AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-03-2012, 05:09   #1
Kullanıcı Adı
LâHuTî
Thumbs up Dindar nesil

Merve Kavakçı İslam - Yeni Akit
2012-02-03


Kıyamet koptu. Başbakan "Dindar nesil yetiştirmek istiyoruz" deyince. Veyelan edenlerin gözünde, din ve devlet nasıl olur da aynı cümlede kullanır. Sorun burada. Bu zamanda örümcek kafa tamlamasını kullanmaları siyaseten doğru olmayacağı için onu kullanmadan, etrafından dolanarak tepkilerini göstermeye çalışıyorlar. Ama bekleyelim, benim tahminin yakında kendini tutamayıp onu da sarf edecekleri yönündedir.

Nasıl, ateist nesil mi yetiştirilmeli... Dindarın tam karşısına düşen ateistlik midir tam emin değilim ama böyle bir mukayesede Türkiye çerçevesinde düşündüğümüzde din düşmanlığı olduğu kesin. Ve hatta bu devlet politikası olarak on yıllarca uygulandı değil mi. Ona ses çıkarmadılar, bilakis pek benimsediler ama konu dindarlık olunca hop oturup hop kalkıyorlar.

Din marjinalize edildi, dindar hor görüldü, din küçümsendi, alaya alındı bu ülkede. Türk film endüstrisine bakınız. Eski siyah beyaz Yeşilçam tipolojilerinde çirkin, yaşlı, köylü ve dindar tiplemesiyle vücut bulan ve herkesin nefret ettiği "kötü" karakteri üzerinden tam da karşısında ona tahammül eden ve hatta onun yaptığı bütün kötülüklere iyilikle karşılık veren, güzel, genç, kentli aydın yani seküler, yani modern, yani Batılı "iyi" yüceltildi. Kendince öyle "iyi" bir iş başardı ki rejim gölgesindeki yönetmen, senaryo yazarı kesimi bununla, kendini kaptırıp filmi seyredince dindar insan bile, bunun nihayet bir fabrikasyon yani hayal ürünü bir senaryo olduğunu bilse bile, filmin sonunda kötü karakterden nefret ederek yerinden kalkmaktan kendini alamazdı. Durum bugün farklı mı... "Biraz değişti, farklı" dememi beklersiniz.

Açıkçası ben de öyle düşüneceğimi zannederdim. Ne de olsa dinle savaşmanın, İslam'ı böyle karşıya almanın bir sonuç getirmediğini artık idrak eden bir eskinin yöneticisi kitle var. Bilakis tutumları tarumar olmalarına, şimdi çifte kurultaylarla, skandal üstüne skandallarla gelişen güç kavgalarıyla oldukları yerde debelenip durmalarına sebep oldu. Dindar bir adama iktidarı istemeye istemeye teslim etmelerine götürdü onları. Siyasi doğruluk açısından da demokratikleşme bakımından da artık dindarı küçümsemek uygun düşmüyor. Onun içindir ki eski kemalistler şimdi dindarın başörtüsünü, sakalını savunur hale geldiler, dindarların medyasında, iş dünyasında köşe başlarına çöreklendiler -biliyorum bunun nasıl ve neden olduğuysa, uzun bir yazıyı gerektiren ayrı bir konu, onun için sadece bu kadarını söylemekle yetineceğim burada- de nemalanıyorlar. Böyle olunca da zannedersiniz ki bu iyi-kötü tiplemesi film endüstrisinde artık rağbet bulmuyor.

Ben de öyle zannettim ancak yanıldığımı anladım. Geçenlerde TRT'de çıktığında epeyi konuşulan The İmam'a gözüm takıldı. Geçmişin zıtlık içeren tipolojisi hiç bir değişikliğe gerek duyulmadan bugüne taşınmış, "aydınlık" imamla çocuğunun kafasına vura vura hafızlık yaptırmaktan başka işi olmayan "karanlık" tiplemesi gözler önüne serilmiş. Bir insanın hiç mi iyi tarafı olmaz, gösterilmez. Olmamış, gösterilmemiş, dar görüşlülükse onda, karısına çocuğuna dayak kötekse onda, dedikodu ise onda, cin fikirlilik, kötüye yorma, iftira ise yine onda, cahillikse onda, genç, fit ve güleryüzlü imama karşı, yaşlı, şekilsiz ve asık suratlı olmaksa yine onda. Ama benim için en hayrete düşürücüsü hafızlık enstitüsünün yerin dibine defaatle sokulmasında. Ekrandaki manzara, ortam, ışıklandırma, kıyafetlerin ve davranışların yansıması 1950'lerde ve sonralarında üretilen filmlerden farksız. İnsana bu kadarı da olmaz dedirtip hayrete düşürecek cinsten.

Tek istisna şu olabilir: eskiden "imam" tiplemesi bütün kötülükleri içinde barındıran bir karakter olarak ekrana yansırdı, şimdi başka bir "dindar kötü"ye karşı iyileştirilmiş. O kadar. Bu konuya Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan'ın dindar nesil yetiştirmeye matuf sözlerine verdiği tepkiden geldik. Dindarlığı alçaltan zihniyetin temsilcilerinden başka bir şey beklenebilir miydi.

Not: Değerli büyüğümüz Mustafa Başoğlu Bey Rabbi'ne yürüdü. Kabri pür nur, mekanı cennet olsun, entum lena selef ve inna inşaallahü bikum lahikun.

 

LâHuTî isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi