AK Gençliğin Buluşma Noktası
İslam'da Kadın & Tesettür İslamda kadın,tesettür vb. ile ilgili konuları bu bölümde paylaşıyoruz.



Konu Kapatılmıştır
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-07-2009, 17:26   #1
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart Kod adı ;tesettür...(lütfen başınızı açın!)


İslam dini, insanlığın saadet ve kurtuluşu demektir ve tüm ahlaki ve fıkhi hükümleri bu amaç doğrultusunda nazil olmuştur. Gerçekte Yüce Allah'ın tüm öğretileri insanın ruhsal, fiziksel, maddi, manevi, bireysel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir. Dolaysıyla kadının örtünmesi ile ilgili hükümleri de aynı amaç doğrultusundadır.

Tesettür meselesi çok eskiden beri, dünyanın dört bir yanında bilginlerin ve düşünürlerin ilgi odağında olmuştur. Bu çerçevede yapılan tartışmalar bazen öyle bir aşamaya gelmiştir ki bazı düşünürler tesettürü, kadınların islami toplumlarda kısıtlayıcı ve haklarını göz ardı eden etken olarak tanımlamış ve bu yüzden men edilmesini veya en azından seçiminin serbest olmasını istemiştir. Kimileri de bu olguyu yanlış veya uygunsuz savunması ile ilk grubun haklı görülmesine sebebiyet vermiştir.

Arapçası hicab olan tesettür bir anlamda giyinmek, örtünmek ve perde demektir ki bu arada perde anlamı daha çok geçerlilik arzetmektedir. Tesettür demek Tekbir giyimin bayanlara dayattığı diz boyu etek altına uzun çizme üstüne dar bir badi ve renkgarenk bir eşarp değildir.
Ya da havalar ısınınca çaktırmadan – affedin- göbeklerini açan başıörtülüler de tesettür mantığıyla tamamen ters bir orantı içindedirler. Onları hayret ve ibretle seyrediyoruz ki onlar da aynada kendilerine baktıklarında zannımca iç dünyalarında bir karmaşa bir kaos yaşıyorlardır.
Hani bir söylem vardır burası Türkiye diye hakikaten de dünyanın başka neresinde vardır bir yanda inandığı gibi yaşamak isteyen ,saçlarının bir telini bile göstermeden okumak isteyen ve bu yüzden okullarından kovulan,cop yiyen, işe alınmayan,alınsa bile görünmemezlikten gelinen, vasıfsız eleman muamelesi yapılan tesettürlüler diğer yanda ise tesettürün anlamını bilmeyen ve yahut bilen ama işine gelmeyen kısa etekli, uzun çizmeli,eli sigaralı, kaşı güzel gözü boyalılar




Bizim başımıza takmaya kıyamadığımız başörtüsünü bacaklarına bağlayanlar … Dar kotunun altına on santim topuk giyen ve tabanlarını vura vura yürüyenler…Konserlerde sahnede duran , ne dediği belli olmayan ,hiç tanımadıkları adamlara bazılarının nikahlı eşlerine bile çekinerek kurduğu aşk cümlelerini kendini parçalayarak bağıranlar…



Terbiyeden, ahlaktan bi haber , başındakinin kıymetini zerre kadar bilmeyenler ………

Kainatın Efendisi Peygamberimiz yaşasaydı , ümmetinin bu halini görseydi tekrar tekrar ağlardı herhalde “ümmetim ümmetim “ diye?..
Öte yandan örtü ailesel bir gelenek haline gelmiş ve olsa da olur olmasa babam kızar mantığıyla hareket eden bazı çevreler şu sıralar kamusal alanlarda sanki evlerindeymiş gibi hareket etmeye başladılar. Tüm bunların körüklediği kimlik krizi bu insanları kararsız ve güvensiz bir duruş sahibi yapmaya başladı. Ve bu duruş bu insanları “marjinalleşme” ile “herkesleşme” arasında bir seçime zorluyor anlaşılan. Özellikle son yıllarda bir şeyler oldu bazılarına.
Tanımlanmamış bir gök cismi kafalarına mı düştü bilemiyoruz ama yollarda şarkılar söylemeye, yürürken sigara içmeye, güzelim örtüsünün içindeki yüzünü çıldırmış gibi boyamaya başladılar. Sanki birbirleriyle yarışıyorlarmış gibi “bakalım hangimiz daha kısa etek giyeceğiz yada hangimizin ince çorabı daha desenli “ gibisinden bir yarışa girdiklerini tahmin ediyoruz ki hep sokakta birbirlerine bakaraktan başlattıkları bir yarışma bu galiba!
Yarış devam ediyor? Birilerinin bu ahlaki yozlaşmaya dur demesi lazım.Başörtüsünü siyasi bir simgedir diye yasaklayan zihniyetten yardım mı istesek acaba? Her şey onların yasaklarıyla başlamadı mı? Büyük örtüsü ile okula giremeyen bazı kız öğrenciler yavaş yavaş toplumda kabul gördüklerini sandıkları kıyafetlere sığınmadılar mı? Bu kostüm değişikliği sonun başlangıcıydı değil miydi!..
Gelelim yasakçı zihniyetten ne istediğimize; mesela okula başıörtülü ama aynı zamanda kısa etekli arkadaşlar alınmasın ya da başıörtülü ama aynı zamanda dar pantolon giyenler de okula alınmasın ya da örnekler çoğaltılabilir. Yani anlatmak istediğim Yök’e ve topluma yaranabilmek için bazı arkadaşlar kendilerini rahat bıraktılar ve olan tesettürün anlamına oldu!.

Tabii ki örtüyü ailesel bir gelenek haline getirip , kostüm şeklinde takanlarla yani varoş insanıyla , yasakçı zihniyetten dolayı önce topluma sonra okula alınmayan ve alınmadıkları için davranışlarında ve örtülerinde şeffaflaşmaya giden arkadaşları ayırıyoruz. Ama bu ahlaki yozlaşmaya bilerek ve isteyerek dahil olan genç kuşak tesettürlülerle yani örtünün , örtünmenin anlamını bilen kültür sahibi tesettürlülerle ,varoş kültürünü aynı kefeye koyabilir miyiz? Tabii ki koyarız! Sonuçta ikisi de marjinalleşmeye çalışan ve tesettür kelimesinin içini dolduramayan insanlar ki şimdi bu haldeler!..

Tesettürün anlamını kendilerince yorumlayan herkes bir şeyler yazıp çizmeye başladı. Türkiye’nin en çok satan gazetelerinde köşe başlarını tutan bazı yazarlarımız fırsatı kaçırmadılar ve ;
“Ne zaman Fethi Paşa Korusu'na gitsem, başörtülü genç kızlar, yanlarındaki yeni yetme oğlanlarla laubali biçimde fingirdeşiyorlar.



Bakıyorum, karşımdan bir bayan geliyor. O da ne? Başını örtmüş, gerisi açıkta. Gülmek geliyor içimden, fakat üzüntü ağır basıyor.
Şu başörtüsü işi böylesine sulandırılmamalıydı. Bir şey maksadından soyutlanarak algılanırsa olacağı budur. Bunda en büyük suç, tesettürü kadının kişiliğini öne çıkaran bir onur değil de erkeği kadından koruyan bir emir olarak algılayan geleneğimizin ve geleneksel kafalarındır. “
diye haklı olarak yazmaya başladılar teker teker… Bunu yazdıranlar kınanmalı…
Yolda yürürken bazen yanımızdan geçen sözde tesettürlülerin başından bu imanımızın simgesi olan örtüyü çekmemek için kendimizi zor tutuyoruz. Ve diyoruz ki; Başörtüyü hak etmeyen takmasın!... Aile baskısı ile kapanan, kapanmanın, örtünmenin tadını ,anlamını daha idrak etmemiş/ edememişler lütfen başlarını örtmesinler!..Hep beraber açsınlar onlar da rahatlasın, biz de rahatlayalım ve inşallah vicdanları da rahatlar! Ya da anne babalarına seslenelim kızlarını sıkmasınlar, İslamı öcü gibi göstererek zorla bir şeyler yaşatmasınlar. Cehennemin ateşi ile korkutmak yerine cennetin güzelliklerini anlatsınlar. Çünkü kimsenin tesettürlülerin adını kirletmeye ve “asıl bunlardan korkacaksın” veya “ geçen bir tesettürlü gördüm açıktan daha açık daha dikkat çekiyordu demek ki bunlar zorla kapanıyorlar ” söylemlerine kimsenin beni/bizi muhatap etmeye hakkı yok !
Ve çünkü böyle giderse Fethi Paşa Korusu hikayeleri çoğalarak devam edecek gibimize geliyor… Bırakın Fethi Paşa Korusu’ nu son zamanlarda Eyüp Sultan’a , Sultanahmet’e giderseniz göreceğiniz manzara ; Ellerinde koka kolalarıyla kolkola girmiş bayanlar, etekler diz boyu altına pantolon onun altına kırmızı pembe çoraplar aynı renkte henüz bağlama biçimlerine bir isim koyamadığımız tarzda bir baş bağı onun altında bir iç rahatlığı var mı o biraz muallak!..
Bu manzaraları üzülerek seyrediyoruz. Ve onlara dua ediyoruz.

Peki tüm bunlar ne adına yapılıyor? Modernlik adına mı? Modern kadın, dişiliği erkekler tarafından tepe tepe sömürülmek amacıyla kişiliği yok edilen kadın değil mi? Eğer Müslüman kadın, tesettürü kişiliğin öne çıkarılması için dişiliğin örtülmesi olarak görmeyip, onu dişiliğini öne çıkarmanın bir aracı kılıyorsa, o tesettür tesettür mü?. Sizin yaptığınıza tesettür değil de tarz desek daha doğru olmaz mı?
Hakikaten biz kendi değerlerinizi dalgaya alıyoruz galiba. Böyle giderse bizi kim ciddiye alsın ki ?
Anayasanın değiştirilmesi mümkün olmayan maddeleri gibi hayatımızdaki yerinin de değiştirilmesi imkansız olan en azından bizim öyle zannettiğimiz din adamlarının boşalttığı yeri ne yazık ki modacılar doldurdu . Ve dilimize yeni bir isim tamlaması yerleştirdiler: Tesettür Modası!
Bir zamanlar pardesü ve eşarptan oluşan Müslüman kadının giyimi, yeni bir sektör haline geldi. Avrupa'nın Armani'si, Chanel'i varsa, tesettür modasının da Tekbir Giyim'i vardı.
Başörtüsünü ve kapalı giyinmeyi ilke edinen tesettür modası, aslında İslam'ın en temel taşı olan 'gösterişten uzak kalmayı' ne yazık ki gözden kaçırdı. Tesettür modasına göre parlak taşlı elbiseler, şeffaf başörtüler, mücevherler v.b. giyimler ne yazıktır ki kaçınılmaz ve vazgeçilmez oldu.
Tesettür; kadının çekiciliğini örtmek, kadını gözlerden uzak tutmak değil miydi?
Pekiii...
Salonlara doluşarak, televizyonları çağırarak, gazetelere haber vererek, bunun "defilesi" ne oluyor?..
Kadını iştahlı gözlerden sakınmayı amaçlayan “tesettür”ün kelimenin tam anlamıyla bir teşhir seansı olan “defileye” konu olması, başlı başına bir çelişki değil mi?
Eskiden pardösü ve başörtüsü reklamlarında değil podyum üzerinde yürüyen mankenler kadın resmi bile kullanılmazken şimdi spotlar makyajlı tesettürlüleri (!) aydınlatıyor…
İslamcı görünüm altında burjuva yaşam sürenlere, burjuvalaşmak için çırpınıp duranlara hünerlerini sunmak için podyumlarda arzı endam eden mankenler ,üzerlerindeki tesettür kod adlı elbiselerle ne kadar da çekici görünüyorlar değil mi?


Mü'min kadınlara da söyle; gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zînet yerlerini açmasınlar, bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar, zînet yerlerini, kendi kocalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttalî olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler.” (en-Nûr , 31)


alıntı..

 


Konu Duygu'Seli~ tarafından (10-07-2009 Saat 17:29 ) değiştirilmiştir..
 
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 10-07-2009, 17:35   #2
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart
Tesettür çığrından çıkmış..Üstelik bunlar gitgide çoğalıyor..
Şahsi olarak bu türleri özenti ve gerizekalı olarak görüyorum..Aklı selim bir insan örtünün manası biliyorsa,sebebiyle,edebiyle takar..

 
Alt 10-07-2009, 17:36   #3
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Şuurlu islam ehli müslümanlar bu tür provokasyonların bilincindedir artık!Baktığınız zaman resmen ve alenen,dini karalamak adına yapıldığı açıkça net bir biçimde görülen bu figüranların modası artık geçmiştir!!!Bunlar insanlar arasına nifak tohumu ekmeye çalışan cehennem zebannilerinden başka değildir!Lakin her vakit kendi kazdıkları kuyularda boğulmaktadırlar!Tesettür vecibesini Allah rızası için haysiyetli bir şekilde yerine getirmek isteyenler,Yüce Kitabımız Kur-an-ı Kerim'in buyurduğu yoldan kendilerine nakş etmelidirler.Bunun dışında kendilerine süsleme arayanlar asla tesettür vecibesi ile bağdaşmamaktadır!!!
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-07-2009, 17:51   #4
Kullanıcı Adı
Rafugee
Standart
çok anlamlı bir yazı olmuş..öncelikle paylaşım için teşekkürler..toplumumuznun malesef ki sürüklendiği ortamı görmemiz gerek..nereye gidiyoruz.ben kendi adıma çevremde öyle kendini tesettürlü olarak gören kişiler görüyorum ki şaşırıyorm ve üzülüyorum gerçekten.kendileride de ne yaptıklarının ve ne yapmak istedikleririn farkında değiller diye düşünüyorum..tesettürün modası olmaz,dinin modası hiç olmaz....Allah ıslah etsin inş..
Rafugee isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-07-2009, 18:00   #5
Kullanıcı Adı
Gölge
Standart
Giyim tarzına bakılırsa eğer ben bir erkek olarak bunlardan daha kapalıyım o zaman

Onu bunu bilmiyorum en güzeli çarşaf olmadı uzun pardesü gerisi hikaye ne diyor Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v) eğer vücüt hatları belli oluyorsa o insan giyinik olsa da çıplaktır diyor ne diyelim ALLAH islah etsin böylelerini bizleri de islamı gerçek manada anlayıp yaşayan kullarından eylesin inşaALLAH ...

(Amin )
Gölge isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-07-2009, 18:10   #6
Kullanıcı Adı
Ömer Bekir
Standart
Güzel bir konuyu ele almışsınız..Ancak hakaret etmek yerine Allah'tan hidayet dilesek daha güzel olmaz mı..

Nitekim Peygamber Efendimiz(s.a.v)kendisini taşlayan,yara bere içinde bırakan Müşrik Taif halkının Kendisine yaptıklarına karşı,Cebraîl(a.s)ın yanına gelip"Ya Resulallah..Allah beni sana gönderdi,istersen buyur bu Taif halkının başına şu dağları yıkayım"demesine karşı,O"Hayır ya Cebrail,hayır..Ya Râbbi..Onlar bilmiyorlar,bilselerdi böyle yapmazlardı..Sen onları hidayete eriştir"buyurmuştur..


Ömer Bekir isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-07-2009, 18:37   #7
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart
Alıntı:
Ömer Bekir Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Güzel bir konuyu ele almışsınız..Ancak hakaret etmek yerine Allah'tan hidayet dilesek daha güzel olmaz mı..

Nitekim Peygamber Efendimiz(s.a.v)kendisini taşlayan,yara bere içinde bırakan Müşrik Taif halkının Kendisine yaptıklarına karşı,Cebraîl(a.s)ın yanına gelip"Ya Resulallah..Allah beni sana gönderdi,istersen buyur bu Taif halkının başına şu dağları yıkayım"demesine karşı,O"Hayır ya Cebrail,hayır..Ya Râbbi..Onlar bilmiyorlar,bilselerdi böyle yapmazlardı..Sen onları hidayete eriştir"buyurmuştur..

Bana göre bunu yapanlarda akılda olsa zeka noksanlığı var ve dolayısıyla gerizekalılar..
Bu hakaret değil bana göre,şu zavallılar hakkında geçerli bir tespit..
Hidyet konusunda haklısnız..
Allah elbetteki bütün gerizekalılara hidayet nasip etsin..Allah bütün gerizekalı olanlara haya ve iman nasip etsin!.
Allah cümlemizi ıslah etsin..
 
Alt 10-07-2009, 18:51   #8
Kullanıcı Adı
Ömer Bekir
Standart
Söylediğiniz söz hakaret içermiyor da,güzellik mi içeriyor..Bir bebeğin ağzına önce acı biber sürüp,sonra da tatlı birşeyler vermekle ağzının acısını gideremezsiniz..Acı biberi sürmeden tatlı yedirmelisiniz ki,çocuğun canı yanmasın..

Nitekim;Peygamber Efendimiz(s.a.v)'e gelen kısa boylu bir sahabi,Efendimizden istediklerini aldıktan sonra giderken,Hz.Aişe validemiz o kısa boylu sahabiyi görmüştü..Hz.Aişe annemiz Efendimiz'e(s.a.v)"Ya Resulallah,o kısa boylu kimdi.?"diye sordu..Peygamber Efendimiz(s.a.v)"Tükür ya Aişe,tükür"buyurdu..Hz.Aişe validemiz yere tükürdüğünde bir baktı ki,canlı eti yemiş gibi kanlı parçalar çıktı ağzından..Bunun üzerine Efendimiz(s.a.v)'e sordu.."Ya Resulallah,bunun hikmeti nedir.?Ben ne yaptım ki.?"Efendimiz(s.a.v)"Ya Aişe..Bir Müslüman kardeşinin gıybetini yapan,o Müslüman kardeşinin ölü etini yemiş gibidir"buyurdu..Hz.Aişe validemiz bunun üzerine,"Ya Resulallah..Ama ben onun gıybetini yapmadım ki..Kısa boylu olduğu için,kısa dedim"dedi..Efendimiz(s.a.v)"Ya Aişe..Bir kimseye kendisinde olsa bile,onun hoşlanmayacağı şeyle ona konuşman gıybettir..Onda olmayan şeyi ona itham edersen zaten iftira etmiş olursun..Buda en büyük günahlardandır"buyurdu..

Sizin o insanlara karşı söylemeye hakkı olduğunuz en ağır kelime"cahil"olabilir..
Ömer Bekir isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-07-2009, 18:56   #9
Kullanıcı Adı
Hakan Özkan
Standart
Değerli başkanım böyle bir meselede yıkıcı değil de onarıcı tavsiye ne nitelikte olması gerekir.Düşük bel içindeki tanga aslında bizi ilgilendirmez amma velakin göründüğü takdirde o kardeşimi nasıl uyarabilirim (Onu zedelemeden)
Hakan Özkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-07-2009, 18:58   #10
Kullanıcı Adı
Hakan Özkan
Standart
Alıntı:
Yalçın KARACA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu husus dikkate değer. Teşekkürler kardeşim.

Konu bu cağın vebası olan günden güne dini yaşamları kemiren soruna ışık tutacak düzeyde. İslami hassasiyetlerden günbe gün uzaklaşan neslimizde yapılması gerekli olan şeylerdeki özün yitirilmesi akabinde bununla kalmayıp vahim olayın sıradanlaşmasına da vesile olarak geniş kitlelerce kabul görmesine de refaranslık yaptığının farkında bile olamıyorlar. İnsanların onurunu zedelemeden bu sakat giyimin islamiyet ile bağdaşmadığını her gönül sahibine ulaşarak hoş şekilde anlatılması gerekir. Sonuçta islam bir bütünlük arz ediyor sosyal hayatta birbirimizin islama ters düşen bir çok yanları mevcut herkes birbirinin zaafı üzerinde birbirini hoyratca tarımar ederse herkesin elinde de bir sebebi olur bu yüzden eleştirilerimiz yıkıcı değil onarıcı olursa çok daha faydalı olur. SEvgiler.
Değerli başkanım böyle bir meselede yıkıcı değil de onarıcı tavsiye ne nitelikte olması gerekir.Düşük bel içindeki tanga aslında bizi ilgilendirmez amma velakin göründüğü takdirde o kardeşimi nasıl uyarabilirim (Onu zedelemeden) Bugün 02:51 PM
Hakan Özkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konu Kapatılmıştır

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi