AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[enesaydın]

Siirt, Muş, Şanlıurfa ve Batman mitinglerinde ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. Mitinglerdeki ‘Tayyip Baba’ nidaları, Demirel’i kıskandıracağa benziyordu.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Siirt Cumhuriyet Meydanı, 40 derecenin üstündeki kavurucu sıcağa rağmen hıncahınç doluydu. Böylesi sıcak bir günde meydanda bulunmak hiç de kolay değildi. Dolusalkım köyünden gelen 60 yaşındaki Abdurrahman Bali, Siirt’teki genel havayı özetliyor gibiydi: “Buraya Başbakanımızı görmek için geldim. Benim için milletvekili adayları o kadar önemli değil, sadece Başbakan ve AK Parti önemli. Allah onlardan razı olsun, hizmetlerini görüyoruz.”

“Siirt’in damadı, evladı geliyor” anonsları ve “Dün, bugün, ebediyen seninleyiz” pankartlarıyla karşılandı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Ancak sadece bu değildi onun için söylenenler. Süleyman Demirel’in ‘baba’ lakabı da adres değiştiriyor, Siirtliler Başbakan için “Tayyip Baba” sloganları da atıyordu. Erdoğan, alanı dolduran 7’den 70’e herkes için ‘Tayyip Baba’ idi artık.

ERDOĞAN BİZİM DÖRDÜNCÜ VEKİLİMİZ

Kürsüde birlik mesajları veren Başbakan, kendisi için çok özel bir yere sahip bu şehirde büyük moral depoladı. Siirt’teki sevgi seli karşısında yüzü gülen Erdoğan, zaman zaman konuşmasını keserek sadece miting alanından gelen sesleri dinledi.

Seçim kampanyasına Siirt’ten başlamasının pek çok sebebi vardı Erdoğan’ın. Siyaset koşusunda tarihî dönemeçleri bu şehirde yaşadı. Kendisine hapis yolu açan ve siyasi yasak getiren şiiri Siirt’te okudu. Yasağı kalktıktan sonra önü yine burada açıldı; Siirt seçimleri iptal olunca milletvekili mazbatasını buradan aldı. Erdoğan, aynı zamanda Siirtlilerin çok sevdikleri bir eniştesi. İbrahim Hakkı Hazretleri’nin türbesinin bulunduğu Tillo, şimdiki adıyla Aydınlar, eşi Emine Hanım’ın doğduğu yer çünkü.

Bu seçimde İstanbul’dan adaylığını koymasına rağmen, Başbakan’a bir kırgınlık yok. Siirtliler için başbakanın kendilerine sahip çıkması yeterli. 70 yaşındaki Kemal Kul sonuna kadar Erdoğan’a güvendiklerini söylüyor: “Hiçbir başbakan Siirt’e bu kadar değer vermedi. Başbakan her zaman bizim gönlümüzdeki dördüncü milletvekilimizdir.” (Siirt, Meclis’e üç vekil gönderebiliyor.)

Siirt’te hemen herkes siyasetin bir ucuyla ilgili. Kadınlar da öyle. 8 çocuk annesi Ayşe Çelik onlardan biri. Ev hanım ancak vekil adaylarını çok iyi tanıyor, ülke siyasetini yakından takip ediyor. En çok da cumhurbaşkanlığı sürecine canı sıkılmış. “Abdullah Gül seçilmeliydi. Bu ülkede demokrasi yok sayılıyor. Biz doğruları, yanlışları artık çok iyi biliyoruz. Siirtli kadınlar bilinçlendi. Umarım bu, ülke geneline yayılır.” diyor Ayşe Teyze.

Üç çocuk annesi Adiye Kalamak’ın iki çocuğu 22 Temmuz’da oy kullanacak. Adiye Hanım, siyasilerin politika değil hizmet yapmaları gerektiğini, AK Parti’nin Erdoğan önderliğinde önemli adımlar attığını söylüyor: “Başbakan’ın bu sorunları çözeceğine inanıyorum. Ondan çok şey bekliyoruz.”

Ortaokul birinci sınıfı 5’lerle dolu bir karneyle bitiren Abdullah Özdemir’in miting alanına geliş hikâyesi büyüklerininkinden farklı değil. Mitingde bir ara Başbakan’la göz göze geldiğini; hatta Başbakan’ın kendisine güldüğünü söylüyor. Yaşı küçük; ancak yorumları büyük Özdemir’in: “Başbakan bizim milletvekilimiz. Onun sayesinde burada çok okul açıldı. Artık sınıflarımız kalabalık değil. Bunun için kendisine teşekkür etmeye geldim; ancak ulaşamadım.”

Siirt Miletvekilliği koltuğunu bırakarak Başbakan’a yol veren Mervan Gül, belediye başkanı seçildikten sonra yerel yönetimde büyük başarı yakalamış. Ancak, kentte cılız da olsa Mervan Gül’e karşı muhalif bir duruş yok değil. Siirt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Güven Kuzu, şehre yapılan yatırımlardan memnun. Siirt’te en büyük sorun işsizlik. Bir yıldır sadece bir boya fabrikasının açılabildiği organize sanayi bölgesi ise yarım kalan bir proje olarak gösterilecek tek örnek niteliğinde. Sağlık alanında da AK Parti hükümeti önemli hizmetlere imza atmış. Siirt asıl atılımı eğitim alanında yapmış. Dört buçuk yılda ilköğretimde sınıf başına düşen öğrenci sayısı 55’ten 32’ye düşmüş. Siirt Üniversitesi’nin açılacak olması da kentte büyük heyecana yol açmış.

Siirt’te, seçmenin kararı şimdiden belli gibi. Son seçimlerde kentteki 3 vekili de alan AK Parti’nin 22 Temmuz hesabını, bağımsız adayların bozacağı tahmin ediliyor. Seçime giren 11 bağımsız adayın içinde Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) desteklediği Osman Özçelik ile AK Parti ön yoklamasından birinci sırada çıkan; ancak aday gösterilmeyen Fevzi Sevgili’nin isimleri ön plana çıkıyor. Siirtli seçmenlere göre DTP’nin adayı Özçelik kesinlikle Meclis’e girecek. Ancak Sevgili’nin durumunun da AK Parti’nin alacağı oy oranına bağlı olarak şekilleneceği söyleniyor.

Kentte CHP’nin esamisi bile okunmuyor. Adaylar ve seçmen de CHP’den çok şey beklemiyor zaten. Son duruma göre 2 AK Partili, bir de bağımsız adayın kazanacağı yorumları yapılıyor. AK Parti adayları Afif Demirkıran, Mehmet Yılmaz Helvacıoğlu ve Bayram Kızılay’ın halk üzerinde çok fazla etkisi yok gibi. Ama Siirtliler oylarını daha çok Başbakan ve AK Parti’ye vereceklerini söylüyor. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Güven Kuzu, Siirtli seçmen için tercihte Başbakan’ın etkisinin çok yüksek olduğunu düşünenlerden: “Başbakan Siirt için çok şey yaptı. Siirtli bu vefayı unutmayacaktır. DTP adayına dair bir potansiyel de söz konusu; ama bu süreç içinde değişebilir. Adayların göstereceği performansla AK Parti 3 vekil çıkarabilir.”

MUŞ OVASI’NDA AMPULLÜ SİYASET

AK Parti’nin Siirt’ten sonraki miting durağı Bingöl ve Muş idi. Ertesi gün Muş’a giderken yol boyunca Başbakan’ın Siirt mitinginin konuşulduğuna, Erdoğan ve AK Parti’ye karşı yoğun muhabbete şahit olduk. Yol üzerindeki Bitlis’te de Başbakan’ın “doğu seferi heyecanı” vardı. Kahvehanelerde oturan insanların beklentisi yine AK Parti hükümetinin iktidarı idi. Herkes istikrardan yana görüş beyan ediyordu. Muş’a ulaştığımızda Başbakan Erdoğan’a yoğun bir ilgi ve sevginin olduğu görülüyordu. Muş, günden güne kendisini yenileyen bir şehir. Güzelleşen caddeleri ve değişen çehresiyle 5 yıl öncesinin Muş’undan eser yok. Şüphesiz bu değişimin en önemli mimarı Muş’un AK Partili belediyesi denilebilir. Altyapı ve yatırım hamleleri, son dört buçuk yılda kente önemli bir hareketlilik getirmiş. Muş Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği (MAKSAD) Başkanı İnan Kaynak’a göre şehirde öncelikli problem işsizlik. Muş, ‘kalkınmada öncelikli il’den çok, ‘kalkınamamış il’ statüsüne getirilmeli: “O zaman sorunları daha net görürüz. AK Parti buradan yine güçlü çıkar. Çalışmalar devam ettirilirse önemli gelişmeler olur.” POPÜLİZM DEĞİL, SAMİMİYET HAVASI

Miting alanının saatler öncesinden tıklım tıklım dolmasını şehir ahalisi, “Muş, tarihinde böyle bir kalabalığı ilk kez görüyor.” sözleriyle yorumladı. Hem iş-güç mevsimi, hem de olağanüstü bir sıcaklık olmasına rağmen Siirtliler gibi Muşlular da miting alanını coşkuyla doldurmuşlardı. Muşlular AK Parti demek yerine ‘ampul’ kelimesini kullanmayı tercih ediyorlar. Bu, onlara daha kolay geliyormuş çünkü.

Kürsüye önce Dışişleri Bakanı Abdullah Gül çıkıyor. Kendisine “cumhurbaşkanı” muamelesi yapıyor Muşlular. Mikrofon Başbakan’a geçince coşku daha da artıyor. “Size başbakanınız olarak, hizmetkârınız olarak sesleniyorum.” dediğinde yer yerinden oynuyor sanki. Halk, bu sözlerde popülizm değil samimiyet olduğuna inanıyor çünkü. Meydandaki kalabalığın mektup ve sorularını da alan Başbakan’ın zaman zaman halkla birebir diyaloga da girmesi, konuşmanın ‘reytingini’ iyice artırıyor. Konuşmasında cumhuriyetin ve demokrasinin ruhuna aykırı davrananları halka şikayet ediyor Başbakan: “Eğer ülkemizde hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir diyorsanız, işte millet burada. Sandık burada.” 4,5 yıllık icraatlarını halka arz eden Başbakan, “Muş için daha çok yatırım lazım.” diyor ve Muş kökenli adayları tek tek halkın karşısına çıkararak jest yapıyor.

Mitingi izlemeye gelen kalabalığın Siirt’tekinden ayrılan yönleri var; ancak temelde büyük benzerlik gösteriyor. Meydanı dolduran erkekler daha çok çiftçi ve tarımla uğraşanlardan oluşurken, kadınların önemli bir kısmı eğitimli, meslek sahibi hanımlardan müteşekkildi. Gülnaz Kır, Muşlu emekli bir öğretmen. Hemen yanındaki genç kız, Aslıhan Durmuş ise üniversiteyi yeni bitirmiş bir seçmen. Onu mitinge getiren, isimlerden çok AK Parti iktidarının yapmış olduğu atımlılar ve hizmetler: “Muş’ta eskiden ağır hastalar Diyarbakır’a gönderilirdi. Ancak başbakan buradaki 5 yıldızlı bir oteli hastaneye çevirdi. Diğer hastanelere çekidüzen verildi. Şimdi sağlık alanında çok rahatız. Bazı problemler var; ancak onlar da zamanla aşılacak. Bu iktidar hizmet yapıyor.”

Muşlular Başbakan’a, “yeni bir kalıcı lider, yeni bir kahraman” gözüyle bakıyor. Oy veren de vermeyen de Erdoğan’ı takdir ediyor. 83 yaşındaki Fehmi Toplu, hangi partiye oy vereceğine daha karar verememiş; ancak yaşına bakmadan ve sıcağa aldırış etmeden yanına arkadaşını da alarak mitinge gelmiş.

CUMHURBAŞKANI DA MİTİNGDE

Mitinge, Başbakan Erdoğan ve Abdullah Gül için geldiğini söylüyor Fehmi dede: “Başbakan ve cumhurbaşkanı buradalar. İkisini de seviyorum. Gözlerim pek görmüyor; ama konuşmalarını dinledim. Çok iyi insanlar onlar, gibi insanlara memleketin ihtiyacı var. Allah izin verirse yine başa gelirler.” Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilemediği uyarımıza ise şöyle bir cevap veriyor Fehmi dede: “Olsun, bizim için o cumhurbaşkanıdır. Gönlümüzün cumhurbaşkanı Abdullah oğlumuzdur. Allah yolunu açık etsin.”

Muş’un 4 milletvekili kontenjanı bulunuyor. 2002 seçimlerinde AK Parti 3 vekil çıkarırken CHP de bir vekili Meclis’e gönderdi. Ancak bu seçimde durum biraz farklı olacak gibi. Özellikle bağımsız adayların alacağı oylar CHP’yi sıfırlarken AK Parti’nin de işini güçleştiriyor. 8 bağımsız aday Muş’tan Meclis’e girmek için yarışıyor. Burada da yine DTP’nin gösterdiği bağımsız adaylar ön plana çıkıyor. DTP Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Sakık ile birçok ilde vali yardımcılığı, son olarak da Mülkiye Başmüfettişliği görevi yapan DTP’li Nuri Yaman bağımsız adaylar arasında yarışı önde götürüyor gibi. Ancak Terekeme Aşireti’nden Erkan Kemaloğlu’nun da yabana atılmayacak bir oy potansiyeli bulunuyor.

Tahminlere göre Muş’ta AK Parti 2 veya 3 vekil çıkaracak. Bir bağımsız vekile (Sırrı Sakık) kesin gözüyle bakılan kentte, AK Parti adaylarının performansına göre diğer bağımsızın kazanıp kazanmayacağı şekillenecek. Muş’ta ayrıca MHP’nin de çok etkili olmazsa da önemli bir oy potansiyeli var.

Bu hesaplar yapılırken Muş’ta önemli sayıdaki kararsız seçmenin varlığı da göz ardı edilmemeli. Bu kararsızlardan birisi de 40 yıllıdır esnaflık yapan Kamil Gezer. Gezer, AK Parti mitingini meydanın karşısındaki boya dükkânından izledi. Başbakan’a büyük sempatisi var; zihniyet olarak da AK Parti’yi destekliyor. Ancak Gezer’i kararsız bırakan, adayların tercihi olmuş: “Oyumu kime vereceğimi bilmiyorum. Ailem için de aynısı geçerli. Benim gibi Muş’ta çok seçmen var. AK Parti ve Başbakan’ı seviyorum ama adaylar istediğim gibi değiller. Seçim dönemine kadar karar veririm ya da oy kullanmam.”

KAZANCI BEDİH VE TAYYİP BABA

Siirt ve Muş’taki görüntünün bir benzeri de Şanlıurfa’da yaşandı. Üniversite sınavından dolayı sabah kente hakim olan nispî sessizlik, öğleden sonra yerini ‘harekete’ bıraktı. Parti şarkıları ve rahmetli gazelhan Kazancı Bedih’in türküleriyle coşan Urfalılar, Topçu Meydanı’nı tıka basa doldurdu. Mitingin babalar gününe denk gelmesi, Siirt’in ardından ‘Tayyip Baba’ tanımlamasının iyice tescillenmesine sebep oldu. Miting süresince ‘Tayyip Baba’ tezahüratları dilden düşmezken, “Fakirin, fukaranın, yoksulun, düşenin babası, Tayip Baba” dövizi göze çarptı. Miting alanındaki bir binaya asılan, “Babalar Günü’nde en baba Başbakan’a selamlar” afişi ise Erdoğan’ın Doğu-Güneydoğu seferinde kendisine yakıştırılan ‘baba’ kelimesini bir başka dille ifade ediyordu.

Coşkulu kalabalığa önce Abdullah Gül konuştu. Sözü Köşk seçimine getirince, “Suç mu işledik?” dedikten sonra cevabı kendisi verdi: “Çankaya’nın size açılmasından korktular.” Erdoğan ve Gül ne kadar alkışlandı ise CHP o kadar yuhalandı. Konuşmasında Erdoğan’ın gündeminde hükümet icraatları ve Köşk seçimi vardı. Erdoğan, Şanlıurfa’da iki önemli mesaj daha verdi. Üniversite sayısından ve YÖK’ün engellemelerinden bahsederken, “YÖK problemini halledeceğiz.” diyerek reform sözü verdi. Ardından “Cumhurbaşkanı da, Meclis başkanı da, başbakan da sizin istediğiniz kişiler olacak.” diye rest çekti.

KADIN ADAY, ZILGITLI DESTEK

Urfa’da da kadınlar yine ön saflardaydı. Yöresel kıyafetleriyle alana gelen Urfalı hanımlar, konuşmaları alkış yerine zılgıtlarla destekledi. Muhafazakârlığı ile bilinen şehirde Cumeyli Aşireti’nin gelini Biyolog Çağla Aktemur Özyavuz’un milletvekili adayı gösterilmesi Urfa’da yeni bir anlayışı da beraberinde getirmiş. İçine kapanık ve yöresel mahremiyete riayet eden kadınların mitingdeki yüksek performansı da ayrı bir sosyolojik tahlil gerektiriyordu.

Şanlıurfa’nın 11 milletvekili kontenjanı bulunuyor. Son seçimlerde AK Parti 7 milletvekili çıkarırken, CHP 3 adayı Meclis’e gönderdi. Bir kişi de bağımsız vekil seçildi. 22 Temmuz seçimlerinde AK Parti’nin bariz bir üstünlüğü var. Ancak esas rakip yine CHP değil, bağımsızlar. Urfa’da 22 bağımsız aday mevcut. DTP’nin desteklediği tek bağımsız aday olan İbrahim Binici’nin seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Diğer bağımsız adaylardan Ahmet Bayuk ve ANAP’lı eski vekil Seydi Eyüpoğlu da üzerinde durulması gereken iki isim.

AK Parti’nin, 11 milletvekilinden 6’sını alabileceği tahminleri yapılıyor. Listeyi beğenmeyenler de yok değil. Viranşehir gibi büyük bir ilçeden aday gösterilmemesi tepki çekmiş. ANAP’lı eski Bakan Eyüp Cenap Gülpınar’ın adaylığı da ayrı bir hava vermiş. Bunu meydanın alkışlarından görmek mümkün. Gülpınar’ın Urfa’da aşiret bazında ciddi sempatizanları bulunuyor. AK Parti’nin ağır toplarından birisi de sevilen Belediye Başkanı Eşref Fakıbaba.

CHP’nin ise bu ilde bir milletvekili çıkarabileceği konuşuluyor. Yıllarca AP ve DYP’nin kalesi olan kentte MHP de etkili bir parti. Parti barajı aşarsa, MHP eski milletvekili ve Abdullah Çatlı’nın arkadaşı Muzaffer Çakmak’ın yeniden seçilmesi kesin gibi. Bu durumda Şanlıurfa’da AK Parti’den 6 veya 7, MHP’den 1, CHP’den 1, bağımsızlardan da 3 milletvekilinin seçileceği tahmin ediliyor.

Şehrin önemli isimlerinden Eczacı Akan Işıkyıldız, Urfa’da siyasetin giderek tahminleri güçleştirdiğini söylüyor. AK Parti’nin kentte güçlü olduğunu ve bu sürecin uzun süre devam edeceğini vurgulayarak, “Eskiden insanlar sadece oy kullanırdı; ama şimdi adayları tanıyor, onlar hakkında bilgi ediniyor. Bütün bu değişime rağmen Urfa’da yine aşiretlerin etkisi çok önemli.” diyor.

Ve Batman’dayız… Günlerden cuma… Halk, 40 derece sıcakta miting alanına davul zurna eşliğinde düğüne gider gibi gitti, halaylar çekerek meydanı doldurdu. Ağalığa baş kaldıran Sinan Köylüleri de meydana gelip; “Kahrolsun ağalık yaşasın cumhuriyet” sloganları attılar. Batman’da da kadınlar yine ön saflarda Başbakan’a alkış tuttu. Eşi Emine Hanım’la halkı selamlayan Erdoğan, burada da tarifsiz bir coşkuyla karşılandı. Mitingde, Batman için yaptıklarını ve yapacaklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, “Bağımsızlara verip, oyunuzu heba etmeyin” uyarısını da yineledi.

Batman’da da her şey başbakandı; milletvekilleri veya adaylardan söz eden yoktu. Oyunu DP’ye vereceğini söyleyen Lokman Işık, sırf Başbakan Erdoğan için mitinge geldiğini vurgulayan çok sayıda kişiden biriydi: “Benim için partisi önemli değil. Siyasi düşüncem farklı; ama Başbakan ülkeye iyi hizmet ediyor. Bu yüzden buraya onu desteklemeye geldim. Belki oyumu, onun için AK Parti’ye de verebilirim.”

AK Parti, 3 Kasım’da Batman’ın 4 vekilinden 3’ünü aldı. CHP’den seçilen Nezir Nasıroğlu’nun saf değiştirmesi sonrası durum 4-0 oldu. AK Parti’nin yüzde 21’lik oyuna karşın DEHAP yüzde 47’ye ulaştı. 22 Temmuz yarışında 6 bağımsız adayın da bulunduğu Batman’da bu kez sandık farklı bir sonuca gebe. DTP destekli avukatlar Ayla Akat Ata ve Bengi Yıldız’ın şansları çok yüksek. Genel değerlendirmeye göre AK Parti ve bağımsızlar 2’şer vekil çıkaracak. Ama AK Parti adaylarının gayreti, bu sonucu 3-1’e dönüştürebilir. CHP ise Batman’da yok gibi.

COŞKULU MİTİNGLERİN BENZEŞEN YÖNLERİ

AK Parti’nin Doğu-Güneydoğu mitingleri, “gövde gösterisi” ağırlıklı gerçekleşiyor. Meydanlarda parti amblemli bayraklardan çok Türk bayrakları dağıtılıyor. Her miting AK Parti’nin seçim şarkısıyla başlıyor; aynı şarkı ile bitiyor. “Durmak yok yola devam” sloganıyla yola çıkan AK Parti seçim TIR’ı uğradığı her şehirde büyük bir kalabalığı topluyor. Mitingler yoğun güvenlik önemleri altında gerçekleştiriliyor. Başbakan, genelde önce platformda o ilin sorunlarını dile getirip çözüm için yapılacakları ve yapılanları bir bir sıralıyor. Ardından kalabalığa gül veya karanfil fırlatıyor. Konuşma boyunca o şehrin milletvekili adayları platformda bekliyor.

Erdoğan, konuşma sonrası bazı seçmenlerle görüşüyor. Özellikle kadın seçmenleri dinleyen Başbakan sık sık yardımcılarına gereğinin yapılması için talimatlar veriyor. Başbakan klasiği haline gelen çocuklara kitap ve oyuncak dağıtma merasimleri, bu mitingler boyunca da devam ediyor. Seçmen, adaylardan memnun olmazsa bile Erdoğan ve Gül için alanları dolduruyor. Başbakan “Tayyip Baba” siyasetin çok üstünde tutuluyor bölgede.