AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Cihannur]

Sanayi üretimi 18. ayında da arttı



Türkiye İstatistik Kurumu, Mayıs ayı sanayi üretim verilerini açıkladı. Sanayi üretimindeki artış 18 aydır kesintisiz yükselişini sürdürdü. Mayıs ayında oran şöyle:

Sanayi üretim endeksi, 2011 yılı Mayıs ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8 oranında arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mayıs ayı sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, geçen yılın aynı ayına göre, madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksinde yüzde 0,5 imalat sanayi sektörü endeksinde yüzde 8,7, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksinde de yüzde 5,1 artış kaydedildi.

Sanayi üretimi bu yılın mayıs ayında, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 8 arttı. Sanayi üretimi aylık bazda değerlendirildiğinde de nisan ayına göre yüzde 2,9 artış gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2011 yılı mayıs ayı sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, mayıs ayında sanayi üretimi beklentilerin üzerinde arttı ve yüzde 8 olarak gerçekleşti. Sanayi üretiminde ortalama piyasa beklentisi yüzde 7,5 düzeyindeydi.

Mayısta geçen yılın aynı ayına göre, sanayinin alt sektörlerinden madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe yüzde 0,5, imalat sanayinde yüzde 8,7 ve elektrik, gaz, buhar, iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektöründe de yüzde 5,1 artış kaydedildi.

Takvim etkisinden arındırılmış endeks, mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,1 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise mayısta bir önceki aya göre yüzde 0,3 azalış gösterdi.

EN YÜKSEK ARTIŞ SERMAYE MALI İMALATINDA

Ana Sanayi Grupları Sınıflamasına göre, mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre en yüksek artış yüzde 16,2 ile sermaye malı imalatında kaydedildi. Bunu yüzde 13,2 ile dayanıklı tüketim malı imalatı, yüzde 6 ile enerji, yüzde 5,9 ile de ara malı imalatı ve yine aynı oranla dayanıksız tüketim malı imalatı izledi.

İmalat sanayi alt sektörlerine bakıldığında artışta ilk sırayı baz etkisinin de tesiriyle yüzde 63,7 ile tütün ürünleri imalatı aldı. Tütün ürünleri imalatı geçen yılın mayıs ayında yüzde 41,3 azalmıştı.

Tütün ürünleri imalatını yüzde 27,8 ile deri ve ilgili ürünlerin imalatı, yüzde 27,7 ile başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatı, yüzde yüzde 22,5 ile de mobilya imalatı izledi.

Söz konusu dönemde motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler imalatında yüzde 15,2, diğer imalatlarda yüzde 14,5, fabrikasyon metal ürünleri imalatında yüzde 12,7, elektrikli teçhizat imalatında yüzde 12,4 artış gözlendi.

Mayıs ayında diğer ulaşım araçlarının imalatında yüzde 30,8, tekstil ürünleri imalatında yüzde 3,3 oranında düşüş kaydedildi.

ÜRETİM VERİLERİ

TÜİK verilerine göre 2011 Mayıs ayında 2005=100 temel yıllı sanayi üretim endeksindeki yıllık değişim oranları şöyle:

AYLAR 2011 2010 2009 2008
------- ------ ------ ----- -----
Ocak 19,0 12,8 -21,5 11,2
Şubat 13,9 17,6 -24,0 9,2
Mart 10,2 21,4 -21,5 3,5
Nisan 8,8 16,9 -18,8 7,5
Mayıs 8,0 14,9 -17,1 3,0
Haziran 10,0 -9,9 2,3
Temmuz 8,8 -8,9 4,4
Ağustos 10,8 -6,5 -3,4
Eylül 10,4 -9,6 -4,0
Ekim 9,9 6,2 -6,3
Kasım 9,4 -3,0 -12,9
Aralık 16,9 23,9 -17,4
Yıllık Ortalama 13,1 -9,9 -0,6

2010 ve 2011 yılları mayıs ayı sanayi sektörü üretim artış oranları da yüzde olarak şöyle:

İktisadi Faaliyet Kolları
2010 2011
Mayıs Mayıs
------- --------
Toplam sanayi 14,9 8,0
-Madencilik 11,2 0,5
-İmalat sanayi 16,0 8,7
Elektrik,gaz ve su 8,8 5,1

İmalat sanayi alt kolları itibariyle 2010 ve 2011 yılları mayıs ayı verileri de şöyle:

İktisadi Faaliyet Kolları
2010 2011
Mayıs Mayıs
------------------------------- ------- -------
İmalat Sanayi 16,0 8,7
-Gıda ürünleri imalatı 7,8 8,1
-İçecek imalatı 5,0 3,0
-Tütün ürünleri imalatı -41,3 63,7
-Tekstil ürünleri imalatı 20,2 -3,3
-Giyim eşyası imalatı 12,5 3,1
-Deri ve ilgili ürünlerin imalatı 7,7 27,8
-Ağaç ve ağaç mant.ürünleri imalatı 32,3 10,3
-Kağıt ve kağıt ürünleri iml. 6,3 8,6
-Kayıtlı medyanın basılması-çoğaltılması 17,8 7,0
-Kok kömürü rafine edilmiş petrol ür. iml. 4,1 10,9
-Kimyasal madde ve ürünleri imalatı 19,5 5,1
-Temel eczacılık ürünlerinin imalatı 2,0 2,3
-Kauçuk ve plastik ürünleri imalatı 22,9 11,6
-Diğer metalik olmayan mineral ürün. iml 17,1 5,8
-Ana metal sanayi 10,4 4,7
-Fabrikasyon metal ürünleri imalatı 30,0 12,7
-Bilgisayarların, elekt. optik ürün iml. 39,4 7,4
-Elektrikli teçhizat imalatı 36,4 12,4
-B.Y.S makine ve ekipman imalatı 21,7 27,7
-Motorlu kara taşıtı-römork, y.römork iml. 25,8 15,2
-Diğer ulaşım araçlarının imalatı -6,1 -30,8
-Mobilya imalatı 17,6 22,5
-Diğer imalatlar -1,6 14,5
-Makine-ekipmanların kurulum ve onarımı 6,7 1,2

Kaynak: http://www.haber7.com/haber/20110708...a-da-artti.php

Haber 7 08.07.2011

[Ukbâ]

MaşAllah her alanda büyüme var. Bugün AVM nin birinde otururken yanımdaki bey ile sohbete başladık iş yine siyaset döndü kendini ünüversitede hocaymış ak partinin yaptığı içraatların içinde ekenomiye kazandırmış olduğu ivmelerden bahsettim yok yahu ne alakası var çok borçumuz var milleti kandırıyorlar demezmi. Bir insan meselelere ideolojik boyuttan sıyrılmadan bakıyorsa bakışları görelmiş demektir.

Ukbâ Nickli Üyeden Alıntı

MaşAllah her alanda büyüme var. Bugün AVM nin birinde otururken yanımdaki bey ile sohbete başladık iş yine siyaset döndü kendini ünüversitede hocaymış ak partinin yaptığı içraatların içinde ekenomiye kazandırmış olduğu ivmelerden bahsettim yok yahu ne alakası var çok borçumuz var milleti kandırıyorlar demezmi. Bir insan meselelere ideolojik boyuttan sıyrılmadan bakıyorsa bakışları görelmiş demektir.

Bu konuyla alakalı olduğunu düşündüğümden paylaşmak istedim,gerçekten güzel bir yazı olmuş.Konu için teşekkürler
http://ekonomi.milliyet.com.tr/-buyu...htm?ref=fblike

[Ukbâ]

TYH Nickli Üyeden Alıntı

Bu konuyla alakalı olduğunu düşündüğümden paylaşmak istedim,gerçekten güzel bir yazı olmuş.Konu için teşekkürler
http://ekonomi.milliyet.com.tr/-buyu...htm?ref=fblike

İbrahim Öztürk Hocamın yazısı bu eklentiye panzehir niteliğinde.

Türkiye ekonomisi ısınmadı ama bazıları 'kızardı'

15 Nisan 2011 tarihinde IMF, G-20 toplantıları münasebetiyle 'Küresel Ekonomik Beklentiler ve İktisat Politikalarında Meydan Okumalar -Global Economic Prospects and Policy Challenges' adlı kısa bir rapor yayınladı.

Bu raporda kısaca; 'krizden sonra dünyada iktisadi toparlanma güç kazanmaya devam ederken, gelişmiş ülkelerde büyüme çok zayıf, işsizlik ise yüksek. Buna mukabil, gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde büyüme çok yüksek, ancak enflasyon ve cari açık baskısı kapıda. Bu nedenle sanayileşmiş ülkeler büyümek için, gelişmekte olan ülkeler ise büyüme hızını yavaşlatmak ve/veya bundan neşet eden cari açık gibi riskleri kontrol altına almak için birtakım tedbirler almak zorunda' yolunda tespitlerde bulundu. Bu görüşleri, 'şu fakire bir yardım, lütfen büyümemize bir el atın' şeklinde dilencilik olarak da okumak mümkün.
Raporda ülkelerin bu doğrultuda neler yapması gerektiğine dair çeşitli öneriler var. Aslında gelişmekte olan ülkelerin durumu göreceli olarak en kolayı. Sıkarsın ekonominin boğazını, düşürürsün ekonomik büyümeyi. Bunun sonucu yüksek işsizliğin sürüp gitmesidir ki bu, sadece Türkiye gibi ülkelerin değil, neredeyse bütün dünyanın sorunudur.
Ancak sanayileşmiş ülkelerin ne yapıp da büyümeye geçecekleri, istihdamı artıracaklarına dair ufukta pek bir çözüm gözükmüyor. Zira 2009 yılından beri hemen her şeyi denediler. Krizi ülke sathına yaymamak için batıklar kamulaştırıldı, piyasaya hemen her kanaldan para basıldı, destekler sağlandı. Faizler yere yapıştı. Ancak bütün bunlar pek işe yaramadığı gibi, bankalara ve çok yüksek düzeyde borçlu olan, ekonominin omurgası mesabesindeki orta sınıfın yüküne, bir de sürdürülemez bir şekilde artan kamu maliyesindeki bozulmalar ilave edilmiş oldu.
İşler sarpa sarınca hükümetlere güven dibe vurdu, sözüne itibar edilecek lider kalmadı. Bilhassa Batı'nın hasta adamı Avrupa ile Doğu'nun 'yeni hasta adamı' Japonya'da istikrarsızlık, belirsizlik ve riskler derinleşmeye başladı. 'İş işten geçene kadar' her türlü yozlaşmaya çanak tutan kredi derecelendirme kuruluşları sonunda Japonya'nın uzun vadeli kredi notunu düşürdü- ki bu istikrar adası Japonya için 'sonun başlangıcı' gibi bir şey.
Çürük çadır bezi dikiş tutmazmış. Kaht-ı rical (büyük adam kıtlığı) sendromu da yaşayan ve artan oranlarda yönetme kabiliyetini kaybeden bu rejimler şimdi çıkış yolu bulamazken İrlanda, Yunanistan bataklarına Portekiz, İspanya, İtalya ve tabii ki bütün gayretleriyle dikkatlerden kaçırmaya çalıştıkları 'bütün zamanların en gerçek batık ülkesi' olan İngiltere katılmak üzere sıraya girmiş durumdalar.
Diyeceksiniz ki: 'Desenize o zaman bir iktisadi felakete doğru gidiyoruz.' Evet, uzun süredir zaten aynen öyle diyorum. Bu sütunda iki şeyden bahse de geliyorum: Acaba ilgililer aklını başına devşirip, ipe un sermeyi bırakıp, zamanlı tedbirleri adilane alarak geçmişe şamil bir 'günah çıkartmayı' da göze alarak dünya iktisadi mimarisinde köklü bir değişikliğe gidecekler mi, yoksa köprüden önceki son çıkışın da kaçırıldığı bir aşamada (tarihte bütün benzer sıkışıklık dönemlerinde olduğu gibi) büyük bir savaş ile kâğıtlar yeniden karılacak mıdır?
İşte bu kadar devasa sorunların içinde boğuşanlar dururken, The Economist ve Financial Times başta olmak üzere, 'Türkiye çok büyüdü, cari açığı da var, başı dertte' yaygarasını ihraç etmeye çalışıyor ve tarihin trajikomikleri içindeki yerini alıyorlar.
Bu arkadaşlar musallada önlerinde duran meyyite ağlamak yerine, cenazeyi kaldıranlara dönüp 'üşütmüş olmalısınız, pek de kötü öksürüyorsunuz' diyorlar. Ülkemizde dünyanın imrendiği güçlü bir liderlik, büyük bir istikrar var. Masonik Ergenekon iradesi ve onun fişteklediği CHP bile bu millete diz çökertemeyecek, dişlerini sökemeyecek. Büyük resmi arz ederim efendim!

Yasin lras ne olur panpa