![]() |
#1 |
![]() Cenab ı Hak ‘kün’ emriyle kainatı yarattı.Zerreden kürreye herşey onun bu ‘ol’ emriyle hayat buldu.Ve Allah yarattığı hiç bir şeyi sebepsiz yaratmadı.Yarattığı herşey bir hikmete mebni…Yarattığı her şey bir gayeye yönelik,bildiğimiz ve bilmediğimiz nice sırlarla sarılı.Rabbimizin yarattıklarından insanoğlu özel bu varlıkların içinde. İşte ona bir takım kabiliyetler verdi,diğerlerinde olmayan… Vazifeler yükledi,diğerlerine yüklemediği…Sadece insana kendi ruhundan üfledi.
Cenab ı Hak verdiği nimetleri saymakla bitiremeyiz.Rabbimiz bu nimetleri verir ve insanın kullanmasını ister.İstifade ettiğimiz nimetlerin farkına bile varamayız kimi zaman.Soluduğumuz havadan tutun,uykumuzda dinlenmemize,yağmurun, yağan karın toprağa vitamin olup nebadatı canlandırmasına ve bizim istifademize sunmasına…dedik ya saymakla bitiremeyiz.Bunların dışında Rabbimizin bizim benliğimize, şahsımıza verdiği bazı özellikler vermesi söz konusu… Örneğin konuşmak…Konuşmak derken dilden, yahut bu işi yaparken çalışan çene kaslarımızdan bahsetmiyorum.Elbette bu da Rabbimizin bir lutfu..Ben konuşmak derken kendini ifade edebilmekten bahsediyorum…Baktığımızda Allah-ü Teala’da bizlerle konuşmakta vahiy aracılığıyla, kendini anlatmakta bizlere…Rabbimiz' in bizlerle konuşmasına karşılık bende insanlarla konuşma şekillerimizi,konuşma stillerimizi gözden geçiriyorum.O bize kendinden özellikler verdiyse eğer(onda olanın bir nebzesi bile değildir bu)fakat öyle konuşmamızı istiyor diye düşünüyorum.Yerli yerinde,laf kalabalığı olmaksızın,açık,yalın,karşısındakini doyurucasına…Söylediklerinin ,savunduklarının arkasında durarak…Efendimizin hayatına da baktığımızda onun sahabesi ile konuştuğunu, hep anlattığını,izah ettiğini,muhatabına göre bir uslup takındığını görmekteyiz. Sonra…Rabbimiz iltifatta bulunuyor.Efendimize ‘Habibim’diye hitap ediyor.Bu hali dünya hayatına vurduğumuzda…Ne yazık ki bizler taltif etmekten yoksun olduğumuzu görebiliriz.Olumsuz davranışları söylemekte bir sıkıntı çekmezken,birinin gönlünü alma, ona hoş sözler söylemek konusunda yeterli kelime bulamayız,kıvranırız kimi zaman…Ya da söyleyecek şey her ne ise karşı tarafı şımartma korkusu yaşarız.Bu hususta cimri kesiliriz. …Ödüllendirmek …yine kuran-ı kerim’de ‘…… zemininden ırmaklar akan cennet…’diye bahsedilir.Yapılan salih ameller neticesinde Allah bizi müjdeliyor.Katlanılan sıkıntılara karşılık kullarını moralize ediyor.Az önce bahsettiğimiz taltifin yanında ödüllendirmede insanlardaki verimi artırma açısından önemli.Tabi ki bunları yapmak için uygun zamanı kollamak bir o kadar mühim… Hatırlarsınız eskiden babalar çocuklarını uykularında severmiş.sevdiklerini onlar duymazken ifade edermiş. Bunu dile getirmek onlar için bir acziyet ,yada nakıslık demekti belki de.Otoritenin zaafa uğrayacağının korkusu…Kim bilir?Ödüllendirmenin lafı bile oluyor muydu o zamanlar acaba? Birkaç zamandır insanların kendilerini ifade edememelerinin sıkıntısını yaşıyorum.Bende ifade edemiyorum belki. Bu gurubun içindeyim.Lakin zor kendini anlatamamak,kendinin ne istediğini bilememek,kendisi üzerinde düşünmemek…Çünkü böyle insanlarla karşılaştığımda iletişim problemleri yaşıyorum. Yaşıyoruz.Kuranı bir metot var önümüzde Rabbimiz konuşuyor bizlerle,anlatıyor,taltif ediyor,müjdeliyor…Bunu yaparken ümid ve korku sınırını bize öyle dengeli gösteriyor ki.Mükafattan bahsedip, cezayı hatırlatıyor,ki rahata gelip gevşemeyelim…Muazzam dengeyi kuruyor... Bizlerde kendimizi ifade ederken,taltif edip, ödüllendirirken bu dengeyi kurmalıyız elbette… Benim burda söylemek istediğim güzellik yapmaktan korkmamak, imaj korkusu yaşamamak.Tabi bunları yaparken o ince çizgiden de ayrılmamak… Korkmadan, dengeyi kurarak, kendimizi anlatabilmeyi ve anlanabilmeyi Rabbimiz bizlere nasib etsin. ALINTI
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|