AK Gençliğin Buluşma Noktası
Siyaset Siyaset haberleri bu bölümde paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-05-2009, 11:08   #1
Kullanıcı Adı
Ak_Kelebek
Standart Kapatma davası öncesi hesabına baktı
Ergenekon'un 2. iddianamesinde yer alan bir telefon kaydı çok vahim bir iddiayı ortaya çıkardı. Hangi Anayasa Mahkemesi üyesi AKP kapatılmasın demeden önce hesabını kontrol etti?


'AKP kapatılmasın' demeden önce banka hesabını kontrol etti!

Ergenekon'un ikinci iddianamesinin ek klasörleri arasında yer alan bir telefon kaydında çok vahim bir iddia var.


Konuşmada Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün eşi ve Ergenekon sanığı Ferda Paksüt, AKP'nin kapatma davasında Anayasa Mahkemesi üyesi Serruh Kaleli'nin oy kullanmadan önce 10 dakika ara isteyip telefonla görüşme yaptığını öne sürüyor...

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından 14 Mart 2008'de AKP hakkında açılan kapatma davası 138 gün sonra (30 Temmuz) sonuçlanmıştı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın başkanlığında 28 Temmuz Pazartesi günü toplanan 11 kişilik heyet, 34 saatlik yoğun bir mesainin ardından davayı karara bağladı. 6 üye kapatma, 4 üye ise Hazine yardımının kesilmesi yönünde oy kullandı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da ret oyu verdi. Böylece AKP kapatılmadı.

10 dakikalık arada ne konuştu?
Üç gün süren karar görüşmelerinin perde arkasına nelerin yaşandığı konusu aradan geçen 10 ay boyunca sır olarak kalmıştı. Ancak Ergenekon sanıklarından Ferda Paksüt'ün ek delil klasörleri arasında yer alan telefon görüşmeleri, AKP hakkındaki davanın karara bağlandığı o 34 saatlik uzun maratonun son dakikalarında nelerin yaşandığına dair şok bir iddiayı gündeme taşıdı.

Karar açıklandıktan birgün sonra (31 Temmuz 2008) gazeteci Ersin Bal ile telefonda görüşen Ferda Paksüt, Eski Cumhurbaşkanı Sezer tarafından avukatlar kontenjanından Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanan Serruh Kaleli'nin son anda kararını nasıl değiştirdiğini anlatıyor.

'Henüz kararımı vermedim' dedi
Paksüt, üyelerden Serruh Kaleli'nin, "Henüz kararımı veremedim" diyerek davanın karara bağlanacağı günün son saatlerinde 10 dakika ara istediğini ve verilen arada AYM Başkanı Haşim Kılıç'ın odasına giderek burada telefonla bazı yerlerle "hesap işlerini" konuştuğunu söylüyor.

"Belki de o anda bazı şeyler kontrol edildi, halledildi mi halledilmedi mi" diyerek Kaleli'nin kendisine aktarılacak parayla ilgili son durum hakkında bilgi aldıktan sonra kararını değiştirdiğini ima eden Paksüt, hemen yanında bulunan eşi Osman Paksüt'ten de teyit alıyor.

Paksüt'ün bu vahim iddiası 31 Temmuz 2008 tarihinde, saat 13:02'de kaydedilen ve 99 Nolu klasörde yer alan konuşmada şöyle geçiyor:
Ferda Paksüt (F.P.): Dün akşam kutlama yapmışlar
Ersin Bal (E.B.): He tabii şeyi mi kastediyorsun, partililerim mi
F.P.: Hayır şeyleri kapatmamaya verenler
E.B.: Biraz önce birisiyle konuştum tabii ki çok mutlu yani o cepheden biri ile
F.P.:Hangisi?
E.B.: Çok mutlular yani uzun boylu olanı
F.P.:Senin onla aran iyi herhalde
E.B.: Hayır telefon açıp ne olup bittiğini soruyorum diyor ki ülkenin rahatlatılmaya ihtiyacı var
F.P.:Nasıl mutlu
E.B.: Yani şöyle diyor ülkenin rahatlatılmaya ihtiyacı vardı
F.P.:Hı hı
E.B.: Çıkacak bir kapatma kararı her şeyi belirsizliğe iterdi
F.P.:Hı
E.B.: Zaten AK Parti'ye sen hiçbir şey yapmadın demedik, aksine yaptıklarını ortaya koyduk. Bundan sonra onun da kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor
F.P.:Niye peki son dakikaya kadar... Ben sana bi şey söyleyim oylama yapılacağı zaman 'Bir dakika demiş, daha kararımı vermedim...
E.B.: Hıııı
F.P.:Bir 10 dakika ara verelim demiş ayrılmış ve bir telefon görüşmesi yapmış
E.B.: Öyle mi...
F.P.e bazı çevrelere göre de hesap işleri konusunu görüşmüş
E.B.: Ya tabii çok çok çok çok çok dehşet verici bir şey söylediğiniz
F.P.:Yani bu içeriden birinin bana söylediği
E.B.: Siz nerdesiniz dışarıda mısınız
F.P.: Dışarıdayım eve gidiyorum da bi dakka Osman (Eşi Osman Paksüt) tuvalet kağıdı alıyor çok affedersin. Son anda oylama yapılacak bir dakka diyor ben daha kararımı vermedim diyor
E.B.: Hıhıhı
F.P.: Bi dağılalım diyor
E.B.: Enteresan çok enteresan
F.P.: Dağılıyorlar ve bir telefon konuşması yapılıyor Haşim'in (AYM Başkanı Haşim Kılıç) odasında
E.B.: Allah Allah karardan bir dakika önce şey...
F.P.: Evet şimdi gelsin Osman sana doğrulatacağım bunu
E.B.: Konuşalım
F.P.:Hayır bunu nasıl yorumluyorsun
E.B.: Bin tane kötü şey geliyor insanın aklına niye ara verildi kimle konuşuldu telefon konuşması yapılmış
F.P.: Belki de o anda bazı şeyler kontrol edildi halledildi mi diye
E.B.: Çok vahim...
F.P.: (Ferda Paksüt yanında bulunan Osman Feyyaz Paksüt'e hitaben: Serruh şeyden önce bi ara verelim demedi mi, gerekçesi neydi. Osman Feyyaz Paksüt: Biraz daha düşünmem lazım dedi. Ferda Paksüt yanında bulunan Osman Feyyaz Paksüt'e hitaben: He bi 10 dakika daha düşünmem lazım dedi) Duyuyor musun...
E.B.: Vay anasını ya
F.P.: Duyuyor musun
E.B.: Valla sorucam diyicem ki Serruh bey karardan önce bi 10 dakka düşünme talep etmişsiniz bunun sebebi nedir bakalım ne diyecek ne dersiniz
F.P.: Bunu açıp (Ferda Paksüt yanında bulunan Osman Feyyaz Paksüt'e hitaben: -Ne yapıyorsun ya aklın şeyine gidiyor çarpıcaz- şey açıp Serruha sorucam diyor bizden duyduğu belli olur mu? )
E.B.: Olur mu, sormayın diyorsanız sormam
F.P.: Senden hoşlanmıyorlar açıkça
E.B.: Tamam sormuyorum biliyorum tabii biliyorum
F.P.: Yani Serruh daha şimdi sen (Ferda Paksüt yanında bulunan Osman Feyyaz Paksüt'e: Ersin'le konuşuyorum'diyor. Osman Feyyaz Paksüt de 'Ha Ersin kesin bizden duyduğunu... Kesin senden zerre kadar hoşlanmıyorlar çünkü dürüst adamsın tamam mı'
E.B.: Bana devlet adamı mı diyorlar o da güzel
F.P.: Yani Haşim (Haşim Kılıç) bit kadar hoşlanmıyor senden
E.B.: Biliyorum
F.P.: Bit kadar Serruh da hoşlanmıyor senden
E.B.: Biliyorum biliyorum
F.P.: Serruh var ya o kadar yalancı ki ve ben sana bugün muhakkak buluşalım ben sana bi şey söliyecem
E.B.: ...
F.P.: Ben bi... ne karşısına otururum kardeşim ne de elini sıkarım
E.B.: Akşam üstü saat 5 de 6 da görüşelim olur mu
F.P.: Lütfen
E.B.: Olur tamam
OYLAMA NASIL YAPILMIŞTI?
Kaleli 'Yardım kesilsin' diyen ilk üye oldu
Anayasa Mahkemesi'ndeki değerlendirme ve karara bağlayacak oylama süreci, zaman zaman sert tartışmalara sahne olduğu ve bazı üyelerin tavrını belirlemek için son ana kadar beklediği öne sürülmüştü. Tüm üyeler kararını netleştirdikten sonra dava yapılan tek bir oylamayla karara bağlandı.

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'ne göre, üyeler en az kıdemliden başlayarak oylarını açıkladılar. İlk sırada oyunu açıklayan Zehra Ayla Perktaş, AKP'nin kapatılması yönünde oy kullandı. İkinci sıradaki Şevket Apalak'ın oyunu açıklamasıyla kapatma oyları 2'ye yükseldi. Serruh Kaleli ise Hazine yardımı kesilsin diyen ilk üye oldu. Başkanvekili Osman Paksüt, oyunu açıkladığında durum 3 kapatma, 1 Hazine yardımının kesilmesi yönünde olmuştu.

Asker kökenli üye Özgüldür'ün oyu durumu 3-2 yaptı. İkinci asker kökenli üye Özler, kapatma deyince durum 4-2 oldu. Kapatma diyen Mehmet Erten durumu 5-2'ye getirdi. Ahmet Akyalçın'la oy dengesi 5-3 oldu. Fulya Kantarcıoğlu, kapatma cephesini 6-3'e getirdi.

Artık AKP'nin kapatılması için bir oy yetiyordu. Ancak son iki sırada RP, FP ve türban davalarında karşı oy kullanan Sacit Adalı ile Haşim Kılıç kalmıştı. Sacit Adalı, oyunu bu defa Hazine yardımının kesilmesi yönünde kullanınca oy dengesi 6-4 oldu. Son sırada oyunu açıklayan Kılıç ise ret diyen tek üye oldu ve oylama 6 kapatma, 4 Hazine yardımının kesilmesi ve 1 ret'le sonuçlandı. Oylar kapatmaya yetmediği için CMK'nın 229. maddesine göre aleyhe oylar, AKP lehine olan oylara aktarılarak toplama yapıldı. Böylece AKP'ye Hazine yardımının kesilmesi cezası verildi.




(Vatan)

 

Ak_Kelebek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 05-05-2009, 15:43   #2
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
Serruh Kaleli son anda bazı yüksek mercilerle telefon görüşmesi yaptığı anlaşılıyor ve oyunu AKP lehine çevrilmesi söyleniyor...
Kimse basit bir olaymış gibi algılamasın.Kapatma davasında son anda karar vermek gibi bişey olamaz çocuk oyunucağı değil...
Ya yediği bir nane önüne serildi yada DSP lehine kurulan partiye genel başkan olması ile ilgili bişeler olabilir...

Bu arada ERSİN BAL yüksek yargı muhabiridir....

Konu Yıldırım tarafından (05-05-2009 Saat 15:45 ) değiştirilmiştir..
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-05-2009, 15:44   #3
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
ANAYASA MAHKEMESİNİN YENİ ÜYESİ ''HÜLLECİ'' ÇIKTI!



Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçtiği avukat Serruh Kaleli'nin Anayasa'daki 'parti değiştirme yasağını' aşmak için kurulan bir hülle partisinde yöneticilik yaptığı ortaya çıktı. Bu da 'Anayasa'yı bir kere de olsa delen kişi, Anayasa'yı deldirtmemekle görevli Anayasa Mahkemesi üyesi olur mu?' tartışmasını açtı.
23 Temmuz 2005 Cumartesi 14:24



Sezer'in Anayasa Mahkemesi üyeliğine atadığı Kaleli, Anayasa'daki 'milletvekili transfer yasağı' ilkesini delmek için 1994'te DSP lehine kurulan partinin genel başkanı olduğunu bizzat açıkladı
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçtiği avukat Serruh Kaleli'nin Anayasa'daki 'parti değiştirme yasağını' aşmak için kurulan bir hülle partisinde yöneticilik yaptığı ortaya çıktı. Bu da 'Anayasa'yı bir kere de olsa delen kişi, Anayasa'yı deldirtmemekle görevli Anayasa Mahkemesi üyesi olur mu?' tartışmasını açtı.
Sezer'in mahkemede boş bulunan üç üyelik için tercih ettiği avukat Serruh Kaleli'nin 1994-1997'de DSP'de görev yaptığının belirlenmesi bazı kesimlerce Sezer'e yönelik eleştiri gerekçesi yapılmıştı. Kaleli'nin halen DSP üyesi olmadığı Yargıtay kayıtlarıyla da doğrulanmıştı.
Ancak, Kaleli'nin 10 yıl önce Solda Katılım Partisi adında bir partinin kurucusu ve yöneticisi olması ilginç bir tartışma başlattı. Çünkü, bu parti 1994 yılında CHP ve SHP'den istifa eden altı milletvekilinin DSP'ye geçmesini sağlamak amacıyla kurulmuştu. Bunda amaç, Anayasa'daki parti değiştirme yasağını bir hileyle aşmaktı.
Parti kuruldu ve feshedildi
Nitekim, parti yasal olarak kuruldu, İçişleri'ne bildirildi. Daha sonra da kurgulandığı gibi DSP'ye katıldı. O tarih itibariyla da parti tüzelkişiliği sona erdi. Nitekim, şimdi Anayasa Mahkemesi üyeliğine başlayacak olan Kaleli de Solda Katılım Partisi'nin hülle, yani Anayasa'daki engeli aşmak amacıyla kurduklarını dünkü Milliyet gazetesinde kabul etti. Hatta Kaleli, 'DSP'ye katılmak adına kurulan partiye üye oldum, 3 yıl orada görev yaptım. Parti kurmak için İçişleri'ne başvurmuştuk, adımı genel başkan yazdılar yani herhangi isim o. Zaten üç günlük partiydi' sözleriyle hülle vurgusunu pekiştirmişti. Kaleli'nin hem DSP hem de Solda Katılım Partisi üyesi olması 'çifte üyelik' yasak olduğu için Yargıtay'da işlem gördü. Böylece DSP üyeliğini de kaybetmiş oldu. Kaleli 2003 Yargıtay kayıtlarına göre DSP üyesi de değil.
12 Eylül döneminin ürünü olan parti değiştirme yasağı Anayasa'nın 84. maddesinde düzenlenmişti. Anayasasının en çok tartışılan düzenlemelerinden biri olan madde, parti değiştiren milletvekillerinin, vekilliklerinin düşürüleceğini düzenliyordu. Madde, siyaset yasağı getirdiği, vekillerinin iradesine ipotek koyduğu gerekçesiyle topa tutuluyordu. Bunun için parti değiştirmek isteyen milletvekilleri bir hülle partisi kuruyor, daha sonra istedikleri partiye katılıyordu. Bu nedenle de Kaleli'nin partisi gibi onlarca hülle partisi kuruldu.
Parti kurmak suç değil ama...
Anayasa'da parti değiştirme yasağı getiren madde, 1995'te demokratikleşme rüzgârının etkisiyle yapılan Anayasa değişikliği ile kaldırılmıştı. Kaleli'nin kabul ettiği hülle partisi yöneticiliği, kendisinin yeni görevi nedeniyle tartışma yarattı. Kaleli'nin partisi yasaldı, nitekim Yargıtay'da da sorun çıkmadı. Yasalarda da böyle bir suç tanımı yok. Ancak tartışma yasallıkla ilgili değil, Kaleli'nin bir Anayasa hükmünü baypas amacıyla bir işleme ortak olması noktasında toplanıyor. Hülle partisi kurmanın 'Anayasa'yı delme' olarak kabul edilmesi halinde, Kaleli'nin de 'Anayasa'yı delen kişi' olarak kabul edilebileceği konuşuluyor.
Kaleli'ye bu sıfatın verilmesi doğru kabul edilecekse ciddi bir soru gündeme geliyor: Anayasa'yı bir kereliğine de olsa delen kimse görevi Anayasa'yı deldirtmemek olan Anayasa Mahkemesi üyeliği yapabilir mi?
Bu andı içiyorlar
Anayasa Mahkemesi Kuruluş Kanunu'na göre, mahkeme üyeleri görevlerine başlamadan önce, Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, Yüksek Mahkeme başkanları, Adalet Bakanı, Yargıtay Başsavcısı, Danıştay, Askeri Yargıtay başsavcıları, YÖK Başkanı, rektörler ile mahkemenin emekli üyeleri huzurunda aşağıdaki andı içiyorlar: ''Türk milleti tarafından demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı koruyacağıma; görevimi doğruluk, tarafsızlık ve hakka saygı duygusu içinde, sadece vicdanımın emrine uyarak yapacağıma, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.''

(radikal)
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi