03-19-2010, 16:46 | #1 |
Peki Başörtülü Kızlar Kiminle Evlenecek?
Yirmibeşi aştıktan sonra evlenmek zordur. Kimseyi beğenmiyorsun. Vakit çok geç olmadan taliplerinden birini kabul et. Bak söylemedi deme yoksa evde kalacaksın!
Bu günlerde annem aynı nakaratı diline dolamış, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önüme sürüyor. Eee yaş yirmibeşe yaklaştı ya, bizim için de alarm kurulmuştu artık.İyi güzel de sanki evlenecek biri vardı, ben evlenmiyordum. Bahsettiği taliblere gelince... Hepsi birbirinden muhteşem, seç beğen al! Hangisinden başlasam? Sırasıyla gideyim en iyisi. Muhasebeci olan annesini görevlendirmiş, kendisine iyi bir eş seçsin diye. Anne, tavsiye ile geldi gördü. İyi hoş geleneklerimiz böyle. Ertesi akşam istemeye geldiler. Münasib bir dille evlenmeyi düşünmediğimi ilettim. Ertesi akşam tekrar geldiler, aynı cevap. İnanmayacaksınız ertesi akşam tekrar... Ve bu süre zarfında damat adayı bir kez dahi teşrif etmediler. Ya bu mesele onun için çok sıradan basit meseleydi, ya da kendisine eş değil annesine gelin aranıyordu. Hani biz başörtülüyüz ya! Neyimize gerek görüntü, muhabbet, fikir birliği... Evlilik mi, evlilik işte. Doktor adayı olan genç görmüş beğenmiş, talib oldu. Yaşam biçimleri tamamen farklıydı. Beni beğenmesi ilginçti. Fakat onun niyeti de kazara ağızlarından kaçtı. Fiziksel güzelliğimden etkilendiğini söylemiş, başörtümü evlendikten sonra çıkaracakmışım! Ne sakat bir mantık Yarabbi! Onca başörtüsüz varken sen gel... Başörtülü eşini yanında gururla taşıyamayacak olan birisi neden ona talib olur ki? Sanki onun için örtündüm de, onun için vazgeçeceğim. Tövbe tövbe... Birde şu teknisyen vardı. Evlenirsek bilmem kaç tane bilezik takacağını, nasıl altın setler alacağını referans olarak sunan. Acaba erkekler kadınları, mal mülkle gözlerini boyayıp satın alacakları bir meta olarak mı görüyorlar? Bıktırıcı ısrarlar sonucunda yüzyüze görüşmeyi kabul ettiğim ilk ve son aday macerası ise tam bir şenlikti. Ne büyük sıkıntı Yarabbi, ne konuşacağım bu zatla? Benim için en makul soru, sevdiği yazarlar, okuduğu kitaplar, önemsediği fikir insanlarını, sordum. Kitapların, fikirlerin o kadar önemli olmadığını söylemez mi! Bunun üzerine bir tartışma başladı. Benim dünyama o kadar yabancı, cehaleti inanılmaz ki... Ama çok zenginmiş! Ardımdan çok ukala olduğumu söylemiş. Amenna... Bu macera da böyle alnımın akıyla sonuçlandı. Bu yaşadıklarım karamsarlığımın en hafif etkenleri aslında. Tereddütlerimin en vahim, en çekinceli sebebi, çevremde şahit olduğum evlilik örnekleri. Bir ömür,( inancıma göre ebedi ömrümde de) onunla birlikte yürüyeceğim yolda ki engeller, kazalar, hatta uçurumlar korkutuyor gözümü. Kesiyor dizlerimdeki takatı. Öyle manzaralar var ki önümde hiç bu yola çıkmadan ölesim geliyor. Pür tesettür bir genç kızken, evlendikten birkaç yıl sonra kocasının kariyer hırsı sebebiyle manken edasıyla dolaşan arkadaşımdan mı bahsetsem? Severek evlendikten sonra geçen yıllarla birlikte karısını artık beğenmeyip genç bir kızı bekar olduğuna inandırıp, ikinci eş olarak almaya uğraşan ilahiyatçı abiden mi bahsetsem? Bir zamanlar imanla, inançla dünyalar kurup dünyalar yıkan mücahide ablaların akademisyen ya da siyasetçi eşlerine halel gelmesin diye sıradanlaşıp o gün senin bu gün benim gezip köhnemelerinden mi dem vursam? Evlenene kadar kendisiyle aynı cephedeymiş gibi görünüp, her arzusuna boyun eğen kocasının evlendikten sonra ki hayatıyla şoke olan biçareyi hiç anlatmasam mı? Aklına dahi gelmeyecek günahların şahidi şimdi o. Baba evi dul kadını istemez, evde ki hayat çekilesi değil. Bir de omuzunda masum yavrunun yükü... Bunca menfi örnek gözünüzün önündeyken gelin de evlenin şimdi. Birşey değil, adım "kendini beğenmişe" çıktı, kimseyi beğenmiyormuşum! Oysa istediğim çok şey değil, anlatamıyorum. Ne mal, mülk; ne ün, kariyer... O kul ki: Gönülden Hak desin, gönlünü Hakka versin. Hani bir ağabey soruyor ya: Başörtülü kızlarla kim evlenecek diye, Bence mesele başka: Başörtülü kızlar kiminle evlenecek? Serpil Kendir
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
03-19-2010, 22:37 | #2 |
ben bu yazıdaki kadar karamsar düşünmüyorum. Rabbim herkesin kaderine birini yazmıştır. herkesin bir dengi vardır. siz Ayşe (R.A) gibi olma yolunda ilerlerseniz sizi Muhammed (S.A.V) gibi olma yolunda ilerleyen biri bulur ALLAH ın izniyle.
|
|
03-19-2010, 22:41 | #3 |
o kişinin başı açık da olsa kapalı da olsa evlenecegi kişi aynıdır değişmez.
|
|
03-19-2010, 23:17 | #4 |
"Kader"in yaninda irade oldugunu unutmayin. Her halükarda evlenecegimiz kisi ayni olacaktir demek, kendimizi mahkûm etmek olur; hiçbir tesirimiz olmayan kaderin yaninda birde irademize bagli olan kadar vardir.
Denge ve denklik meselesine gelince, etrafiniza bir bakinin, o kadar dinden uzak insan var ki, birakin kendinize uygun bir düsünce içinde olani, dogru dürüst dinini yasayan insanlar bulmak zorlasiyor. Bir cemaatin/tarikatin içinde olmak sizi bunlardan koruyabiliyor, fakat dünya o cemaatle/tarikatle kisitli degil maalesef. |
|
03-20-2010, 01:09 | #5 |
yorumlar için şükran arkadaşlar
|
|
03-20-2010, 03:32 | #6 |
|
|
03-20-2010, 16:01 | #7 |
yazıyı okurken acaba yazarı benmiyimki dedim
evlenmek önemli değildir devam ettirebilmek daha önemli bunada kocamaaan bi yürek ve sabır lazım. |
|
03-20-2010, 16:03 | #8 |
|
|
03-20-2010, 18:26 | #9 |
İmanın ve takvanın göstergesi başörtüsü değildir . Bu yüzden başörtülü kız yerine başka birşey olmalıydı .
Şu görücü usülüde bence saçmalık piyangodan ne çıkarsa işte.. |
|
03-20-2010, 19:09 | #10 |
Görücü usulü evlenmeyenleride gördükk Mevla cümlemize İslam ahlakına göre yaşamayı nasip etsin teşekkürler yorumlar için
|
|