AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-22-2011, 16:04   #1
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart 'PKK En Çok Kürtlere Düşman'
Taraf Gazetesi yazarlarından Melih Altınok, bugün yayınlanan, 'PKK çözümün değil sorunun tarafı' başlıklı yazısında, PKK'nin her iki halka da düşman olduğunu belirtikten sonra, ancak daha çok Kürtlere düşman olduğunu vurguladı.




Meclis’teki sınırötesi harekât oylamasına “mazereti” dolayısıyla katılamayan PKK, “evet” oyunu günler sonra Çukurca’ya sekiz koldan saldırıp 24 genci öldürerek verdi.

Kararı Meclis’ten çıkartan ancak fiilen öteleyen hükümet ise PKK’nin davetine icabet etmek zorunda kaldı.

Ve TSK Kuzey Irak’ta...

Ankara’da ise Meclis’in yanı başındaki Atatürk Bulvarı’ndan yükselen “şehitler ölmez” sloganları arabaların destek kornalarına karışıyor. Penceremden odaya dolan sesler eşliğinde PKK yandaşı (sıfatın patenti kendilerine aittir) ANF isimli siteyi okuyorum.

Sitede, PKK’nin Çukurca saldırısını Türkiye’nin “olası” bir sınırötesi operasyonunu engellemek için yaptığı yazıyor.

Tabii ki öldürülen “insan” sayısının açıklanandan katbekat fazla olduğu böbürlenmesini içeren pornografik, insanlık ve ahlak adına utanç verici haberlerle birlikte...

Savaşın önce neyi öldürdüğüne dair aforizmaları yazsanız kitap olur. Ama yukarıdaki “mazeretleri” ve bunlarla gocunmadan karşımıza çıkan koca koca adamları, sosyal medya çığırtkanlarını gördükçe ben maktulün “mantık” olduğuna iyice inanmaya başlıyorum.

Öyle ya, barış istiyorsan öldürmeyeceksin, saldırmayacaksın; öldürene, saldırana yandaş olmayacaksın. Bu basit önermeyi anlamak çok mu zor allahaşkına ya da bu zırvalıklara aklı başında insanların inanabileceğini sanmak bu kadar kolay mı?

Kolektif deliliğin cazibesi ne kadar güçlü olursa olsun, sürüden ayrılmayı göze almak şart.

Evet, devletin soruna dair politikalarını hep eleştirdik. Ama artık özellikle sol-demokrat çevrelerin, sürekli savaş hâlini bir başka açıdan tartışmaya açmak için PKK’nin ve şiddetinin amentü kabul edilen meşruiyetini açıkça konuşmasının zamanı değil mi?

Bu hesaplaşma, yüzleşme iyi niyetli dostlarımızın “PKK’yı askerî seçeneğin çözüm olmadığına ikna etme” önerisinin ayaklarının yere basmasını sağlamaz mı?

Doğru, PKK bir realite, var! Keşke silah bıraksa, insanları öldürmese, ovada siyaset yapsa. İyi de PKK bugüne değin ne yaptı ve şimdi ne yapıyor ki, demokratlar kendi “arzularını” PKK’nin “çözüm iradesine” eşitleme lüksüne bu denli rahat teslim oluyorlar; harekete karşı eleştiri oklarını atarken bu denli hasis davranıyorlar?

Öyle ya, meşru müdafaa nedeni sayılabilecek bir durum yokken kentlere sekiz koldan saldırabilecek kadar fütursuz, bebekleri, genç kızları, hamile kadınları katledebilecek kadar gözü dönmüş bir yapı var karşımızda. Bu haliyle “sorunun” en kararlı aktörü konumunda olan PKK’yi, “çözümün” mazlum tarafı olarak görmekteki ısrarımız niye?

PKK’yi, Kürt halkının tarihî acılarının ve taleplerinin yegâne temsilcisi ilan etmenin büyük bir hata olduğunu göremiyor muyuz?

Daha önce bazı Taraf yazarlarının “PKK’nin güçlü bir aktör olarak masada durması amacıyla eleştirilerin öncelikle devlete yöneltilmesi gerektiği” şeklindeki “güçlü savaşçı, güçlü barış” tezinin tehlikelerini sezemiyor musunuz?

Bu önermeyle amaçlanan “gücün” tıpkı 24 askerin yaşamına mal olan son çatışmada olduğu gibi, tarafların birbirlerine “etkili askerî mesajlar” vermesinden başka bir işe yaramadığını anlamıyor musunuz?

O halde içteki ve dıştaki karanlık ilişkileriyle bir frankeştayn olarak karşımızda duran PKK’nin kafamızdaki romantik formunu bozmaya bizler de cesaret etmeliyiz artık.

Şimdilik PKK’nin varoluşunun kodlarının, iyi niyetli dostlarımızın sanrılarından ne kadar farklı olduğuna dair somut bilgileri es geçiyorum.

PKK yönetiminin ta 90’larda bile, çözümüm önünü açacak HEP ve DEP gibi legal siyaset denemelerini nasıl boğduğunu bir düşünün mesela.

AB’nin de desteğini alan, PKK’yi ovaya indirmenin en güçlü alternatifi Kürdistan Ulusal Meclisi’nin (KUM), derin devletin ve Ergenekon’un taleplerine uygun olarak bir gecede Öcalan tarafından nasıl tasfiye edildiğini hatırlayın.

Tabii ki, Öcalan’ın tasfiye edilmesi emrini verdiği KUM üyelerinin Susurluk ekibi tarafından birer birer infaz edildiği gerçeğini Ergenekon sanığı İbrahim Şahin’in bile itiraf ettiğini atlamadan.

Son PKK saldırılarının zamanlamaları, ne üzerine yapıldıkları, neye yol açtıkları da hafızalarımızda dipdiri işte...

Tıpkı devlete yapığımız gibi, onun da ontolojisini sorgulamadan PKK’yi askerî yöntemlerin çözüm getirmeyeceğine ve barışa “ikna” etmenin artık gerçekçi bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum. PKK buna asla ikna olmaz. Zira derdi sistem içinde siyaset kanallarının açılması falan değil; o bizlerin hüsnükuruntusu.

Yo yo Sri Lanka modelinden falan bahsetmiyorum elbette. Bu Türk ve Kürt halklarını daha beter acılara mahkûm eder yalnızca.

Tek alternatifimiz, karşı cepheden savaşa can pazarlamayı bırakıp, barış dilinin argümanlarıyla PKK’yi çözüme “mecbur” etmek.

NOT: Çukurca’da yaşamını yitiren gençlerimizin yakınlarına sabır diliyorum. Ne kadar işe yarar bilmiyorum. Ama anlaşılır tepkilerinizi ne olur bağımsız, demokrat pek çok Kürt’ün paylaştığı şu tesbiti dikkate alarak ortaya koyun, oyuna gelmeyin: PKK iki halka da düşman; ama en çok da Kürtlere!

(TARAF)

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 10-22-2011, 16:08   #2
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Ben bugüne kadar, Iman sahibi bir Kürt kardesimin pkk'yi sevdigini görmedim...
pkk'lilarinda iman sahibi Kürtleri sevecegini sanmam...
cünkü sevgi karsiliklidir.
BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-22-2011, 16:41   #3
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Bu pkk neden yıllardır Kürtlerin çoğunlukta olduğu yerlerde, güneydoğuda terör estiriyor? Mantıken eğer bu örgüt Kürtler için bir intikam peşindeyse, Türkiye'nin batısında terör estirmeli, güneydoğuyu güzelleştirip batıyı yaşanmaz hale getirmelidir. Bunlar ise tam tersini yapıyor. Bunlar yüzünden de en çok çileyi yine Kürtler çekiyor. Biz yatağımızda uyurken, onlar bir düğünü dahi rahat rahat yapamıyor. Kürt iş adamları bile kendi topraklarına yatırım yapmak yerine batıya yatırım yapmak zorunda kalıyor.

Düşünseler, pkk zaten hep Kürt kökenli kardeşlerimize zarar veriyor. Ama örgüt akıttığı kan ve göz yaşı üzerinden de nasıl yapıyorsa yine kendi besleniyor.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-22-2011, 16:58   #4
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Esref kardesim,
Kadir Misiroglu hocanin sordugunuz soruyla alakali ve soruya cevaben bir teorisi vardir...

Izlemenizi tavsiye ederim.

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi