![]() |
#1 |
![]() Bugün Filistin direnişçilerinin, işgal güçleri ve onun yardımcıları tarafından çift yönlü işgal altında olan Batı Şeria’da düzenlediği operasyondan ve şu ana kadar gelen ayrıntılardan sonra şu noktalar üzerinde durulabilir:
-el-Halil operasyonunun, Abbas-Feyyaz kuvvetlerinin özellikle bu şehirde yürüttüğü ve vekil Nayif er-Recub’un çok sayıda akrabasını da kapsayan çılgın kampanyadan sonra meydana gelmesi bu kuvvetlerin salt başarısızlığını kanıtlıyor. -Batı Şeria’daki işbirlikçi kuvvetlerin yürüttüğü çılgın ve vahşi kampanyalar Kalkilya’da Muhammedilere yapıldığı gibi fiziksel tasfiye sınırına ulaşmasına rağmen, bu operasyon işgalcinin emriyle hareket eden kuvvetlerin ve işgal kuvvetleriyle olan güvenlik koordinasyonunun başarısız olduğunu ve bu sayede işgalcinin sefil ve köhnemiş bu kuvvetler üzerinde yaptığı hesapların düştüğünü kanıtlıyor. -Bu tarz bir operasyonun; planlama ve ön hazırlık olmaksızın gerçekleştirilemeyecek olsa bile Washington’daki beyhude ve tavizkâr müzakerelerin başlamasının öncesinde gerçekleşmesi, Batı Şeria’daki direnişçilerin kısa zamanda, belirli özel görevleri yerine getirmeye tam anlamıyla hazır olduğunu gösteriyor. -Yine zamanlama açısından bakıldığında; operasyonun içinde bulunduğumuz mübarek ramazan ayının son 10 gününde yapılmış olmasının da manası açıktır. -Bu operasyon; barış ortakları olmaları itibarıyla Arikat, Abd Rabbo ve er-Recub’un liderliğindeki İsrail’e boyun eğme kampanyasının ortaya çıkarılmasından bir gün sonra gerçekleşti. -İşgal makamlarının operasyonun sabit bir tuzak mı yoksa hızlı bir arabayla mı yapıldığı konusunda şaşkınlık içinde olması, kendi ifadeleriyle büyük operasyonu hesaba katarak hazırlık yapmış olmalarına rağmen gerçek anlamda şoke olduklarını gösteriyor. -İsrail ordusunun, hedef alınan kişinin öldüğünden kesin emin olmak için yakın mesafeden ateş açılarak gerçekleştirilen operasyon hakkında söyledikleri sözler; benzersiz bir cesaret, teenni ve soğukkanlılığa işaret ediyor ve bu da bu operasyona özenli bir şekilde hazırlanıldığı ve ileri bir eğitimden geçildiği anlamına geliyor. -Aksa Şehitleri Tugayının (aslında Feyyaz ve Abbas’ın üyelerini satın alması ve işgalci tarafından affedilmelerinden sonra Batı Şeria’da varlığı kalmayan) olayın erken saatlerinde, Ebu Mahmut adındaki bir kişinin ağzından yapılan açıklamayla operasyonun sorumluluğunu üstlenmesi ve bazıları tarafından olayın alkışlanmasının İzzeddin Kassam Tugaylarının resmi olarak olayın sorumluluğunu üstlenmesinden sonra kınamaya dönüşmesi; Ramallah’taki Fetih yönetiminin özellikle de suçlanan direniş ve onun takibi konusunda ne denli büyük bir karmaşa yaşadığını gösteriyor. -Şu ana kadar hiçbir şekilde hiçbir yetkili makamdan bir tepki ya da yorum gelmedi. -Bazı şüpheli ve işbirlikçi siteler kanalıyla operasyonun hedefinin, Filistinli müzakerecinin Washington’da başarısız olmasına sebep olma –aslında bu müzakereci her zaman başarısızdır- olduğu söylentisi dolaşmaya başladı. Bu, aslında bir kendini kanıtlama ve başarısızlığı meşrulaştıracak sefil bahaneler uydurma çalışmasıdır. Onlar direnişin bittiği ve Filistin halkının önündeki seçeneğin müzakere olduğunu söylüyorlar ama kesin deliller bunun tam da aksini gösteriyor. -Son operasyon direnişin sönmeyen bir kor olarak kalacağını, işgalcinin “utanç yönetimindeki” vekiller aracılığıyla Filistin halkına dayattığı herhangi bir anlaşmanın sonunun fiyasko olacağını ve Ramallah’taki son konferansta olduğu gibi utanç yönetimine istenen kılıfı sağlayan gruplara kadar uzanan baskıcı uygulamalara rağmen başarılı olamayacağını kanıtlıyor. -Son olarak; yerleşimcilere karşı açılan ateş, işbirlikçi utanç yönetimi ve onun liderlerine de açılabilirdi. Yani bu operasyonu planlayan ve uygulayanların Batı Şeria’daki çürümüş ve bozguncu yönetimin liderlerine ulaşması hiç de zor değildir. Şüphesiz ilerleyen gün ve saatler, güvenlik kuvvetleri olarak adlandırılan işgal güçlerine bağlı işbirlikçi kuvvetlerin paralı askeri olmaya razı olmuş bir grup Filistinli süprüntünün çılgınca kampanyalarına ve Batı Şeria ile el-Halil’deki işgalci sürülerin işbirlikçi kuvvetlerin gözü önünde kaçışına tanıklık edecek. Ayrıca her yerden kınama ve suçlama sözleri kulağımıza çalınacak. Ama buna rağmen diyoruz ki; el-Halil operasyonunun verdiği mesaj yerine ulaştı. Korkaklar her şeye hazır olsunlar. Filistinli yazar Dr. İbrahim Hemmami
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
TEVBE - 29 |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|