AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-02-2014, 01:11   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Latif Erdoğan - Cevap ve Ötesi
Latif Erdoğan



Cevap ve ötesi


Onun, oltasında solucan kullanması yeni bir olay değildir. Bu sebeple artık seyredilmeyen ekranlarında bulabildikleri birkaç kişiyi konuşturup hakkımda tezviratta bulunmalarını ciddiye alacak değilim. Onlardan birisi de kan bağım olsa da zihni, fikri hiçbir bağım kalmamış olan her şeyin ikinci elden kopyası Mehmet Erdoğan’dır. Karakterini, şahsıma yaptığı sinsi kalleşliklerini bildiğim içindir ki, aynı beldede yaşamamıza rağmen tam on dokuz sene kapısını çalıp evine gitmedim. Eşi vefat edince yüreğim acıdı evine gidip taziyede bulundum. Annemin ısrarıyla iki üç defa bu münasebetle evine gidip geldim. Şimdi bu fırsat bezirganı, her zaman yaptığını yeniden tedavüle koymuş. Benim sırtımdan bir yerlere gelmek hırsı, zaten kıt olan aklını tamamen elinden almış ki, hakkımda şeytanları dahi utandıracak yalan ve iftiralarla, duygu sömürüsüne başlamış. Böylesi ezik, sefil, böylesi ikiyüzlü birisiyle beni uğraştırıp, gizli emelleri uyarınca beni içten vurmak peşinde olanlar yanlış taktik peşindeler. Ben sözü arkadan dolanıp söylemiyorum, doğrudan ifade ile diyorum ki, eğer söylediklerimde bir kelimenin yalan olduğunu iddia cesareti varsa, istediği televizyonda, Fethullah Gülen’le canlı yayında yeminleşmeye hazırım. Bu arada, üzerine hiç vazife olmadığı halde çemkiren fırsat kollayıcılarına ise ahmağa en güzel cevap sükûttur kaidesince davranıyor, sükût ediyorum.

Elhamdülillah, ruh sağlığım da, beden sağlığım da yerinde. Ne söylediğimi, niçin söylediğimi çok iyi biliyorum; ve bütün bunlarda da Rabbimin rızasından, ülkemin menfaatinden başka zerrece beklentim yok ve olmadı. Kitap ve sünnete ve onların ebedi düsturlarına sımsıkı bağlıyım. İnandığı hak davaya ölümüne bağlı sadık bir dava adamıyım. Soyut iftiralarla, bütün hayatımda şiar edindiğim dürüstlük ve ciddiyetimi yıpratma gayretinde olanlar, şimdiden bilsinler ki, şahsımda denedikleri bütün şenaat oyunlarında haybet ve hüsrana uğrayacaklar; inşallah beni vicdanıma karşı utandıracak hiçbir suçla itham edemeyeceklerdir. İftiraya gelince, böylesi bir zaaf çamurunun üzerine sıçramasından korunabilmiş kaç masum gösterilebilir ki? Böyle masumlardan biri olursam, buna üzülmem, aksine iftihar ederim. Çünkü bu yol; nebilerin, sıddıkların, salih kulların yoludur; ben de bunu böyle bilmekte, böyle ikrar etmekteyim.

Niye dediklerime, mâkûl, müdellel cevaplar vermek gibi kolay bir yol varken, akla ziyan yollara tevessül ediyorsunuz? Ben ne dedim ve ne diyorum? Dedim ve diyorum ki: Fethullah Gülen de pek çok çelişkileri, pek çok tenakuzları bulunan sıradan bir insandır. Ona kutsiyet atfedilecek hiçbir yanı, olağan üstü hiçbir durumu yoktur. Nitekim geçmişte yaşadığı ve bize de yaşattığı pek çok tenakuzu olduğu gibi bugün de yaşamakta olduğu ve topluma da yaşattığı pek çok tenakuzu, çelişkisi söz konusudur. Öyleyse onun tekliflerini, ya da emirlerini yerine getirme mevkiinde olanlar, mevcut gerçekleri de nazara almak zorundadırlar ve sadece onun söylemini esas alarak telafisi imkânsız yanlışlara düşmemelidirler. Ben yapılan doğruların münekkidi değilim ki, bana cevap olarak onlar söyleniyor. Ben yapılan yanlışları konuşuyorum, onları tenkit ediyorum ve bir an evvel bu yanlışlardan dönülmesi gerektiğini savunuyorum. Özellikle, kelle isteme anlamındaki son ayaklanmanın hiçbir meşru karşılığı olmadığını ifade ediyorum. Bir cemaatin, kırk senede elde ettiği bütün kazanımlarıyla, hükümete karşı darbe girişiminde bulunan şer ittifaka peşkeş çekilmesinin ne denli büyük bir ihanet olduğunu haykırıyorum. ‘Hükümet bizi bitirecek’ paranoyasının, Fethullah Gülen’in ilk günden bu yana yaşadığı ‘beni öldürmek istiyorlar’ paranoyasıyla irtibatlı olduğu tespitinde bulunuyorum ve bunu geçmişte yaşanan onlarca örnekten sadece bir-ikisini naklederek delillendiriyorum. "Benim arkamda, iki kişi, iki vakit namazda aynı safta yan yana dursa, ben onların bu hâlinden kuşkulanırım." diyor örneğin. Böylesi kuşkucu bir ruh hâlinin, yönettiği topluluğa da yansımasının ne büyük felaket olduğunu ve olacağını görüyor ve birinci elden bir müşahit olarak büyük bir felaketi önlemeye çalışıyorum.

Türkiye’de son olaylar başlamadan aylarca önce, CIA elemanlarının Amerika’da hizmete ait kurumlarda AK Parti ve Başbakan aleyhinde brifingler verdiklerini, Türkiye’deki; yakınlarıyla, dostlarıyla, aileleriyle bu bilgileri paylaşmalarını kendilerinden istediklerini, güvenilir ve birinci elden gelen bilgiyle biliyor ve de bu denli uluslararası ihanete alet edilen kişileri dediklerimle uyarmaya çalışıyorum. Ve yine biliyorum ki, bu tür uyarılarım toplumda büyük ölçekte yankı buluyor; bu da birilerini çılgına döndürüyor, hezeyanlar anaforunda döndürüyor. Elimizden gelirse bir gün onları da kurtaracağız, şimdilik gücümüz bu kadarına yetiyor.

Kaynak


Yeni Akit 22.03.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi