![]() |
#1 |
![]() BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN İLE MÜLAKAT
Yayın Organı : CNN Yayın Tarihi : 25 Eylül 2011 Kayıt Tarihi : 26 Eylül 2011 Ülke : ABD Yazar : Fareed Zakaria Çeviri Yeri : Ankara Çeviri Dili : İngilizce İlk konuğum, Birleşmiş Milletlerde muhtemelen haftanın adamı olan, herkesin tanışmak ve konuşmak istediği, siyasal ağırlığa sahip bir kişi... Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Atatürk’ten bu yana ülkesinin en güçlü lideri. Başbakan Erdoğan sadece bu yıl ABD Başkanı Barack Obama ile 9 kez telefonda konuştu. Başka hiçbir devlet adamı bu kadar ilgi görmedi. Türkiye tarih boyunca Doğu ve Batı, İslam ve Hristiyanlık arasında oldu. Erdoğan şimdi yeni ittifaklara yöneliyor. AB üyeliği Türkiye için artık büyük bir öncelik değil. İsrail artık yakın bir dost değil ve Amerika ile uzun süreli ittifak artık düşünce tarzına egemen değil. Tüm bu politikalar Erdoğan’ın Orta Doğu’daki popülist kahraman duruşunu güçlendiriyor. Sesi belki de yeni Orta Doğu’nun sesi. Ekonomik olarak dinamik, politik açıdan kendine güvenen, jeopolitik açıdan güçlü bir ülkenin lideri... FAREED ZAKARIA: Sayın Başbakan programımıza katıldığınız için teşekkür ederiz. RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Bana böyle bir fırsat hazırladığınız için özellikle teşekkür ederim. ZAKARIA: İzin verirseniz şu sıralar sorun yaşadığınız bir komşunuzla, İsrail ile başlamak istiyorum. Türkiye ve İsrail arasında bozulan ilişkilerin tekrar eski hâline dönebileceğini düşünüyor musunuz? ERDOĞAN: Şu anda çok açık, net yani ben sizin aracılığınızla buradan söyleyeyim. Türkiye-İsrail ilişkileri İsrail'in gerilim sebebi olduğu bir zeminde ne yazık ki bozulmuştur. Bu nerede başladı; bu, biliyorsunuz Gazze'ye insani yardım götüren 33 ayrı ülkeden insanların olduğu, ağırlıklı olarak Türk vatandaşların içinde bulunduğu gemiye denizden ve havadan yapılan saldırı neticesinde 9 vatandaşımızın şehit edilmesiyle başladı ki bunlardan bir tanesi de Türk kökenli ABD vatandaşıdır. Ama bu Amerikan vatandaşının haklarını Amerika ne yazık ki korumamıştır, hâlâ da korumuyor, hâlâ da bu konuyla ilgili olarak İsrail'e yönelik ciddi bir tavır takınmış değil. Suçu Türk olması mıydı? Bundan dolayı biz üzgünüz. Çünkü demokrasi, hak ve özgürlükler bu noktada kim olursa olsun korunmalıdır, kimin hukuku olursa olsun korunmalıdır ve biz İsrail'e uyarılarımızı yaptık. Aslında bu bir savaş sebebi olabilirdi. Çünkü uluslararası sularda siz böyle bir şey yapamazsınız. Ama biz büyük bir devlet olmanın bağışlayıcılığı içerisinde bu işe sabırla tavır koyduk ve dedik ki “Özür dileyecek, tazminat ödeyecek, Gazze'ye uygulanan ambargoyu kaldıracak.”Bunların olmaması hâlinde Türkiye-İsrail ilişkileri hiçbir zaman normalleşemez. Yoksa bizim düşmanlığımız İsrail halkına değil, İsrail'in yönetiminin takındığı tavradır. Tabii bu huzursuzluğun kaynağı olması suretiyle de kendini -bölgede zaten yalnızdı, bir Türkiye ile dostluğu söz konusuydu- iyice yalnızlaştırıyor ve bu yalnızlığa da İsrail mahkûmdur. ZAKARIA: Gazze'ye gönderilecek yeni filoya Türk donanması eşlik edecek mi? ERDOĞAN: İnsani yardım olduğu sürece Gazze olabilir, Mısır olabilir. Böyle bir olay gerçekleştikten sonra güvenlik konusunda bir güvensizlik var. Filolar gittikleri yerlere donanmamızın eşliğinde gidebilir çünkü İsrail'e güvenilemez. ZAKARIA: Obama yönetiminin üzerinde uğraştığı gibi İsrail'le anlaşmaya yakın mıydınız? İsrail hükûmeti son anda mı vazgeçti? ERDOĞAN: Görüşlerimizi pek çok ilgili kurumun yanı sıra Sayın Obama'ya da ilettik. Türkiye, söyleminde çok net ve görüşlerimizin arkasında duruyoruz. Ne söylendiğini ve duymaktan üzüldüğümüz ifadeyi belirteyim. Filistinlilerin, İsrail halkını bombaladığını ve pek çok İsraillinin öldürüldüğünü söylüyorlar. Görüşlerimi çok açık belirtiyorum; kaç İsraillinin Filistinliler tarafından fırlatılan füzelerle ve bombalarla öldürüldüğünün doğru istatistiğini istiyorum. 10, 20, 100, 200 …? Lütfen belgeleyin. Bilelim. Öteki tarafta, yüz binlerce Filistinlinin öldürüldüğünü biliyoruz. Sadece Gazze saldırısının sonucu olarak binlerce insan öldürüldü. Bunlar çok açık ifadeler. İsrail halkı tarihte sadece soykırım konusuna geri dönüyor. Ve o soykırımı kullanarak her zaman mağdurmuş gibi davranıyor. Daha önce bu konuyla ilgili olarak Almanya'ya tazminat talebinde bulunun dedik ve yaptılar. Sonuç olarak Almanya, İsrail'e borçlarını ödedi ve hâlâ diyet ödüyor. Fakat Türkiye'nin ya da bölgedeki Müslümanların böyle bir sorunu yok. İsrail'e hiçbir zaman böyle bir zalimlik göstermediler. Fakat İsrail o bakımdan çok zalim, hiç acıma göstermiyor. Babasının bacakları arasında saklanmaya çalışırken veya babası kollarına alarak korumaya çalışırken sahilde öldürülen o yavrunun çığlıklarını asla unutamam. O sahneleri asla unutamam çünkü ben de bir babayım. Evimde eşimle, çocuklarımla bu sahneleri birlikte izledik. Bir saldırının sonucunda 7 kişinin öldürüldüğünü gördüm. Bunlar açıklanamaz İsrail davranışlarıdır. Normalleşme isteniyorsa barış için gerilimden kendisini çekmesi lazım. Atom bombası üretimi var, ağır silahlar var, fosfor bombaları var, kitle imha silahları var, olmayan ne var İsrail’de? İsrail’de hepsi var ancak aynı soruyu Filistin’in nesi var diye sorabilir miyim? Filistinlileri iddia edildiği gibi çok sayıda İsrailliyi öldürdüğünü nasıl düşünürsünüz? Birbirimizi kandırmayı bırakalım. Çünkü insanoğlu artık aldatılmayacak, herkes biliyor ama İsrail öğrenmek üzere. ZAKARIA: Bana öyle geliyor ki Türkiye’nin Suriye konusundaki diplomasisi değişiyor. Suriye hükûmeti tarafından aldatıldınız, size garantiler verildi, düzenlemeler yapılacağı söylendi ancak bu garantilere uyulmadı. Birçok kişi Esad’ın acımasız bir diktatör olduğunu düşünüyor. Siz ona güvendiniz, onunla tatile çıktınız, sizce onu yanlış mı tanıdınız? Bir hata mı yaptınız? ERDOĞAN: Şimdi şöyle söyleyeyim. Benim birlikte tatile çıktığımı nereden duydunuz bilmiyorum ama böyle bir münasebetim olmadı. Kendisini daima Türklerin tatil yörelerine davet etmişimdir ancak beraber tatil yapmadık. Kendisi Türkiye’ye geldiğinde elbette görüşeceğiz, Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkiler hakkında görüşeceğiz. Ben de birkaç kez Suriye’ye gittim ve Devlet Başkanıyla da görüştüm. Ve tabi ben burada çok açık ve net olarak söyleyeyim, biz ilkeler doğrultusunda hareket ediyoruz. Benim için bu ilkeler belirleyicidir. Siz ve ben bugün dost olabiliriz ancak siz bir gün demokrasi ilkelerine aykırı hareket ederseniz, temel hakların, özgürlüklerin ve yasaların aksine hareket ederseniz, kardeşim ve dostum olarak kalbimdeki yerinizi bir anda kaybedersiniz. Buradaki gelişmeler aynen böyledir. Bir yerde sabır, sabır, sabır ama artık sabır taşı çatladı. ZAKARIA: Sayın Başbakan, şu anki Suriye hükûmetinin devam edebileceğine inanıyor musunuz? Beşar Esad’ın bir yıl sonra hâlâ Suriye Devlet Başkanı olacağını düşünüyor musunuz? ERDOĞAN: Benim her zaman söylediğim bir şey var, zulüm ile abad olunmaz, zulümle iktidarda kalmak mümkün değildir. Halkın iradesinin önünde durmak mümkün değildir. Sadece bu süre biraz daha uzayabilir ama er ya da geç Suriye'de halk böyle bir kararı vermişse halkın dediği olacaktır. Mısır'da olduğu gibi, Tunus'ta olduğu gibi, Libya'da olduğu gibi... Halklar, özgürlüklerini istiyor ve bunun mücadelesini veriyor. Diktatöryel sistemler yavaş yavaş eksiliyor, otokratik sistemlerden demokratik sistemlere geçiliyor. Demokraside eksikler olabilir. ZAKARIA: Türkiye Başbakanı ile yaptığımız görüşmeye ilişkin çok daha fazla ayrıntıyı birkaç dakika içinde öğrenebilirsiniz. Kendi milletini, İslamcı bir yola doğru mu yönlendiriyor? Dünyanın geriye kalan kısmıyla ilişkileri ne durumda? Başkan Obama hakkında ne düşünüyor? Kısa bir süre sonra karşınızdayız. ZAKARIA: Türk dış politikasına İslami ideoloji unsurları ilave edildi mi? ERDOĞAN: Şimdi Sayın Zekeriya, ben olaya şöyle bakıyorum: Biz, ortak aklı çalıştıran bir ekibiz. Medeniyetler çatışması görmek istemiyoruz. Medeniyetler ittifakı olsun istiyoruz. Dünya barışa susamış vaziyette. Dünya artık savaşlardan bıkmış vaziyette. Yani yılda trilyonlarca doların savunma sanayine harcandığı bir dünya istemiyoruz. ZAKARIA: Birçok kişinin aklında şu soru var: Türkiye’yi Atatürk zamanında olduğundan başka bir yola mı götürüyorsunuz? Dış politikanız artık Batı yanlısı olmayacak mı, gelecekte kaderinin Batı’nın yanında olacağını düşünmüyor mu? Dış politikası daha İslamcı ve daha popülist mi olacak? Kahire’ye gittiğinizde rock yıldızı gibi karşılandınız. Filistin’in yeni pozisyonunu desteklediğiniz için boy boy fotoğraflarınız, posterleriniz sergilendi. Bu, Türkiye’nin yeni popülist İslamcı dış politikası mıdır? ERDOĞAN: Sayın Zekeriya, ben rock yıldızı değil, bir siyasetçiyim. Ama şunu da çok açık, net söylemem lazım; bir defa Batı’nın her şeyi doğrudur diye bir şey yok. Biz Batı’nın ilmini alırız. Batı’nın gelişmiş neleri varsa, güzellikleri varsa bunları alırız ama unutmayalım ki Doğu’nun da güzellikleri var. Doğu’yu niye bir tarafa atıyoruz? Biz ülkemizdeki siyasette nasıl siyasetin merkezine oturmuşsak, dünyada da ilim nerede olursa olsun bunu bir kaybımız, eksiğimiz olarak arar bulur ve çıkarırız. ZAKARIA: İran’la aranızdaki iyi ilişkileri korumaya çalıştınız. Ancak kısa bir süre önce Türk topraklarında bir Amerikan radarı bulundurmayı kabul etmeniz, İran hükûmetinin sert eleştirilerine yol açtı. Şu anda uluslararası toplumun nükleer programını izlemek için İran’la yapıcı bir diyalog kurabileceğine inanıyor musunuz? Yoksa İran sizin görüşünüze göre dikkatli bir şekilde izlenmesi ve kontrol altına alınması gereken bir ülke mi? ERDOĞAN: Şimdi iki şeyi tabii birbirine karıştırmayalım. Birincisi, Türkiye'de kurulması planlanan füze savunma radar üssü ile alakalı olarak; bu, NATO bağlamında bir uygulamadır. Bir kere herhangi bir ülkenin adı bu sözleşmede geçmiyor. İran'ın buradan kendisi için böyle bir durum çıkarmasını biz doğru bulmuyoruz. İsrail'in burada farklı yorumların içerisine girmesini biz doğru bulmuyoruz. Türkiye kendi toprakları üzerinde atılan herhangi bir adıma kendisi karar verecektir ve burada kendisi karar vermiştir. Ama açık söyleyeyim biz hiçbir zaman kendi topraklarımızdan İran'a yönelik herhangi bir saldırının olmasına da Türkiye herhangi bir saldırıya uğramadığı sürece müsaade etmeyiz. İran'a bu yasağı getiren ülkeler İsrail'e neden bu yasağı getirmiyor, İsrail'de atom var, nükleer silah var, niye ona getirmiyor? Gerekçesi nedir? Neymiş İsrail kuşatma altındaymış. İsrail'den başka bölgede bir tane nükleer silahlı var mı? Kuzey'de Rusya’da var. İran da diyor ki “Benim amacım ucuz enerji üretmek.” Tahminler üzerine hareket etmek istemiyoruz. Tahminlere dayalı olarak ülkeler üzerine yaptırım uygulanmasını da Türkiye olarak doğru bulmuyoruz. ZAKARIA: Sayın Başbakan son bir soru sormama izin verin. Obama’yla ilişkileriniz mevcut. Dünya sahnesinde bir lider olarak nasıl görüyorsunuz? ERDOĞAN: Öncelikle Barack Hüseyin Obama, benim şahsi olarak sevdiğim birisidir. Politikaları ve uygulamalarıyla çok daha başarılı olmasını istiyorum. Özellikle göreve başladığında omzunda büyük ekonomik sıkıntılar vardı. Bu ekonomik sıkıntıları aşarak bugün çok daha rahat olabilirdi. Bu noktada, yaklaşık yüz gün sonra yapılacak genel seçimlerde şans diliyorum. Çünkü kendisini bir şekilde daha iyi tanıma fırsatı buldum. Gerek karşılıklı, gerekse telefonla çok sayıda görüşmelerimiz oldu. Gerçekten bunlar, her zamankinden daha sık yapılan görüşmelerdi. Türkiye ile Amerika arasında stratejik ortaklıktan model ortaklığına geçiş, iki ülke arasındaki ilişkileri daha üst seviyelere çıkardı. Diğer Cumhuriyetçi adayları tanımıyorum. Tabii ki Amerika halkının tercihlerine saygı göstermek zorundayız. Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkiler, yönetimde ister Cumhuriyetçi ister Demokrat olsun her zaman olumlu olmuştur. Bundan sonra da iyi olacağına inanıyorum. Bu seçimlerin sonuçlarının dünya barışı, Amerika halkı ve Amerika’nın siyasi hayatı için en iyisi olmasını diliyorum. ZAKARIA: Sayın Başbakan, çok teşekkürler. ERDOĞAN: Ben de bu vesileyle bizi izleyen tüm Amerika halkına kendi adıma ve halkım adına saygılarımı sunmak istiyorum.
![]() Konu Yıldırım tarafından (09-26-2011 Saat 21:05 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Yazı uzun olduğu için bir çoğunuzun okumayacağını biliyorum.
Bu yüzden okurker önemli gördüğüm yerleri mor ve kırmızı ile renklendirdim. Bu mor ve kırmızı bölümleri okursanız faydalı bilgiler içeriyor... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|