04-20-2010, 12:32 | #1 |
Saldırıların sebebi; halka Anayasa değiştirtmemek! (Ali Karahasanoğlu)
Samsun’da Ahmet Türk’e atılan yumruğun da..
Ladik’te iki polisin şehid edilmesinin ardında da, aynı sebeb yatıyor... Hatta dün Kayseri’deki şehid cenazesinde, Enerji Bakanı Taner Yıldız’a atılan yumruğun da sebebi aynı.. Bu ülkenin esas sahiplerine, Anayasa değiştirtmemek.. Görünen sebeb “PKK ile eşsöylem içindeki partinin eski genel başkanına tepki koymak” imiş! Görünen sebeb, “Kürt politikacıya atılan yumruğa misilleme yapmak” imiş! Görünen sebeb, “AKParti hükümetinin başlattığı ‘Kürt Açılımı’nı protesto etmek” imiş! Hayır, bunların hepsi uydurma sebebler.. Tek sebeb, tek amaç var.. Darbecilerin yaptığı Anayasa’yı, halka değiştirtmemek! Hatırlayın, 1993’te, Turgut Özal Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrılıp, siyasete dönmeye karar vermişti.. Önce Uğur Mumcu öldürüldü (Ocak 1993). Sonra Eşref Bitlis (Şubat 1993),sonra da TurgutÖzal (Nisan 1993).. Üç ay içinde yaşandı bu olaylar.. Bakın Cumhuriyet tarihine, toplumda büyük yankı uyandıran böylesine üç olayın, bu kadar sıkışık zamana rastladığı başka bir dönem var mı? Kaç tane gazeteci öldürülmüş bu ülkede? Kaç tane Jandarma komutanı, şaibeli bir kaza ile vefat etmiş? Kaç Cumhurbaşkanı, vazife başında iken gözlerini kapatmış?.. Ki, bu üç olay, üç ay içine sıkışıyor? Birileri “Mumcu’nun,İran ile ilgili yazıları vardı. İran istihbaratı öldürttü” der.. Diğeri, “Bir kaza canım. Kaza olmaz mı yani?” der.. Öbürü de, “Kalp krizi işte.. Kendine bakmazdı rahmetli” der.. Ama işin gerçeği; üç ay içinde, bu üç önemli olayın yaşanması, olaylarda “derin el”in varlığının da delilidir.. Bugün ne oluyor? İki yumruk olayı.. Bakın siyasi tarihimize.. Mesut Yılmaz’a yurtdışında atılan bir kumar yumruğu.. SüleymanDemirel’e onlarca yıl önce teşebbüs edilen bir saldırı.. Toplasanız, üçü dördü geçmeyen olay, bir haftada iki defa tekrarlanıyorsa.. Hele hele arkasından iş kan dökmeye vardırılıyorsa.. Tezgah aynı tezgahtır.. Yumruğu göreceksiniz.. Ama “Yumruğu yiyenlerden biri DTP’li, diğeri AKPartili.. Niye ki bu yumruk? Bu yumrukların arkasındaki nedir?” deyip, ülkede yaşanan çok önemli olaylara bakacaksınız.. DTP/BDP’nin parti yönetimi de Anayasa değişikliğine karşı, MHP’nin parti yönetimi de.. Biri bir uçtan tutuyor ülkeyi.. Diğeri öbür uçtan.. Biri attırsa, diğeri yese de yumruğu.. Sebeb; görünenden farklı olmalı.. Aynen, Danıştay cinayetinde, “görünen sebeb” ile “gerçek sebeb” farklı olduğu gibi! Bakın MHP’li MehmetŞandır, TBMMGenel Kurulu’nda ne diyor dün: “Kayseri’de yapılan saldırı için geçmiş olsun diyoruz ama, niye bunlar oluyor? Tribündeki seyirci misiniz? Türkiye Cumhuriyeti’nin Bakanına ve bir siyasi partinin genel başkanına yumruk atılıyor, cevaben iki polis memuru şehit ediliyor. Bu gerginlikte temel yasa değiştiriyoruz. Sizi uyarıyoruz.” Anayasa değişikliği çalışmaları başladığında, ne Samsun’da yumruk atılmıştı, ne Ladik’te polis şehid edilmişti.. Ne de Kayseri’deki yumruk olayı yaşanmıştı. Ama MHP’nin grup başkanvekili, Anayasa değişikliği çalışmaları başladıktan sonra yaşanan bu olayların gölgesinde, “Anayasa değiştirilemez, gerginlik var” diyorsa.. Orada durup düşüneceğiz işte.. Yoksa gerginliğin bizzat sebebi, Anayasa değişikliğinin kendisi mi diye... Saldırıların sebebi, “Anayasa değişikliği”nin kendisi mi, diye.. Evet, öyle mi Sayın Şandır? Öyle mi ki, daha 2 sene önce birlikte değiştirdiğiniz, 411 oy ile kabul edilen Anayasa değişikliğini unutup, “7.5 yıl bekledikten sonra bu kadar sıkışık zamanda getirmenizin mecburiyeti ne? Nedir mecburiyetiniz?” çıkışında bulunuyorsunuz.. 411 oy ile kabul edilen Anayasa değişikliğinin, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini unutup, “7.5 yıl beklemek”ten bahsediyorsunuz.. Söyleyin Şandır, nedir bu yumrukların sebebi? Nedir bu gerginliğin sebebi? Nedir bu sıkışıklığın sebebi? Nedir, partinizin yöneticileri ile, BDP’nin yöneticilerini; “Anayasa değişikliğine hayır” noktasında buluşturan? Ve kritik soru: “SayınŞandır, uyarınız ne için? Ne olur, değişiklik olursa?” Yumruklar mı artar, kanlı cinayetler mi?
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-20-2010, 14:40 | #2 |
Bu halkın önüne koyulan tezgah her asırda aynılık arz ediyor . Milli duyguları , ülvi duyguları kullanılan bir başka millet yoktur sanırım , artık halk olarak uyanmanın zamanı geldi kimin neyi desteklediği kime çalıştığı ortada , son günlerde yaşanılan olayları analiz etmek için müneccim olmaya gerek yok.
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|