AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-20-2012, 00:12   #1
Kullanıcı Adı
onurcan
Standart HRANT DİNK BU SÖZÜ SÖYLEDİ Mİ?


Katledilen gazeteci Hrant Dink’in anılmasıyla ilgili bir eleştiri sürekli öne çıkarılıyor:

Dink, "“Türk”ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarda mevcuttur" diye bir cümle kaleme almış ve bu yüzden Dink Türkler tarafından saygıyla anılacak biri değilmiş!

Peki, bu ne kadar doğru?

Dink, bu cümlede ne anlatmak istemişti?

İşte bu soruların yanıtı, okurumuz İsmail Sürücüoğlu’nun kaleme aldığı ve Odatv’ye gönderdiği yazıda anlatılıyor.

İşte gerçekleri ortaya koyan o yazı:

19 Ocak 2011 günü Hrant Dink’in katledilişinin 4.yılı münasebetiyle Agos Gazetesi önündeki anma etkinliğine katılarak acımızı bir nebze olsun dindirmeye çalıştık. Aynı günün akşamı gerek yakın çevremdeki gerekse de sosyal iletişim ağlarındaki adına kabaca “milliyetçi-ulusal-Atatürkçü!” diyebileceğimiz kesimden arkadaşlarımın Hrant’ın anılmasının yersiz olduğunu ve “Türk”ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarda mevcuttur.” diyen birinin nasıl bu toprakların çocuğu olduğunu merak ettiklerini belirten yazılarını, yorumlarını, paylaşımlarını okudum.

Üzüldüm. Çünkü Hrant’ın fikirlerini bilmeden, Hrant’ın ömrü boyunca neyi savunduğunu ve Ermeni Meselesi’ne nasıl yaklaştığını bilmeden sadece tek bir cümlesiyle onu tanıyıp hakkında hüküm veren gençleri görünce içim acıdı.

“HRANT BU TOPRAKLARIN ÇOCUĞUDUR” DERKEN BOŞUNA DEMİYORUZ!

Hrant’ın, aralarında Nihat Genç’in de bulunduğu Doğu Konferansı Aydınlar Heyeti’ni Ermenistan’da ağırladığı zaman bir konferans salonunda Nihat Genç dahil oradaki Türk heyeti yuhalanınca Hrant’ın nasıl onların önüne geçerek “sizler benim misafirlerimi,kardaşlarımı yuhalayamazsınız” diyerek kendi halkına bile posta koyacak kadar Türk kardeşlerini sevdiğinden bihaberdi bu eleştiriyi yapan gençler..

Ayrıca Nihat Genç’in “olum Hrant, bir gün başbakan olursam sizin şu kiliseleri yaptırıcam ne istiyorsanız verecem” gibi takılmaları üzerine Hrant’ın “ben başbakan olursam önce şu camileri eski ihtişamlı günlerimizde olduğu gibi soylu bir mimari şahaeser olarak inşa edeceğim” diyecek kadar bu topraklara bağlı biriydi Hrant Dink.

O MALUM CÜMLE VE GÖZDEN KAÇIRILAN ANLAMI

Şimdi gelelim uğrunda 6 ay ceza aldığı ve Yargıtay’ın da onadığı malum cümlesine.“Türk”ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarda mevcuttur.” şeklinde cımbızlanan yazının yazılma tarihi 13 Şubat 2004′tür. Hrant Agos’ta, Kasım 2003-Mayıs 2004 arasında, Diaspora’yı tahlil ve tenkit eden 11 haftalık bir dizi yayınlamıştı.Bu dizi-yazı Ermenilerin daha bebeklikten itibaren kafasında bir “soykırımcı Türk” imajı çizerek her Ermeniyi bu ruh hastalığı ile büyüten Ermeni Diasporası’na tam bir meydan okumadır.

SİYASİ LİNÇ

Yine Agos, tam o sırada (6 Şubat 2004) Sabiha Gökçen’in Ermeni kızı olduğu açıklamıştı. Başta Genelkurmay’ın bir bildiriyle büyük katkıda bulunduğu vahşi tepki ortamında, Bağımsız Türk Yargısı, 13 Şubat 2004 günkü bölümden yukarıdaki cümleyi cımbızla çekti ve bilirkişi raporuna rağmen 301’den mahkumiyet verdi.

Baskılar, gösteriler ve davalar süreci 19 Ocak 2007’de Hrant’ın katliyle noktalanacak, tetikçi kişi azmettiricisi için şöyle diyecektir: “Bana Hrant Dink’in Türk kanına pis dediğini söyledi”. Tamamen haklıdır. Çünkü Hrant’ın Türk kanına pis dediği; Şişli 2. Asliye Ceza ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinden sonra, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından da kararlaştırılmıştır.

HRANT’I BİLMEK!

Hrant hakkında karar vermeden önce bu yazı dizisini bir zahmet okumanız gerekmektedir. Sizin teşrif edip okumayacağınızı tahmin ettiğimden önemli kısımları buraya alarak sizleri aydınlatmak istiyorum.(dileyenler tamamını google’dan okuyabilir)

İŞTE OKUNMASI GEREKEN DİĞER KISIMLAR

“Diasporanın ilk kuşakları için ayakta kalabilmenin, tükenmemenin adı olan bu inat, üçüncü ve dördüncü kuşaklarla birlikte gerçekleri dünyaya kabul ettirme inadına dönüşmüştür. İşte bu inadın ortaklaşmış hali Ermeni Diasporasının ruhsal pozisyonunu yansıtır. Bu ruhu sürekli tutmak ise Ermeni kimliğini yaşatmanın temel aracı durumundadır”

“Ermeni halkının travmatik hastalığı hâlâ sürmektedir ve kimliği asıl kemiren ve tüketen de bu sağlıksız ruh halidir… Ermeni kimliğinin bugünkü yapısını şekillendiren ve Ermeni kimliğinde bir tür kanserojen tümör işlevi gören asıl etken ‘Türk’ olgusudur… Yaşanılan birliktelik öylesine derindir ki bu birlikteliğin bozuluşunu ihanet olarak görmekher iki tarafın da kullandığı karşılıklı bir argümandır. Ermeni milletini Sadık Millet olarak adlandıran ancak daha sonra ihanet ettiklerini iddia eden Türk görüşü karşısında, Ermeniler 1915’te yaşananları salt bir halkın topluca imhası olarak yorumlamaz; bunun aynı zamanda asırlar süren ilişkiye ihaneti de içinde barındırdığını belirtirler”.

“Ermeniler ve Türkler birbirlerine bakışlarında klinik iki vaka durumundadırlar. Ermeniler travmalarıyla, Türkler de paranoyalarıyla. İçinde debelendikleri bu sağlıksız halden kurtulmadıkça -Türkler belki değil ama- Ermeniler’in kendi kimliklerini sağlıklı şekilde yeniden yapılandırmaları mümkün gözükmemektedir. Özellikle Türkler 1915’e bakışlarında empatik bir yaklaşıma girmedikçe Ermeni kimliğinin sancılı kıvranışı devam edecektir. Sonuçta görülüyor ki işte ‘Türk’ Ermeni kimliğinin hem zehri, hem de panzehiridir. Asıl önemli sorun ise Ermeni’nin kimliğindeki bu Türk’ten kurtulup kurtulamayacağıdır”.

“Ermeni kimliğinin ‘Türk’ten azad olmasının görünür iki yolu var. Bunlardan biri, Türkiye’nin (devlet ve toplum olarak) Ermeni ulusuna karşı empatik bir tutum içine girmesi ve nihayetinde Ermeni ulusunun acısını paylaştığını belli edecek bir anlayış sergilemesidir… İkinci yol ise bizzat Ermeni’nin ‘Türk’ün etkisini kendi kimliğinden atması… Esas olarak tercih edilmesi gereken yol da budur”.

“Ermeni kimliğinin sağlığını Fransız’ın, Alman’ın, Amerikalının ve ille de Türk’ün soykırımı kabul edip etmemesine endeksli bir durumda bırakmak, Ermeni dünyasının artık terk etmesi gereken bir hatadır. Gayrı bu hatadan uzaklaşmanın ve ‘Türk’ü Ermeni kimliğindeki bu etkin rolünden ötelemenin zamanı gelip de geçmiştir… Kimliksel dinginliğini ‘Türk’ün olumsuz ve kayıtsız varlığına kilitleyen Ermeni dünyasının, tüm ortak performansını dünya üzerinden ‘Türk’e baskı uygulamaya ve soykırımı kabul ettirmeye ayırması, ne yazık ki kimliğin uyanışını erteleyen koca bir zaman kaybından başka bir şey değildir… Ermeni kimliğinin ‘Türk’ten kurtuluşunun yolu gayet basittir:‘Türk’le uğraşmamak… Gayrı Ermenistan’la uğraşmak”.

Hrant, Diaspora’ya, boş yere zehirlediği kanını temizlemeyi önermektedir:“Türk”ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarda mevcuttur.”

SONUÇ

İşte böyle arkadaşlar. Eminim o uzun yazı dizisinden bu yaptığım kısa kısa alıntılar bile durumu aydınlatmaya yetmiştir. Hrant’ın sözünü ettiği zehirli kan Türk kanı değildir.Diasporanın her ermeni çocuğa daha doğuştan aşıladığı Türk düşmanlığıdır. Türk kelimesindeki tırnak işaretleri de zaten durumu açıklıyor. Cümleyi tekrar tekrar okuduğunuzda bu gerçeği daha yalın bir şekilde anlıyorsunuz.Bu kanı atmadıkça da Ermeni sorununun çözümünü gerçekçi bulmaz Hrant.Aslında tam da bizim gibi düşünür,tam da aklı selim düşünür.

Toprağına güller yağsın Hrant…

İsmail Sürücüoğlu
Odatv.com

 

onurcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-20-2012, 00:36   #2
Kullanıcı Adı
werret
Standart
Söz konusu o yazının tamamını ekleyim.

'' Ermenistan'la tanışmak

''Türk''ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin Ermenistan'la kuracağı asil damarında mevcuttur.
Yeter ki bu mevcudiyetin farkında olunsun.


Bu farkındalığın asıl sorumlusu ise Diaspora'ya yayılmış Ermenilerden ziyade Ermenistan yönetimleridir. Ermenistan hükümetlerinin sorumluluklarının bilincinde olmaları ve gereğini yerine getirmeleri aslolandır.

Ne var ki 12 yıllık bağımsızlık döneminde Diaspora ile Ermenistan ilişkilerine bakıldığında, Ermenistan hükümetlerinin henüz bu sorumluluğun bilincine yeterince varmadıkları görülür. Birkaç gösterişli 'Pan Armenian Buluşması' dışında işlevsel bir 'Diaspora-Ermenistan buluşması' mekanizması dahi kurulamamıştır.
Ermenistan'ın Diaspora ile ilişkileri bazen Diaspora'nın bazen de Ermenistan'ın inisiyatifinde ağır aksak yürütülmüş, kalıcı ve daha ziyade Ermenistan merkezli bir kurumlaşmaya gidilememiştir.

Oysa Ermenistan'ın çoktan özel ve çok güçlü bir Diaspora Bakanlığı kurmuş olması gerekirdi. Bu bakanlık sayesinde de dünyanın en ücra köşelerine dahi dağılmış ve dağılacak tek Ermeni bireyinin dahi nasıl kucaklanabileceği temel bir kaygıya dönüştürülebilir, sonrasında bu kaygı doğrultusunda hareket edilir ve buna göre projeler geliştirilebilirdi.

Bunun yapılmamış olması hâlâ büyük bir eksik olarak gözüküyor. Bu kaygısızlığıyla Ermenistan kendisinin ne denli bir ana kök olduğunun farkında değil ki Diasporadakiler'e de bunu hissetirebilsin.

Bu da gösteriyor ki Ermenistan elbette layık ama Ermenistan yönetimleri henüz Diasporalıya layık değil.

Ermenistan'ın Diasporalı bireyle kuracağı birebir ilişkinin Diaspora Ermeni'sinin kimliğinde ve kimliğin yeni cümlelerinin kuruluşunda oynayacağı rol çok büyüktür ve tartışmasızdır.

Bugün Diaspora'da açık tutulan Ermeni okullarının, dil kurslarının, sosyal ya da kültürel kurumların ya da diğer tüm kollektif faaliyetlerin yegâne amacı Ermeni kimliğini yeni kuşaklara taşımak, korumak ve mümkünse geliştirmektir. Bu amaç için milyonlarca dolar harcanır. Sonuçta elde edilen, bilinen ama konuşul(a)mayan bir dil ile arada bir kilisesine giden ama o kadarla yetinen bir kimliktir.

Oysa diğer taraftan öyle bir gerçek vardır ki bunun gereğini yerine getirmek artık kaçınılmazdır.

O da Ermenistan'la Diasporalı'nın kuracağı moral diyaloğun bizatihi kendisinin en doğal okul olduğudur.

Diasporalı gencin bu okullarda okumamış, bu kiliselere gitmemiş olsa da bir kez Ermenistan denilen doğal okulla tanışması kimliği için çok şey ifade eder.

Diaspora gencine on yıllar içinde eğitimle ve kiliseyle verilen Ermeni kimliğiyle, o gencin Ermenistan'ı bir kez ziyaret ederek edineceği kimlik arasında ikincisinin lehine ağır basan bir köklülük söz konusudur.

Bu dediğimizin ne denli doğru olup olmadığını denemek o denli pahalı bir şey değildir. Bir kenara ayırılacak üç beş kuruşla bir gencin yıllık tatilinin 15 gününü Ermenistan sokaklarında geçirmesi pekâlâ sağlanabilir.

Ermenistan'ı ziyaret eden ve öncesinde Ermeni kimliğinden bir hayli de uzak gözüken gencin, 15-20 günlük bu sürede edinmiş olduğu kimliğin nasıl damardan absorbe edildiği görülecektir.

Artık o dakikadan itibaren gencin bu kimliğini dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun unutması bir daha olanaksızdır.

Gayrı o kimlik ona damardan şırıngalanmıştır...

Dolayısıyla gençler için Ermenistan'a özel seyahat turlarının düzenlenmesi birincil derecede kimlik kazandırıcı faaliyettir. Bu çalışmalar ne pahasına olursa olsun her yerde yıllık programların başına alınmalıdır.

Ermeni kimliğinin doğrudan Ermenistan'dan edinilecek cümleleri, kelimelerle anlatılamayacak denli zengin kazanımlardır.

Bu durum, saksıda yetiştirilmeye çalışılan narin bir bitkinin kendi toprağı, kendi suyu ve kendi güneşiyle tanışmasına da benzetilebilir.

Denemesi bedavadır... Herkese önerilir.
''

Hrant Dink - Agos - 13 Şubat 2004
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-20-2012, 00:43   #3
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
bu yazının tamamımı sence werret ?
7 yazıdan oluşuyor...
yazıyı okuyan ve hrantı tanıyan ve hrantın savunmasını okuyan herkesin anlayacağı üzere yazıda türklüğe hakaret yer almıyor...
diasporanın oluşturmak istediği ruh halinden bahsediliyor...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-20-2012, 00:58   #4
Kullanıcı Adı
werret
Standart

Üste o yazının tamamını ekledim. Bahsettiğin serideki diğer yazıları da okumak istiyorsan şu linke tıklayabilirsin.

http://turquieeuropeenne.eu/article1414.html

Ben yukarıdaki o makalede Türk düşmanlığı yapıldığını anlıyorum. Ki zaten
o makaleden dolayı hrant dink 6 aylık hapis cezası almıştır ama cezası ertelenmiştir.
yani o mahkemedeki hakimler senin anladığın ve anlatmak istediğin gibi anlamamışlar o makaleyi...

Hrant Dink o makalede Ermeni diasporasını savunuyor ve diasporayla ermenistan hükümetlerinin daha çok işbirliği yapmalarını istiyor. kendince yetersiz gördüğü ermeni hükümetleri ve diaspora arasındaki iletişim ve işbirliğinden de ermeni hükümetlerini sorumlu tutuyor ve bu yetersizliğin giderilmesi için gerekli adımların atılmasını istiyor bunda diasporanın bir suçu olmadığını belirtiyor.

Yine Hrant daha da ileri giderek diaspora bakanlığının da çoktan kurulması gerektiğini yazısına ekliyor ve ermenistanın diasporalıya (diaspora ermenilerine) layık olduğunu ama ermenistan hükümetlerinin henüz diasporalıya layık olamadığını da beyan ediyor.

Konu werret tarafından (01-20-2012 Saat 01:11 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-20-2012, 01:15   #5
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
Okunmaz la bu,1 cümle için bu kadar yazı yazılıyorsa şebeklik ararım ben orada.
Oda tv hemde,savunmuş mu yoksa hrantı Savunduysa doğal karşılarım.Savunmadıysa üzülürüm.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-20-2012, 01:59   #6
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart
Hainleri aklamakda üzerine yok ...
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-20-2012, 12:47   #7
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Önce soykırımı kabul eden sonra da Asena gibi kıvırıp bu kelimeyi biraz yumuşatalım diyen dönek bu değilmiydi..?

Aaa dönek dedim şimdi Dink dernekleri peşime düşecek iyimi belki bundan bir miting bile çıkartırlar rant meselesi
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-20-2012, 13:10   #8
Kullanıcı Adı
Supraliminal
Standart
O cümle herşeyi ifade ediyor .Kim bilir belki Hrant Dink yaşasaydı o söylediği cümle yüzünde yığınca eleştiriye maruz kalacaktı.
Ama yaşamadığı için geçmişinde ne kadar Türklere hakaret dolu sözler bile sarf etse cinayete kurban gittiği için bunlar gözardı edilebiliyor.
Ne güzel hayat be.

Supraliminal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-20-2012, 16:32   #9
Kullanıcı Adı
Hakan Özkan
Standart
.Bu dizi-yazı Ermenilerin daha bebeklikten itibaren kafasında bir “soykırımcı Türk” imajı çizerek her Ermeniyi bu ruh hastalığı ile büyüten Ermeni Diasporası’na tam bir meydan okumadır.

SİYASİ LİNÇ

Yine Agos, tam o sırada (6 Şubat 2004) Sabiha Gökçen’in Ermeni kızı olduğu açıklamıştı. Başta Genelkurmay’ın bir bildiriyle büyük katkıda bulunduğu vahşi tepki ortamında, Bağımsız Türk Yargısı, 13 Şubat 2004 günkü bölümden yukarıdaki cümleyi cımbızla çekti ve bilirkişi raporuna rağmen 301’den mahkumiyet verdi.

Baskılar, gösteriler ve davalar süreci 19 Ocak 2007’de Hrant’ın katliyle noktalanacak, tetikçi kişi azmettiricisi için şöyle diyecektir: “Bana Hrant Dink’in Türk kanına pis dediğini söyledi”. Tamamen haklıdır. Çünkü Hrant’ın Türk kanına pis dediği; Şişli 2. Asliye Ceza ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinden sonra, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından da kararlaştırılmıştır.

Anlayış fakirleri yüzünden neler oldu neler bu ülkede.
Hakan Özkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-21-2012, 01:30   #10
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
Şu 7 yazının tamamını bulabilirmisiniz?
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi