09-18-2009, 02:10 | #1 |
Ulubatlı Hasan
Ulubatlı Hasan fetih günü ön saflarda yer almak ve İstanbul'a ilk girmek için bizzat Fatih Sulan Mehmed Han'dan izin isteyen yiğitlerden biridir.
İstanbul'un fethinde ordunun cesaretinin doruk noktaya erişmesinde onun düşman saflarına elinde bayrakla dalarak surlara dikmesi gönüllerde fetih meş'alesinin yanmasına vesile olmuştur. Osmanlı Ordusu 29 Mayıs Salı günü sabaha karşı Edirne kapı ile Topkapı arasında umumi bir hücum başlattı. Savunmanın temeli olan Venedikli general Giustiani'nin yaralanıp cepheyi terketmesi Müslüman askerlerini heyecana getirdi. Fatih'ten 4.saf osmanlı askerlerinin de Topkapı surlarına tırmanma emrini almasıyla Ulubatlı HASAN maiyetindeki 30 askerle birlikte Osmanlı sancağını surlara dikmişlerdir. Atılan ok ve ateşlerle beraberindeki 30 askerden 18 inin de şehit olduğu nakiller arasındadır. Genç yaşta şehidlik mertebesine ulaşan Ulubatlı Hasan'ın vücuduna 27 ok saplanmıştır. Arkadaşları bu okları çıkardılar ve mübarek şehidi Fatih'in huzuruna getirdiler. Fatih Sultan Mehmed Han dua ettikten sonra şöyle demiştir. (ULUBATLI HASAN'IM. NE KADAR ŞANSLISIN.EĞER SULTAN OLMASAYDIM ULUBATLI HASAN OLMAK İSTERDİM.!) İstanbul'un fethi sadece bir beldenin fethinden ibaret değildir.Dünyaya insanlık ve medeniyet dersinin verildiği ve işgal ile fetih arasındaki belirgin farkın anlatıldığı çağ değiştiren bir olay olarak tarihe geçmiştir. Ülkeler herzaman işgal ya da yokolma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirler. Bu tehlikelerin bertaraf edilebilmesi için de milletlerini gerektiğinde toprakları için canını seve seve verebilecek evlatlar olarak yetiştirebilmelidirler. Eğitimini öğretimini ve bütün planlarını bu ideal üzre inşaa edebilmelidirler. İstanbul'un fethi münasebetiyle MİLLET OLARAK KENDİ KÜLTÜRÜNE KARŞI YABANCILAŞTIRILMAYA ÇALIŞILAN MİLLETİMİZİN GÖNLÜNDE YENİDEN FETİH RUHUNUN CANLANDIRILMASI BU ÖRNEK ŞAHSİYETLERİN DAHA YAKINDAN TANITILMASI LAZIMDIR. Yeni nesil mutlaka milli ve manevi hassasiyet sahibi olarak yetiştirilmelidir. Arif Nihat Asya'nın milletimizin genç evlatlarına bu konuda seslenişi. Sen de geçebilirsin yardan Anadan serden Senin de destanını okuyalım ezberden Haberin yok gibidir taşıdığın değerden El de sensin dil de sen Gönüldesin baştasın Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın. Vatan için Millet için Yardan Anadan Serden günübirlik menfaatlerden geçebilen bir nesil temenni ve duasıyla.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
09-18-2009, 11:27 | #2 |
İstanbul fethedildiği gün surlara çıkıp, sancağını diken Ulubatlı Hasan, sıradan bir nefer değildi; o Enderun'da yetişmiş bir zabitti ve aynı zamanda Fatih'in ders arkadaşıydı.
O devrede onlar birkaç kişiydiler. İstanbul'un ilk kadısı Hızır Çelebi, Ulubatlı Hasan ve bir de Cihan fatihi Muhammed Han Hazretleri bunlardan sadece üçü. Beraber okumuş, beraber yetişmiş ve aynı ders halkasında talebelik yapmışlardı. Ulubatlı, surlar aşıldığı gün vücudu bitevî delik deşik olması pahasına, surlara çıkmış ve pek çok yara bere içinde olmasına rağmen bayrağı surlara dikmeye muvaffak olmuştu. Bir müddet sonra da Fatih bu levendin başı ucundaydı. Ulubatlı, son anlarını yaşıyordu. Dudağındaki tebessüm Fatih'i hayrete düşürmüştü. Sordu: 'Niçin tebessüm ediyorsun?' Cevap verdi: 'Biraz evvel buraları Allah Resulü teftiş ediyordu. O'nun gül cemalini gördüm. Sürûrum, sevincim bundandır.' |
|
09-18-2009, 12:15 | #3 |
72 ok saplanmasına karşın kendisi osmanlı sancağını surlara dikmiştir..
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|