AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Cihannur]

Mehmet Acet



Yüksek hızlı trenle gurur veren yolculuk

Cumhuriyetin başkentinden, Selçuklu’nun başkentine, bizden önce hiç kimse bu kadar hızlı bir şekilde ulaşamamıştı.

Yüksek hızlı trenimiz, sararmış ekinlerin arasından süzülerek, bir trenden beklenmeyecek sessizlikte, üstelik 250 kilometre hızla ilerliyor.

Her sene defalarca yolculuk yaptığım Konya’ya, alışkın olduğumuz sürenin çok altında, 1,5 saatte varmayı hedefliyoruz.

İstanbul’dayken, evden iş yerine varmam o kadar sürüyordu zaten.

Demek ki diye içimden geçiriyorum.

“Ankara’da çalışan biri Konya’ya, Konya’da çalışan biri Ankara’ya günlük olarak bile işe bu treni kullanarak gidip gelebilir.”

Devlet Demir Yolları’nın güler yüzlü basın müşaviri Mehmet Özülker, gazetecilere coşkulu bir şekilde anlatıyor.

“Bu trenin tek seferi sadece 500 liraya mal oluyor. Yolcu başına 1,5 liralık bir maliyet var. Yani çok ucuz. Eskişehir’e hızlı tren yapıldıktan sonra artık bakanlar, milletvekilleri, iş adamları bile özel araçlarını kullanmaz oldular. Çünkü orası da bir buçuk saat sürüyor.”

Gözüm bir içeriye bakıyor, bir dışarıya.

İçeride gazeteciler, cep telefonlarıyla tren hızını gösteren rakamları fotoğraflıyor.

255 kilometreyi gördük işte!

İnsan gözünü dışarı kaydırınca, hayallere dalmak daha kolay oluyor. 11 yıl önce Frankfurt’tan Brüksel’e yaptığım tren yolculuğu aklıma geliyor.

450 kilometreyi 4 saatte almıştık yanlış hatırlamıyorsam. Ve ben o zaman “Bu tren ne kadar hızlıymış.” dediğimi hatırlıyorum.

Oysa şimdi bizi Konya’ya götüren tren ondan daha hızlı gidiyor.

11 yıl önce ülkem için yüksek hızlı trenin sadece hayalini kurabiliyordum.

Yani, “hayaldi, gerçek oldu!”

Ak Parti’nin seçim sloganı, en fazla buraya yakıştı doğrusu.

Bu işte en büyük alkışı ve teşekkürü, ön vagonda bakanlarıyla gururlu bir şekilde yolculuk yapan Başbakan Erdoğan hak ediyor şüphesiz.

Sohbet etmek üzere yanına gidince gördüm ki, eseriyle gurur duyan, mutlu bir başbakan vardı karşımda.

İkinci büyük paye, aynı yolculukta Erdoğan’ın yanı başında ona eşlik eden, kabinenin “akıl küpü” bakanı Binali Yıldırım’a ait.

Sadece havaya-karaya-denize değil, işte raylara da damgasını vurmuştu Binali bey.

SÜLEYMAN KARAMAN DEYİP GEÇMEYİN

Başbakan ve Ulaştırma Bakanı dışında üçüncü bir kişi daha var burada ismini zikretmemiz gereken.

O da TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman.

Hızlı trenin, bu büyük başarı öyküsünün en büyük mimarlarından biri oldu Karaman.

Bundan 8 yıl önce Sakarya’da yaşanan tren kazası sonrası hiç hak etmediği halde, kazada hiçbir kabahati olmadığı halde, günah keçisi arayan medyanın hışmına uğramıştı.

O dönem büyük sıkıntılar yaşadı Süleyman Karaman.

Ama hepsini atlattı ve demiryolları işinde ehliyet ve liyakat sahibi olduğunu, eserleriyle cümle aleme göstermiş oldu.

İşte geldik Mevlana şehrine.

Cumhuriyetin başkentinden, Selçuklu’nun başkentine, bizden önce hiç kimse bu kadar hızlı bir şekilde ulaşamamıştı.

Sırada bu iki başkente üçüncüsünü, yani payitahtı, İstanbul’u eklemek var.

2,5 sene sonra o da bitince, İstanbul-Konya arası 3,5 saate inecek.

Bir büyük hayal daha gerçek olacak.

Allah emeği geçenlerden razı olsun!

Haber 7 25.08.2011

[Eşref]

Çok şükür, çok şükür, çok şükür. Bize bu yolları veren, bu araçları veren Rabbimize şükürler olsun ve buna vesile olan partimizden de Allah razı olsun. Rabbimiz, develerle,atlarla toprak yollarda ulaşımın sağlandığı o dönemlerde, Kur'an-ı Kerim ile bize bunu ne güzel müjdeliyor;

"Dağlardan (geçen) beyaz, kırmızı, değişik renklerde ve simsiyah yollar (yaptık.)" (Fâtır/27)


Ülkemize yapılabilecek en büyük yatırımlardan biri, ülkeyi yüksek hızlı trenlerin demir ağlarıyla örmektir. Bu öyle bir yatırım ki hem ülkemize çağ atlatır, hem de ülkenin doğusunu batısıyla; kuzeyini güneyiyle birleştirir. Ülkenin bütünlüğüne dahi katkı sağlar.