![]() |
#1 |
![]() ![]() Cenazeye Haçlı işkencesi.Her fırsatta Türkiye’yi insan haklarına saygı göstermemekle suçlayan Belçika, 2010’da öldürülen iki Türk kardeşin cenazelerini iki yıldır morgda tutup ailelerine teslim etmiyor. Morg kirası adı altında da acılı aileden 100 bin euro para alındı Her fırsatta Türkiye'de insan haklarına saygı gösterilmediğini ve adaletin geciktirildiğini savunan Avrupa ülkeleri, Müslümanlara yönelik ayrımcı politikalarıyla gündeme gelmeye devam ediyor. Belçika'da Türk aileye reva görülen muamele bu kadar da olmaz dedirtti. Belçika'nın Doğu Flaman Bölgesi'nde 2010 yılında öldürülen Süleyman ve Uğur Aygün kardeşlerin cenazeleri, aradan iki yıl geçmesine rağmen ailelerine teslim edilmedi. Bütün işlemler tamamlanmasına rağmen cesetleri, “soruşturma bitmedi” bahanesiyle morgda tutup Türkiye'ye göndermeyen Belçika, Afyon'da yaşayan acılı baba Vahit Aygün'den morg kirası diye 93 bin euro aldı. Bununla da yetinilmedi, 11 bin euroluk bir fatura daha gönderildi. Belçikalı yetkililerin bu insanlık dışı tavrı büyük tepki çekti. “HEM ÖLÜMÜZE HEM DİRİMİZE İŞKENCE YAPIYORLAR” Bu adaletsizlik örneğine isyan eden baba Aygün, Müslüman ve Türk oldukları için Belçika makamlarının kendilerine böyle davrandığını söyledi. Otopsilerin yapıldığını, olayın faili meçhul olmadığını, katillerin tutuklandığını dile getiren Aygün, buna rağmen evlatlarını dini vecibelerine göre toprağa veremediklerini belirterek, “Savcı cesetleri mi konuşturacak? Çocuklarımızı 2 yıldır toprağa veremiyoruz. Savcı bizden cesetleri Türkiye'ye götürecek uçağın düşmeyeceğinin güvencesini istedi. Bunu ancak Allah bilir. Resmen ipe un seriyorlar. Bugüne kadar 200 bin euro harcadım. Onlara verecek cevabımız kalmadı. Hem ölümüze hem dirimize işkence yapıyorlar. Tek suçumuz Müslüman ve Türk olmak sanırım. Yaşananlar bir film olsa izlerken yürekler parçalanır. Bu filmi izlemeye kimsenin yüreği dayanmaz. Ama biz 2 yılı aşkındır bunu ailece yaşıyoruz” dedi. “HAÇLI ZİHNİYETİ SÜRÜYOR” BBP YİK üyesi Hakkı Öznur, Belçika makamlarının bu tutumunun kabul edilemez olduğunu belirtti. Avrupalıların Haçlı zihniyetiyle Türklere kin kusmaya devam ettiğini kaydeden Öznur, “Avrupa ülkelerinde Müslümanlara yönelik çifte standart devam ediyor. Gayri ahlaki uygulamalar, insanlık dışı kötü muamele sürüyor. Haçlı Avrupa Müslüman Türk'e karşı kin ve nefretini devam ettiriyor. Avrupa Birliği iki yüzlü bir zihniyete sahiptir. Avrupa'da demokrasi ve insan hakları yoktur. Türkiye'yi ilerleme raporlarında eleştiren AB, önce bir kendisine baksın sonra konuşsun. AB'deki demokrasi, tekellerin demokrasisidir. Batıda demokrasi ve özgürlüğün olduğu hikayeden ibaret” dedi. TAZMİNAT DÂVÂSI AÇMALILAR Hukukçular, cenazelerin 2 yıldan beri morgda bekletilmesinin hiçbir hukuki sebebinin olmadığını vurguladı. Belçika adaletinin uygulamasını “skandal” olarak niteleyen eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, soruşturma aşamasında cesedin delil olarak değerlendirilebileceğini, fakat en kısa sürede otopsi ve benzeri işlemlerin yapılmasının ardından yakınlarına teslim edilmesi gerektiğini bildirdi. Adaletin ayaklar altına alındığını kaydeden Avcı, “Ceset bir mal, bir obje değildir. Sıradan bir delil olarak da değerlendirilemez. Önemli olan soruşturma aşamasında ceset üzerinde çalışma yapılır. Daha sonra çok önemli bir şüphe meydana gelirse mezardan çıkarılarak yeniden incelemeler yapılabilir. Ancak bu bahsedilen olay skandal bir olay. Adalet ve hakkaniyet duygusu ayaklar altına alınmıştır” ifadelerini kullandı. Avcı, “Aile hem morg parasını geri alabilmek için hem de bu süreçle alakalı tazminat davası açmalı” dedi. KAYASU: BELÇİKA SAVCISI HALT YEMİŞ Bu olayın hiçbir mantıklı tarafının olmadığını belirten emekli Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, “Otopsi yapıldıktan sonra cenaze aileye teslim edilir ve gömülür. Bu durum bir-iki gün içersinde bitebilir. En fazla bir hafta, olmadı bir ay sürsün. Ama iki yıl sürmez. Bu kadar süre bekletilmesi oradaki yetkililerin halt yemesidir” dedi. TÜRMEN'İN BU SKANDALA YORUMU YOK! Ergenekon sanıklarının avukatlığına soyunup Türkiye'yi Avrupa ülkelerine şikayet eden eski AİHM yargıcı CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, Belçika'daki skandalla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. Danışmanları, telefonlara çıkmayan Türmen'in toplantıda olduğunu savundu. yeniakit.com
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Dışişleri Haçlı zulmüne el attı ![]() Belçika’da 2010’da öldürülen iki Türk kardeşin cenazelerine iki yıldan beri yapılan Haçlı işkencesine ve acılı aileden alınan morg haracına Dışişleri Bakanlığı el attı. Baba Vahit Aygün’ün, “Müslüman ve Türk olduğumuz için bunu bize yapıyorlar. Hem ölümüze hem dirimize işkence yapıyorlar” isyanına kulak veren Dışişleri yetkilileri, skandal uygulamadan duyulan rahatsızlığı Belçika makamlarına iletti. Belçika’daki Türk Konsolosluğu cenazelerin ailelerine teslim edilmesini istedi. Belçika'da katledilen iki Türk kardeşin cenazelerine yapılan Haçlı işkencesine ve acılı aileden alınan morg haracına Dışişleri Bakanlığı el attı. Konuyu yakından takip eden Dışişleri yetkilileri, acılı aileyle temasa geçti. Skandal uygulamadan duyulan rahatsızlık Belçika makamlarına iletildi. İŞTE BATI MEDENİYETİ BU! Belçika'nın Doğu Flaman Bölgesi'nde yaşayan gurbetçi kardeşler Süleyman ve Uğur Aygün, 18 Eylül 2010'da başlarından vurularak katledildi. Otopsi işlemleri tamamlandı, katiller tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ancak iki yıldır morgda tutulan cenazeler ailelerine bir türlü teslim edilmedi. Üstüne üstlük morg kirası adı altında da evlat acısı yaşayan Vahit-Naciye Aygün çiftinden 100 bin euro para tahsil edildi. Cenazelere sıradan bir obje, delil muamelesi yapılarak acılı ailenin acısının daha da artırılması Batı'nın köhnemiş medeniyetini gözler önüne serdi. Baba Vahit Aygün, “Müslüman ve Türk olduğumuz için bunu bize yapıyorlar. Çocuklarımızı 2 yıldır toprağa veremiyoruz. Hem ölümüze hem dirimize işkence yapıyorlar. Yaşananlar bir film olsa izlerken yürekler parçalanır. Bu filmi izlemeye kimsenin yüreği dayanmaz. Ama biz 2 yılı aşkındır bunu ailece yaşıyoruz” diyerek bu insanlık dışı muameleye isyan etmişti. DIŞİŞLERİ: KONUYU YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ Acıları katmerleştirilen Afyonlu ailenin isyanına kulak veren Dışişleri Bakanlığı'nın, konuyla yakından ilgilendiği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, Dışişleri yetkilileri iki oğlunu kaybeden baba Vahit Aygün'ü arayarak gerekli bilgileri aldı. Belçika'daki Türk Konsolosluğu da olaydan duyulan rahatsızlığı ilettiği Belçika makamlarından cenazeleri aileye teslim etmesini istedi. Ailenin mağduriyetinin son bulması için çalıştıklarını belirten Dışişleri yetkilileri, “Konu Belçika'daki temsilciliklerimiz tarafından yakından takip ediyor. Aileyle irtibat halindeyiz. Bu vatandaşlarımız uzun süredir bu sıkıntıyı çekiyorlar” dediler. HUKUKİ GEREKÇESİ YOK Hukukçular da otopsi yapılan cenazeleri keyfi olarak morgda tutan Belçika yargısının tavrını skandal olarak değerlendirmişti. Ölüye hakaret edildiğini ifade eden eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, “Bir cesedin 2 yıl gibi bir süre hukuk kanalları eliyle morgda tutulması hiçbir insani değerle bağdaşmayacağı gibi, hiçbir hukuki mantığı da yoktur. Avrupa ceza muhakemeleri açısından kabul edilemez bir durumdur. Ciddi bir insan hakkı ihlali kokusu geliyor bu olayda. Ölünün manevi hatırasına da saldırı ve hakaret var. Neticede insanların dinleri, kültürleri var ve bu değerlerine göre cenazelerini defnetmek isterler. Ayrıca Avrupa'da hiçbir yakını olmayan insanlar bile kiliselerce, belediyelerce defnediliyorlar” ifadelerini kullanmıştı. Emekli Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu da, “Otopsi yapıldıktan sonra cenaze aileye teslim edilir ve gömülür. Bu durum bir-iki gün içersinde bitebilir. En fazla bir hafta, olmadı bir ay sürsün. Ama iki yıl sürmez. Bu kadar süre bekletilmesi oradaki yetkililerin halt yemesidir” diyerek duruma tepki göstermişti. Yeni Akit |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|