03-01-2012, 01:09 | #1 |
Suriye’ye müdahale 3. Dünya Savaşına sebep olur mu? / Sabahattin Önkibar
Suriye’ye müdahale 3. Dünya Savaşına sebep olur mu?
Fransız Kahin Nostradamus’a göre Üçüncü Dünya Savaşı Suriye üzerinden çıkacakmış! Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA- Kahinlerin işi kuşkusuz kehanet, kitaplı dinlerdeki alıntıları ile hüküm yürütüp attıkları çok nadiren olsa da tutar! Peki Suriye için edilen kehanet tutar mı, onu var olan tablo ve şartlar penceresinden sorgulayalım: Suriye şu saat itibarı ile artık sadece kendini değil adeta soğuk savaş sürecindeki gibi bir cepheyi temsil ediyor! Şam’ın temsil ettiği cephede Rusya, Çin ve İran gibi dünya devletleri var! Geldiğimiz angajman ve sahiplenme tablosundan sonra Suriye’nin Libya misali Batı tarafından çiğnenmesi Rusya’nın sadece Ortadoğu’dan tamamen çekilmesi anlamına gelmeyecek, aynı zamanda emperyal ya da büyük devlet olma iddiasını toprağa gömecektir. Buradan hareketle Rusya için Suriye olayı artık sadece prestij ve çıkar hadisesi değil mutlak olarak ‘şeref”i hüviyetindedir. Çin bağlamında ise hadise ağırlıklı olarak enerji kaynaklarına rakibi olan ABD’nin el koyması ve kendisinin dışlanmasıdır ki, bu durum Pekin yönetimini fevkalade rahatsız ediyor. Gelelim İran’a? Tahran için Suriye’ye müdahale ya da işgal kendine müdahale ile aynı şeydir! Öyle çünkü İran için böyle bir saldırı kendine yapılması planlanan taarruzun fiili ilk adımıdır! Tahran Suriye’ye yapılacak saldırıyı kendine ilan edilen savaşın ilk cephesi diye düşünüyor! Şam’a saldırı halinde Lübnan’dan Irak’ın Şii kesimine kadar bütün bölge coğrafyasında derin etkilerinin olacağını iyi bilen İran’ın kendi kapısı çalınmadan Suriye’ye müdahale halinde fiili bazı adımları atacağı kesindir! Suriye Cephesinde yer alanların pozisyonlarını çok özetle bu şekilde sunduktan sonra gelelim hükmümüze? Üçüncü Dünya Savaşına yol açar mı bilmem ama Suriye’ye müdahale halinde bütün coğrafyamızın kan kokacağı ve olmadık risklerle yüz yüze gelineceği ortadadır!! Batı çöken sisteminin yani kapitalizmin sebep olduğu çöküntüyü böyle bir kaos ya da savaşla tamir etmek istiyor ki, aslında başka çıkış yolu yoktur! Buna mukabil Rusya ile Çin’in emperyal konumlarını korumak ve hayati çıkarlarını muhafaza etmek, İran’ın ise mevcudiyetine kurulan malum tezgahtan kurtulmak için gelinen bu noktadan sonra artık patinaj yapma ve geri adım atma lüksleri kalmamıştır! Amacım elbette Nostradamus’u haklı çıkarmak değil lakin bu kahinin salladığı bu sefer tutar diye endişe içindeyim! … Hocalı ve Bosna’dan Suriye’ye! Hocalı katliamı Türkün hicap ve hüzün sayfalarından biridir! 90’lı yılların başlarında Karabağ’da yaşanan o malum facia aslında katliam değil gerçek bir soykırımdır zira öldürülenlerin yarısı bebeklerle kadınlardı! Azeri Türkünün bin yıllık vatanı Karabağ Ermeni çeteciler tarafından sadece gasp edilmedi, aynı zamanda insanlığı utandıracak rezillikler sahnelendi! Ve heyhat o alçaklığa kendine medeni diyen o malum Batı dünyası tıpkı Kosova’da olduğu gibi gıkını bile çıkarmayıp sadece seyretti! Görüyorsunuz soykırıma uğrayan Müslüman ve Türk olunca insan hakları söz konusu olmuyor! Hal bu iken o Batı’yı hala model diye benimseyip peşine takılmak yok mu, kahrediyor beni! Dahası, Hocalı ve Bosna’da Türkün ve Müslümanın katline seyirci kalıp dolaylı destek veren o malum Haçlı takımıyla şimdi güya insan hakları ambalajı ile Suriye’deki Müslüman kardeşlerimizin mezarını beraber kazmaya çalışmak ise beni ziyadesi ile çıldırtıyor! Sabahattin Önkibar
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
03-01-2012, 03:37 | #2 | |
Alıntı:
"Bir kimse gider de verdiği haber konusunda kâhini tasdik ederse, Allah'ın Muhammed'e indirdiğini inkâr etmiş olur." (Tirmizî, Tahâret,102; İbn Mâce, Tahâret, 122; Ahmed İbn Hanbel, II/408). Lakin ; Nostradamus'un İbni Arabinin Eserlerinden faydalandığını hatta bunları çaldığına dair kuvvetli deliller olduğunu düşünen Alimler vardır...! Bu itibar ile Nostradamus ile Ahir zaman Hadislerini karşılaştırdığımızda paralel ilişki kurulur ! Ahir zaman Hadislerinde Melhame-i Kübra... Armegeddon, Hermegiddo(Hermeciddun) Aynı Paralellerdedir...! Mehdi a.s. ve İsa a.s. Şam ile alakalıdır ! Alimler Şam'ı Şamm-ı Kübra şeklinde İslam coğrafyası manasında kullanmış olsalarda ''Amak'' ve ''Dabık'' bölgeleri günümüzdeki Suriyeyi işaret etmektedir ! En Doğrusunu Allah c.c. bilir... |
||
03-01-2012, 03:43 | #3 | |
Alıntı:
hazreti Isa icin öldü ve artik gelmeyecek diyenler var. Hatta Isa a.s.'mi bekleyenlerle alaycil bir uslub takinan bazi zevat var. Konu hakkinda bilgilendirici olmasi ümidiyle bir malumat alabilirmiyiz? |
||
03-01-2012, 03:50 | #4 | |
Alıntı:
Deccal'in, Ye'cüc ve Me'cüc'ün çıkması, Güneş'in batıdan doğması, Hz. İsa'nın gökten inmesi ve diğer kıyamet alametleri, sahih haberlerde aktarıldığı üzere, haktır, olacaktır. (Ebu Hanife, Nu'man b. Sabit (150/767), Fıkh-ı Ekber, Çeviren: H. Basri Çantay, Ankara, 1982) İmam Ebu Hanife'nin yanı sıra, Hz. İsa'nın yeniden gelişinin ayetlerde ve hadislerde açık bir şekilde bildirildiğini belirten İslam alimlerinden bazıları şunlardır: İmam Rabbani: Pek çok eserinde Hz. İsa'nın ahir zamanda yeniden yeryüzüne geleceğini hadisler ve Kuran ayetleri ışığında açıklamıştır. Konuyla ilgili olarak şöyle demektedir: "Hz. İsa gökten inecek ve Peygamberimiz (sav)'e ümmet, yani onun ashabından olacak, onun şeriatına uyacaktır." (İmam Rabbani, Mektubat-ı Rabbani, İstanbul, 1977, I, 436, 545, 722, 820, 846) Celaluddin es-Suyuti: Büyük alim Suyuti, Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne gelecek olduğunu açıklayan Ehl-i Sünnet alimlerindendir. El Havi Lil Fetava adlı kitabı ve El İ'lam bi Hukmi İsa adlı risalesinde, konuyla ilgili tüm hadislere yer verdikten sonra, hadislerin mütevatir olduklarını bildirmiştir: Hadis ilmine vakıf olanlara gizli kalmayacağı üzere, bu hususta zikrettiğimiz bütün hadisler müteavatir derecesine ulaşmıştır. Dolayısıyla Mehdi Muntazar (beklenen Mehdi) hakkındaki hadis-i şerifler mütevatir olduğu gibi, Deccal hakkındaki hadis-i şerfiler de tevatür derecesine ulaşmış olup, Hz. İsa'nın inişiyle ilgili hadis-i şerifler de mütevatirdir. İmam Suyuti, hazırlamış olduğu Kuran-ı Kerim tefsirinde ise, sahih hadislere dayanarak, Hz. İsa'nın ikinci kez dünyaya gelecek olduğunu şöyle ifade eder: O halde Hz. İsa göğe çıkarıldı ve kıyametten önce gelecektir. (Suyuti, ed-Dürrül Mensur, Cilt II, 225-7) İmam Suyuti, Maide Suresi'nin 110. ayetinin tefsirinde de Hz. İsa'nın yeniden yeryüzüne geleceğini ayette geçen "kehlen" kelimesine dikkat çekerek, şu şekilde açıklar: Bu kavil, onun (Hz. İsa'nın) kıyametten evvel gökten ineceğini ifade etmektedir. Çünkü Hz. İsa yaşça kemale ermeden göğe kaldırılmıştır. (İmam Suyuti, Celaleyn Tefsiri Tercümesi, Cilt I, s. 447) “Allah şöyle diyecek: "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin (kehlen) iken de insanlarla konuşuyordun..." (Maide Suresi, 110) Elmalılı Hamdi Yazır: Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinde, Hz. İsa'nın ölmediği ve öldürülmediği, Allah Katında diri olduğu ve kıyametten önce yeniden yeryüzüne geleceği açıkça anlatılmıştır. Hamdi Yazır'ın konuyla ilgili bazı açıklamaları şu şekildedir: ... Bizce bu tefsir ve inancın özeti şu demek olur: Allah'tan bir kelime olan ve Ruhu'l-Kudüs ile teyid edilmiş bulunan Mesih İsa'nın ruhu henüz kabzedilmemiştir. Ruhunun eceli gelmemiştir. Kelime daha Allah'a dönmemiştir. Onun daha dünyada göreceği işler vardır. (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Din Kuran Dili, Cilt II, s. 1112-1113) Muhakkak ki o (Hz. İsa) saat için bir ilimdir de –saatin geleceğini ölülerin dirilip, kıyam edeceğini bildiren bir delil ve alamettir. Çünkü Hz. İsa gerek zuhuru ve gerek emvati ihya (ölüleri diriltme) mucizesi ve gerek emvatın kıyamını (ölülerin kalkışını) haber vermesi itibarıyla kıyametin vaki olacağına bir delil olduğu gibi hadiste varid olduğuna göre eşratı saattendir (kıyamet alametidir). ... Bu hususta (Hz. İsa'nın öldüğünü iddia edenler), ihtilaf etmiş olanlar da muhakkak bundan dolayı şüphe içindedirler. Buna dair hiçbir ilimleri yoktur. Fakat zanna tabi olmuşlardır. Halbuki, biz Mesih'i öldürdük diyenler onu yakinen öldürmediler. Şu halde öldürme cinayetiyle övünmeleri de bir yalandır. Çünkü bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir. Onların ise öldürmeye teşebbüsten maksatları asla hasıl olmadı (gerçekleşmedi). (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Din Kuran Dili, Cilt III, s. 1516-1519) İmam Taberi: En güvenilir tefsir kaynaklarından biri olan Taberi tefsirinde, sahih hadisler ve ayetlere dayanılarak Hz. İsa'nın yeniden dünyaya geleceği bildirilmektedir. Örneğin, İmam Taberi Zuhruf Suresi'nin 61. ayetini tefsir ederken İbn Kesir'in bu konudaki açıklamasını da delil olarak kullanmıştır. İbn Kesir, "Kıyamet gününden önce İsa'nın adil bir devlet başkanı ve adil bir hakim olarak yeryüzüne ineceğine dair Peygamber Efendimiz (sav)'in mütevatir hadisleri mevcuttur" diyerek, söz konusu ayetin Hz. İsa'nın dünyaya ikinci kez gelişine delil olduğunu ifade etmiştir. İmam Taberi, Maide Suresi'nin 110. ayeti ise şu şekilde açıklar: Bu ifadeler, Hz. İsa'nın ömrünü tamamlayıp yaşlılık döneminde insanlarla konuşabilmesi için gökten ineceğine işaret etmektedir. Çünkü o, genç yaştayken göğe kaldırılmıştı… Bu ayette (Al-i İmran Suresi, 46), Hz. İsa'nın hayatta olduğuna delil vardır ve ehl-i sünnet de bu görüştedir. Çünkü ayette, onun yaşlandığı zamanda da insanlarla konuşacağı ifade edilmektedir. Yaşlanması da ancak, semadan yeryüzüne ineceği zamanda olacaktır. (Taberi Tefsiri, Cilt II, s. 528; Cilt I, s. 247) Taberi tefsirinde ise Nisa Suresi, 159. ayet de şu şekilde tefsir edilmiştir: Ehl-i Kitap'tan her biri, Hz. İsa'nın ölümünden önce, o Deccal'i yok etmek üzere yeryüzüne indiğinde, ona iman edecektir. O zaman bütün milletler İslam adına tek bir millet haline geleceklerdir. (Taberi, Camiu'l Beyan, Cilt IV, s. 18) Al-i İmran Suresi, 55. ayetin tefsiri de, Ehl-i Sünnet alimlerinin Hz. İsa'nın yeniden dünyaya döneceği konusunda ittifak ettiklerini gösteren bir başka açıklamadır: Bize göre en sıhhatli görüş bu kelimeyi "kabzetmek", "yerden çekmek" manasında almaktır. Buna göre ayetin anlamı; "seni yerden alıp, göklere çekerim" şeklinde olur. Ayetin devamı da, ahir zamanda inkarcılara karşı olan galibiyete dikkat çekmekle bu fikri teyid eder mahiyettedir. (Taberi Tefsiri, Cilt III, 290-1) Ömer Nasuhi Bilmen: Ömer Nasuhi Bilmen'in Kuran-ı Kerim tefsirinde, Hz. İsa ile ilgili ayetler açıklanırken, Hz. İsa'nın ölmediği, Rabbimiz'in Katında diri olduğu, ahir zamanda yeniden dünyaya geleceği ve İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılacağı ifade edilmiştir. Örneğin, Al-i İmran Suresi'nin 46. ayeti açıklanırken, bu ayetin Hz. İsa'nın yeniden yeryüzüne gelişinin delillerinden biri olduğu şöyle açıklanmıştır: Bu ayet-i kerime Hz. İsa'nın semaya ref edildikten sonra tekrar yeryüzüne inerek nas (insanlar) ile konuşacağına delalet (işaret) etmektedir. Çünkü onun sinni kuhulete (olgunluk yaşına) tamamen girmiş olması semaya refinden sonra müsadiftir (olacaktır). (Ömer Nasuhi Bilmen, Kuran-ı Kerim'in Türkçe Meal-i Alisi ve Tefsiri, Cilt I, s. 366) Ömer Nasuhi Bilmen Hz. İsa'nın ölmediği ve öldürülmediği, Allah Katına diri olarak yükseltildiği konusunu ise şu şekilde açıklar: Katil vukuuna (öldürme olayına) kat'i surette (kesin olarak) kail (inanmış) değildirler. Öyle zan ve tahminin bir kıymeti yoktur. Hakikati hali (gerçek bilgi); Cenabı Hak, Kuran-ı Kerim'inde serahaten (net olarak) beyan buyuruyor ki, o mübarek peygamberini kudreti ilahiyesiyle (İlahi kudretiyle) berhayat (canlı) olarak semaya kaldırmıştır. Kudreti ilahiyenin azametine ve kainatta tecelli eden milyonlarca bedayi-i hilkate (yaratılmışlara) bir nazarı intibah (kalp gözü) ile bakanlara göre bir peygamberi zişanın böyle ruhen ve cismen en yüksek makamlara yükseltilmesini istibada (uzak görmeye), tevile asla mahal (imkan) yoktur. (Ömer Nasuhi Bilmen, Kuran-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, Cilt II, s. 702) Ömer Nasuhi Bilmen tefsirinde Zuhruf Suresi'nin 61. ayeti açıklanırken de, Hz. İsa'nın kıyametten önce tekrar dünyaya döneceği belirtilmiştir: Ve kıyametin yaklaşmış olması için İsa Aleyhisselam'ın bir alamet olduğunu ve kıyametin vuku bulacağına şüphe edilmeyeceğini haber veriyor... İsa Aleyhisselam'ın yeryüzüne nüzul edeceği de kıyamet şeriatinden sayılmaktadır... (Ömer Nasuhi Bilmen, Kuran-ı Kerim'in Türkçe Meal-i Alisi ve Tefsiri, Cilt VII, 3292) “Hani Allah, İsa'ya demişti ki: "Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkâra sapanların üstüne geçireceğim...“ (Al-i İmran Suresi, 55) İbn-i Kesir: Ünlü İslam alimi ve müfessir İbn Kesir de, tefsirinde konuyla ilgili ayetleri açıklarken Hz. İsa'nın ahir zamanda ikinci kez dünyaya geleceğini söylemiştir. Al-i İmran Suresi'nin tefsirini yaparken, sahih hadislere de yer veren İbn-i Kesir, Hz. İsa'nın ölmediğini ve öldürülmediğini çok detaylı olarak açıklar. Örneğin Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetinde İbn Ebu Hatim'den rivayet edilen bir hadisi de kullanarak kanaatini şöyle ifade eder: İbn Ebu Hatim diyor ki; "Bize babam... Hasan'dan rivayet etti ki, o, 'Seni vefat ettireceğim..." ayeti hakkında şu açıklamada bulunmuştur: Burası, 'Seni uyku ölümü ile öldüreceğim, yani uyutacağım' anlamındadır ki, Allah Teala Hz. İsa'yı uykuda iken göğe kaldırmıştır... Cenab-ı Hak, Hz. İsa'yı şüphe götürmeyen bir gerçek olarak, uyku ile vefat ettirdikten sonra göğe çekmiş ve o dönemde kendisine eziyet eden Yahudilerin eziyetlerinden kurtarmıştır. (İbn Kesir, Tefsiru'l Kur'ani'l Azim, Cilt I, s. 573-576) İbn-i Kesir de, konuyla ilgili ayetlerin tefsirini yaptıktan ve ilgili hadisleri açıkladıktan sonra düşüncesini şöyle belirtmektedir: İşte bunlar Resulullah (sav)'dan mütevatir olarak rivayet edilmiştir ve bu hadis-i şeriflerde, Hz. İsa'nın nasıl ve nereye ineceği hususu açıklanmıştır… Hz. İsa'nın cesed-i şerifiyle dünyaya ineceği hakkında zikredilen sahih ve mütevatir hadis-i şerifler, tevile (başka şekilde yorumlanmaya) elverişli değildir. Dolayısıyla, zerre kadar imanı ve insafı olan herkesin, Hz. İsa'nın yeryüzüne ineceğine inanması gerekmektedir... (Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240) |
||
03-01-2012, 03:55 | #5 |
Allah c.c. razi olsun.
Bizde böyle inandik ve öyle biliriz. Ilgilenenler icin cok net aciklayici bir paylasim oldu. Ellerinize saglik. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|