AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-16-2014, 18:57   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Oral Çalışlar - Irak İşgalini Destekleyenlerin Utancı
Oral Çalışlar



Irak işgalini destekleyenlerin utancı


Sünni Arap dünyası, "diktatörler ve köktenciler" arasında sıkışmış durumda... Asıl gerçek bu...

Bölgedeki Baas rejimlerinin, radikal İslamcı Arap örgütlerine mesafeli davrandığını, daha seküler bir tercihleri olduğunu biliyoruz. Baas rejimlerinin, 1960’lı yıllarda sosyalizmin dünya çapında estirdiği rüzgârdan da etkilenerek, sol bir söylem tutturduğunu da söyleyebiliriz.

Baas rejimlerinin bir özelliği de, tek parti, tek adam diktatörlüğü üzerine kurulmasıydı. Batı karşıtı özellikleriyle de anılabilecek bu rejimler, Sovyetlerin dağılmasıyla eski güçlerini kaybettiler.

Sonunda bu rejimler Irak ve Suriye (belki biraz Libya) gibi Ortadoğu’nun sorunlu birkaç ülkesine sıkıştılar.

Yine akıl veriyorlar

2000’li yılların başında, Bush döneminde ABD’ye egemen olan Neo-conlar, Irak’a, Suriye’ye ve hatta tüm Arap dünyasına “demokrasi götürmeye” karar verdiler. Önce Saddam’ı, sonra Esad’ı halledeceklerdi.

Türkiye’den bazı köşe yazarları da bu projeye cân-ı gönülden destek verdiler. ABD’nin Irak işgalini savundular, Türkiye’nin bu operasyonlara yataklık etmesini istediler. Irak’ın işgalini o kadar militan bir şekilde savundular ki, bir yazımda onların bu denli hevesli olmalarından yola çıkarak “Gazetecilerden de bir birlik kuralım.” diye eleştirmiştim.


O zaman işgali destekleme teorisinin esası, Irak’a demokrasi geleceği ve Saddam diktatörlüğünün yıkılacağıydı. İşgale karşı duranların endişesi ise; bu müdahalenin bölgeyi alt üst edeceği ve “yeni bir Vietnam tarzı felaket”le yüzyüze getireceğiydi.

ABD işgalinin 11. yılındayız. O günden bugüne bölgenin ne hâle geldiğini görüyoruz. O zaman bölgeye ABD’nin demokrasi getireceğini söyleyenlerin çoğunluğu hâlâ etkili kalemler ve yazı serüvenlerini sürdürüyorlar; Musul’daki acı manzaranın asıl sorumlusunun Türkiye ve bugünkü iktidar olduğu teorisini üretmeye gayret ediyorlar.

Musul’daki IŞİD işgalinin ve bölgedeki dengelerin altüst olmasının asıl nedeni Irak’ın 2003 yılında ABD ve müttefikleri tarafından işgalidir. Bu işgal dengeleri bozdu. Bölgedeki doğal yapıyı altüst etti. Mezheplere ve milliyetlere göre şekillenmiş siyasi coğrafyayı yerinden oynattı.

“Sünnilerin tepkisi”

Bağdat’taki Guardian muhabiri Martin Chulov; ABD-İngiltere işgaliyle devrilen Saddam Hüseyin’in doğum yeri Tikrit’teki militanların IŞİD değil, eski Irak ordusu üniformaları giydiğine ve Baas Partisi marşları söylediklerine dikkat çekiyor.

The Economist dergisindeki bir yorumda ise, “Iraklı ve Suriyeli Sünni Arapların “diktatörler ve köktenciler” arasında sıkışmış olduğu ifade ediliyor.

Hemen herkes IŞİD’in bunca etkili olmasının ve büyümesinin asıl olarak bir Sünni tepkisinin ürünü olduğunu görüyor, kabul ediyor. Bu tepki nasıl hayat buldu?

ABD’nin ve (hayatın garip cilvesi) İran’ın desteğini alan Bağdat’taki Şii Maliki yönetiminin Sünnileri tamamen safdışı bırakması, bu öfkenin ve çaresizliğin ürünü olarak kabul ediliyor.

Irak’ı işgal edeceksin, Saddam iktidarını yıkıp bütün iktidar güçlerini kılıçtan geçireceksin, sonra da Şii’lerin tek başına iktidar olduğu,
Sünnilere baskı uygulanan bir Irak’ın arkasında duracaksın, Sünnilerin çığlıklarına kulaklarını tıkayacaksın.

Suriye’deki muhalefeti de radikalleştiren asıl tablo, bölgedeki Şii yayının giderek Sünnileri nefes almaz hâle getirmesidir.

Şimdi bütün Batı dünyası ve ABD, “Aman mezhep çatışmasından uzak duralım.” havasındalar.

Bölgeyi yakıp yıkıp dağıtan, dengeleri bozan, mezhepler arası ilişkilerin bozulmasına sebep olan Batı’nın bu durumdan şikâyet etmeye hakkı var mı?

Bu büyük felaketin ortaya çıkabileceğini öngöremeyenlerin, buradan bir demokrasi üretileceğini savunanların ve bu nedenle Irak’ın işgaline destek verenlerin şimdi “yeni akıllar” üretmesinin, yeni analizler yapmalarının ne anlamı olabilir ki!

Biraz utansalar ve seslerini kısıp bir özeleştiri yazsalar iyi olacak.

Bölge, bir parçalanmanın eşiğinde. Irak da bölünüyor, Suriye de.

Acısını ise bölge halkları çekiyor.

Sünni Arap dünyası, The Eonomist’in yorumunda belirttiği gibi “diktatörler ve köktenciler” arasında sıkışmış durumda...

Asıl gerçek bu...

Kaynak

Radikal 16.06.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta