AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dış Gündem Dış Gündem ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-24-2010, 11:36   #1
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart Sarkozy Türkiye'yi artık yok saymıyor



Fransa cumhurbaşkanı, Avrupa'yı AB, Türkiye ve Rusya'yı birleştirebilecek bir 'ekonomi ve güvenlik alanı' haline getirmeyi gerekli görüyor. Rusya'yı artık ortak olarak ciddiye alan Sarkozy, Türkiye'yle de ilişkileri derinleştirmek istiyor. Fakat büyük resmi görüp Ankara'nın üyeliğini de desteklemeli



18 ay önce mırıldanıyordu, bugünse üstüne basa basa söylüyor. Vazgeçmek şöyle dursun, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy bugün kıtayı AB, Türkiye ve Rusya’yı birleştirecek bir ‘ekonomi ve güvenlik alanı’ şeklinde düzenlemeyi her zamankindan daha gerekli ve mümkün görüyor.
Sarkozy’nin öngördüğü şey, kurumsal bir piramitten oluşan dört basamaklı bir kıta. Piramidin birinci ve en geniş basamağı bu ‘tümleşik alan’; ikincisi AB; üçüncüsü avro bölgesi; dördüncüsü ve piramidin en üstündekiyse, kumanda veya en azından manevra koltuğunda oturan Fransa ve Almanya. Sarkozy dış politikasından bahsettiğinde inşa etmek istediği şey, işte bu piramit. Vizyonu gayet ilginç. Öncelikle Sarkozy’nin başlarda pek ikna olmadığı, ancak Wall Street’in çöküşüyle Anglosakson modelden yüz çevirmesi ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’le birlikte yeni uluslararası düzenlemeler fikrini savunmaya başlamasından bu yana teşvik ettiği Fransa-Almanya çiftinin merkezi konumunu hesaba katıyor. Almanya’yı fazlasıyla ihtiyatlı ve yavaş bulsa, AB’den ziyade kendi çıkarlarını gözettiğini düşünse de, artık Berlin’le yakın koordinasyon içinde olmadan hareket etmeyi düşünmüyor. Bu Avrupa vizyonunun ikinci avantajıysa, Rusya’sız bir Avrupa’yı düşün-memesi. Sarkozy bu konuda da ciddi bir evrim geçirdi.
Başkan adayıyken bir tehdit gibi, yani polis ülkesi olmakla kalmayıp Çarlık imparatorluğunu yeniden fethetme hayalinde bir ülke gibi algıladığı Rusya’ya saldırmak için ne kadar sert kelimeler kullanacağını bilemediği günlere göre, kökten bir değişim geçirdi. Bugün aynı tonda konuşmuyor. Rusya Sarkozy’nin gözünde demokratikleşmiş değil tabii ama artık Sarkozy’nin Rusya’dan korkusu kalmadı. Onu daha ziyade zayıflamış, dünyanın en geniş topraklarına sahip olsa da nüfusu Fransa’nın topu topu iki katı olan, ortak sınırları boyunca Çin tarafından barışçı ve ekonomik yollarla ancak dur durak bilmeden ele geçirilen bir ülke gibi görüyor.
Rusya’nın AB’ye yaklaşmaya ihtiyacı olduğunu, AB’ninse bunu kolaylaştırmaktan zarar görmek şöyle dursun çıkar elde edeceğini; ekonomi, hammadde ve teknolojileri birbirini tamamladığından ve tarihle toprak sürekliliği nedeniyle alışverişleri daha doğal olacağından her iki tarafın da kazanacağını düşünüyor. Sarkozy’ye göre Rusya Federasyonu AB’nin vazgeçil-mez bir ortağı halini aldı. Tıpkı ekonomik ve stratejik önemini artık görmezden gelemediği Türkiye gibi.
Kıta için öngördüğü örgütlenmenin üçüncü avantajı da bu. AB’yi daha da yönetilmez kılacağını söylediği Türkiye’nin üyeliğini hâlâ istemese de, artık onu görmezden gelmek de istemiyor. Aksine ekonomik büyümesi, pazarı ve yatırım ihtiyaçlarıyla iş olanakları arayan Avrupa için kazanç kaynağı olabilecek Türkiye’yi 27’lere bağlamak istiyor. Dahası Türkiye, başarı üstüne başarı kazandığı Orta Asya ve Orta-
doğu’yla gitgide daha fazla bir ‘köprü’ halini alıyor.

Türkiye AB’yi Afrika’ya da yakınlaştırır
Sarkozy’nin Avrupa vizyonunu dayandırdığı tüm bu noktalar doğru, o zaman neden hâlâ Türkiye’nin AB üyeliğini reddediyor? Madem AB ve bu hızlandırılmış modernleşme aşamasındaki ülke birbirini tamamlıyor, madem Türkiye kendisini Avrupa’da görüyor ve onun kural ve değerlerini benimsiyor, neden adaylığı kabul edilmesin? AB bu sayede, her halükârda yan yana yaşamak ve bir denge bulmak zorunda olduğu Müslüman komşularına AB’yle İslam arasında bir uyuşmazlık bulunmadığını, ortak bir kaderin pekâla mantıklı ve muhtemel olduğunu ve gelecek vaat ettiğini göstermek için harika bir olanak elde etmiş, tarih ve coğrafya nedeniyle doğal etki alanı olan bölgelere ışığını yaymak için kaçırılmaz bir fırsat yakalamış olacak. Hatta bu sayede, uyanışı gözle görülür bir hal alan ve sadece Çin’in eline bırakmanın manasız olacağı Afrika’da bile varlığını pekiştirebilecek.
Büyük resmi görmek ve artık Türkiye’den korkmamak için, AB eninde sonunda cesaretini toplayıp, yengeç adımlarıyla değil dümdüz ve hızlı adımlarla avro bölgesinin ekonomik hükümetine doğru ilerlemeli, ardından da AB’nin içinde siyasi bir birlik oluşturulmalı. Talih sadece cesurlara gülümser. (21 Nisan 2010



BERNARD GUETTA

 

EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-24-2010, 11:39   #2
Kullanıcı Adı
EpiVaTeS
Standart
Sıkıysa yok saysın...
EpiVaTeS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi