AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

Son haftalarda CHP'nin havasından yanına yaklaşılmıyor.

Genel başkanları, Silivri'deki hakimleri tiyatrocu ilan etti.. Arkasından fezleke hazırlanınca, başladı afra-tafraya: "Beni de Silivri'ye mi alıyorlar? Af istemiyorum. Beni yargılasınlar.." falan filan..

Dersiniz ki beyefendi, insan hakları şampiyonu!..

Sen değil misin be Kemal?.. Vakit gazetesi aleyhine şikayet üstüne şikayet yağdıran sen değil misin? Partinden milletvekili aday adayı olan HSYK Başkanvekili aracılığı ile atamasını yaptırdığın bir hakimin baktığı üç dosyadan birden, Vakit'e ceza verdiren, sen değil misin?

Ne içindi o verdirdiğin cezalar?

Gazetede yayınlanan haberler için..

Kendine gelince, gazetecileri cezaevine tıktırmak için sabah-akşam şikayet dilekçesi ver..

İlerde senin partinden aday olacak yüksek hakim aracılığı ile, basın davasına bakan mahkemeye özel olarak bir hakimi görevlendir... O hakim, hayatında hiçbir sabıkası olmayan bir gazeteciye, bir haftada üç dosyadan birden ceza versin..

Sonra sen hakimlere hakaret ettiğin için hakkında fezleke hazırlanınca, "Düşünce özgürlüğü iflas etti" de..

Böyle midir Kemal bey..

Düşünce özgürlüğü, sadece senin için midir?

Sadece Kemal bey de değil.. CHP'nin genelinde var, bu afra tafralar..

Bunun da örneğini, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç için reddi hakim talebine verilen para cezasında, Emine Tarhan sergiledi..

Emine hanım, reddi hakim talebine para cezası verilince, "demokrasi mücadelesi" başlattı.

Topu topu, İş Bankası ve yan kuruluşlarına yerleştirdikleri yönetim kurulu üyelerinin bir aylık değil, bir saatlik huzur hakları mesabesindeki 6.000 TL'lik para cezasını, "Her olasılık düşünülecek. Bunlar arasında AİHM olasılığı da var.. Ceza, aynı zamanda, muhalefet ve halkın susturulması, hak arama özgürlüğüne darbe anlamına geliyor. Para cezası, özellikle bireysel başvurularda çok büyük tehdittir." şeklinde yorumladı.

Aman aman aman..

İnsan biraz utanır.. İş Bankası'nın dörtte bir ortağısın sen.. 6.000 TL para cezasına "büyük tehdit" nasıl dersin?

Sen böyle dersen, Vakit'i mahkum ettirdiğiniz cezalar için, neler denilmez ki?

Emine hanımın afra tafrasına bakın: "Sizin davanıza bakan bir yargıç, sizinle ilgili kapalı kapılar ardında dedikodular yapıyor. Bu yargıca siz güvenebilir misiniz, sizin hakkınızda adil bir karar vereceğini düşünür müsünüz?"

Daha açtıkları davanın konusunu bile bilmiyor Emine hanım, çıkmış meydan okuyor.

Kendi partisinden Vural Savaş'ların. Yekta Güngör Özden'lerin.. Yusuf Kenan Doğan'ların.. Naci Ünver'lerin.. Hangi davalara, nasıl baktıklarını unutmuş.. Hiçbirisinin, hiçbir davadan çekilmediğini.. Kendi siyasi görüşlerine zıt siyasi kimliklerin davalarına baktıkları.. Sonra da gelip CHP'ye katıldıklarını.. El üstünde tutulduklarını unutmuş.. Kalkmış "Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın bizim açtığımız davalardan çekilmesi gerekir" diyor.

Bak Emine hanım. Yargıtay tetkik hakimliğine kadar gelmişsin ama. Yine de ben sana anlatayım. Partindeki hukukçu ağabeylerine sor, onlar da söyleyecektir sana.

"Kapalı kapılar ardında yapılan konuşmalar" dediğiniz zaman.. Kesin bir bilgiden değil, tahminden bahsediyorsunuz demektir. Tahminle reddi hakim yapılmaz.. Yaparsanız; cezayı alır, oturursunuz yerinize.. Bu; birinci kaide..

İkinci kaide.. Reddi hakim isteği, görülmekte olan davadaki taleple bağlantılı olmalı..

CHP'nin açtığı o davalar, şahsi dava değil ki; “CHP'yle mesafeli hakim (öyle olup olmadığı ayrı tartışma konusu), bu davaya bakmasın” diyorsunuz.

O davalar, Kanun Hükmünde Kararname'nin iptali davası.. O davaların, CHP tüzel kişiliği ile bir ilgisi yok ki, Başkan'ın reddini istiyorsunuz.

Ne yani, Başkan, sizin iddianıza göre, CHP ile arası açık diye, Kanun Hükmünde Kararname'nin iptalinde, CHP'nin isteğine aykırı mı karar verecek?

Anayasa Mahkemesi'nde açılan iptal davası ile, yerel mahkemelerdeki alacak davalarını birbirine karıştırıyorsunuz herhalde Emine hanım.

Afra tafranız da, bundan olsa gerek.



Ali Karahasanoğlu - Akit