
İlk sözü ne oldu?
“Protesto tadında bırakılmalıdır. İş yapma zamanıdır. Her sabah dünya yeniden kurulur. Her sabah taze bir başlangıçtır.”
Başbakan Erdoğan ne dedi?
“MHP ile anlaşırsak sözümüzü tutarız”
Okumalarını iyi yapanlar bunların ne anlama geldiğini çok iyi biliyor!
Görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler.
Kalın sağlıcakla!
Hasan Öztürk - Haber 7
[email protected]

**Ak_Kelebek** · 07-05-2011, 14:23

Değerli başkanım yorumlarınıza istinaden; chp'ye oy veren kesimin zihniyetine şaşmamak da elde değil. Başlarına diktikleri Milletin Meclisin de ki sözcüleri daha göreve gelmeden yemin etmemeyi madah bişey gibi görüp onca insana kafa tutmalarını anlamıyorum. Başbakanımızın dediği üzre 'tükürdüğünü yalayacaksın' daha neyin savaşını veriyorsunuz ki %50 bir çoğunluk karşısın da ??

07-05-2011, 13:44	#1
Kullanıcı Adı Ak_Kelebek	Tarafları masaya 'gerektiği' kadar çekmek! Konuşmak… Tartışmak… Müzakere etmek… Zemin yoklamak.. Anlaşmak… Süreç böyle işler; normal şartlarda öyle değil mi? Peki farkında mısınız, ne oluyor bugünlerde? Diyalog… Konuşabilmek… Uzlaşma… Yumruk sıkmaktansa el sıkmak..! Son günlerin en sık duyulan sözleri… Aynı zaman da en fazla ihtiyaç duyduğumuz; öyle değil mi? Konuşmak… Tartışmak… Müzakere etmek… Zemin yoklamak.. Anlaşmak… Uygulamak… Süreç böyle işler; normal şartlarda öyle değil mi? Peki farkında mısınız, ne oluyor bugünlerde? Bir kez daha düşünelim hep birlikte… Yemin kriziyle birlikte siyaset arenasının tarafları arasında sinir harbi hatsafhaya çıktı; görüyorsunuz… “Gerekirse 4 yıl yemin etmeyiz” diyen bir CHP lideri var ortada… “Diz çökerteceğiz” diyen de yine bir CHP’li. Buna mukabil Başbakan Tayyip Erdoğan ne diyor; “Tükürdüklerini yalayacaklar. Bakın bu sözü unutmayın. Ben açık söylüyorum. Bu tükürdüklerini yalayacaklar göreceksiniz!” Ve ekliyor, Meclis yeni başkanını seçtikten hemen sonra… Yemin etmeyen milletvekillerinin durumuyla ilgili “Devamsızlık sayılır.” Tam bu noktada Taraf gazetesi yazarı Ayhan Aktar’dan bir cümle aktarayım. CHP’liler için diyor ki, “…İçinde bulunduğunuz konum Meclis koridorlarındaki saksılardan farksız! Ayda 8.200 lira net maaş cebe indirdikten sonra nasıl orada öyle ‘saksı gibi’durabilirsiniz?” (04.07.2011 Taraf) Başbakan Erdoğan’a geri dönelim. Erdoğan, “devamsızlık sayılır” sözüyle kalmıyor, tam zamanında öyle bir hamle yapıyor ki, önümüzdeki günlerin işaret fişeği niteliğinde: “MHP ile anlaşırsak sözümüzü yerine getiririz. Ortak akıl oluşursa yeni anayasa için verdiğimiz sözü yerine getiririz!” Bu söz tarafların tümünü “gerektiği kadar masaya çekmek” için söylenmiş çok önemli bir sözdür. Seçimden sonraki en önemli “gerçek siyasal” hamledir. Bir yere kaydedin. Erdoğan’ın bu sözünün anlamı nedir söyleyeyim: “Ey CHP ve BDP’li arkadaşlar. Yemin edip Meclis çalışmalarına katılmaz iseniz, daha önce ‘Anayasa’nın başlangıç bölümlerini tartışmaya bile açtırmayız. İlk 3 maddenin değiştirilmesine kesinlikle karşıyız’ diyen MHP ile Ak Parti ortak bir zeminde buluşabilir! Böylece siz müzakere masasında olmadığınız zaman zarfında talep ettiğiniz‘yeni anayasa’ rafa kalkar bambaşka bir anayasayı bu Meclis yapabilir!” Bence Erdoğan CHP ve BDP’nin samimi milletvekillerine işaret fişeği çakmıştır bu sözlerle. Samimi diyorum zira hem CHP’den hem de BDP’den öyle vekiller var ki “çözüm” deyince, “yeni anayasa” deyince “kırmızı” görmüşe dönüyorlar. Bu sözlerin söylendiği saatlerde, CHP’liler Meclis bahçesinde hala “diz çökertme” antrenmanları yapıyordu; bunu da sözün burasında söyleyelim… Peki BDP ne yapıyordu bu sırada? BDP, bu köşenin ağır eleştirisini almış olan Altan Tan diliyle yine hariçten gazel okuyor… “Kürt milliyetçiliğinin dibini bulmuş” bir siyasal kimliği üzerine geçirmiş olanAltan Tan, Diyanet İşleri Başkanı’nı “alçaklık”la suçluyor. İşte şimdi burada sözü Yasin Aktay’a bırakıyorum: “…AltanTan’ın Diyanet İşleri Başkanı’nı eleştirmek üzere kullandığı dil, bu siyasetin nasıl bir duygunun anaforuna yakalanmış olduğunu üçüzü bir örnekle gösteriyor. Diyarbakır’a giden Prof. Mehmet Görmez’in tören esnasındaki saygı duruşundan hareketle Görmez’in ‘Türk şehitleri için fetva verdiğini’ (burada ‘feva’ ne alakaysa!) ama Kürt şehitleri için bir şey söylememekle ‘alçaklık’ ettiğini haykırmış.” (04.07.2011 Yeni Şafak) Bu bir sarhoşluk emaresi değil de nedir? (İlham kaynağım Ayhan Aktar’dır. HÖ) Bu öyle bir sarhoşluktur ki gerçekten, ne akıl tutulmasıyla izah edilebilir, ne seçim zaferiyle ne Diyarbakır’daki halkın teveccühünün coşkusuyla..! Bu tam bir aymazlıktır..! Fuzuli’nin ünlü gazelini hatırlamanın tam zamanıdır. (İlham kaynağım Ayhan Aktar’dır. HÖ) Öyle ser-mestem ki idrak etmezem dünya nedür Men kimem saki olan kimdür mey u sahba nedür (FUZULİ) Şimdi siyasetin iki aktörü CHP ve BDP asli meseleleri olan Meclis’te yemin edip görev yapma durumunu, çözmek için kıvransınlar… Atılan Üsküdar’ı geçti bile. Cemi Çiçek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni Başkanı oldu. Hayırlı olsun. İlk sözü ne oldu? “Protesto tadında bırakılmalıdır. İş yapma zamanıdır. Her sabah dünya yeniden kurulur. Her sabah taze bir başlangıçtır.” Başbakan Erdoğan ne dedi? “MHP ile anlaşırsak sözümüzü tutarız” Okumalarını iyi yapanlar bunların ne anlama geldiğini çok iyi biliyor! Görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler. Kalın sağlıcakla! Hasan Öztürk - Haber 7 [email protected]

07-05-2011, 14:23	#2
Kullanıcı Adı Ak_Kelebek	Değerli başkanım yorumlarınıza istinaden; chp'ye oy veren kesimin zihniyetine şaşmamak da elde değil. Başlarına diktikleri Milletin Meclisin de ki sözcüleri daha göreve gelmeden yemin etmemeyi madah bişey gibi görüp onca insana kafa tutmalarını anlamıyorum. Başbakanımızın dediği üzre 'tükürdüğünü yalayacaksın' daha neyin savaşını veriyorsunuz ki %50 bir çoğunluk karşısın da ??

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)