![]() |
#1 |
![]() Saylan İslam'a hep karşıydı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Ergenekon Terör Örgütü (ETÖ), soruşturmasının 12. dalgasında evi ve başkanı olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), şubeleri aranan Türkan Saylan'ın belli kesimler tarafından “iyilik meleği” olarak tanıtılmasına karşın hayatını İslamî değerlere saldırarak geçirdiği biliniyor. http://www.habervaktim.com/resim/resim67956_2.jpg 74 yaşında olan Türkan Saylan, hayatının her döneminde gerek destek verdiği eylemlerde, kendi derneği ÇYDD'nin düzenlediği programlarda, ikna odalarında görevli olduğu zamanlarda, programlarda yaptığı konuşmalarda ve çeşitli medya kuruluşlarına verdiği beyanatlarda sürekli olarak İslamî değerlere saldırıları ile gündeme gelmiş ve gelmeye devam ediyor. Türkan Saylan'ın geçmişinde ve hala devam eden sözlerinde İslam'ın temel değerleri de olan “başörtüsü”ne, “namaz”a, “Peygamberimiz”e, “şeriat”a, “Kur'an-ı Kerim”e karşı iğrenç saldırıları bulunuyor. SAYLAN'DAN “NAMAZ” DÜŞMANLIĞI Saylan, İslami değerlere saldırma konusunda geçmişinde “namaz”a saldırmıştı. 2007 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Yerleşkesi'nde “Türkiye'mizin Çağdaşlaşma Sürecinde Laiklik” konulu toplantıda konuşan Saylan, “namaz” düşmanlığı sergilemişti. Saylan konuşmasında, çocukların namaz kılmasını değil, bale yapmasını istediklerini ifade etmişti. Saylan bunun bir alışkanlık haline geldiğini iddia ederek şunları söylemişti: "Türkiye'nin bölünmesine, ırkçılığa yönelmesine, binlerce yıl öncesinin Arap ve İran adetlerinin gelmesine karşıyız. Çocuklarımızın sıra üstünde namaz kılmasını değil bale yapmasını istiyoruz." MUHAMMED İSMİNDEN DE RAHATSIZ Türkan Saylan konuşmasında, dinin direği olan “namaz”a karşı iğrenç saldırılarından sonra daha da ileri giderek örnek insan Peygamber Efendimiz'in isminden duyduğu rahatsızlığı da utanmadan kaydetmişti. Saylan, Gençlik Korosu'nu yöneten müzisyenin isminin Muhammed olmasından yakınmış ve düşmanlığını şu sözleri belirtmişti; "Gençlik Orkestrası'nı yaratan ve yöneten arkadaşımızın ismi Muhammed. Düşünebiliyor musunuz buradaki ironiyi?" SAYLAN: ŞERİATA KARŞIYIZ “Başörtüsü”ne, “namaz”a, “Peygamber Efendimiz'in ismi”ne seviyesiz şekilde saldıran Türkan Saylan, 2007 yılında “Cumhuriyet İçin Çağlayan Mitingi” hakkında yaptığı konuşmada, din düşmanlığına karşı sözlerini sürdürüyordu. Saylan konuşmasında, “şeriata ve dinciliğe karşıyız” sözlerini sarf etmişti. SAYLAN KUR'AN'DAN RAHATSIZ Geçmişinde sürekli İslam'a ve Müslümanlara hakaretlerini devam ettiren Saylan, geçtiğimiz gün bu hakaretlerini sürdürmüştü. Nişantaşı'ndaki Özel Işık Lisesi'nde düzenlenen törende konuşan Saylan programda yaptığı konuşmada, Kur'an-ı Kerim'e hakaret ederek şu sözleri sarf etmişti; “Tanrı'nın yaptığı yasalara değil, insanların yaptığı değişken yasalara tabiyiz. Bütün bunları içselleştirmiş savcılara, avukatlara gerek duyuyoruz.” SAYLAN: TÜRBANLI ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTEDE OKUYAMAZ Türkan Saylan, İslamî değeri olan başörtüsüne karşı düşmanlığını 2006 yılında Milliyet gazetesine verdiği röportajda utanmadan sergilemişti. Saylan, başörtülü öğrencilerin üniversitede okuyamayacağını iddia ederek şunları söylemişti; “Yasal olarak kapanmış durumda türban olayı, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM kararları var. Türbanlı öğrenci üniversitede okuyamaz. Son derece demokrat bir insanım ama yasalara uyulması gerektiğine inanıyorum, o anlamda jakobenim. Hoşgörüyle bakamıyorum, türban bir simge ve cumhuriyet değerlerini korumak zorundayız. İslami bir topluma dönüşmek istemiyorsak, laiklikten ödün vermemeliyiz.” Saylan, üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılmasına yönelik kanuni düzenlemelere de karşı çıkmış, “Bizim istemediğimiz bir şeyin Türkiye'de olması mümkün değil” demişti. SAYLAN; İKNA ODASI GÖREVLİSİYDİ Türkan Saylan, İstanbul Üniversitesi'nde kurulan faşizan “ikna odaları”nda da görevli olarak çalışıyordu. 1998 yılında İstanbul Üniversitesi'nde devam eden kayıtlarda Saylan, "özel görüşme odası"nda 2 öğrencinin sorgulamasını yaparak zorla başlarını açtırmıştı. Saylan bununla da yetinmeyerek başları zorla açtırılan öğrencilere, "tarak ve ayna verelim de saçlarınız yakışıklı olsun" diye küstah bir şekilde alay da etmişti. Hüseyin Kulaoğlu-VAKİT Türkan Saylan'a 'ajan misyoner' diyenler kendi dostları http://medya.zaman.com.tr/2009/04/19/turkan.jpg ÇYDD Başkanı Türkan Saylan, kendisine 'ajan, misyoner, PKK'lı' yakıştırması yapanlardan şikâyetçi. Ancak Saylan'ı kızdıran bu iddiaları, bir zamanlar birlikte çalıştığı dostları dile getirdi. Sadece dostları değil, devletin istihbarat kurumları da kendisiyle ilgili raporları hazırladı. Saylan'ın misyonerliği ile ilgili MİT belgelerini ilk kez Doğu Perinçek'in Aydınlık dergisi yayınlamıştı. Saylan'ın terör örgütü PKK bağlantısını dile getiren kişi ise ÇYDD'den eski çalışma arkadaşı Ergenekon sanığı Ayşe Asuman Özdemir. Özdemir, ÇYDD'nin, terör örgütü PKK'nın siyasallaşmasına katkı sağladığını savunuyor. STK Platformu Başkan Yardımcısı Yetkin Aröz de Saylan'ı 'Atatürk'ü yok saymakla' suçluyor. Özdemir, ÇYDD'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan 'Kardelenler Projesi' adı altında İstanbul'a kız öğrenciler getirdiğini, bu gençlerin Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kadro açığını karşıladığını savunuyor. Özdemir'e göre yıllarca samimi duygularla çalıştığı ÇYDD, terör örgütü PKK'nın siyasallaşmasına katkı sağlıyor. Ulusalcı bir anlayışta yayın yapan Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Dergisi'nde de Saylan aleyhine birçok yazı yayınlandı. Derginin sahibi Çetin Yetkin eski bir Hürriyet gazetesi çalışanı. Söz konusu derginin yazarı Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkan Yardımcısı Yetkin Aröz, bakın ne diyor Saylan hakkında: "Bir izleyiniz, artık demeçlerinde 'Atatürk' yoktur Sayın Saylan'ın! Etkinliklerinde Atatürk yoktur. Konuşmalarında Atatürk yoktur. Şimdi bütün sorun Atatürk'e yürekten bağlı gerçekten Atatürkçü olan üyeleridir." Başörtülülere 'militan' dedi: Burs vermeyiz Ergenekon kapsamında evi aranan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan, son olarak Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuştu. Derneğin burs kriterlerinde öğrencinin 'başörtülü olup-olmamasının' önemli olduğunu söyledi. Saylan, "Başörtülü kızlara burs vermiyoruz. O çocukların bir kısmı militan olarak kullanılıyor. Casus gibi aramızda onları istemiyoruz." dedi. İmam Hatipli öğrencilere de burs vermediklerini anlatıt. Arman'ın 'başörtüsü meselesinden dolayı üniversiteye gidemeyen kızlar için üzüldünüz mü?' yönündeki sorusunu ise şöyle cevapladı: "Asla. O kızları militan yapıyorlar. Ben çok netim bu meselede. Gerçi, o örtü sayesinde erken koca buluyorlar o ayrı." İstanbul, Zaman
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|