![]() |
#1 |
![]() Türkiye’nin 81 ilinden her vatandaşa saygım var. Ne Tunceli’yi Kırşehir’den ayırırım, ne de İstanbul’u Sivas’tan..
İçel de birdir benim için, Konya da.. Adana da saygıdeğerdir, Manisa da! Ama, ben her ilimize aynı mesafede duruyorum diye; birilerinin ayrımcılık yapıp, belli illerin insanlarını öne çıkarıp, belli illerin insanlarını da “ikinci sınıf vatandaş muamelesi”ne tabi tutmasına eyvallah edemem.. Nereye geleceğim.. YÖK’ün, dün aldığı karara.. Katsayı ile ilgili yeni karar dün açıklandı. Şimdi pusuda yatmış, hemen yeni bir dava ile bunu da engellemeye çalışacak olanların varlığını tahmin edebiliyorum. Dava açmak, herkesin hakkı. Açsınlar.. Ama karar vermek, herkesin hakkı değil. Ne deniliyor, karar verilirken: “Türk Milleti adına” O halde; karar verecek noktada olanlar da, “Türk Milleti adına” ifadesini hakkıyla kullanabilecek yapıda olmalılar.. YÖK’ün kararını, götürüp Tuncelili hakimin önüne koyarsanız.. Bu olmaz işte.. Niye olmaz? Çünkü Tuncelili bir Adalet Bakanı’nın, meşhur bir açıklaması vardı.. Hatırlayınız.. Şöyle diyordu o Adalet (!) Bakanı: “Bakanlığıma 5000 kadro açtım. Ne yani, bu kadrolara MHP’lileri, Refahlıları mı alacaktım? Tabii ki bu kadroları, kendi parti teşkilatıma tahsis ettim.” AdaletBakanlığı’nın kadrolarını, CHP’lilerle doldurmakla övünüyordu, Tuncelili AdaletBakanı.. Onun için Tuncelili hakime itiraz ediyorum.. Türk Milleti, Tunceli’den ibaret değil! Tunceli’nin insanlarını, CHP’li Onur Öymen’in bilinçaltını ortaya koyacak şekilde yaptığı benzetmedeki gibi; saygısızca hakaretler etmek de yanlış.. Tunceli’yi, tüm Türkiye’nin efendisi gibi görmek de yanlış! Tunceli, 81 ilimizden birisi. Hepsi bu.. Diğer 80 ilimizin insanlarının hakları ne ise, Tunceli’nin de hakkı o.. AdaletBakanlığı’nı, kendi görüşünden partililerle doldurmayı övünç meselesi yapan Bakan’ın sözlerini, tabiî ki tüm Tuncelilere mal etmeyeceğim. Ama; 73 milyonluk bir ülkede, bir kuruma 70 kişi seçecek iseniz, onlardan birisini de 200 binlik nüfusa sahip Tunceli’den belirlerseniz, orada durup düşünürüm ben.. Tekrar söyleyeyim; kimsenin felsefî görüşü, dini, mezhebi, siyasi görüşü beni ilgilendirmez. Hepsi benim için saygıdeğerdir. Ama ben de, karşımdakine nasıl saygı duyuyorsam, bana da saygı duyulmasını isterim. Kimsenin nerede doğduğu, nerede yaşadığı, babasının kim, annesinin kim olduğu beni ilgilendirmez.. Ama; birilerinin, “Türk Milleti adına” karar verecekleri belirlerken, insanların, anne babalarını araştırmalarına, şu ilden veya bu ilden olmalarına bakarak onları elemelerine de, eyvallah edemeyiz... “Türk Milleti adına” diye söze başlayıp, “Tunceli,Sivas”tan başka il tanımayanlara, “Bu ne iş?” diye sormak, hakkımız olsa gerek.. Bu ülke, Tunceli ve Sivas’tan ibaret değil beyler!.. Bu ülke, 81 vilayetten oluşuyor.. 81 vilayetin insanlarından oluşuyor.. “Türk milleti adına karar vermeye” de, 81 vilayetin insanları/temsilcileri hak sahibi.. Yok öyle; belli bir görüşten insanları yanyana koyup, “Haydi buyurun, ‘Türk Milleti adına’ kararınızı verin” demek! Düne kadar öyle idi.. Ama bundan sonra, bu yanlışa devam edilmemeli!
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Ayrı gayrı olmamalı elbette.Ayrımcılık insanlıkla bağdaşmaz...Ali Karahasanoğlu son günlerde gündem belirleyen yazılar kaleme almakta.Özelikle yargı sisteminde dönen dönme dolapları müthiş analizlerle ortaya sermektedir.Ali Bey gibi yazarların sayısı fazla olsa idi,kimse meydanı boş bulup at koşturmazdı!!!
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Sözün özü; Türk Milleti Adına... ( AMa bunların bahsettiği Türk Milleti sanıırım uzayın derinliklerinde bir yerinde yaşıyor. )
|
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|