03-12-2014, 22:08 | #1 |
İbrahim Karagül - Türkiye, Ukrayna Olmayacak
İbrahim Karagül
Türkiye, Ukrayna olmayacak Her ülke, kendi beyinsizleri, aptalları yüzünden kaybeder, harabeye döner. İşgal edilir, parçalanır, iç savaşa sürüklenir, kitleler uyuşturulup rehin alınır ve o ülke tarifsiz acılar çeker. Yıllarca güneyimizde izlediğimiz bu hazin senaryoların bir benzerini bu sefer kuzeyimizde görüyoruz. Ukrayna, Ukraynalıların basiretsizliği yüzünden tarifsiz acılara doğru sürükleniyor. Ülke Ukraynalıların kontrolünden çıktı. Rusya ile Avrupa/ABD arasında bölünüyor. 21. Yüzyıl'da bir ülkenin nasıl paylaşıldığına tanık oluyoruz. Asya-Avrupa arasında, Doğu-Batı koridorunda yüzlerce yıllardır geçiş ülkesi olan, bu yüzden de defalarca işgale ve talana uğrayan Ukrayna, benzer bir kaderi yeniden yaşamak üzere. Güneyimizdeki ülkelerde diktatörlerin sebep olduğu yıkıma Ukrayna'da özgürlük adıyla sokaklara dökülenler yol açtı. ABD ve Avrupa, Rusya'ya karşı nüfuz savaşına girdiği, bir eksen kayması projesi uyguladığı Ukrayna'yı kaybetmek bir tarafa, Rusya'nın ellerine teslim etti. Batı Ukrayna'yı görüp, Doğu Ukrayna'da insanların ne düşündüğünü merak bile etmeyenler, bu güzelim ülkeye hazin bir bölünme senaryosu hediye etti. Rus askerleri stratejik noktaları denetim altına alırken, ülkenin Doğu'sundaki kitleler Batı'ya ateş püskürüp tercihini Rusya'dan yana koyarken, Kiev bir aktör olmaktan çıkarılırken dün Kırım Parlamentosu bağımsızlık bildirgesini kabul etti. 16 Mart'taki referandum sonuçlarının ne olacağı aşağı yukarı ortada. Kırım Parlamentosu bağımsızlık sonrası Rusya Federasyonu'na bağlanabileceğini de dünyaya ilan etti. UKRAYNA HALKINI TUZAĞA DÜŞÜRDÜLER Şimdi ne yapacaklar? Rusya'ya karşı ambargo uygulayacaklarmış! Dünyanın en zengin kaynaklarını barındıran, kaynak ekonomisiyle gücüne güç katan bir ülkeye ambargo uygulamak kadar aptalca bir eğilim olamaz. Hele ki, Asya'nın; askerî, ekonomik ve teknolojik yükselişi karşısında sizin ambargonuz ancak size yani ABD ve Avrupa ekonomilerine zarar verecektir. Rusya'ya ise hiçbir yaptırım gücü olmayacaktır. ABD, İngiltere ve Fransa'nın ambargo söylemi tam bir ayak oyunu. Hiçbir anlamı yok. Elinizdeki kart buysa, Ukrayna'ya bir kez daha yazık oldu demektir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi beş kez toplanmış, uzlaşmaya varamamış. Yahu siz kimi kandırıyorsunuz? Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri Rusya ve Çin'e karşı bu platformdan ne umuyorsunuz? Tam bir tiyatro anlayacağınız? Ukrayna'yı bunlarla avutuyorlar. Kendi ufuksuzluklarıyla, beceriksizlikleriyle bir ülkeyi mahvettiler. Kitleleri ayaklandırdılar. NGO'ları ve istihbaratçıları ile Kiev'i şok ettiler. Sonra ne oldu? Ortadan kayboldular. Onların hesabı bölünmüş bir Ukrayna oldu hep. Ülkeyi tamamen Rus nüfuzundan kurtaramayacaklarını bildikleri için Batı bölümü üzerinden bir garnizon inşa etmek istediler. Zavallı Ukraynalılar ise, ABD ve Avrupa Birliği tercihleriyle güçlü, daha yüksek refah seviyesi olan bir ülke hayal ediyordu. Şimdi ellerindekileri de kaybettiler. Onlara özgürlük sloganı attıranların kendilerini bir garnizon olarak gördüklerini yeni yeni fark ediyorlar. Ukrayna'yı batırdıkları gibi Polonya'yı da benzer bir akıbete uğratacaklar sanki. ABD ve Avrupa, NATO, İngiltere, Fransa Rusya karşıtı mevziyi Polonya'da kuruyorlar şimdi. Romanya üzerinden Karadeniz'de ve Polonya'da savunma hattı oluşturuyorlar. Awacs uçakları, füzeler, savaş uçakları bölgede toplanıyor. Karadeniz'de tatbikatlar başlıyor. Askerî hareketlilik ve güvenlik politikalarının Polonya ve Karadeniz'de alabildiğine artacağını söylemeliyiz. Bütün bunların Ukrayna'nın da ötesine geçecek etkileri olacaktır. KARADENİZ BASRA KÖRFEZİ'NE DÖNER Rusya'yı Karadeniz'den uzaklaştırmaya çalışanlar bu ülkeyi Sovyet dönemindeki gibi Karadeniz'e yerleştirdiler. Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder'in açıklamaları dikkat çekici. Batı'ya, özellikle de Avrupa'ya yönelik çok ağır Ukrayna eleştirisi başlayacaktır. Öyle ki, Avrupa'nın ortak dış politikasından Almanya, Fransa ve İngiltere'nin bölge politikalarına kadar ciddi reaksiyonlar gelecektir. Türkiye için Ukrayna sadece Kırım değil. Sadece Tatarlar da değil. Evet, Tatarlar bizim kırmızı çizgilerimiz. Ama Ukrayna Türkiye ile çok benzeşen bir geçiş ülkesi. Karadeniz'in kuzeyindeki istikrarsızlık ve belirsizlik bizim AB ile ilişkilerimizden Rusya ile ilişkilerimize kadar her şeyi etkileyecektir. Üstelik krizin büyümesi durumunda Karadeniz, askerî bir alana dönüşecek, Rusya-Batı çatışmasının merkezi olacak, alabildiğine silahlandırılacak, özellikle Romanya ve Bulgaristan birer garnizon ülkeye dönüşebilecektir. Soğuk Savaş'tan beri alabildiğine bir hassasiyetle Karadeniz küresel çatışmalardan uzak tutuldu. Gürcistan krizinde bile bir çatışma alanı olmasına izin verilmedi. Ama bu sefer durum ciddi ve Karadeniz gerçekten tehlikeli bir alan hâline dönüşebilir. Bir tür Basra Körfezi olabilir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü her şeyden önceliklidir. Türk dış politikasının esası bu olmalıdır. 'Kırım' diye ayrıştırdığımız an, krizi kabul etmiş ve Ukrayna'yı da bölmüş olacağız. ABD ve NATO'nun, Karadeniz'i cepheye dönüştürmesine asla izin verilmemelidir. Ukrayna ile fazla benzeştiğimizi söyledim. Bizim yüz yıldır çektiğimiz sancılar bu yüzdendi. Şükür ayakta kaldık. Bugün hâlâ bu mücadeleyi veriyoruz. Yüz yıl sonra bile eski oyunlar tekrar ediliyor. Güç savaşları, nüfuz mücadeleleri Türkiye'nin iç politikasında kendini hissettiriyor. BU SEFER ÇOK AĞIR BEDEL ÖDERSİNİZ.. Türkiye'ye Ukrayna senaryosu uygulamak isteyenlere bu ülke ağır bir cevap verecektir. Bunu denediler, denemeye devam edecekler. Ancak şunu bilsinler ki, bugün Ukrayna'ya bu hazin sonu hazırlayan ülkeler ve güçlerle ortaklık kurup Türkiye'yi yeniden dizayn etmek isteyenler bu milletin çok ağır tepkisiyle karşı karşıya kalacaktır. Buna hazırlanıyorlar, Karadeniz'in güneyini de Kuzey'i gibi sarsmaya, etkisizleştirmeye, bir cepheye dönüştürmeye hazırlanıyorlar. Mezhep krizinden iktidar krizine, etnik çatışmalardan sokak isyanlarına kadar bu yönde plânlar yapıyorlar. Ama unutmasınlar ki, bizler 20. Yüzyıl'ı bu kavgalarla geçirdik. Tecrübelerimiz var. Bir daha o tuzaklara düşmeyeceğiz. Düşenler de amaçlarına ulaşamayacaklar. Bugünlerde Türkiye için tezgâhlanan ve masum gibi görünen bir söylem üzerinden pazarlanan senaryo, ellerinde patlayacak. Bu millet o bombayı kucaklarına atacak. Türkiye'nin ahmakları, Türkiye'nin beyinsizleri Ukrayna'dakiler gibi başarılı olamayacak. Erzurum'dan, Trabzon'dan, Maraş'tan İzmir'e, Çanakkale'ye kadar bütün ülkeyi kaplayan o direnç, buna izin vermeyecek. Günübirlik hezeyanlarla hareket edenler değil, tarihin hafızası, Anadolu'nun basireti, geleceğe dönük ufuk zafer kazanacak. Kaynak Yeni Şafak 12.03.2014
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|