AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[SSS]

"Akoğlan" kelimesi rahmetli Bülent Ecevit’e verilen "KARAOĞLAN" isminden nazire olarak aklıma geldi. Halkımız benimsediği, bağrına bastığı ve efsaneleştirdiği liderleri isim ve lakaplarla simgeleştirir.
İşte ben de Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan’ı ‘’ AKOĞLAN ‘’ diye isimlendiriyorum.
Tarihte bu isimin başka bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını dikkate almadan.
Neden Akoğlan ?
Ak Partinin simgesi ve kurucusu olarak Akoğlan.
Memleketimizin zorlu siyasi, sosyal ve ekonomik darboğazları aşmasına, aydınlık ve ak günlere yaklaşmasına, ülkemizin dünyanın en büyük ilk 15-20 ekonomisi içinde yer almasına katkısı sebebiyle Akoğlan…
Bülent Ecevit kısa bir dönem de olsa halkımızın umudu olmuştu.
Bir karıncayı dahi incitmeden çekinen kişiliğine rağmen, askeri bir harekatın yani bir savaşın emrini vermesi ve bu savaşı da parlak bir zeka ürünü olarak ‘’ Barış Harekatı ‘’ olarak isimlendirmesi ile, KARAOĞLAN ismine ne kadar layık olduğunu ispat etmişti.
Demokratik sistemi benimsemiş tüm ülkelerde siyaset adamları, siyasi hayatlarını riske atacak önemli siyasi, ekonomik ve askeri kararları almaktan çok çekinirler.
Ertelerler, ertelerler…
Böylece problemler büyür, büyüdükçe de çözümleri gittikçe zorlaşır ve sonunda kangren olur imkansızlaşır.
Ülkemizde de bu güne kadar hep böyle olmuştur.
Son 30 -40 yılda ekonomik ve siyasi kararların vaktinde alınamaması ve günü birlik kısır uygulamalar, en kötü ve kısa yol olan iç ve dış borçlanmalar ülkemizi % 100 – 150’ lere kadar varan enflasyon uçurumuna ve sosyal kargaşaya sürüklemişti.
Son 30 yılın en büyük problemi PKK terörü de bunların en başında gelmişti.
Türk ve Kürt 40 bin kayıp.
Ve bunu sosyal ve ekonomik büyük zararları.

Bilindiği gibi enflasyon yıllık yüzde 6 ya kadar geriledi. Çok konulara ilk defa ciddiyetle el atıldı, iyileşmeler sağlandı.
Tabii ki ekonomik, sosyal ve siyasi problemler henüz tamamen hallolmadı. Küresel krizin etkileri ile de bir müddet daha sıkıntılar süreceğe benzer.
Kıbrıs sorununun çözümü için önemli adımlar atıldı. Aktif bir dış siyaset politikası izlenerek çözümsüzlüğün baş aktörünün Rumlar olduğu tüm dünya kamuoyuna anlatıldı.
Ciddi ve sıkı bir para politikası izlenerek ülkemizin ekonomik güvenilirliği ve krebilitesi yükseltildi.
Karyollarında önemli yatırımlarla tüm ana yolların önemli bölümü, çift yol yani bölüntülü yol haline getirildi. Oto yollar arttırıldı.
Demiryolları yeniden keşfedilerek yük ve yolcu taşımacılığında büyük atılımlar yapıldı. Hızlı tren çağına adımlar atıldı.
Tabii ki yanlışlar da yapıldı. Belki usulsüzlükler de oldu. Ama, toplumun genel yararı söz konusu olduğunda artılar eksilerden çok fazla gerçekleşti.
Memleketimiz son 5-6 senedir üzerine atılan ölü toprağından sıyrıldı.
Dış siyasette atılan ciddi, cesur ve kararlı adımlar ve yapılan uygulamalar sonucu ülkemiz dünyada sözü dinlenen, orta doğuda liderlik yıldızı parlamış bir ülke haline geldi.
40-50 İslam ülkesinin en gözde ve en önemli ülkesi oldu.
Bütün bunlar kolay olmadı.
Laikliği bir baş örtüsüne indirgeyen, bunların paralelinde asli görevleri olan eğitimi geri plana atıp günlük iç siyasetin aktörü haline gelen ve her gün siyaset konulu toplantılar yapıp bildiri yayınlayan ve iç siyasal gerilimi tırmandıran rektör, dekan ve üniversite hocalarının engellemelerine rağmen,
1960 lardan beri varlığını devamlı hissettiren askeri vesayete rağmen,
Ergenekoncuların ‘’ Biz şimdi kaç kişiyiz ‘’ gibi cepheleşme ve ‘’ Cumhuriyet Mitingleri ‘’ ile sürekli bir kaos ortamı yaratma ve askeri darbe ortamı oluşturma çabalarına rağmen;
Sinirleri en sağlam insanları dahi yıpratacak ve çileden çıkaracak muhalefet faaliyetlerine rağmen,
Kendi fiziki ve ruhsal sağlığını riske atarak; kararlı ve cesur adımlarla ülkemizi bu günlere getiren bir misyon ve aktivite adamıdır Recep Tayip Erdoğan
Yani AKOĞLAN
Şimdi de sıra ‘’ Kürt Sorunu ‘’ nun çözümüne geldi.
Cumhuriyet dönemimizin belki de en önemli, en büyük problemi. PKK yani terör ile özdeşleşmiş bir sorun.40 bin can kaybına sebep olan bir sorun.
Son 30 senedir devam eden bu sorunun yalnızca milliyetçi ve askeri çözümlerle çözülemeyeceği, sona erdirilemeyeceği görüldü. Siviller de gördü askerler de gördü.
Şimdi çok büyük bir ikilemin tam ortasındayız.
Bu güne kadar giden 40 bin can mı ?
Yoksa bundan sonra kaybedilmesi muhtemel yeni canlar mı önemli.
Çözümsüzlüğe devam mı, yoksa her şeye rağmen çözüm mü.
Yürekleri yanan annelere rağmen çözüm mü ?
Çözümsüzlük bir çözüm olamayacağına göre, bir yerde bu akan kanının, bu fitnenin bitirilmesi gerekiyor.
İşte bu tür açmazları çözecek, çok güç kararları, büyük riskleri göze alarak çözecek siyaset adamları gerekli.
Yani Karaoğlanlar.
Karaoğlan rahmeti Rahmana kavuştuğuna kavuştuğuna göre;
Sıra Akoğlan'da

Toplum seni anlıyor,
Ulusumuzun büyük çoğunluğu senin arkanda
Önemli kararları alabilecek, cesur adımlar atabilecek, riskleri göze alabilecek şimdilerde bir sen varsın
Bu problemi de ancak sen çözebilirsin !
HAYDİ AKOĞLAN ! …