02-15-2012, 19:55 | #1 |
İlker Başbuğ iddianamesi kabul edildi
İlker Başbuğ iddianamesi kabul edildi
15.02.2012 - 14:06 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davası kapsamındaki iddialara ilişkin hazırlanan iddianameyi kabul etti. >>İDDİANAMEYİ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN<< İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında hazırlanan iddianame üzerindeki incelemelerini tamamlayarak, kabulüne karar verdi. Kabul kararında, şöyle denildi: ''Mevcut kanunlara göre, terör suçu olarak kabul edilen 'Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek', 'bu amaçla silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçlarını işlediği iddiasıyla İlker Başbuğ hakkında CMK 250. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, mahkememizce yasal süresi içinde değerlendirilip, iddianamenin iadesi yönündeki sanık avukatının dilekçesi ve sair evrakla birlikte incelenerek iddianamenin CMK'nın 170 ve devam maddelerindeki unsurları taşıdığı, iddianamede şüpheliye yüklenen suçları oluşturan olaylarla mevcut delillerin ilişkilendirildiği, şüpheli ile ilgili lehte ve aleyhte delillerin tartışıldığı, şüpheli ve diğer hususlara ilişkin şekli unsurların bulunduğu, iddianamede görev konusunda yapılan açıklamalar dikkate alınarak iddianamenin kabulüne karar verilmiştir.'' Davanın ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davası ile birleştirilmesi konusundaki talebin ise daha sonra değerlendirilerek karara bağlanacağı öğrenildi. Başbuğ, ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davası kapsamındaki iddialara ilişkin hakkında başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Ocak'ta tutuklanmıştı. İDDİANAMEDEN İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un ''Ergenekon silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda, askeri bir darbe ortamı oluşturmak amacıyla, internet siteleri ve bu siteleri meşrulaştırmak amacıyla düzenlenen andıç vasıtasıyla kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerini icra ve organize ettiği'' kaydedildi. Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan 39 sayıda iddianamenin sonuç bölümünde, ''Soruşturma dosyası kapsamındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şüpheli İlker Başbuğ'un Ergenekon silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda, askeri bir darbe ortamı oluşturmak amacıyla, internet siteleri ve bu siteleri meşrulaştırmak amacıyla düzenlenen andıç vasıtasıyla kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerini icra ve organize ettiği'' kaydedildi. İddianamede, ''Şüpheli İlker Başbuğ'un örgütün amaçları doğrultusunda yapmış olduğu basın açıklamaları ve değişik faaliyetlerle devam eden Ergenekon silahlı terör örgütüne yönelik soruşturma ve kovuşturmaları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunduğu, devlet yöneticilerini baskı altına almak, devlet otoritesini zaafa uğratmak, bu hususta gerektiğinde kamu düzenini bozup ülkede kaos ve düzensizlik ortamı oluşturmak, halkı devlet yöneticilerine karşı kışkırtmak ve anarşi ortamı oluşturmak, böylece cebir ve şiddet yöntemleriyle hükümetin görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiği, suç tarihi itibariyle konumu ve diğer şüpheliler üzerindeki etkisiyle ara yönetici sıfatıyla psikolojik harekat faaliyetini yönettiği, örgüt üyelerini yönlendirdiği anlaşılmıştır'' denildi. İlker Başbuğ'un Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 312/1. maddesi gereğince, ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Başbuğ'un TCK'nın 314/1. maddesi uyarınca da ''silahlı terör örgütü yöneticiliği yapmak'' suçundan 15 ile 22,5 arasında değişen hapisle cezalandırılması talep edildi. zaman
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
02-15-2012, 19:57 | #2 |
Başbuğ'a çok çarpıcı suçlama
İnternet andıcı iddianamesinde sanık İlker Başbuğ'un Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) sızan ve bazısı üst düzey konumlara kadar ilerleyen Ergenekon yapılanmasının üst düzey yöneticilerinden olduğu ifade edildi. Ergenekon silahlı terör örgütünün devletin birçok kurumuna sızdığına vurgu yapılan iddianamede, "Örgüt mensuplarının sızdığı devlet kurumlarından birisi de TSK'dır. Yürütülen soruşturmalar sonucunda örgüt mensubu olup TSK içerisine sızdığı anlaşılan bazı kişiler hakkında işlem yapılmasının ardından, örgütün yürütülen soruşturmayı TSK'ne karşı yürütülüyormuş gibi göstererek kamuoyu oluşturmaya çalıştığı, bu yolla bir yandan suçlarının ortaya çıkmasını engellemek isterken diğer yandan yürütülen soruşturmaları kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmak istediği tespit olunmuştur." denildi. Örgüt hakkında soruşturma devam ettiği esnada elde edilen delillerin, TSK içerisine sızan, üst düzey görevlere kadar ilerleme imkanı bulan ve birlikte hareket eden örgüt mensuplarının, devletin imkan ve kabiliyetlerini kullanarak kurulan internet siteleri üzerinden hükümete ve millete yönelik psikolojik harekat faaliyetleri uygulandığını gösterdiği vurgulandı. Başbuğ'un örgütun TSK'daki üst düzey yöneticilerinden olduğu ifade edilen iddianamede, "Şüpheli İlker Başbuğ'un halen devam eden internet andıcı davası sanıkları ve dosyada mevcut deliller ile fiili ve hukuki irtibatının olduğu, TSK içerisine sızan ve kimisi üst düzey konumlara kadar ilerleyen Ergenekon silahlı terör örgütünün bu kurum içerisindeki yapılanmasının üst düzey yöneticilerinden olduğu anlaşılmıştır." ifadeleri yer aldı. KARA KUVVETLERİ KOMUTANIYKEN DARBE PLANLADI Başbuğ'un Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemden itibaren darbe yapmayı planladığı, Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde ise elinde olmayan sebeplerle kadroyu oluşturamadığı için planı hayata geçiremediği ifade edildi. İddianamede; Başbuğ'un Ergenekon sanığı Mustafa Levent Göktaş'tan elde edilen 'bilgi notu' isimli belge içerisinde yer alan hususları inkar etmesine karşın, söz konusu belgenin Genelkurmay Başkanlığı tarafından kabul edildiği kaydedildi. N.Y.'ın Başbuğ'a danışmanlık yaptığı ve Başbuğ'un Anayasa Mahkemesi üyeleriyle görüştüğünü doğrulaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık Başbuğ'un henüz Kara Kuvvetleri Komutanı iken halkın demokratik yollarla seçtiği AK Parti hükümetini yasa dışı yollarla devirmeyi planladığı anlatılan iddianamede, "Ancak şüpheli Ufuk Akkaya'dan çıkan belgede yer aldığı üzere de bu eylem planına uygun kadroyu Genelkurmay Başkanlığı döneminde elinde olmayan sebeplerle oluşturamadığı için hayata geçiremediği anlaşılmıştır." denildi. Ergenekon sanığı Göktaş'tan elde edilen belgede 367 krizinin perde arkasına yönelik notlar yer alıyordu. Buna göre, dönemin Genelkurmay İstihbarat Şube Müdürü Albay Turgut Ak'ın hazırladığı bilgi notunda, Başbuğ, Anavatan lideri Erkan Mumcu'ya danışmanı Nuran Yıldız aracılığıyla şu mesajı gönderdi: "Anayasa Mahkemesi'yle konuştuk, AKP'yi kapatacaklar. Erdoğan, Gül ya da Arınç seçilirse TSK müdahale edecek. Size yeni oluşum sözü veriyoruz." star |
|
02-15-2012, 20:52 | #3 |
Benim anlamadığım nokta bu adam 3 sene genelkurmay başkanlığı yaptı ve bu adam başkanlık yaparken ergenekon soruşturması sürüyordu. Bu adam madem terör örgütü lideriydi de nasıl 3 sene o koltukta oturdu ? Bu adam o koltukta otururken oturmasına nasıl göz yumuldu ?
Bunlarda cevap bekliyor aslında. |
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|