![]() |
#1 |
![]() İran seçim sonrası iki ayrı kampa ayrılmış görüntüsü veriyor. Dini lider Hamaney ise 'hile iddiaları soruşturulsun' dedi. İran, Cuma günü sandık başına gitti, cumayı cumartesiye bağlayan gece de iki ayrı gruba ayrıldı. Seçimin üzerinden üç gün geçmesine rağmen, ülkede gerginlik devam ediyor. Her gün akşam üzeri toplanmaya başlayan Musavi taraftarları, 'Kahrolsun diktator' diye sloganlar atıyor, Ahmedinejad'ı da Pinoecthe'ye benzetiyorlar. Sabahlara kadar süren gösterilere ise Ahmedinejad taraftarları da müdahil olunca, özel polisler müdahale ediyor. Muhalefet, gösterilerde, dün gece en az 20 ölü olduğuna dair iddiada bulunurken, iktidar kanadı ve polis ise bunu doğrulamadı. Polis, bugün Musavi taraftarlarının yapacağı yürüyüşe de 'yasadışı' olduğu gerekçesiyle izin vermedi. İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ise bugün yaptığı açıklamada, seçimlere hile karıştırıldığı yönündeki iddialar üzerine soruşturma emri verdi. Kum Havzası Müderrisler Topluluğu ise çok sert bir bildiri yayınlayarak, seçim sonuçlarını kınadı. Topluluğun liderlerinden Ayetullah Sanei, hile yapılmışsa, Ahmedinejad hükumetini kabul etmenin haram olduğunu söylerken, "Eğer hile yoksa, seçim sayımı niye yeniden yapılmıyor" ifadesini kullandı. İran'da devrimden sonra, ilk kez büyük bir molla grubu ile halk, hükümet karşısında aynı safta yer alıyor. İran'da Ayetullah Sanei, merce-i taklit olarak önemli sayılan bir isim. Dört adayın memleketinde de, Ahmedinedat'ın açık arayla yüksek oy almasını, muhalefet, başka bir hile göstergesi sayıyor. Seçim sonuçları da sadece bu dört şehirde ayrıntılı açıklandı, zaten. Hile iddiları kendisine sorulan Ahmedinejad ise dalga geçti. Halka hitabında "'Bir kadın var bir kadın diyor ki hile var', soruyorlar, 'delilin ne', diyor ki, 'İki delilim var, ben falan yerdenim kocam oranın damadı sayılır, oranın kendisine oy vermesi beklenmez miydi, diğeri de kendi hemşerilerinden oy almaz mıydı', delile bak delile..." Arkadaşımız Furkan Torlak'ın telefonla ulaştığı IRIB Ortadoğu Yorumcusu Hüseyin Ruyveran, seçimlerde hile iddialarını kabul etmiyor. Ruyveran, "İran halkı bu seçimlere yoğun olarak katıldı. Şahsen ben bunu insanların sistem içerisinde kalınarak değişimin mümkün olduğuna inanmalarını bağlıyorum. Seçmenlerin gerçekten de adaylardan yüksek beklentileri vardı. Şu anda seçim sonuçları ilgili yapılan itirazlara dikkat ettiğimizde, şüphelerin yasal zeminde değil politik zeminde yapıldığını görüyoruz. Bu noktada yasal bulgular ile müracaatlar yapılmıyor. Sonuçları kabul etmeyip itiraz edenler, seçimlerin düzenleniş şekline yoğunlaşıyorlar. Bana göre sonuçları erken açıklayarak ya ya hesap hatası yaptılar yahut şimdi sonuçları kabullenmek istemiyorlar" diyor. Hüseyin Ruyveran, 'Muhalefetin tavrı kitlesel bir gösteriye dönüşebilir mi?' sorusuna ise Tahran'ın farklı yerlerinde düzenlenen gösterilerin kitlesel bir gösteriye dönüşeceğini düşünmüyorum. Gösteriler daha çok sınırlı ve parça parça olacak. Büyük, kitlesel gösteriler beklemiyorum, çünkü hem böyle bir katılım yok, hem de şartlar müsait değil" cevabını verdi. IRIB yorumcusu Ahmenidinejad'ın bu kadar yüksek oy almasında, iktidarda olmasının etkisi olduğunu da düşünüyor. Yine telefonla ulaştığımız İranlı gazeteci Mehmet Ali Akbulut da, katılımın yüksek olmasını, karşılıklı restleşmelere bağladı. Sadece iç dengelerin değil, dış dengelerin de katılımda ve sonuçta etkili olduğunu söyleyen Mehmet Ali Akbulut, 'Seçimlere hile yapıldığı yönündeki iddiaların gerçeklik payı nedir?' sorusunu ise "Dünyanın her yerinde düzenlenen seçimlerde ufak tefek hileler görebiliyoruz. Ancak Ahmedinejad ile Musevi arasında 12 milyondan fazla bir oy farkı vardı. Seçimlerde hile bir puan olur, iki puan olur diyelim ancak 12 milyon hile olmaz. Hiçbir siyaset bilimci bu kadar büyük hile yapılabileceğini kabul etmez" cevabı verdi. Musavi taraftarlarının yaptığı gösterilerin kitlesel olmadığını söyleyen Akbulut, "Tahran'ın güneyi ve doğusunda Ahmedinecad yanlısı kutlamalar vardı. Kurban kesenler vardı. Her bölgede farklı tepkiler vardı. Öğrenci bölgesi, belirli bir çevreye ait gösterileri genelleştirmemek lazım" ifadesini kullandı. "İran'daki seçimlerde dış politika önemli bir etkendir. Ekonomi ve dış politikada Ahmedinecad'ın güçlü katkıları vardı" diyen Akbulut, 'Bazı din adamlarının itirazı oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Seçim sonuçlarını din adamlarından da tebrik edenler var, kınayanlar da var. Farklı görüşler çıkabiliyor. İtirazların değerlendirilmesi gerekir, diyenler de çıktı. Eğer haklılık varsa geçmişte olduğu gibi şimdi de Cumhurbaşkanını azletme imkânı yasal olarak var. Bu itirazları da o çerçevede ele almak lazım." Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|