AK Gençliğin Buluşma Noktası
Filistin Direnişi (Ak Parti Forum) Filistin hakkında bütün haber ve duyuruları bu bölümde paylaşalım.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-09-2011, 13:01   #1
Kullanıcı Adı
Kur'ânTalebesi
Standart Ben aşkı satın aldım, verdiğim bir can oldu | Demet Tezcan
Mavi Marmara’nın sebebi ziyaretimiz olduğu grubumuzla bir dizi görüşme gerçekleştiriyoruz. Ziyaretlerden birinde camianın seçkinlerinin bir arada olduğu toplulukta Mavi Marmara’nın bahar yüzlü çocuğu Furkan’a ve diğer şehidlere geliyor söz ve ayrılırken ayaküstü sohbette aramızda şöyle bir diyalog geçiyor içlerinden biriyle: “Eskiden dua ederken; Yarab! Şehid olmayı, şehid eşi olmayı nasip et diye dua ederdik.” diyor. İç çekiyor yüreğinin en sancılı derinliklerinden “Değiştik” diyor. “Tesettürlerimiz de değişti. Pardösülerimiz bol, başörtülerimiz büyüktü o zamanlar” diye ekliyor.

Evet kavramlarımıza bu kadar yabancı değildik bir zamanlar. Tesettür algımız salt başörtüsünden ibaret değildi mesela. Şimdilerde ise şeklimizden özümüze doğru giden değişim ve dönüşümün sancısını yaşıyoruz. Çocuklarımızın, gençlerimizin önünde örnek hayatların neredeyse kıtlığını…Önce şekillerimiz değişti; oturup kalktığımız mekanlarımız. Sonra oturup kalkmalarımız, sohbet konularımız, zevklerimiz, hayat algımız, dünya ahiret tasavvurumuz, hepsi sil baştan nerdeyse değişip dönüştü. Birbirimize ve dahi kendimize yabancı olacak kadar.

Özümüz kabuğumuzla bağdaşmaz oldu. Biz de, özümüzü de kabuğumuz da değiştirdik. Mazeretlerimiz vardı çeşit çeşit, geçerli sebeplerimiz…

Hatırlarsınız müzik zevklerimizin henüz değişmediği dönemlerimizdi, cihadı ve şehadeti öven o ezgilerden biri “ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu” diyordu mesela. Ne şehadet arzunun, ne şehitliğin günümüzdeki gibi böylesine pervasızsızca-acımasızca sorgulanıp yargılandığı dönemlerden uzak, kimin şehid olup olmadığını kurumların ya da kişilerin değil kitabımızın tarif ettiği dönemlerdi. Kimin ne dediğinin umurundan uzak, kınayıcının kınamasının kıyısından geçmediğimiz dönemlerimizdi o dönemler. Şimdi bir uzak ülke gibi duran bir masalın, bir düşün parçaları gibi hatıralarımız, birlikteliklerimiz, arkadaşımız yürü dediğinde “nereye” demeden peşi sıra yürüdüğümüz yolculuklarımız, hayallerimiz, gelecek tasavvurumuz ve dünyayı müslümanlar olarak hayat tasavvurumuza göre dizayn etme misyonumuz vardı. Ahiretimizin ihyası için dünyamızı inşa ettiğimiz sorularımıza ayetlerden cevaplar aradığımız, her gün gayret ve cehtle bir sünneti yaşatmaya çalıştığımız ve hayata geçen her bir sünnetle hayatımızı diri kıldığımız dönemlerimizdi.

Okurken Allah rızası için okuduğumuz, konuşurken onun rızası için konuştuğumuz ve dahi sustuğumuz… Oturmalarımız kalkmalarımız Allah için kılı kırk yarmalarımız. Hassasiyetlerimiz, çizgilerimiz, sınırlarımız vardı sınırlar ötesine uzanan şanlı direniş ve özgürlük düşlerimiz…

Yetimle yoksulla ilişkimizin sınırlarının cüzdanımız ve banka hesap numaramızdan öte olduğu, yetimin yoksulun araya araya peşine düştüğümüz, neler yapabileceğimiz için kafa yorduğumuz, yoksulun kapısını çalıp yoksul sofrasına diz çöktüğümüz, sağ elin verirken sol ele nazire yapmadığı dönemlerimiz…

Tevhid, cihad, şehadet, mücahid kelimelerinin müfredattan kaldırılmadığı, Şehid isimlerini çocuklarımızı isimlendirdiğimiz ve hayatlarını ezberlettiğimiz dönemler. Popülariteye, konformist bir hayata talip olmadığımız, ikbalin peşinden koşmadığımız, her hal ve şartta biz olmaya çalıştığımız elbiselerimizin içinde adamlığımızı taşıdığımız hallerimiz vardı. Kendimize gelmemiz için “Ey iman edenler iman edin” buyruğunun içimizi titreten nidasını döne döne okuduğumuz ruh hallerimiz.

Kitaplarımız, ezgilerimiz, marşlarımız… Hayatlarını yaz sıcağında serin bir bardak su gibi içerek zerre zerre hazzını duyduğumuz ve kurak ruh iklimimizi yeşerttiğimiz kendi hayatımıza çıkış yolu, pusula oluşturmaya çalıştığımız, ölümlerini şehadetle taçlandıran önder şahsiyetler ve ortaya koydukları örnekliklerinden aşkın olan aşkı satın almanın özlemini yaşardık. Yüreklerimiz ritmini kaybetmemişti, henüz yüreklerimiz erişilmez düşlere ev sahipliği etmiyordu o zamanlar. Hayatımızın, varlık sebebimizin, dünümüzün bugünümüz ve yarınımızın amacı değil de bir defterin sayfa aralığında kalmış hatıraların pusundaki nostalji pasajları gibi şimdi o dönemler.

Neyse ki halen Furkan Doğan gibi gençler, İbrahim Bilgen gibi ak saçlı dedeler, Fahri Yaldız gibi davasının delileri şehadeti duasının başına koyuyor da durduğumuz yere bir daha göz atabiliyoruz geç olmadan. Hala bir Askarov Zayniddin zindan köşesinde sessizce yürüyor da Rabbimize ay ışığını, güneş ısısını kesmiyor üstümüzde hamdolsun.

Demet Tezcan
Özgün Duruş

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-09-2011, 13:04   #2
Kullanıcı Adı
unnamed
Standart
hmmmm.....
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2011, 13:27   #3
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart
Bu demet hanım fatih tezcan ağabeyin eşimi oluyor ?
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-10-2011, 00:49   #4
Kullanıcı Adı
Kur'ânTalebesi
Standart
Alıntı:
Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu demet hanım fatih tezcan ağabeyin eşimi oluyor ?
Olabilir de, olmayabilir de Henüz tatmin edici bir bilgim yok, olunca haberdar ederim
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-10-2011, 01:43   #5
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Demet abla vakitte yazardı...
Ne güzel yazmış...
Furkan tam ben soracaktım he
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-10-2011, 05:32   #6
Kullanıcı Adı
Üç mevsim
Standart
Alıntı:
Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu demet hanım fatih tezcan ağabeyin eşimi oluyor ?
Fatih Tezcan ile Demet Tezcan'ın alakası yok
Üç mevsim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi