AK Gençliğin Buluşma Noktası
Bugün ve Sabah "Bugün" ve "Sabah" Gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-19-2012, 09:46   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Thumbs up Nuh GÖNÜLTAŞ "Kuru kuruya kutlama olmaz, pasta kesmek lazım..."

Mustafa Kemal Atatürk "Benim doğum günüm 19 Mayıs'tır" demiş mi bilmiyorum.
Belki demiştir. Belki de bu onun adına uydurulan birçok sözden biridir.
Bu sözden hareketle 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarında pastaya mum dikerek Atatürk'ün doğum gününü kutlamak ve o pastayı halka dağıtmak doğrusu orijinal bir fikir!
Fakat bu orijinalite üç büyük sorunu da beraberinde getiriyor:
1- Pastayı kim kesecek?
2 -Mumları kim üfleyecek?
3-Protokolde Milli Savunma Bakanı Genelkurmay Başkanı'nın önünde mi arkasında mı olacak?
Ama böyle mutlu bir günde bunları sorun etmeye değer mi?
Gençlik ve Spor Bakanımız devlet adına mumları üfler, pastayı da Samsun Valimiz keser, olur biter...
Böylece yeni, farklı, müthiş, orijinal bir icraat daha Atatürk ve Atatürkçülük adına Samsun'dan başlatılmış olur.
Doğrusunu isterseniz böyle orijinal bir fikrin ülkemizdeki çok sayıda elit Kemalist yerine AK Parti'den çıkmasını yadırgamamak lazım. Pek karşılığı değil ama Atatürkçü Düşünce Derneği de Atatürk'e doğum gününde mevlit okutmayı düşünebilir pekâlâ.
Hem madem bu kutlamanın adı "Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı"dır. Öyle kuru kuruya anma, kutlama, gençlik ve spor olmaz. Olayı iyi analiz etmek lazım.

Çok orijinal bir fikir

Dikkat edilirse bu bayram içinde üç unsur taşıyor.
1-Atatürk'ü anma
2-Gençlik
3-Spor
O halde kutlamaların üç ana başlık altında ayrı ayrı ele alınması ve kutlamaların genişletilerek bir haftaya yayılmasında fayda var.
Ayrıca devlet törenlerini de halka yaymak gerek.
Elbette millete efsane anlatmaya gerek yok. Kutlama dediğin işte böyle olur.
Nasıl cumhursuz cumhuriyet olmazsa, bu ülkenin kurtarıcısı ile ilgili bir kutlamanın da halksız olamayacağı gerçeğini artık anlamak gerekiyordu. İşte bu iş de AK Parti iktidarına nasip oldu, hamdolsun!
Aslında 19 Mayıs vesilesi ile Samsun'da bugüne kadar yapılan kutlamalarda böylesine bir orijinaliteye pek rastlanmamış olsa da az biraz orijinal kabul edilebilecek kutlamalar olmamış da değil.
Mesela...
Deniz ortasında bir kayık içinde bir kız çocuğu... Kucağındaki Atatürk büstü ile ayakta durmaya çalışarak dalgaların arasında bir görünüp bir kayboluyor.
Sonra kamera kıyıya dönüyor. Devlet erkanı kıyıda sıralanmış. Vali, belediye başkanı, komutanlar herkes hazır oldalar.
Kayık kıyıya yanaşıyor ve kız çocuğu kucağındaki Atatürk büstü ile karaya ayak basıyor. Devlet erkanı büste selam duruyor.
Bu kutlama da öyle basit bir kutlama değildi. Son derece orijinaldi. Öyle olmasaydı BBC Televizyonu bu görüntüleri yayınlar mıydı?
Yayınlamazdı!
Tabii ki Atatürk kuru kuru törenlerle değil böylesi orijinal şölenlerle anılırsa bunlar bütün dünyada yankı bulur.
Kalıpları kırmak, tabuları yıkmak lazım.
Kuru kuru devlet töreni olmaz.
Milletin de ağzını tatlandırmak, kutlamaları hoşuna gidecek hale getirmek lazım.

Tören değil şölen olsun

Elbette bir konuda düzenlenecek şenlik, şölen, tören gibi konular da bir kültür ve birikim meselesidir. Öyle heyecansız, kalıplaşmış, yıllardır ve yıllardır sürekli aynı şeylerin yapıldığı rutin törenler tarihsel, kültürel ve medeni birikimlerimizle bağdaşmıyor.
Mum üflemek, pasta kesmek, o pastayı halka uzatıp halkın da ağzını tatlandırmak lazım.
Heyecan lazım.
Tatlı yiyip tatlı konuşmak lazım.
Pasta kesmek, mum üflemek lazım.
Komünist rejimlerin resmi törenleri genç cumhuriyetimize yakışmıyordu zaten.
Bu güzellik kimin fikriyse kendisini tebrik ediyor ve böylece 19 Mayıs 1919 gününün anlam ve önemine daha uygun şölenler tertip edenleri kutluyorum.
Allah razı olsun!
Kutlamaların bundan sonra bu şekilde pastalı ve mumlu yapılacağı, yeniden yazılacağını sandığımız Anayasa'ya da yazılsın ki, kimse bu yoldan sapmaya cüret edemesin!
Unutmadan bir de teklifim var:
19 Mayıs pastası Bandırma Vapuru şeklinde olsun ama kırık dökük bir taka gibi gibi olmasın. Çünkü artık gençler, resmi tarihin anlattığı gibi Atatürk'ün İstanbul'dan Samsun'a adeta bizim Temel'in balıkçı takası ile gidebileceğine... Bir de Atatürk'ü Samsun'a milli mücadeleyi başlatsın diye gönderen son padişah Vahdettin'in hain olduğuna inanmıyorlar da...
Haliyle dikkatli olmak lazım!

 


Konu Ertuğrul ÖZGÜL tarafından (05-19-2012 Saat 09:48 ) değiştirilmiştir..
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi