AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-15-2011, 00:32   #1
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart Ücretleri elden ele uzatalım bi zahmet | Abdullah Kibritçi-Milat
Güngören’de tuvalete gidersiniz, Fatih’te helaya. Üsküdar’da lavaboya gidersiniz, Ortaköy’de wc’ye. Zenginseniz veya mühim biriyseniz vefaat edersiniz; fakir ve sıradan biriyseniz ölürsünüz. Arkanızdan gazetelerde vefaatınızla ilgili taziye ilanları çıkmaz, cenazenizde siyah gözlükler falan da takılmaz, direk ölürsünüz kimseyi pek uğraştırmadan, sessiz sedasız. Eğer vefaat ettiyseniz sizi defnederler. Ya öldüyseniz? O zaman da gömerler. Defnedilmek daha afili bir durum tabii ki, defin işlemi diye bir şey var mesela. Gömülen için aynı şey geçerli değil, gömü işlemi diye bir şey yok maalesef. Mühim insanları kabristana defnederlerken sıradan insanları mezarlığa gömerler. Kabristanın havası ayrı tabii, mezarlığa benzemez pek. Kabristan deyince aklımıza daha böyle haşmetli daha ulvi şeyler gelir, oysa mezarlık mezarlıktır, geçer gidersin yanından. Ne diyon olum aynı şey lan bunlar, dediğinizi duyar gibiyim. Sizinle aynı dilden konuşacak değilim, siz önce şuna cevap verin: Mezar taşı var da neden kabir taşı yok? Kabir azabı var da neden mezar azabı yok?

Panik yapmaya gerek yok, olur böyle şeyler. Daha neler var neler. Örneğin Kadıköy’de dolmuş diye bindiğiniz araca Esenler’de minibüs diye binersiniz. Dolmuşa binerken -farzı muhal- birinin ayağına bastınız, ne dersiniz? Pardon, dersiniz. Minibüste diyemezsiniz, deseniz de işe yaramaz zaten, oranın raconu “afedersiniz” demektir. Pardon kelimesi tek başına bir kelimedir, sonuna bir şeyler katmaya ihtiyaç duymazsınız. Sadece Nişantaşı’nda falansanız başına “ay” getirerek “ay pardon!” demeniz ayağını haşat ettiğiniz teyzenin hoşuna gidebilir. Oysa afedersiniz dediğinizde arkasını boş bırakmak hoş olmaz, peşine “kusura bakmayın” gibi şeyler eklemeniz beklenir. Ezdiğiniz ayağı kaplayan güzelim ayakkabının kalitesine ve mağdur şahsın cüssesine bakarak, özür beyanını “valla bilerek olmadı abi, çok özür dilerim, dur sileyim güzel abim” şeklinde çoğaltmanız mümkün. Kolejlerde veya çok paralı uçuk üniversitelerde okuyan cool çocuklar “sorry” diyerek özür dilerken, medrese yüzü görmüş muhteremler “afven” demeyi tercih ederler. Ama onları minibüslerde görme şansınız pek yok. Dolmuş muhabbeti sıktığı zaman inmek istersiniz, ama öyle kafanıza göre inemezsiniz. Ateşehir’de “inebilir miyim” komutu işe yararken, Kuzguncuk’ta “müsait bir yerde inebilir miyim” iş görür. Bayrampaşa’da mesele çok daha kolaydır oysa, “inecek var” demeniz kafi.

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Doğru konuşmak için eğri oturduğumuz şeyin adı Bağcılar’da koltuk, İkitelli’de çekyat. Tamam, çekyatın çekip yatmaya yarayan bir mekanizması var falan. Ya peki kanepeye ne diyeceksiniz. Anadolu’da divan vardır, köylere inerseniz sedir… Mağazaya girdiğiniz anda oturma grubu… Divan efendi adam işidir, ayaklarını saldığın zaman geriye doğru yaslanamazsın. Geriye yaslanacaksan da bağdaş kurup oturmak zorundasın. Yani ne yaparsan yap edep üzere oturtur seni divan. Çekyatın öyle bir derdi yok tabii, yaylanıp salarsın orada kendini.
Yaşadığımız zamana ve mekana göre nesnelere isimler verip fonksiyonlar ekliyoruz. Hayata bakışımız, ekonomik ve kültürel durumumuz, muhatap olduğumuz kelimeleri/durumları belirliyor. İsimler ve sıfatlar da durumlara göre kendilerine anlam katarak büyüyüp serpiliyorlar. Benimse şimdi karar vermem lazım, sızmalı mıyım, uyumalı mıyım, zıbarmalı mıyım veya kestirmeli miyim. Sanırım en iyisi kestirmek, sabaha az kalmış çünkü.

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-15-2011, 00:33   #2
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
oo süper yazı olmuş
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-15-2011, 01:15   #3
Kullanıcı Adı
mErvE.G.
Standart
çok akıcı ve çok güzel bir yazı olmuş gerçekten..
bu kısmıda çok güzel..
"Sadece Nişantaşı’nda falansanız başına “ay” getirerek “ay pardon!” demeniz ayağını haşat ettiğiniz teyzenin hoşuna gidebilir. Oysa afedersiniz dediğinizde arkasını boş bırakmak hoş olmaz, peşine “kusura bakmayın” gibi şeyler eklemeniz beklenir. Ezdiğiniz ayağı kaplayan güzelim ayakkabının kalitesine ve mağdur şahsın cüssesine bakarak, özür beyanını “valla bilerek olmadı abi, çok özür dilerim, dur sileyim güzel abim” şeklinde çoğaltmanız mümkün."
mErvE.G. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi