![]() |
#1 |
![]() Suriye konusunda sabrın sonundayız
![]() Sokaklarda rastgele ateş açan Suriye askerlerinin öldürdüğü insan sayısı 250’yi aştı. Yüzlerce sivil yaralandı. “Sabrın sonlarındayız.” diyen Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı’nı Suriye’ye gönderiyor. Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu 9 Ağustos’ta Suriye’ye göndereceğini belirterek, “Mesajlarımız kararlı bir şekilde iletilecek. Bundan sonraki süreç, verilecek cevaba ve uygulamaya göre şekillenecek.’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Birlik Vakfının Çemberlitaş’taki genel merkezinde düzenlenen geleneksel iftar yemeğinde Suriye’de yaşananlara atıfta bulunan Erdoğan, bugüne kadar birçok konuda ‘’Acaba halledebilir miyiz?’’, ‘’Acaba söylenenler yerini bulur mu?’’ diye çok sabrettiklerini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: ‘’Ama artık burada da sabrın son anlarına geldik ve bunun için de bu süreç içinde salı günü Dışişleri Bakanı’nı Suriye’ye gönderiyorum. Kendileriyle orada gerekli olan görüşmeleri yapacaklar. Bu görüşmelerde mesajlarımız artık kendilerine kararlı bir şekilde iletilecektir. Bundan sonraki süreç verilecek cevaba ve uygulamaya göre şekillenecektir.” dedi. Suriye bizim iç meselemiz Suriye konusunu bir dış mesele, bir dış sorun olarak görmediklerini belirten Erdoğan, Suriye meselesi bizim bir iç meselemizdir. Çünkü bizim Suriye ile 850 kilometre sınırımız var, akrabalık, tarih, kültür bağlarımız var. Dolayısıyla burada olanlar bitenler bizim asla seyirci kalmamıza fırsat vermez. Tam aksine oradaki sesleri duymak zorundayız, duyuyoruz ve tabii ki gereğini de yapmak durumundayız.’’ diye konuştu. Başbakan, şöyle devam etti: “Bölgemizde yaşanan büyük acılar ‘yetsin artık’ diyoruz. 30 sene önce yanı başımızda bir büyük acı yaşanmıştı da ‘Hama’da bir bülbül öter, boynu vurulur’ demişti değerli kardeşimiz merhum şair Cahit Zarifoğlu. 30 sene sonra bugün, kardeş dediğimiz o ülkenin, Suriye’nin o yaralı şehrinde, o büyük acının hem de bir Ramazan günü yeniden yaşatılmasını hangi akıl, hangi vicdan kabul eder? Var mıdır dünyaya, insanlığa bir sözünüz? Zulümle ne kadar payidar olunur? Demir kafesler ardında daha kaç gün hüküm sürülür? Çok manidardır demir kafesler ardından nice Müslümanlar biliyorsunuz idam sehpalarına götürüldü. Onları idam sehpalarına götürenler şimdi ayakta değil, sedyeyle bakın nereye gidiyor. Arapların bir sözü var. ‘Men dakka dukka’. Böyle bir süreci dünya yaşıyor ama ibret alana ne kadar güzel. Ama ibret almayan için bu süreç çok zarar verir. Etrafınızda olup bitenler size hiç mi bir şey ifade etmiyor? Halkınızın üzerine kurşun yağdırarak kimi sevindiriyorsunuz? Evet, bunları söylemek, bu soruları sormak zorundayım.’’ Star 07.08.2011
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|