AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Cihannur]

Hasan Öztürk



Tuna kıyısında ezan okuyan Davutoğlu

Tuna’nın kıyısındayım.. Belgrad burası; hayal meyal hatırlıyorum.

Tuna’nın kıyısındayım..!

Sevgili eşimin hamile olduğu haberini alalı 9 ay olmuş.

Ve doğum her an.

Tuna’nın kıyısındayım..!

Bir anda kucağımda oğlumu buluyorum.

Büyük bir sevinç…

Derin bir hüzün yaşıyorum!

Tuna’nın kıyısındayım..!

Ve içimdeki ses bana şunu söylüyor:

“İsmail, bu çocuk nasipsiz mi İsmail? Bu gurbet elde, bu Tuna boyunda bu çocuk nasipsiz mi İsmail? Şimdi bu çocuğun kulağına, bu gurbet elde kim ezan okuyacak İsmail? Ah benim bahtsız oğlum!”

Tuna’nın kıyısındayım..!

Ve içimde bir derin hüzünle oğlumu kucağımda tutuyorum.

Tuna’nın kıyısındayım!

Uzaktan bir siluet bana yaklaşıyor.

Belli belirsiz...

Tanıdık bir simaya dönüştü yüzü.

Işık vurdukça anladım ki gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu.

Tuna’nın kıyısındayım..!

Dedi bana, “Nedir bu hâlin İsmail? Kucağındaki bu çocukla seni bu kadar hüzünlü kılan nedir?”

Dedim, “Ey hocam, bu gurbet elde doğdu evladım. Burada kim okur kulağına ezanı, kim vesile olur nasibine?”

Tuna’nın kıyısındayım..!

Ahmet hoca, oğlumu kucağımdan aldı ve kulağına okudu:

“Allah’u ekber…
Allah’u ekber…”

Tuna’nın kıyısındayım..!

Kendime geldiğimde Saraybosna’da sabah ezanları okunuyordu.

Yatağım sırılsıklam ter olmuş!

Sevgili eşimin korku dolu “İsmail ne oldu?” sözleriyle toparlandım.

Tuna’nın kıyısında gördüğüm rüya neydi?

Aman ya Rabbi!

Sevgili eşim ile konuştum. Dedim ki, “Buralarda doğum yapmanı istemiyorum. Bosna’da gurbette doğmasın evladım. Hemen dön Türkiye’ye!

Ben de doğum zamanı gelirim.”

Bir gün duydum ki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Saraybosna’ya gelmiş.

Görevim gereği onu takip işi de bende.

Onu gördüğümde yanına yaklaşıp, “Sayın bakanım müsaadenizle size bir şey anlatmak istiyorum” dedim.

“Hay hay” dedi!

Rüyamı anlattım.

“Tuna’nın kıyısında öylece sizi gördüm” dedim.

“İsmail, doğum olduğunda…

Oğlunu kucağına aldığında…

Yengeyi de al bize gel…

Oğlunun kulağına ezanı ben okuyayım” dedi.

Oğlum doğdu!

Sevgili eşimi de alıp Ahmet Davutoğlu’nun Ankara’daki konutuna gittim.

Bizi kabul etti.

Oğluma ezanı tıpkı rüyamdaki gibi okudu!

İsmini de AHMET TUNA koydu!

Türkiye’nin müstakbel Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Malezya yıllarında üniversitedeki öğrencilerinin anılarını birkaç gündür Yeni Şafak gazetesinde okuyoruz.

Çok etkileyici insan hikâyeleri var Ahmet Davutoğlu’nun öğrencileriyle.

Benim size yukarıda doğrudan birinci ağızdan aktardığım hikâyenin kahramanı ise oğlum Talha Öztürk’ün Anadolu Ajansı Balkan Bölge müdürlüğündeki mesai arkadaşı ağabeyi İsmail Duru kardeşime ait.

Ahmet Davutoğlu, bir üniversite hocası, bir akademisyen, bir teorisyen ve elbet bir siyasetçi olarak biliniyor.

Ancak daha önemlisi, insani ve imani bir duruşun ismi de Ahmet Davutoğlu olarak karşımızda duruyor.

Yukarıdaki yaşanmış gerçek hikâyeyi dinledikten sonra benim için, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Adayımız kardeşim Ahmet Davutoğlu” demesinin anlamı daha bir başka.

Sizce de öyle değil mi?

Kalın sağlıcakla.

Kaynak

Haber 7 26.08.2014