05-07-2009, 18:36 | #1 |
SPLM'nin partiye dönüşmesi bir taktik mi?
Sudan'da gelecek yıl yapılacak referandum öncesi SPLM’nin silahlı mücadeleyi bırakıp siyasi bir partiye dönüştüğünü ilan etmesi birçok çevre tarafından kuşkuyla karşılandı.
Sudanlı uzmanlar ve siyasiler, Sudan Halk Kurtuluş Partisi’nin (SPLM), 22 yıllık silahlı isyandan sonra siyasi bir partiye dönüşme ilanındaki niyetinden ötürü kuşku duydular. Bunun, Sudan'ın güneyi olarak ayrılmaya hazırlandığı bir dönemde Sudanlılar'a askeri eylemlerden vazgeçtiklerine dair bir güven mesajı gönderme taktiğinden başka birşey olmadığını belirtti. Sudan Komünist Partisi Genel Sekreteri Muhammed İbrahim Nakd şöyle dedi; ''SPLM hareketi kendini sivil bir parti olarak kaydettiği bir zamanda militanlarını klasik bir orduya dönüştürmeye çalışıyor. Bu da demokrasi yolunda siyasi bir dönüşümün işareti olmadığını göstermektedir''. Sudan Gazetesi 'Son Dakika'nın verdiği habere göre askeri ve stratejik uzman Emekli Tümgeneral Abbas İbrahim Şaşuk ise, Son Dakika isimli Sudan Gazetesi'nin verdiği habere göre şunları söyledi; ''hareketin ilanı, ayrılma seçeneğinin uygulanması için alınmış taktiki bir karar ve Kuzey kesime hoş görünme girişimidir''. Şaşuk, SPLM genel sekreteri Bakan Amum'un askeri çalışmayı terketmek hususunda yaptığı konuşmasını mantıksız bulduğunu belirterek şöyle konuştu; ''harekette hala askeri rollerini ve rütbelerini koruyan siyasiler bulunuyor. Bu, ayrılma düzenlemelerinden insanların dikkatini dağıtmak için yapılan iyi niyet gösterisinden başka birşey değildir. Hareket, ayrılmanın gerçekleşmesi, askeri operasyon ve 2011'de yapılması kararlaştırılan referandum aracılığıyla bir devletin kurulması için çalışıyor''. Güneydeki eski isyancı hareket, kuzey ve güney arasındaki mezhep savaşlarının bitmesinden ve iki taraf arasında 2005 yılında Tam Kapsamlı Barış Antlaşması imzalanmasından bu yana ilk defa gerçekleşecek olan seçimlere hazırlık olarak geçtiğimiz Pazar günü, siyasi partiler genel kayıt bürosuna resmi bir partiye dönüşmek için gerekli zorunlu belgeleri sundu. Merkezi hükümetteki iki ortak olan Ulusal Kongre Partisi ve SPLM, Barış Antlaşması'nda bu yılın Temmuz ayında yapılması kararlaştırılmış seçimlerin Şubat 2010'a ertelenmesi hususunda anlaştı. Albay John Garang liderliğindeki SPLM, 1983 yılının Mayıs ayından itibaren Hartum'da merkezi hükümete karşı silahlanmaya başlamıştı. Barış antlaşması, 2011 yılında kendi kaderini tayin etme yolunda egzersiz amaçlı Güney Sudan'a Halk Hareketi'nin yöneteceği yarı-özerk bir hükümet kurma imkânı ve merkezi hükümette Sudan başkanının yardımcılığı görevi imkânı verdi. Sudan Araştırmalar Merkezi Müdürü Hıdır İbrahim ise hareketin bir partiye dönüşmesini, Barış Antlaşması'nın gerekli kıldığı 'doğal bir şey' olarak nitelendirdi. Ancak ardından şöyle ekledi; ''hareketin Ulusal Kongre Partisi ile ilişkisi gerçek bir ortaklık değildir. Çünkü Hareket, ayrılmaya hazırlanıyor''. İbrahim, timeturk.com’a yaptığı açıklamalarda; ''referandumun sonucu hareketin bir partiye dönüşmesine ya da önümüzdeki seçimleri kazanmasına bağlı değil. Aksine Kuzey'in birliği Güneyliler için cazip bir seçenek yapabilme kudretine bağlıdır'' dedi. Hassas Konu 'Abyei Bölgesi' Diğer yandan SPLM'nin genel sekreteri Bakan Amum gazetecilere şöyle dedi; ''Şu anda hareketin bir ordusu bulunmamaktadır. Halk Ordusu (hareketin askeri kanadı) Sudan Milli Ordusu ile Sudan ve Halk Ordusu arasındaki Ortak Güçlere katıldı.” Sudanlı uzmanlar ise Bakan Amum'un açıklamalarına göre hareketin askeri kanadı olmayacağı ilanını şüpheli bularak şöyle dedi; 'güneye hükmeden hareketin askeri militanları güney hükümetinin resmi ordusuna dönüştü. Bu da öncekine oranla daha büyük tehlike anlamı taşımaktadır. Çünkü hareket böylece Güney'de yaklaşık %60 oranda ağırlık sahibi oldu''. Nileyn Üniversitesi Siyasi Bilimler Dalında Profesör Hasan Ali El-Sauri, hareketin seçimlerde iyi netice alamaması durumunda tekrar savaşa döneceği tahmininde bulundu. El-Sauri, bu hususta anahtar konunun, şu anda Uluslararası Yönetim Kurulu’nun, kuzey ya da güney hükümetine bağlı olmaması için çalıştığı petrol zengini Abyei Bölgesi olacağını ve hareketin bu davayı büyük ihtimalle kaybedeceğini belirtti. Sudan radyosu Miraya FM'in verdiği habere göre Güney hükümeti yasal işler bakanı Michael Mkuai hareketin, önümüzdeki Temmuz ayında açıklanacak kararına bağlı kalacağını ifade ederek davayı kazanacakları yönünde iyimserliğini dile getirdi. Güney ve kuzey orduları 2005 yılında yapılan anlaşmadan bu yana birkaç kere çatıştılar. Bu çatışmaların bazıları Abyei Bölgesi nedeniyle idi. SPLM Dışlanmışların Partisi Olacak Partinin siyasi programı hakkında konuşan Amum, SPLM’yi 'Sudan'daki dışlanmışların ve fakirlerin partisi' olarak vasıflandırdı. Amum şöyle dedi; ''hareket, siyasi çalışması aracılığıyla Sudan'da köklü bir değişiklik gerçekleştirmeye çalışacak''. Hareket ayrıca, kuzeyden ve güneyden birçok siyasi gücün karşı çıktığı 'yeni Sudan' ismiyle bilinen projeyi uygulamaya çalışacak. Kuzeyin güneyden ayrılması çağrısında bulunan Adil Barış Platformu'nun lideri (kuzeyde), bu projenin köktenci bir savaş içeriği taşıdığını düşündüğünü belirtti. Öte yandan hareketin parlamento kitlesi başkanı Yasir Arman hareketin programında şu üç konuya odaklanacağını söyledi; ülkenin batısındaki Darfur Bölgesi'ndeki çatışmalara adil ve kapsamlı bir çözüm bulmak, Sudan'da demokratik değişim, Güney'in geleceği için referandum yapılması. Arman seçimlere hazırlık olarak isimlerini kaydettirdiklerini, Sudan'ın güneyinde ve kuzeyinde her bölgede adaylıklarını koyacaklarını açıkladı. Güneyli yetkililer ise önümüzdeki seçimlerde hareketin uygun bir kazanç sağlayamamasının Sudan'ın birliğini tehdit altına sokacağını ifade etti. SPLM'de Komünist Nüfuz Söylentileri Diğer yandan Komünist Parti'nin genel sekretesi Muhammed İbrahim Nakd, partileri ve Halk Hareketi arasında bir seçim birliği söz konusu olduğuna dair yayınlanan haberlerin doğruluğunu kabul etmeyerek; ''şu ana kadar bir ittifak bulunmamaktadır'' dedi. İbrahim Nakd, harekete komünist varlığın nüfuz ettiği yönünde yayılan haberleri de reddederek; ''böyle birşeyde bizim çıkarımız olamaz, ayrıca Halk Hareketi'ndekiler geri kafalılar'' dedi. Ulusal Kongre Partisi yanlısı basın kuruluşları, Komünist Parti'yi, SPLM'nin kadrolarına nüfuz etmekle suçlamaktadır. Bazıları ise, Sudan Başkanı Ömer Beşir'in 04.03.2009 tarihinde bölgede savaş suçları ve insanlık karşıtı suçlar işlediği gerekçesiyle suçlanıp Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından istenmesinden kaynaklanan güvenlik koşullarının zorluğu nedeniyle seçimlerin vaktinde gerçekleştirilebileceğinin imkaniyeti konusunda şüphe duymaktadır. Beşir bu suçlamaları kabul etmemektedir. Birleşmiş Milletler yetkilileri, Darfur'da yaklaşık 300 bin kişinin öldüğünü, 2.7 milyonun üzerinde insanın ise 2003 yılından beri evlerini terketmek zorunda kaldıklarını söyledi. Hartum ise bu rakamları abartılı bularak çatışmalarda yüzbinlerce değil 10 bin kişinin öldüğünü açıkladı. timetürk.com
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|