AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-25-2011, 02:05   #1
Kullanıcı Adı
Mavera
Standart Neden okullarda Kürtçe öğretime fırsat verilmedi?
Fethullah Gülen Hocaefendi, herkül.org isimli internet sitesinde terör ve terörle mücadele konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin en büyük probleminin, insanlarını birbirine bağlayacak tutkal mahiyetindeki çok önemli bir dinamik olan dini değerlendiremeyişi olduğuna işaret eden Gülen, "Bediüzzaman ta Meşrutiyet yıllarında Medresetü'z-Zehra adıyla Van'da bir üniversite kurulmasını teklif ederken orada Arapça'nın farz, Türkçe'nin vacip ve Kürtçe'nin caiz gibi kabul edilerek hepsinin beraberce okutulması gerektiğini söylemiştir. Neden okullarda Kürtçe'nin de öğretilmesine fırsat verilmedi?" sorusunu yöneltti.
"Milletimiz bir kere daha yürek dağlayan şehit haberleriyle sarsıldı. Terör hadisesini ve arkasından ülkemizde hakim olan genel havayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine Fethullah Gülen Hocaefendi, insanların pek çoğunun yitirdiği değerlerden birisinin ızdırap duyulması gereken meseleler karşısında ızdırapsız olmaları olduğunu belirtti. Yürek dağlayan hadiseler karşısında yüreği yanmayan kimselerin problemlere çareler bulmaları mümkün olmadığı gibi, birilerini teselliye matuf "âh u vâh"larının da yalan olduğuna işaret eden Gülen, "İhmal, ayrı bir günah; kâmetinin çok üstünde bir tavır sergilemek de ayrı bir yalan ve günahtır. Herkesin kendini yeterli gördüğü, her şeyin hakkından geleceğine inandığı ve hayatını ona göre planladığı bir dünyada siz en doğruları bile kimseye duyuramaz ve o zihniyetteki vazifelilere, sorumlulara hiçbir şey kabul ettiremezsiniz. Bu da önemli bir handikaptır; çok ciddi stratejiler ve çareler üretsek de maalesef bugün kimse dinlemez. Hatta -artık mümkün değil, o peygamberlere nasip olmuştur ama- vahiy ve ilhama müstenid bir kısım mesajlar getirseniz, onu bile dinletemezsiniz." dedi.
"Böyle bir dönemde, senelerin ihmalinden dolayı bir kısım müesseseleri tenkid manasına gelecek sözler sarf etmek ve onları suçlamak doğru değil." diyen Fethullah Gülen Hocaefendi, şöyle devam etti: "Ne var ki, bu mübarek vatanın parçalanması tehlikesi karşısında Gandi'nin Hindistan hakkındaki sözlerini hatırlıyorum ve gözlerim doluyor. Hindistan'ın bölündüğü, Pakistan'ın ayrıldığı günlerde Gandi, Muhammed Ali Cinnah'a der ki; 'beni testere ile ortadan biç, ikiye böl; fakat, Hindistan'ı bölme!' İşte, o ölçüde bir ızdırap olmayınca, gerekli stratejiler üretilemez ve o gâilenin hakkından gelinemez."
Ümitsizliği kapılmanın doğru olmayacağını ancak bu güne kadar ihmal edilen tedbirler olduğunu aktaran Gülen, "Keşke, o bölgeye gönderilen muallimler, bugün dünyanın dört bir tarafına ciddi fedakârlıklarla hicret eden gönüllüler gibi, dönmemek, orada ölmek ve oraya gömülmek üzere gitselerdi. Keşke o halkın karakterini çok iyi bilen, çok ciddi bir empati mülahazasıyla onları doğru okuyan ve ona göre muamelede bulunan vaizler gönderebilseydik. Keşke her köye olmasa bile birkaç tanesine bir sağlık memuru, pratisyen hekim gönderebilseydik de okullardaki sağlık derslerini onlar verseler; hem mesleklerini icra etme yoluyla hem de okuttukları çocuklar vesilesiyle ailelerin içine girseler ve kendilerini ifade etselerdi. Keşke halkı öyle kucaklayabilecek adliyeden insanlar ve mülkiye memurları gönderebilseydik. Keşke evleri teker teker gezip toplumun dertlerini dinleyen ve güvenin teminatı olan emniyet memurları gönderebilseydik. Böylece başkalarının halkı idlal etmesine fırsat vermeyecek şekilde bütün sızma kanallarını kapatsaydık. Otuz sene değil, on sene evvel bile ülkeyi idare edenlerin aklı bu işe erseydi ve bunlar bugüne kadar gerektiği ölçüde yapılabilseydi, bugün o problemler kökünden kurutulamasa da en aza indirilmiş olacaktı." şeklinde konuştu.
İnsan öldürerek bir yere varmak ve bir hedefe ulaşmak hiçbir peygamberin ve Hak dostunun defterinde olmadığını vurgulayan Gülen sözlerini şöyle sürdürdü: "Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) 13 sene Mekke-yi Mükerreme'de presleniyor gibi bir baskı altında yaşamış ama bir karıncaya bile ayağını basmamıştır; o mütemerrid, o mütegallip, o mütehakkim insanlara karşı her zaman insanca davranmıştır. İşte, bu ruhun o insanlara anlatılması lazımdır ki dağa çıkmanın önü kesilebilsin. Evet, kim yaparsa yapsın, insan öldürerek ve kan dökerek bir hedefe varmaya çalışmaya ancak vahşet denir, cinayet denir, zulüm denir ve bunlarla da insanlık adına hiçbir hayır elde edilemez."
Bediüzzaman Said Nursi'nin bir dönemde Ermeni Taşnakisyonu'na karşı talebelerini de arkasına alarak gönüllü bir şekilde savaştığını, Rus işgaline karşı alay komutanı olarak mücahade ettiğini, bacağının kırıldığını, esir düştüğünü, Kosturma'da hapis kalan ve harikulade bir şekilde oradan kaçıp Türkiye'ye döndüğünü, İstiklal Mücadelesi'ni destlediğini ve meclise girme yolu açılmasına rağmen, siyasetle hizmet edemeyeceğine inanınca Erek Dağı'nda inzivaya çekildiğini ve buna rağmen senelerce çeşitli bahanelerle zulüm gördüğünü belirten Gülen şöyle konuştu: " 'Seksen küsur senelik hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. Bütün ömrüm harp meydanlarında, esaret zindanlarında, yahut memleket hapishanelerinde geçti. Çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı. Divan-ı harplerde bir cani gibi muamele gördüm; bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandım. Memleket zindanlarında aylarca ihtilattan men edildim. Defalarca zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere maruz kaldım. Zaman oldu ki, hayattan bin defa ziyade ölümü tercih ettim. Eğer dinim intihardan beni men etmeseydi, belki bugün Said topraklar altında çürümüş gitmişti.' diyecek kadar acı ve ızdırap yudumlamıştır. Fakat, kat'iyen olumsuz bir tavır sergilememiş ve milletin huzurunu kaçıracak hiçbir harekete izin vermemiştir. Ben O'nun çırağı, kapıkulu, kölesi sayılmam ama ben de onca senedir burada kendi vatanımdan cüdâyım. Mevcudiyetim oradaki genel ahenge zarar verir diye burada gönüllü duruyorum. Peki siz neden o canavarlığa tevessül ediyorsunuz?!. Öyle bir hak aramanın misali yoktur geçmişte. Ne peygamberlerin nurânî hayatında, ne bir kısım toplum liderlerinin, Zerdüştlerin, Hermeslerin, Budaların, Brahmanların hayatında yoktur öyle bir şey. O ancak şeytan çizgisinde olabilecek bir şeydir."

Türkiye'nin en büyük probleminin, insanlarını birbirine bağlayacak tutkal mahiyetindeki çok önemli bir dinamik olan dini değerlendiremeyişi olduğuna işaret eden Gülen, "Bediüzzaman ta Meşrutiyet yıllarında Medresetü'z-Zehra adıyla Van'da bir üniversite kurulmasını teklif ederken orada Arapça'nın farz, Türkçe'nin vacip ve Kürtçe'nin caiz gibi kabul edilerek hepsinin beraberce okutulması gerektiğini söylemiştir. Neden okullarda Kürtçe'nin de öğretilmesine fırsat verilmedi? Yurt dışındaki okullarımızda, hatta Amerika'da bile Türkçe seçmeli ders olarak okutuluyor ve kimse buna mani olmuyor. Büyük devlet olmanın hususiyeti budur." şeklinde konuştu.



(CİHAN)

 

Mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 10-25-2011, 23:34   #2
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Dini egitime bile tahammülü olmayan bir hükümranlik sürecinde, kürtceye tolerans gösterilmesi beklenemezdi.

Ezani Muhammedi'yi yasaklamis bir zihniyet...baska ne söylenilebilirki?
BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-26-2011, 06:14   #3
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart
Tutkalda sorun yok yapıştırılacak yüzeylerin birisinin yüzeyinin bir kısmı bozuk anca bu kadar tutuyor işte ..
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-26-2011, 11:00   #4
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
o zaman kurtlere ait bir hak verilmis olunurdu olacak iami bu kadar fasisti uzerlerdi...
hayir azcik beyni olan derki memlekette arapca egitim veren okul var ingilizce zaten hemen hemen tum anadolu ve fen liselerinde var...
almanca ve fransizca ha keza oyle...
ingiliz dili edebiyati gibi cogu dilin lisans bolumu var...
ama kurtce soz konusu olunca birileri deliriyor...
cunku dusunemiyor
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-27-2011, 21:19   #5
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
o zaman kurtlere ait bir hak verilmis olunurdu olacak iami bu kadar fasisti uzerlerdi...
hayir azcik beyni olan derki memlekette arapca egitim veren okul var ingilizce zaten hemen hemen tum anadolu ve fen liselerinde var...
almanca ve fransizca ha keza oyle...
ingiliz dili edebiyati gibi cogu dilin lisans bolumu var...
ama kurtce soz konusu olunca birileri deliriyor...
cunku dusunemiyor
AKıncı 34
Bu ülkede Kürtlerin Kürtçe sorunu yoktu bu ülkede Kürtlerin kürtçe öğretilmiş öğretilmemiş kürtçe ders filan umrunda değildi PKK ne zaman 1989-1990 sonrası kendini idame ettirmek için taban gereksinimi duydu politikaya yöneldi kendine kürtler arasında destek bulmak için samimi olmayan bu politik söylemlere gitti Anadolu topraklarının en dindar olduğu dönemdede her etnik gurup gibi kürtlerde devlete karşı ayaklanmıştır Başka ülkelerle girdiği savaşlarda tebasındaki etnikitelerin ayaklanıp çok zor durumlar meydana devletin bekasını hayati derecede tehdit ede ede devlet en sonunda kendi içindeki etnik gurupları Türkleştirip daha ülkeyi daha sağlam bir zemine oturma politikası benimsemiş buna görede hareket etmiştir bu politika o dönem ve o şartlarda kesinlikle doğru bir politikadır ve şu anda bile her ne kadfar açılım yapsa bile AK Parti iktidarı bile bu politikayı benimsemektedir .
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-27-2011, 21:37   #6
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
EZEL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
AKıncı 34
Bu ülkede Kürtlerin Kürtçe sorunu yoktu bu ülkede Kürtlerin kürtçe öğretilmiş öğretilmemiş kürtçe ders filan umrunda değildi PKK ne zaman 1989-1990 sonrası kendini idame ettirmek için taban gereksinimi duydu politikaya yöneldi kendine kürtler arasında destek bulmak için samimi olmayan bu politik söylemlere gitti Anadolu topraklarının en dindar olduğu dönemdede her etnik gurup gibi kürtlerde devlete karşı ayaklanmıştır Başka ülkelerle girdiği savaşlarda tebasındaki etnikitelerin ayaklanıp çok zor durumlar meydana devletin bekasını hayati derecede tehdit ede ede devlet en sonunda kendi içindeki etnik gurupları Türkleştirip daha ülkeyi daha sağlam bir zemine oturma politikası benimsemiş buna görede hareket etmiştir bu politika o dönem ve o şartlarda kesinlikle doğru bir politikadır ve şu anda bile her ne kadfar açılım yapsa bile AK Parti iktidarı bile bu politikayı benimsemektedir .
ya ya yoktu
ondan diyarbakır cezaevinde dahi kürtçe konuşanın anasını ağlatıyorlardı...
yav sizin bu faşist zırvalarınız adamı yarıyor...
daha düne kadar millet sokakta kürtçe şarkı dinlemeye korkuyordu be...
adama bak asimilasyonun an kral halini yazmış...

Alıntı:
kendi içindeki etnik gurupları Türkleştirip daha ülkeyi daha sağlam bir zemine oturma politikası benimsemiş buna görede hareket etmiştir bu politika o dönem ve o şartlarda kesinlikle doğru bir politikadı
Allahın kürt yarattığını türkleştirmek ha...
bu da doğru öylemi...
osmanlı yıllarının geçirdi o kadar milletle hangisini bir kalıba sokmam istedi ?
kimin metodu bu ?
insanları asimile etmek ?
ülkeyi daha sağlam zemine oturmakmış...
adamlar senin yanında savaştı,senden kopmadı isteseler kesinlikle koparlardı durduracak güce sahip bile değildi kimse ama kopmadı...
sende devlet olarak sözler verdin...
ama ulusalcılık ve faşizm yokmu işte işe köy yakarak,dil yasaklayarak başladın...
şükür akparti öyle bir düşüncede değil...
ülkücülerin yeşil komünist dediği zeminden yetişmiş adamlar ulusal politika gütmez...
öyle bir umudunuz olmasın en başta biz dikiliriz karşılarına...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-27-2011, 21:47   #7
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart
Klasik cevap çünkü okuduğun yazarların sana verdiği akıl kadar cevap verebilirsin Diyorumki 80 lerde Türkiye Cumhuriyetinde kürtlerin derdi bana Kürtçe okutturuyorlarmış konuşturmuyorlarmış değildi Ülkenin tüm genelinde olduğu gibi geçim derdindeydi millet bana çıkıyor Diyarbakır cezaevinden yapılmış olayı anlatıyor bu olayda kaç kişi vardı Kürtlerin kaçı etkilendi ? Doğu Anadolu bölgesindeki illerde neler oldu darbe dönemi hariç o bölgede kürtlere neler yapıldı 1980 deki faşizanlık sadece Kürtleremiydi ? Neden sadece darbe ile varolup sönen vede çok küçük bir kesimi etkileyen bir gelişme geniş bir yargıya varıyorsunuz ? Söyliyeyim Çünkü seçim dönemlerinde seçmene yönelik etkileyici yazılar yazan yazarlardan bu kadarını kapabildin kendin gördüklerinle konuşamıyorsun çünkü böyle bir tecrüben vede yüzyüze bir araştırman yok ..
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-27-2011, 22:08   #8
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
EZEL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Klasik cevap çünkü okuduğun yazarların sana verdiği akıl kadar cevap verebilirsin Diyorumki 80 lerde Türkiye Cumhuriyetinde kürtlerin derdi bana Kürtçe okutturuyorlarmış konuşturmuyorlarmış değildi Ülkenin tüm genelinde olduğu gibi geçim derdindeydi millet bana çıkıyor Diyarbakır cezaevinden yapılmış olayı anlatıyor bu olayda kaç kişi vardı Kürtlerin kaçı etkilendi ? Doğu Anadolu bölgesindeki illerde neler oldu darbe dönemi hariç o bölgede kürtlere neler yapıldı 1980 deki faşizanlık sadece Kürtleremiydi ? Neden sadece darbe ile varolup sönen vede çok küçük bir kesimi etkileyen bir gelişme geniş bir yargıya varıyorsunuz ? Söyliyeyim Çünkü seçim dönemlerinde seçmene yönelik etkileyici yazılar yazan yazarlardan bu kadarını kapabildin kendin gördüklerinle konuşamıyorsun çünkü böyle bir tecrüben vede yüzyüze bir araştırman yok ..

senin 4 katın yazar,yazı okuyorumdur be ezel...

sırf 2 gazete kendim alıyorum her gün...
doğrudan köşe yazılarını takip ettiğim 5 gazete var...
gazete harici yazarlar var yani küçümsemeye yönelik ifadelerin beni zerre ırgalamaz...


Alıntı:
ondan diyarbakır cezaevinde dahi
dahi bile anlamına gelir...
en yakın somut örnek olduğu için onu yazdım...
yoksa devletin kurulmasından itibaren olan bir sorundur...
düne kadarda vardı...
büyük şehirde,okulda,sosyal ortamda kürtçe konuşabiliyormuydu insanlar ?
ben üniversitede ilk senemde bir kürt arkadaşımın telefonunda ciwan hacomu ne ondan bi kürte şarkı açtım çocuk seri hareketle aldı elimden telefonu direk müziği kapadı...
nasıl ürktülerse adamlar...
kürtçe bir kitap mı vardı ?
kürtçe eğitim veren bir kuruluşmu vardı düne kadar ?
adamları asimile et,baskı kur sonra sorun yoktu...
size göre yoktu tabi...
devlet kaynaklı tarih,haber okumaya bayılırsınız zira...

diyarbakır cezaevinde 10 adam yatmıyordu...
pkknın apo harici fikir adamlarıda oradaydı...
hapisten çıkan attı kendini dağa...
bu ister istemez bir yönteme dönüştü...
sanki herşey diyarbakırda olmuş bitmiş ve devam etmemiş gibi konuşuyorsunuz...
sırf 80-84 arası binlerce insan girdi çıktı o cezaevine...
80 öncesi zulme uğrayanlar...
80 sonrası zulme uğrayanlar...


Alıntı:
Söyliyeyim Çünkü seçim dönemlerinde seçmene yönelik etkileyici yazılar yazan yazarlardan bu kadarını kapabildin kendin gördüklerinle konuşamıyorsun çünkü böyle bir tecrüben vede yüzyüze bir araştırman yok
he öyle...
ben bi tek seçim dönemleri okurum zaten
sen tasalama ezelcim ya Allaha şükür araştırma,okuma,konuşma,dinleme konusunda geniş alternatiflere sahibim...
fikir adamlarıyla ufaklıktan beri çok yanyana bulundum...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-27-2011, 23:43   #9
Kullanıcı Adı
Sevban
Standart
Kürt sorunu yoktu kürtlere b*k yediren bir yönetim ve zihniyet vardı...
Sevban isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-28-2011, 00:33   #10
Kullanıcı Adı
Garibüzzaman
Standart
Kürtçe diye bir dil mi varmıışşşşşşşşşş.

Kaç kelimeden oluşuyormuş peki Neymiş geçmişi bir yıl mı üç yıl beş yıl mı:D

Var mı Kürt dili ve edebiyatı

Konu Garibüzzaman tarafından (10-28-2011 Saat 00:38 ) değiştirilmiştir..
Garibüzzaman isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi