12-27-2013, 16:56 | #1 |
Haluk Özdalga basın toplantısında partisinden istifa ettiğini açıkladı.
Özdalga:'Türkiye yanlış bir yola girdi' AK Parti MYK'da Disiplin Kurulu'na sevk edilen Milletvekili Haluk Özdalga basın toplantısında partisinden istifa ettiğini açıkladı. Uluslararası zeminde Türk hukukuna gölge düşürüyor. He ne olursa olsun yolsuzluk iddialarının komplo olduğu ileri sürülerek üstü kapanmaya çalışılmasın. Bu yol yanlış. Danıştay iptal etmiş.Danıştay kararı beklenmeden bu yönetmelik yürürlükten kaldırılmalıdır. "İPTAL EDİLEN YÖNETMELİK YENİDEN HAZIRLANMAMALIDIR" Sakın ola Danıştay tarafından iptal edilen yönetmelik benzeri bir yönetmelik hazırlanmamalıdır.17 Aralık'tan itibaren Türkiye yanlış bir yola girdi. Adli polis üzerindeki siyasi baskılar kesinlikler kaldırılmalıdır. "YARGIDA KRİZ YOK" Polis teşkilatımızdan tamamen ayrı sadece savcıların emrinde çalışan adli kolluk teşkilatı kurmamız gerekiyordu, standart da budur. Danıştay’ın iptalinden sonra benzer bir adım benzer bir hukuki metnin ortaya konulma yoluna gidilmemelidir. Sert yöntemleri uygulayanlar da polisimizin etkili bir şekilde görev yapamayacağını görmelidirler diye düşünüyorum. Yargıda kriz olduğu söyleniyor. Yargıda kriz yok, yargıda müdahale var. Bu müdahale kalkarsa yargıda kriz yok.Bu gidişin demokratik rejim içinde sürdürülebilmesi mümkün değildir. Türkiye’nin kritik bir yol ayrımında olduğunu düşünüyorum. Yazılı metinde ihmal etmiştim. Polis binalarımıza medyanın girmesini yasaklayan uygulamadan da mutlaka vazgeçilmelidir. "MEDYA YASAĞI AÇIKLANAMAZ" Medyanın yasaklanması açıklanabilir bir durum değildir. İnanç ve vicdan özgürlüğünün önünün açılmasına destek verilebilmesi için 2007’de AK partiye katılmıştım. Parti genel merkezinin dün akşam bizlerle ilgili aldığı kararla AK parti üyeliğinden ayrılıyorum. Dün de bir açıklama yaptım. Sayım Cumhurbaşkanımızın yetkileri çerçevesinde müdahale etmesini, çıkış yolu aranmasını önermiştim. Çünkü eğer mevcut gidiş devam ederse çok ciddi endişelerim var. Farklı şeylerin yapılması gerekiyor. Devlet ve rejim krizi olarak görüyorum. TÜRKİYE YANLIŞ YOLA GİRİŞTİR Ancak 17 Aralık'ta itibaren Türkiye yanlış yola girmiştir. Kamuoyunun gördüğü şudur. Polis teşkilatı doğrama makinasından geçirilmektedir. Adli polis üzerinde baskı uygulanıyor. Yargıya müdahale edilmektedir. Anayasa kanuna ve akla ters uygulamaya konuldu. Bu şekilde bu yollardan yolsuzluk iddialarının üstünün örtülmek istendiği ortadadır. Tüm kamuoyu da bunu değerlendirmektedir. TÜRK SİYASETİNİN İTİBARINA GÖLGE DÜŞÜRÜYOR Bunların açıklanması mümkün değildir. Eğer devlet içinde hukuk devletinin kurallarına göre değil kendi inançlarına göre hareket edenler varsa bunlara müsahama gösterilemez. Ama böyle bir durum ileri sürülerek yolsuzluk iddialarının üstü örtülmek için yapılanlar da hiç bir şekilde savunulamaz. İç ve dış mihraklar, faiz lobileri gibi dayanağı olmayan ifadelerin inandırıcılığı bulunmuyor. Esasen bunlar hiç inandırıcı bulunmuyor. Başınıza gelecek herşeyi açıklayabilirsiniz. Ama yolsuzlukları açıklayamazsınız. İç ve dış mihrak faizlerini suçlu gösterme uluslararası zeminlerde Türk siyasetinin itibarına gölge düşürüyor. İç ve dış mihraklarla ilgili bu yolsuzluk bir komplo diye üstü örtülmeye çalışılmamalıdır. YÖNEMELİK KALDIRILMALIYDI Ben buraya gelirken aldım Danıştay tarafından iptal edildi. Benim önerim şu olacaktı, Danıştay kararı beklenmeden yürürlükten kaldırılmalıdır. Ama şuan benim önerim şudur sakın ola Danıştay tarafından iptal edilen yönetmelik benzeri çıkarılma yöntemine gidilmemelidir. İptal edilen yönetmellik adli soruşturmalara anayasa dışı müdahale için yol açıyor. Soruşturmaların gizliliğini ortadan kaldırmıştı. O yönetmelik soruşturmaların gizliliğini fiilen ortadan kaldırmıştı. Bir yolsuzluk soruşturmasını imkansız kılıyordu. Böyle biryeyi hiç bir vicdanın kabul etmesi mümkün değil. AK PARTİ ÜYELİĞİNDEN AYRILIYORUM Türkiye kritik bir yol ayrımında olduğunu düşünüyorum. Yazılı metinde ihmal ettim. Polis binalarımıza medyanın girmesini yasaklayan uygulamadan da vazgeçilmelidir. Şeffaflık özellikle polisin şeffaflığı demokratik hukuk devletinin vazgeçilmezidir. Askeri vesayet rejimine karşı durmak demokratik hukuk devletinin inşaasına katkıda bulunmak 2007 yılında savunduğum fikirlerdi. Bunları söylemekten hiç bir zaman vazgeçmem söz konusu olmamıştır. Bu düşüncelerle tabi parti genel merkezinin aldığı kararı da dikkate alarak AK Parti üyeliğinden ayrılıyorum. ulkehaber
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
12-27-2013, 16:57 | #2 |
Akp'li olanlar gider, Ak Partili olanlar kalır. Dün dilsiz olanlar bugün dilbaz oldular...
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|