![]() |
#1 |
![]() Erbil’e konsolosluk
Kürdistan muhtar/otonom idaresi başbakanı Neçirvan Barzani, Türkiye, Erbil’de konsolosluk açmak isterse her türlü kolaylığı yapacaklarını söyledi. Onun bunu söylemesi üzerine bu tarafta hayli laflar edildi. Böyle bir teşebbüsün tanıma anlamına geleceği gibi kaygılar dile getirildi. Evvela şu hukuki kıstası unutmamalı, konsolosluk, müracaat sahiplerinin sınırlı bazı işlerini görmekle mükellef temsil faaliyetidir. Sefaret/Büyükelçilikle karıştırılmamalı. Büyükelçilikler başkentlerde yer alır. Irak’ın başşehri Bağdat’tır. Orada da sefaretimiz oldum olası mevcut. Kürt yönetiminin merkezinin neresi olduğu mühim değil. Erbil’e de Süleymaniye’ye de Irak’ın lüzum görülen her şehrine de konsolosluk açılabilir. Bu şehrin iç idarede farklı bir siyasi haritanın içinde olmasından çekinmemeli. Nihayetinde oralarda Türk bayrağı dalgalanacaktır. Şu kadarını dahi düşünmüyor muyuz? Yunanistan’ın Trabzon’da konsolosluğu bulunuyor. Daha ne söylemeli. Üstelik bir ay evvel Musul’a konsolosluk açılması konuşulmaktaydı. Musul konuşulurken her şey normaldi. Nedense Erbil bu şekilde değerlendirildi. Anlamsız bir kuşku. Zira Türkiye bundan böyle büyük siyaset üretmek zorunda. Bölgemizin figüranı değil aktörü olmak durumundayız. Kuzey Irak’ı şu gün biz inşa etmekte, biz aydınlatmakta, biz doyurmaktayız. Öyleyse konsolosluktan yana hırçın laflar etmek sadece hissi davranmaktır. Olayları günü birlik tartmamalı. Bugün Mesut Barzani’yle aramız nâhoş olabilir. Fakat yarın Neçirvan Barzani’yle fevkalade olması mümkün. Bu genç siyasetçiye dikkat etmeli. Baba oğul Esatlarla yaşadıklarımız hatırlanmalıdır. Sultan II. Abdülhamid Han’ın en yüksek hususiyeti dış politikadaki dehasıydı. Çağının bir numaralı dış politika üstadıydı. Şayet bugün bu Türk Sultanı, iş başında olsaydı, Irak’ın kuzeyinde önce müstakil bir devlet kurdurur sonra da onu Türkiye’ye iltihak ettirirdi. Bunu 3 yıl evvel ziyaretimize gelen iktidar partisi kurmaylarına da söylemiştik. ABD’nin, Irak’ı Türkiye’ye havale etmekten öte çıkış yolu yoktur. Gelişmeler de bu yönde. Onun için kaygıya gerek yok. Bölücü örgüt bitecektir. Mesut Barzani de kalıcı değil. Zaten geçenlerde esrarengiz bir mecburi seyahati olmuştu. Kuzey Irak’ın Kürt halkı da Irak’ın Arap halkı da kardeşimiz. Oralarda hem konsolosluklarımız, hem hava yolu, kara yolu şirketlerimiz, hem okullarımız, üniversitelerimiz olsun. Diğerleri zaten var. Bir başka ifadeyle ticaret yoluyla ve televizyon yayınıyla gittiğin yere devlet olarak da git. Bu aynı zamanda örgütü arkadan çevirmektir. Bakınız bir hafta sonra sınırlarımızın, bütün sınırlarımızın bu tarafında da diğer tarafında da kurbanlar kesilip bayram edilecek. İnançlar aynı, duygular aynı. Ama arada uydurma hudutlar var. Hakikat işte bu. Erbil’in ismi bile Türkçe. Entellektüel Boyut Rahim Er
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|