06-11-2009, 09:19 | #1 |
Bakın siyasetçiyi nasıl tanımladı!
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Siyasetçi kadar korunmasız, siyasetçi kadar onun bunun gerine gerine tokat atmaya çalıştığı başka bir iş, meslek sahibi insan yoktur" dedi. Arınç, Türk Parlamenterler Birliğinin (TPB) TBMM'de düzenlenen, 15. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, parlamenterliğin onurlu bir görev olduğunu, hangi şartlar altında olursa olsun, bu statüyü devam ettirdiklerini söyledi. Bu onurlu hizmeti, her yerde hakkıyla teslim etmeye çalıştıklarını ifade eden Arınç, ''(Adamın adı çıkmış 9'a inmez 8'e) derler. Bülent Arınç ismi geçince, 'Ha o mu sivri dilli' diyenler var'' diye konuştu. Siyasetin yıpratıcı bir meslek, siyasetçilerin de korunmasız olduklarını söyleyen Arınç, şöyle devam etti: "Siyasetçi kadar, onun bunun gerine gerine tokat atmaya çalıştığı başka bir iş, meslek sahibi insan yoktur. Kimin gücü yetiyorsa, kimin işine geliyorsa, kim, kendi saltanatını devam ettirmek için siyasetçiye vurmak gerektiğine inanıyorsa, yaradan sığınıp, nerede fırsat bulursa, bunu yerine getiriyor. Siyasetçinin onurunu korumak, hepimizin görevi. Hukukumuza sahip çıkmazsak, herkes istediğini yapabiliyor. Parlamentoya sahip çıkması gerekenler, önce siyasetçilerdir." Milletvekillerinin sosyal ve özlük hakları konusundaki eksiklere de değinen Arınç, parlamenterlerin sosyal ve özlük haklarının net olarak tanımlanması ile ilgili yaptıkları çalışmaları anımsattı. Anayasa Mahkemesinin bazı kararlarını eleştiren Arınç, şunları kaydetti: "Anayasa Mahkemesi, 1, 3, 5 kararında, 'benim istediğim gibi düzenleme yaparsan olur, yoksa iptal ederim' mealinde bir karar verdiği zaman, ona, Anayasanın 6'ıncı, 7'inci maddesini hatırlatacak insanlara ihtiyacımız var. 'Yasama benim görevim, onu seninle paylaşamam. Sen denetim yaparsın ama yasama benim görevim' diyebilmeli. Bunu söylerken, bazılarının endişeyle alkışlamadığını görüyorum. İşte gerçek burada. Ben Meclisin yasama hakkına sahip çıkarken bile birileri, bazı arkadaşlarımız, 'acaba bunu ne maksatla söylüyor' diye içlerinden geçiriyorlar. Anayasa Mahkemesi sizden daha cesur. Açın kararlarını okuyun, böyle şey olur mu? 485 milletvekilinin katıldığı, 411'inin evet oyu verdiği bir düzenlemede, şekil bakımından inceleme yapması gerekirken, bir takım gerekçelerle esasa girip, sonra tokat gibi bir kararla Meclise tekrar iade etmişken, buna sessiz durmak, buna cevap vermemek, yasama, egemenlik hakkını müdafaa etmemek... Herhalde işe oradan başlamak lazım. Yargı, kendi hakkına sonuna kadar sahip çıkıyor. Anayasa gereğince sahip çıkmalı. Yürütme, kendine göre bir işin içerisinde. Benim elimde bir tek yasama var. Yasamayı kırık dökük hale getiren kurumlar, kuruluşlar, kişiler, siyasiler ne varsa onlara karşı Meclisin itibarını muhafaza etmeliyiz." (AA)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|