AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-19-2011, 04:25   #1
Kullanıcı Adı
Ammar
Standart buyur mavera "Der"siz bir yazı :)
ben şuan okuyorum çok iyi digiyor tavsiye ediyorum

Nasname'de Ali Sönmez adına bir takım ne idüğü belirsiz yazılar son zamanlarda yayınlanmaya başladı...


Hizbullah cemaatini kendi cehl-i mürekkebi ile yorumlama sevdasına tutulmuş, ulusalcı-milliyetçi müzahrefat ile malul, kerameti kendinden menkul bir ''salla gitsin''ci.

Kuyruk acısı ile hareket edip Hizbullah cemaatine eleştiri maskesi altında saldırmayı ''marifet'' ve ''maharet'' sayan ironik bir tipoloji...

O kadar sığ, kıt, dar ve bağnaz bir beyinle kaleme alınmış ki; hazımsızlığın bu kadarı da olmaz dedirtiyor...

Sosyolojik ve siyasal hiç bir gerçekliği olmayan nakaratlarla, Kendi zihninin ürettiği sabıkalı şablonu zorla Hizbullah'a giydirerek akıldane Kürt entelijansiyası sınıfına girmiş oldu!

Tamamen aldatıcı popülist reflekslerle lafazanlık çizgisini kanıksayan bir kişiliksizliğin izdüşümü sayılabilecek, tipik bir iftira hastalığı...

Yalanı dinleştiren, iftirayı mutlaklaştıran, manipülatif çıkışlara tapınan ve dezenformasyonu yegane enstrüman olarak görenlerin tutunacakları başka dal kalmadı...

Ali Sönmez de ''kendin pişir, kendin ye'' takımından...''Şecaat arzedeyim derken, sirkatin söyleyen''lerin Ali Sönmezden öğrenecekleri çok şey var...

Neresinden tutsanız elinizde kalacak bir saçmalıkla Hizbullah'a nizam vereceğini zanneden Kürt ulusalcısı şaşkın entellere bir yenisi daha eklenmiş oldu...

Hizbullah cemaatini Kürt Milliyetçiliği sapkın kulvarında görememenin verdiği tahammülsüzlükle, kurusıkı atma modunda ısrar edenler ancak kendilerini kandırırlar.

Sanal âlemde her türlü iğrençliğe tevessül edenlerin, Kürt Müslümanlara akıl verme yüzsüzlüğünde bulunmaları tamamen ikiyüzlülüktür...

Türk kavminden bir Müslüman kardeşimize verilen değer, Seküler Kürtlere verilmeyince kuduruyorlar... Hemen kavmiyetçi damar harekete geçiyor...

Acımasızca, haksızca, vicdansızca ve ahlaksızca hücuma geçiyorlar. Yalanda, iftirada, hakarette hiç bir ölçü, sınır, ahlak, kural ve kaide tanımıyorlar, takmıyorlar...

Müslüman bir Türkle yapılan röportaj Kürtçülerle yapılmayınca onlara göre haber değeri taşımıyormuş!

Kürtçü sapkınlığı alkışlamayan analizler yüz kızartıcı olmakla birlikte 3. dereceden analiz sayılıyor ulusalcı kafaya göre...

Kendilerinin Batı paradigmasından esinlenerek Müslüman Kürt halkına yutturmaya çalıştıkları zırvalar ise kendileri açısından ''bulunmaz bir kaftan''!

Ali Sönmezin Hizbullah Cemaatine yönelik saçmalıklarına gelecek olursak;

1-İlim Yayma Cemiyeti adına Afyon Karahisar'dan Doğu-Batı Kardeşlik Buluşmasına iştirak eden Sayın İbrahim Özkul'un söylediklerini çarpıtarak çirkin manipülasyonuna zemin hazırlıyor... ''Kendilerinin Diyarbakır`da gece-gündüz gezdiklerini ve o toprakların sahipsiz olmadığını, Müslümanların var olduklarını anladıklarını'' söyleyen Sayın İbrahim Özkul'un, mezkûr cümlesinden kendisinin tekfirci olduğu yalanını üretiyor...

Geleneğe sıkı sıkıya bağlı, tutucu Müslümanlığı aşmış, Vahyin gölgesinde tevhidi bir İslami kimliğe kavuşmuş bilinçli Müslümanların varlığından bahseden Sayın İbrahim Özkul'u yanlış anlamak ve anlatmak için elinden gelen her şeyi yapan Ali Sönmez suçüstü yakalanmıştır...

Bir akıl tutulması, zihinsel teşviş, kafa karışıklığı ve düşünsel iğfal hali ile karşı karşıyayız.. Bir insan nasıl bu kadar açık bir çarpıtmaya tenezzül edebilir? Şahsen anlamakta zorlanıyorum.

PKK’yi yerden yere vuranların, PKK’den kendilerine sirayet eden virüslerle yol kat etme çabası ne anlama geliyor? PKK’de gördükleri pislikleri gece gündüz lanetleyenler, söz konusu Müslüman Kürtler olunca aynı pisliklere kendileri teveccüh ederse bunun adı ne olur? Yoksa PKK’ye yakışmayan iğrençlik, kendilerine yakışıyor mu?

Eskiden size kâr kalan yalanların, artık yanınıza kâr kalmadığını ne zaman anlayacaksınız?

''Kavim'' ile ''millet'' kavramlarının ne anlama geldiğini bile bilmiyorlar... Kürtlerin bir kavim olduğu, diğer kavimlerden müslümanlarla millet-ümmet olduğu bir vakıa...

Millet kavramını semantik/anlam bilimsel kaymaya uğratanların kastettikleri manaya her zaman itirazımız var. Millet kavramının içini boşaltıp seküler anlamlar yüklemeye çalışanların ezberleri bozulunca afallıyorlar...

Sayın İbrahim Özkul bir realiteden bahsetmiş, Ali Sönmez ise meseleyi sulandırmakla bilgiçliğini (!) ispat etmeye çalışıyor...

Afyondan Milliyetçilik algısı yanlış olan Kürt kardeşlerimize hakikati öğreten birine çatmak ne zamandan beri adamlık oldu?

Müslüman bir Türk Milliyet mefhumunu Kur'ani ölçüler ekseninde amacından saptırmadan açıklıyorsa başımızın üstünde yeri var... Bununla birlikte Ulusalcı bir Kürt Vahyi gerçeklerden kopuk batıcı düşünce sistematiği ekseninde Milliyeti çarpıtıyorsa yanımızda hiç bir kıymeti harbiyesi yoktur...

''Biz, Müslümanlarla mücrimleri bir mi tutarız? Size ne oluyor? Nasıl Hüküm veriyorsunuz?'' (Kalem: 35)

Siz kötülükte ve zulümde dahi kavminize arka çıktınız... Afyon Karahisarlı Sayın İbrahim Özkul memleketine gelen Kürtlere lokum ısmarlayarak sohbet etmek için çırpınırken, siz bunu bile çekemediniz...

Türk devlet mekanizmasının tüm cürümlerini Müslüman Türklere yükleme politikanızda direttiniz... Zihninizin arka planını kuşatan bu bozuk algının kaleminizden öfke şeklinde taştığını gördükçe sizinle aynı coğrafyada doğmuş olmamızdan utanır olduk...

Nasıl bir ön yargı var ki bu sözlerde...

Aydın olmak bir maharetse size kalsın deriz... İyi aydınlanmalar!

Şu sözlere baksanıza ne kadar kötü duruyor...

''Bu kardeşlerimizin unuttuğu şey; bu zat resmen bu kadar önyargıyla aydın olmak değil avam sınıfında bile olmadığıdır. Mustazaf Der bu kişileri kıymete bindiriyor ve yüksek paye veriyorsa kendi seviyesi de demek bu zatlar kadar ve anlayışı da bu zatların ki kadar geniştir. Kendi adlarına yazık.

Kurulan cümlelerin bozukluğundan bahsetmeyeceğim...

Mustazaf Der’in Türk Müslümanlarla geliştirdiği diyalog niçin Ali Sönmez şahsında Kürt ulusalcıları paniğe sürükler? Şu bir gerçek ki; bizim için Türk kavminden olan Afyon Karahisarlı Sayın İbrahim Özkul, bizim kavmimizden çıkan bin tane Ali Sönmezden daha değerli, daha kıymetli ve hürmete layıktır...

2-Öncelikle çürütmekten aciz kaldığı noktalarda nasıl da saldırıya geçtiğini ve itibarsızlaştırma hamleleriyle kendi sapkın düşüncelerine alan açmaya çalıştığını görmemiz lazım...

Kürt meselesini Hizbullah'tan bağımsız ve ayrı çözmeye çalışmanın bir aldatmaca olduğu sosyolojik bir realite iken, Hizbullah'ı Kürt meselesinden uzak tutmak 'hin'liği neyin nesi?

Kürt meselesinden bahsediliyorsa tabii ki Hizbullah'la konuşulmalıdır... Hizbullah'ın en küçük mensubunun Statükodan çektiğini Ali Sönmez ve diğer Kürt ulusalcıları çekmemiştir... Ekseriyetle Kürt olmaları Hizbullah mensuplarını iki kez suçlu kılmıştır...

Onbinlerce insanın katlinden sorumlu Abdullah Öcalan dahi Hizbullah gençlerinden fazla eziyet görmemiştir... Saddam’dan sonra (ki Saddam Araptı) en fazla Kürdü katleden bir oluşumun lideri olan Abdullah Öcalan'ın saçının tek bir teli dahi koparılmamışken, Hizbullah yöneticileri 6 ay sürekli bir işkenceye uğratıldılar... En ağır ve zalimce işkenceler kendilerine reva görüldü...

Şimdi Kürt meselesinin en büyük aktörü anasının Türk olduğunu söyleyerek anasına dahi iftira atan teslimiyetçi Abdullah Öcalan mı, yoksa hem İslami çizgisi, hem de Kürt olması hasebiyle katmerli devlet terörüne uğrayan Hizbullah cemaati mi?

Çözümsüzlük siyasetinde ayak direyenler ne zamandan beri çözümün başat aktörü oldular?

Türk ve Kürt ulusalcıları çözümsüzlük ve kan siyasetinden beslendikleri yetmezmiş gibi, bir de kendilerini Türk ve Kürt halkı adına çözüme giden yolda en yetkili kesimler olarak tanıtma yüzsüzlüğünde bulunuyorlar...

Kürt Meselesinin çözümü Türk ve Kürt Müslümanların eliyle gerçekleşecektir... Türk ve Kürt Müslümanlar daha aktif bir şekilde bir araya geldikçe, ulusalcı şebekeleri büyük bir endişe ve panik havası kuşatıyor... Ali Sönmez de bu birliktelikten ürkenlerden biri... O kadar ürkmüş ki Hizbullah'a iftira atmakta hiç bir beis görmüyor... Geçmişte yaşanmış iç yüzü farklı meseleleri olduğundan tamamen farklı göstererek kendini tatmin ediyor...

Ali Sönmeze sormak lazım; tesettürsüzlüğünden veya oruç tutmadığından ötürü Hizbullah kimin üzerinde terör estirmiş? İspatlayamazsa namertlerdendir...

''Bari düşmanlığınız mertçe ve dürüstçe olsun'' diyen ne güzel söylemiş...

3-Ali Sönmez'in okuduğundan bir şey anlamadığı, ya da yanlı ve yanlış anlamakta inat ettiğini bir daha hatırlatmakta fayda var. Dikkatli okuyucu bu manipülasyon taktiğini sezmekte zorlanmayacaktır...

Hizbullah cemaatinin hatasını bulup yüzüne vurmaya kodlanan Ali Sönmez alıntıladığı yazıları bağlantı hatlarını keserek okuyucuya sunuyor. Aşağıda alıntılayacağım yazının kalın siyah puntolarla yazılı kısmı kesilerek verilmiş...

''Kültürler tek başlarına birleştirici olmadıkları gibi ayrılığın sebebi de değildir. Değerler her zaman kültürün üstündedir. Asıl olarak ayrıştırma ve birleştirme işlevine sahip olan tek güç değerlerdir yani dindir. Dil, kültürün unsurudur ama değerlerin zorunlu unsuru değildir. Farklı kültürler, aynı değerler üzerinde birleşebilir ama farklı değerlere sahip kültürler aynı olsalar bile bir araya gelemez. Buna son seçimlerdeki neticeleri göz önünde bulundurarak Tunceli’yi örnek gösterebiliriz. Yerel seçimlerde çok yüksek bir oy oranıyla seçimi kazanan BDP, son seçimlerde en az oylarının üçte ikisini kaybetti. Çünkü alevi olan şahıs malum partinin başkanı olarak atanınca Tunceli halkı onu, Kürt kimliği üzerinde siyaset yapan partiye tercih etti. Yani Alevilik, Kürtlüğün önüne geçmiş oldu. Bu, esasen BDP zihniyetinin çöküşü Mustazaf-Der’in metodunun doğruluğunun ispatı ve tescilidir. Ulusalcı Kürdler her zaman kültürü-dili birleştirici unsur, yegâne değer olarak öne sürmüşlerdir. Buna mukabil Mustazaf-der, kültür farklılığı üzerinde mutlak bir değerin bulunduğunu söyleyerek değerler üzerinde hareket etmektedir. Bunun sonucu olarak nerde olursa olsun ülke insanıyla rahatça iletişim kurabilmekte, böylece her kültürden insanların teveccühünü ve muhabbetini kazanmaktadır.

Mustazaf-der Camiasının doğuya hitabı-hitabeti çok başarılıdır. Evrensel İlahi değerleri, yerel kültür üzerinde bina ettiği dille anlatmaktadır. Bu, Allahın yardımıdır. Aynı metodu, aynı deneyimi batıda da hayata geçirmek gerekir. Burada kastettiğimiz sadece Türk dilinin iyi kullanılması değildir. Bunun yanında ve asıl olarak Türk halkının tarihini, psikolojisini, sosyolojisini, hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak bunu yapmaya çalışmak gerekir.''

Tabii ki Türk halkı arasında faaliyet yürütebilmek için Türklerin tarihini, sosyo-psikolojisini öğrenmek gerekir. Kürtlerin arasında yakaladığı başarıyı Kürtlerin tarihini ve sosyo-psikolojik durumunu iyi bildiğinden yakalamıştır. Sanki alıntılanan yazıda böyle bir anlam yokmuş gibi konuyu bulanıklaştırıyor...

Gerçeği çarpıtma Kürt ulusalcılarının kahir ekseriyetinin kadim bir ahlakı olarak duruyor. Canları çıksa yalancılık huyları çıkmaz bunların...

Ali Sönmez'in iddia ettiğinin aksine Hizbullah'ın kitleselleşememe sorunu asla yoktur. ''Tahfif'' ve ''tahrif'' etme numaralarının işe yaramadığı açık. Bugüne kadar Kürdistan coğrafyasının ve halkının görmediği kalabalıkları meydanlara toplamıştır. ''Samiri''lerin cirit attığı bir toplumda ''samimi''leri mobilize etmiştir. Umum âlemde içinde görülmeyen en büyük kitleleri peygamber için hareketlendirmiştir...

Müslüman Kürtler Kürdistan’ın geleceğinde belirleyici bir güçtür. Ulusalcılar ya bu gerçekle yüzleşirler, ya da yüzsüzleşirler...

4-Suriyeli muhalifler tarafından İstanbulda bir konferans düzenlendi. Düzenledikleri konferansın başlığı ''ulusal kurtuluş konferansı''. ''Kavim'' kavramının Türkçeye çevrilişi ''ulusal'' kavramı üzerinden gerçekleştiriliyor. Ulusalcılık batı paradigmasına ait bir kavram...

''Kavim'' kavramını ''ulusal'' olarak Türkçeye çevirenler hata yapmış...

Bakın Ali Sönmez ne demiş. ''Bu koca sakallı adamlar "din" varken neden ulusal kurtuluş diyorlar anlamıyor ki? Ne güzel de haberi yapılmış. Ulusal kurtuluş” demekle acaba büyük günah işlemişler mi?''

Biz de diyoruz ki; bu koca sakallı adamlar başka şeylerde söylüyorlar...

Konferansın açılışında konuşan eski Suriye İnsan Hakları Genel Sekreteri ve Ulusal Kurtuluş Konferansı Başkanı Heysam el-Malih şu cümleleri kuruyordu...

''Sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz Bugün burada demokratik, laik bir Suriye kurmak için toplandık. Tüm engellemelere rağmen bir araya geldik. İş başındaki diktatör rejimin karşısındayız. Suriye halkı, yıllardır diktatör bir rejimle yönetiliyor. Bunu artık kabul etmiyoruz. Suriye halkı kahramandır ve kahraman kalacaktır.''

Demokratik ve Laik Bir Suriye isteyen koca koca âlimler!

Laik Suriye isteyenler ne zamandan beri ölçütünüz oldu?

Birde Hizbullah Kürtlerin birliğini istemiyormuş gibi nutuk atmanın sebebi ne?

Laiklik isteyenlerin Kürdistan'daki uzantıları ne kadar ulema ise, Suriye’de Laiklik isteyenler o kadar ulemadır...

Dini siyasetsizleştirme, siyaseti dinsizleştirme operasyonları yapanlar kahrolacaklar...

Tarih Müslüman Kürtleri de, ulusalcı Kürtleri de yazacak...

Kürtlerin ''İslami'' ve ''İnsani'' haklarını küresel istikbara pazarlayıp peşkeş çekenler lanetle anılırken, Kürt jenerasyonunu-neslini ''ahlaksızlaştırma'',''aptallaştırma'' ve ''ahmaklaştırma'' operasyonlarına karşı canı pahasına direnen Müslüman Kürtleri rahmetle anacaktır...

''Sen ölülere söz işittiremezsin. Arkalarını dönüp yanından kaçan sağırlara da çağrını duyuramazsın. Sen körleri de sapıklıklarından kurtarıp doğru yola iletemezsin. Sen ancak ayetlerimize inanan ve Rab'lerine boyun eğmiş Müslümanlara söz dinletebilirsin. (Neml:80-81)

(Hürseda Haber) murat burtaş

 

Ammar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-19-2011, 04:29   #2
Kullanıcı Adı
Mavera
Standart
haci gecenin bu saatinde bunu okuyacagimi düsünmüyorsun degil mi
Mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-19-2011, 04:34   #3
Kullanıcı Adı
Ammar
Standart
bu saatler insanın zihni daha açık oluyormuş
Ammar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi