AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-19-2011, 20:01   #1
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart Yasakçılara Yasak Konulmalı / Ahmet Varol - Yeni Akit
Kur'an-ı Kerim öğretimine yasak getiren yasa cuntacı, totaliter anlayışın çıkarttığı yasalardan biridir. Ne kadar ilginçtir ki Ergenekon çetesiyle hukuk mücadelesi verilirken onun siparişiyle çıkartılmış yasalar bütün katılığıyla uygulanıyor.

Böyle bir yasağın başlatılmasını öneren karar 31 Mart 1997 tarihli MGK toplantısında çıkarılmıştı. Yasak kanunu bu öneri doğrultusunda çıkarıldı. O zaman sivil yönetimi MGK kararlarıyla yönlendiren cuntanın önerileri, tavsiyeleri talimat niteliğindeydi. Kur'an öğretimine yasak getirilmesi önerisinin üzerinden fazla zaman geçmeden de 16 Ağustos 1997 Cumartesi günü yasak yasası parlamentodan çıkarıldı.
Yasa tasarısının geçmesi için iktidardaki partiler ve hükûmete dışarıdan destek veren CHP çeşitli siyasi oyunlara başvurdu. ANAP mensubu milletvekillerinin tümünü "kabul" oyu vermeye zorlamak için "grup kararı" aldı. Bu, "evet" oyu vermeyenlere ihraç tehdidinde bulunulması anlamına geliyordu. O yüzden ANAP milletvekillerinin büyük çoğunluğu, partiden atılacakları korkusuyla eğitim özgürlüğünü sınırlayan ve Müslümanların kazanılmış haklarını ellerinden almayı amaçlayan yasa tasarısına "kabul" oyu verdi. Bununla birlikte iki milletvekili grup kararına uymayarak "red" oyu verdi. Bazıları da oylamaya katılmadı. Ancak bu kadarcık bir muhalefet sonucu değiştirmedi ve iktidar partileri amaçlarını gerçekleştirdiler.
Yasanın çıkarılması sürecinde halk muhtelif yerlerde büyük çapta gösteriler düzenleyerek tepkisini ortaya koydu. Ama o zaman yine 28 Şubat Cuntası'nın talimatları doğrultusunda tepkilere ve protestolara karşı polis şiddeti uygulanırken, halkın talebi de hiçbir şekilde dikkate alınmadı.
Yasanın çıkarılması süreci iyi tahlil edildiğinde tam anlamıyla cunta yasası olduğu, kesinlikle sivil iradenin ve toplumun tercihini yansıtmadığı görülecektir. Böyle bir yasağın arkasında duranların birçoğunun daha sonra Ergenekon çetesiyle ilişkileri ortaya çıkarılmış ve bazıları da bu yüzden hapse atılmışlardır. Ama kendileri hapse atılan Ergenekon çetesi mensuplarının yasalarının hâlâ uygulamada olması yasakçı zihniyete karşı ve özgür iradeye saygılı olduğunu söyleyenler açısından ciddi bir ayıptır. Bu ayıbın en kısa zamanda temizlenmesi, Ergenekon çetesinin insanların inanç ve değerlerine karşı savaşının ürünü olan yasakçı yasalarıyla birlikte hapse atılması, özgür iradeleriyle benimsedikleri inançlarının temel kitaplarını öğrenmek isteyen insanlara ve onların çocuklarına değil yasakçılara yasak getirilmesi gerekir.
Kur'an-ı Kerim, Türkiye halkının yüzde doksan dokuzunun mensup olduğu söylenen bir inancın temel kitabıdır. Böyle bir kitabın öğrenilmesine yasak getirilebilir mi? Dünyadaki pek çok dikta rejimiyle Türkiye arasında kıyaslama yapıldığında Türkiye'nin özgürlükler konusunda çok daha ileri olduğu söyleniyor. Peki, bu ülkede dünya nüfusunun dörtte birini kendi nüfusunun da yüzde doksan dokuzunu oluşturan Müslümanların temel kitabının öğrenilmesine yasak konduğunu, çocukların 12 yaşına kadar bu kitabı öğrenmeye kalkışmalarının suç sayıldığını söylediğimizde iddia ne kadar inandırıcı olabilir? Bu gibi yasaklar artık tamamen devrilmiş komünist dikta rejimlerinde uygulanıyordu. Kur'an-ı Kerim öğrenmeyi yasal olarak suç sayan ikinci bir ülke bulunduğunu sanmıyorum.
Türkiye'deki rejim bir yandan bu yasağı uygularken bir yandan da zorunlu öğretim döneminde tercihli de olsa Kur'an öğretimine izin vermeyerek fiili engel koymuştur. Oysa devletin yapması gereken tam aksine insanların çocuklarına inançlarını, değerlerini, kutsal kitaplarını ve bu kitapların verdiği mesajları öğrenme imkânı sunmasıdır.
Mazlumder, Ergenekon çetesinin kalıntısı yasakçı yasaların ve Kur'an öğretimi önündeki tüm engellerin kaldırılması için güzel bir kampanya başlatıyor. Yarın yani mübarek Ramazan'ın son on gününe gireceğimiz 20 Ramazan/Ağustos Cumartesi günü saat 12.00'de yirmi ayrı şehirde eş zamanlı olarak söz konusu yasağa karşı bir eylem düzenleniyor. Bu eylemle birlikte başlatılacak kampanyayla kamuoyunun bilgilendirilmesi ve duyarlılığının parlamentoya yansıtılması suretiyle yasağın kaldırılması hedefleniyor. Vereceğimiz destekler Allah'ın izniyle bu amacın gerçekleşmesini sağlayacaktır.

 

Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi