Solcu değil Ergenekoncu! / Vedat BİLGİN - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Bilal Baştan** · 04-06-2011, 17:32

Türkiye'nin bir dönem solcu diye bildiklerinin birçoğunun solcu değil Ergenekoncu olduğu günbegün ortaya çıkıyor.
Sağcı bildiklerimiz içinde Ergenekoncu olanların sayısı daha mı az? Elbette ki hayır...

Maalesef sağcılarının birçoğunun sağcı, solcularının da solcu olmadığı bir ülkede yaşıyoruz.

Ergenekonvari söylemi bir soğuk savaş ideolojisi olarak değerlendirmek hiç de yanlış olmaz, buna rağmen soğuk savaşın üzerinden yaklaşık 20 yıl geçtiği halde Türkiye'nin bu ideolojiyle uğraşması bir anlamda onun Türkiye'ye musallat olması hâlâ ülkemizle ilgili başkalarının hesaplarının kapanmadığını göstermektedir.

Kimin hesabı var diye sormayın, yıllardır gündemi az çok takip eden herkes bu meselenin soğuk savaşla ilgili olduğunu, o yıllarda Sovyetler'e karşı kurulan çeşitli yapılanmaların, kurulduğu ülkelerin aleyhine de kullanıldığını bilecektir. Bu yapılanmaların esas maksadı, kurulduğu ülkeyi kontrolden çıkmaya dönük arayışa girdiğinde, ülkeyi istikrarsızlaştırarak kontrol içinde tutmaktır.

Sağım solum...

Türkiye'nin her geçen gün daha fazla hissedilecek şekilde bölgedeki etkinliğinin artması, bölgede yaşanan her gelişmede gözlerin Türkiye'ye çevrilmesi, dünya sisteminin patronajında bulunanların pek istemedikleri bir tablodur. Eski tasarım Türkiye'ye uymamaktadır, bir başka ifadeyle bu ülke böyle bir kalıba sığmayacağını şimdi açıkça herkesin göreceği, duyacağı şekilde ilan etmektedir.

Son yıllarda Türkiye'yi en çok rahatsız eden, başına bela olan sorun hangisidir? Etnik kimlik esasında ortaya çıkan terör sorunu da, bunu bir kimlik üzerinden siyaset sorununa dönüştürmek isteyenler de aslında uluslararası sistemin Türkiye'ye biçtiği konumun dışına çıkmasını önlemek için ortak tavır almaktadırlar.

Türkiye'nin etnik sorunu çözme gücü, soğuk savaşın kırıntıları vasıtasıyla Ergenekonvari yapılanmalar üzerinden engellenmeye çalışılmıştır. Hatta bunu yapanlar aynı zamanda sanki çözüm için mücadele ediyormuş havası yaratarak, "Ulusalcı" bir söylemle sorunu daha da derinleştirerek, ülkeyi kardeş kavgasına sürükleyecek etnik çatışma ortamı yaratmak üzere ellerinden geleni yapmışlardır.

Bütün bu gelişmeler karşısında, sol politik anlayıştan gelen birçok insan "ulusalcı" tavırların neden bölücü olduğunu veya bölücülüğe hizmet ettiğini anlamakta güçlük çekmektedir. Hatta milliyetçilikle ulusalcılığı uzlaştırmaya çalışarak memlekete hizmet ettiklerini sandıkları bazı kimselere sempatiyle bakmaktadırlar. Onlara göre "kötülük bunun neresindedir?"

Ergenekon sobe!

Gerçekten de kendilerini solda ya da sağda konumlandırmış, Türkiye'nin vatanseverleri bu noktada çok dikkatli olmak zorundadırlar. Çünkü bu proje soğuk savaş kalıntısı Gladyo-Ergenekon örgütlenmesiyle bir etnik çatışma sürecine sokarak, ülkemizi kontrolünden çıkan değil, kontrolde tutulan bir ülke yapmak amacını taşımaktadır. Bu ülkenin yurtseverleri bu oyunu bozmak mecburiyetindedirler. Güçleri bugün her zamankinden daha çok buna yetecek durumdadır.

Dün solcu olarak tanımlanan birçok kişinin, kendi ideallerini bırakıp bu örgütsel yapının ağına düştüğünü veya başından beri bu örgüt tarafından solcu diye takdim edildiğini düşünmek daha doğrudur. Ergenekon'a iltifat eden, onu birtakım gerekçeler üreterek savunan sağcıların da aynı sürecin bir parçası olduğunu tahmin etmek zor değildir.

Sol ve sağ siyasetin yönetici kadrolarının sol ya da sağ adına siyaset üretmekte yaşadıkları yetersizliklerin buradaki rolünü asla ihmal etmemek gerekir. Koca koca partilerin, adının önünde dizi dizi unvanları olan insanların mevcut Ergenekon söylemini aşacak bir sağ ya da sol söylem üretmekte sorun yaşamaları üzerinde ciddi bir şekilde durmayı gerektirmektedir.

Ergenekon söyleminin kırık dökük, beş para etmez ulusalcı söyleminin Türkiye'nin sağında ve solunda müşteri bulması bu bakımdan her şeyden önce söz konusu partilerin sorumluluğunu yerine getirmediğini ortaya koymaktadır.

**Hakan Özkan** · 04-06-2011, 21:35

Ergenekon'a iltifat eden, onu birtakım gerekçeler üreterek savunan sağcıların da aynı sürecin bir parçası olduğunu tahmin etmek zor değildir.

Sağcı gözüküp solcu olanlardır onlar

04-06-2011, 17:32	#1
Kullanıcı Adı Bilal Baştan	Solcu değil Ergenekoncu! / Vedat BİLGİN Türkiye'nin bir dönem solcu diye bildiklerinin birçoğunun solcu değil Ergenekoncu olduğu günbegün ortaya çıkıyor. Sağcı bildiklerimiz içinde Ergenekoncu olanların sayısı daha mı az? Elbette ki hayır... Maalesef sağcılarının birçoğunun sağcı, solcularının da solcu olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Ergenekonvari söylemi bir soğuk savaş ideolojisi olarak değerlendirmek hiç de yanlış olmaz, buna rağmen soğuk savaşın üzerinden yaklaşık 20 yıl geçtiği halde Türkiye'nin bu ideolojiyle uğraşması bir anlamda onun Türkiye'ye musallat olması hâlâ ülkemizle ilgili başkalarının hesaplarının kapanmadığını göstermektedir. Kimin hesabı var diye sormayın, yıllardır gündemi az çok takip eden herkes bu meselenin soğuk savaşla ilgili olduğunu, o yıllarda Sovyetler'e karşı kurulan çeşitli yapılanmaların, kurulduğu ülkelerin aleyhine de kullanıldığını bilecektir. Bu yapılanmaların esas maksadı, kurulduğu ülkeyi kontrolden çıkmaya dönük arayışa girdiğinde, ülkeyi istikrarsızlaştırarak kontrol içinde tutmaktır. Sağım solum... Türkiye'nin her geçen gün daha fazla hissedilecek şekilde bölgedeki etkinliğinin artması, bölgede yaşanan her gelişmede gözlerin Türkiye'ye çevrilmesi, dünya sisteminin patronajında bulunanların pek istemedikleri bir tablodur. Eski tasarım Türkiye'ye uymamaktadır, bir başka ifadeyle bu ülke böyle bir kalıba sığmayacağını şimdi açıkça herkesin göreceği, duyacağı şekilde ilan etmektedir. Son yıllarda Türkiye'yi en çok rahatsız eden, başına bela olan sorun hangisidir? Etnik kimlik esasında ortaya çıkan terör sorunu da, bunu bir kimlik üzerinden siyaset sorununa dönüştürmek isteyenler de aslında uluslararası sistemin Türkiye'ye biçtiği konumun dışına çıkmasını önlemek için ortak tavır almaktadırlar. Türkiye'nin etnik sorunu çözme gücü, soğuk savaşın kırıntıları vasıtasıyla Ergenekonvari yapılanmalar üzerinden engellenmeye çalışılmıştır. Hatta bunu yapanlar aynı zamanda sanki çözüm için mücadele ediyormuş havası yaratarak, "Ulusalcı" bir söylemle sorunu daha da derinleştirerek, ülkeyi kardeş kavgasına sürükleyecek etnik çatışma ortamı yaratmak üzere ellerinden geleni yapmışlardır. Bütün bu gelişmeler karşısında, sol politik anlayıştan gelen birçok insan "ulusalcı" tavırların neden bölücü olduğunu veya bölücülüğe hizmet ettiğini anlamakta güçlük çekmektedir. Hatta milliyetçilikle ulusalcılığı uzlaştırmaya çalışarak memlekete hizmet ettiklerini sandıkları bazı kimselere sempatiyle bakmaktadırlar. Onlara göre "kötülük bunun neresindedir?" Ergenekon sobe! Gerçekten de kendilerini solda ya da sağda konumlandırmış, Türkiye'nin vatanseverleri bu noktada çok dikkatli olmak zorundadırlar. Çünkü bu proje soğuk savaş kalıntısı Gladyo-Ergenekon örgütlenmesiyle bir etnik çatışma sürecine sokarak, ülkemizi kontrolünden çıkan değil, kontrolde tutulan bir ülke yapmak amacını taşımaktadır. Bu ülkenin yurtseverleri bu oyunu bozmak mecburiyetindedirler. Güçleri bugün her zamankinden daha çok buna yetecek durumdadır. Dün solcu olarak tanımlanan birçok kişinin, kendi ideallerini bırakıp bu örgütsel yapının ağına düştüğünü veya başından beri bu örgüt tarafından solcu diye takdim edildiğini düşünmek daha doğrudur. Ergenekon'a iltifat eden, onu birtakım gerekçeler üreterek savunan sağcıların da aynı sürecin bir parçası olduğunu tahmin etmek zor değildir. Sol ve sağ siyasetin yönetici kadrolarının sol ya da sağ adına siyaset üretmekte yaşadıkları yetersizliklerin buradaki rolünü asla ihmal etmemek gerekir. Koca koca partilerin, adının önünde dizi dizi unvanları olan insanların mevcut Ergenekon söylemini aşacak bir sağ ya da sol söylem üretmekte sorun yaşamaları üzerinde ciddi bir şekilde durmayı gerektirmektedir. Ergenekon söyleminin kırık dökük, beş para etmez ulusalcı söyleminin Türkiye'nin sağında ve solunda müşteri bulması bu bakımdan her şeyden önce söz konusu partilerin sorumluluğunu yerine getirmediğini ortaya koymaktadır.

04-06-2011, 21:35	#2
Kullanıcı Adı Hakan Özkan	Ergenekon'a iltifat eden, onu birtakım gerekçeler üreterek savunan sağcıların da aynı sürecin bir parçası olduğunu tahmin etmek zor değildir. Sağcı gözüküp solcu olanlardır onlar

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)