10-05-2011, 11:39 | #1 |
Darbeye teşebbüs fiili oluşmamıştır
Darbe yapıp iktidarı ele geçirselerdi eylem tamamlanmış olacaktı. Ya da iktidarı ele geçirmek için kışlasından çıksa ancak halk veya ihtilal yapmak istemeyen diğer devlet organları karşı çıksa ve iktidar darbe yapmak isteyenlerin eline geçemezse işte o zaman darbeye teşebbüsten söz edilebilir. Sanıkların böyle bir fiili olmamıştır. Sadece bir toplantı yapıp liste düzenlemişlerdir
EMEKLİ orgeneral Çetin Doğan, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, emekli Oramiral Özden Örnek ve MHP milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan’ın da aralarında bulunduğu 196 sanıklı Balyoz davasında tutuklu yargılanan 162 sanık, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye taleplerini reddetmesi üzerine, itiraz haklarını kullanarak bir üst mahkeme olan 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak bu mahkeme de 22 Ağustos 2011 tarihinde verdiği kararla sanıkların itirazını reddetti. Üye hâkimler Mehmet Ekinci ile Birol Bilen’in oy çokluğu ile alınan ret kararına, mahkeme başkanı Şeref Akçay muhalif kaldı. Başkan Akçay, 9 sayfalık muhalefet şerhinde, “Ben sanıklar askerdir, onlar hakkında hiçbir şey yapılmasın, yargılanmasınlar demiyorum. Yargılansın, suç işleyen varsa ceza alsın ama adil yargılansın” dedi ve şöyle devam etti: Tutukluluk doğru değil - “Tutukluluk halinin devamı gerçeklerinde delillerin henüz toplanmamaşı olması gösterildi. Hangi deliller toplanacaktır. Duruşmaların yapıldığı günden beri 30’dan fazla duruşma yapılmış, dosyadaki mevcut delillerin dışında sanıkların suçlarının sübutuna ilişkin delil toplanması yönünde herhangi bir ara karar verilmemiştir. Mevcut delil durumuna göre yargılamanın yapılıp sonunda verilecek karara göre sanıkların tutuklanıp tutuklanmayacaklarına karar verilmesi gerekirken, duruşmanın başında savunmalar dahi alınmadan sanıkların dosya oluşuna uygun olmayan gerekçelerle tutuklanmaları ve tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi doğru değil. Yapmadan ceza verilmez - Bu durum Anayasa ve yasalara, ayrıca AHİM sözleşmesi ile korunan doğal ve insani haklardan olan ‘adil yargılama hakkı’nı ortadan kaldırır. Sanıklara isnad edilen eylem 05-07 Mart 2003’de yapılan ve planların görüşüldüğü 162 kişinin katıldığı 1’inci Ordu’daki toplantıdır. Bu olayı bir örnekle açıklayacak olursak siz birisini öldürmeye karar verdiniz ve bu amaçla plan yaptınız. Hatta silah aldınız öldüreceğiniz kişinin evinin önüne giderken polis sizi yakaladı. Silahı buldu niçin taşıdığınızı sordu. ‘Siz adam öldürmeye gidiyorum’ dediniz. Hakkınız da yasal işlem yapılır ama adam öldürme veya öldürmeye teşebbüsten değil sadece silah bulundurmaktan işlem yapılır. Sadece bir toplantı olmuş - Çünkü öldürme konusunda henüz hiçbir eyleminiz yoktur. Henüz düşünce aşamasındadır. Bu aşamada plan doğrultusunda darbe yapıp iktidarı ele geçirselerdi eylem tamamlanmış olacaktı. Ya da iktidarı ele geçirmek için kışlasından çıksa ancak halk veya ihtilal yapmak istemeyen diğer devlet organları karşı çıksa ve iktidar darbe yapmak isteyenlerin eline geçemezse işte o zaman darbeye teşebbüsten söz edilebilir. Sanıkların böyle bir fiili olmamıştır. Sadece bir toplantı yapıp liste düzenlemişlerdir.” İhtilal iradesi sürüyor mu? - Ancak 2003 yılından sonra bu listelerdeki hem ihtilali yapacak kişiler ve görevlendirilecek kişilerin bir kısmı emekli olmuş, bir kısmı başka yerlere tayin olmuş ve bir kısmı da ölmüştür. O zaman yapılması gereken nedir? Bu iradelerini devam ettirmek isteyen kişiler planlarındaki bu boşlukların yerine yeni görevi yapacak kişileri yeniden belirlemektedir. Günün gelişen sosyal ve siyasal ve uluslararası ilişkilere göre planlarını sürekli güncellemeleridir. Bu yapıldığı takdirde bu ihtilal iradesinin devam ettiğini gösterir. Belki bu durumda da teşebbüsten söz edilebilir. Şimdi gerek dosyadaki delilleri gerek Gökcük’te ele geçen delilleri, gerek Eskişehir’de ele geçen delillerde siz 2003 yılından sonra sanıkların bu ihtilali yapma iradelerinin halen devam ettiğini, günün gelişen ve gelişen sosyal-siyasal olaylarına göre yenilendiğini söyleyebilir misiniz? Söyleyemezseniz o zaman sanıkların isteyerek veya ellerinde olmayan başka nedenlerle bu düşüncelerinden, bu eylemlerinden vazgeçtiğini söylemek gerekir. Bu durumda siz 2003 yılında bu iradelerinden vazgeçen sanıkları halen bu iradelerini devam ettirdiği düşüncesi ile atılı suçtan cezalandırabilir misiniz? Cezalandırabilmeniz için bunu somut deliller ile ortaya konması gerekir. Yani ihtilal iradesinin devam ettiği ancak bu irade devam ederken sanıkların yakalandığını söyleyebilirseniz eylemin o zaman Anayasa’ya teşebbüs olarak değerlendirilmesi söz konusudur.” Hürriyet
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
10-05-2011, 16:40 | #2 |
nedense altında hürriyet yazınca okuyasım gelmedi....
|
|
10-05-2011, 22:57 | #3 |
diyorsun ki bu adamlar bu milletin anasını nasıl ağlatırızı yazıp çizmişler icraata dökmemişler icrata dökülmeyen ana ağlamasının senaryosu ile bunlara cezamı verilir?Asker nasıl darbe yaparızın senaryonusu yazıp çizeceğine 30 küsür yıldır bitirilemeyen pkknın bitirilmesi için senaryolar çizseydi bizde onları başımıza taç etseydik...
rikopaşam sen bu senaryonun neresindesin? |
|
10-05-2011, 23:00 | #4 |
Hürriyet kurnazlığı
Kıbrıslı hoca da öyle diyor "kuvveden fiile çıkmadı" diyor Yani eskiden darbe balyoz ayışığı falan yalan diye haber yapanlar şimdi ise sadece plan ve konuşmalar var diye haber yapmak zorunda kalmışlar Düştükleri zavallılık. |
|
10-05-2011, 23:20 | #5 |
Okumadım ama sanırım haberde 'eylem gerçekleşmediği için darbe planı da geçersiz' diye geçiyor sanırım ? Eğer böyleyse,Antalya da yakalanan canlı bomba serbest bırakılmalı,sonuçta eylemi gerçekleştirmedi,sadece plan aşamasındaydı.
|
|
10-06-2011, 11:19 | #6 | |
Alıntı:
Birde sizler anlatılmak isteneni anlamamışınız, adam demişki evet yargılansınlar suçlularsa cezasını çeksinler ama adil yargılansınlar. İçeri alınanların çoğu iddia üzerine yatıyorlar orada. O belgeleri senaryoları hazırlayanların çoğu emekli olmuş, bazıları ölmüş ve senaryolarda belgelerde adı geçen bu kişilerin yerlerine başkaları yazılmamış yani dökümanlar güncellenmemiş. Bu da böyle bir durumun artık geçerli olmadığını askerin böyle şeylerle işi olmadığını göstermezmi sizce. |
||
10-06-2011, 11:26 | #7 | |
Alıntı:
Mesela canlı bomba işinde şöylede düşünebiliriz, adam taktı bombaları gitti alışverişi merkezine, baktı çoluk çocuk kadınlar insanlar... adam düşündü vicdanı el vermedi insan olduğunu hatırladı, birilerinin kuklası olduğunu düşündü ve gitti teslim oldu veya teslim olmaya giderken yakalandı. Bu durumda karışık, insan ne der bilemiyor. O yüzden her olayı kendi içerisinde değerlendirmek gerek. Senin yaptığın gibi işine geldiği gibi yorumlarsak, elmayla armut karışır ve kimsenin yararına olmaz. Sırf haklı çıkacağız diye doğru olanı saptırmak, görmemek kişiye birşey kazandırmaz. |
||
10-06-2011, 11:47 | #8 | |
Alıntı:
evet evet eminim senin dediğin gibidir hükmü yoktur onun için mi her 10 yılda düzenli darbe olur bu memlkette? geçiniz paşam geçiniz bunları..bırakın postal yalayıp askere dalkavukluk yapmayı..herkes haddini bilecek herkes işini yapacak. Asker bu milletin ensesinde nasıl boza pişiririmin hesabı yapmayacak..benim cebimden çıkan vergileri alıp helikopterlerle pikniğe gitmeyecek..eratın eline pimi çekilmiş bombayı çekip ana kuzularını yoktan yere feda etmeyecek..ülkeyi karıştırmak için heronlarla canlı infazları seyretmeyecek..birliğinde öldürülen askere eğitim zaiyatı deyip ailesine teslim etmeyecek..milleti fişlemek için askeri uçakları kaldırıp köyleri takip etmeyecek(bknz:bilvanis) başbakana mesaj vermek için alçak uçuş yapmayacak..vel hasıl kelam asker kışlasında kendi görevine dönecek..senin dediklerin yada o zatın dedikleri lafu güzaftır benim için.. |
||
10-06-2011, 16:33 | #9 | |
Alıntı:
Kaldı ki içerideki kişilerin içeride olması kişisel olarak bana zerre kazancı yok,bu yüzden sırf suçlu kılmak için istediğim gibi yorumlama yapmam Ergenekon mesela,tutuklama başladığından bu yana adı konmuş/yeni birşey değil,çok eskilere dayanan bir örgüt yapılanması.Zaten darbe illa ki tank sürmek değil,hatta tank sürmek bile bu yapıya birer örtü.Ama kimi ahmaklar bu davanın ismini kendilerinin koyduğunu söylüyor kck davasına gidip poşet davası diyecek halleri yok Bu davalar daha hiç bir şey,olayların %10 u bile değil bana göre,daha ilerlenmesi gereken çok yol var. |
||
10-06-2011, 16:44 | #10 |
darbeye teşebbüs nasıl olur...
bir sokağa çıkmadıkları kalmış... en nihayetinde onuda yaptılar... bence mahkeme başkanını sıkıştırmışlar... yoksa böyle saçma bir gerekçe sunmazdı... |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|