AK Gençliğin Buluşma Noktası
Hikayeler Hoşumuza giden hikayeleri burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-22-2010, 21:12   #1
Kullanıcı Adı
ak sevda
Standart Yetim Kızın Mektubu..
Bir babaydı… Çocuğum derken çakmak çakmaktı gözleri... Bir çocuktu… "Babam" haykırışında nur saçardı sözleri... Gün geldi, baba gitti, çocuk bir daha hiç gülmedi... Hem öyle bir gidiş ki apansız, yangın dolu, sancı yüklü...

Canım babacığım! Adını ben doğduğum gün sineme kazımıştım.
Ne güzeldi sana “baba” diye seslenmek, koynunda uyumak, kokunu ciğerlerimde hissetmek... Ne güzel ve ne kadar özel bir babaydın sen. Hâlâ öylesin…

Şimdi herkes benim için "yetim" diyor, kokunu bir daha duyamayacakmışım.
Bilmiyorlar ki onlar, ben senin kokunu her daim kalbimde duyuyorum. Her gece yatağıma uzandığımda; buram buram tütüyor dört bir yanda hasretin. Bana "kızım" diye seslenirken, yüreğindeki sevginin gözlerinde şekillenmesini, alnındaki şefkat emarelerini her an bir film gibi izliyor, yine seninle dolduruyorum giderken kalbimde bıraktığın o kocaman boşluğu...

Hani bazen özlemin kalbimi yakıp kavurduğunda ve seni sarmak isteyen kollarım boşlukta asılı kaldığında, yüreğimdeki yangın tüm âzâlarımı kapladığında, aklıma hemen Habib-i Zişan Efendimiz geliyor. Her konuda tek önder, hüznün, yetimliğin, öksüzlüğün, terkedilmişliğin en bariz örneği Efendimiz...

Onun kadar kim duydu ki yüreğinde yetimliğin ıstırabını? Daha görmeden babasını, baba kokusunu duymadan ayrılmıştı babasından. Onu düşününce yetimliğimin acısına bir kat daha ıstırap ekleniyor. Peygamberimin yüreğinde duyduğu baba özlemi de gelip bağrımda alevleniyor.

Sonra düşünüyorum… Evet, bir veda bile etmeden gitmiş olabilirsin ama ahiret inancım, bir gün vuslat olacağı gerçeği kalbime büyük bir inşirah veriyor. Vuslat gelecek inşallah ve yine sen benim babam, ben yine senin o çok sevdiğin biricik kızın olacağım.

Belki bu dünyada sana doyamadım ama burası doyma yeri değil ki... Tadımlık bu dünya...İşte bu inançla dua ediyorum rabbime; bir gün seninle yeniden baba-kız daha güzel bir mecliste hasbihal edelim diye... Ve yanımızda kâinatın en güzel babası, Efendimiz (s.a.v.)…

Güzel babacığım! Fani kollarım tam dokuz aydır saramadı seni... Hiç gitmedin sen benden, hiç sensiz düşlemedim kendimi. Özlemini kalbimin en mahrem köşesinde barındırıyorum. Miraç sabahı uçtun rabbine ve inşallah Miraç'ını tamamladın.

Annem sensizliğe bir türlü alışamasa da; onu teselli etmek yine bana düşüyor. Bir tek seni sevmişti annem; hani senin de âşık olduğun tek kadındı... Otuz yıl aynı yastığa baş koydunuz. Birlikte ağladınız ve birlikte güldünüz. Annemin yaslandığı kocaman bir duvardın babacığım. "Dayandığım duvarım yıkıldı" diyor şimdi. Haksızda sayılmaz hani... O kadar seviyordun ki annemi... Bir sabah köydeki evimizde küçük çocuklar gürültü yapıp annemi uyandırmasınlar diye; onları alıp bahçemize götürmüş, oradaki fidanları sularken de; çocuklarla çocuklaşmış, oyunlar oynatmıştın.

Hangi güzel yanını anlatacağımı bilemiyorum. Seninle yaşadığımız her an bizim için paha biçilmez bir cevherdi. Haykırmak istiyorum tüm mahlûkata o engin şefkatini... Takvanı, dürüstlüğünü, adaletini, tertemiz yüreğini...
Hepimizin dert ortağı, sırdaşı, arkadaşı, hatta annesi idi benim babam. Ana yürekli bir babaydı. Hele bir dua edişi vardı ki; ısrarla çalardı rabbimizin kapısını, hayâ ile isterdi, arşa uzanırdı isterken o nur elleri...

Adını cesur, kahraman, yiğit bir cengaverden almıştı: Halid Bin Velid.
Âh o gidişin... Kabrinde toprağını koklayışım... Ve toprağında baba kokusunu duyuşum...

Şehit oldu inşallah babacığım...
Evimizin direği, gözümüzün bebeği, bacamız bile artık sensiz gözü yaşlı tütüyor.

Geceydi... Sana “öldü” demişlerdi... Sabır kaynağımız Efendimiz’di... Kıyametin kopmuştu senin babam... Kürek kürek toprağı saldılar üzerine, seni mezarına emanet ettiler babam... Ben seni Rabbime emanet ettim…
Mezarında bırakmadılar baş ucuna geleyim. Sen olsan izin verirdin değil mi babam? Her gece o geceyi yaşıyorum. Ben seni toprağa değil, sineme gömdüm babam...
Şimdi dalından kopmuş sapsarı bir yaprağım...

Boynu bükük karanfil, sürüden uzaklaşmış bir kuzu...

En özel ve en güzel sevdiğim! Kabrin nur, mekânın cennet, akıbetimiz vuslat olsun...

Bağrındaki korla vuslatı bekleyen ve seni çok ama çok özleyen garip kızın...






ESMA ÖZERDEM

 


Konu Ruh-i zar tarafından (10-13-2010 Saat 23:23 ) değiştirilmiştir..
ak sevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi