01-04-2008, 02:00 | #1 |
YOLSUZUM...
[b]YOLSUZUM Bir yol çizmek kendine ve o yolun dikensiz olması o kadar önemli ki… Yürürken ayağına çakıl taşlarının takılmayacağı ve yanında sana omuz veren insanların olacağı bir yol… Hep patikalardan yürümüşümdür. Bir yerden sonra hep bitmiştir yürüdüğüm yollar ya da bir yol ayrımına gelmiş ve hangi tarafa döneceğime bir türlü karar verememişimdir. Sağa gitsem sağcı diyeceklerdi, sola gitsem solcu diyeceklerdi. Hâlbuki benim tek isteğim ülkeme, millî, manevi değerlerime sonuna kadar bağlı kalmaktı. Ama olmuyormuş, bir görüşe bağlı kalmadan vatansever olunamıyormuş! Lise yıllarımdı. Kavramlar sana uymuyorsa sen kavramlara uymaya çalış dedim kendi kendime. Mühür yemeye razı olarak yaklaştım soldan esen bir rüzgâra. Terimler hoşuma gidiyordu. Çünkü demokrasiden, insan haklarından, Atatürk’ten ve Atatürk ilkelerinin uygulanmasından bahsediyordu bu rüzgâr. Bir anda vatanseverlik duygularımı kabartmıştı bu düşünceler. Kendi kendime tamam soldan gideyim ben dedim. Temizdir bu yol, dikensizdir, çakılsızdır. Ama kazın ayağı öyle değilmiş. Bunu sonradan öğrendim. Bu yolun gençleri arasında yürümeye başladığım zaman öğrendim ki terimler sadece sözde kalıyormuş, Atatürk ise başkanın masasının arkasında asılı duran özenle çerçevelettirilmiş puslu bakışlı resminde. Bu hallere düşeceğini fark etmiş de ondan mı öyle bakmıştı acaba? İsminde cumhuriyet olan bu yolun cisminde bu yolun açılışını Atatürk yaptı deyip adam toplama peşine düşmüş karaktersiz kaldırım mühendisleri varmış. Hüsran… Şimdi ne yapacaktım? Sonra bir de şansımı sağdan yana deneyeyim dedim. İşaret parmakları ve serçe parmakları havada dolaşan arkadaşlarla karşılaştım. Dedim sizin değerleriniz nelerdir diye. Dokuz nitelik saydılar bana. Akla yatkın niteliklerdi bunlar. Türk milletine verdikleri değer takdire şayandı(en azından kâğıt üstünde). Ve bir elma vardı ellerinde rengi kızıl. Diyorlardı ki dünya üzerindeki tüm Türkleri bir çatı altında toplama amacımız var. Bu bana lise yıllarımın başında arkadaşlarımızla kurduğumuz Türk ve İslam Birliği hayalimizi hatırlattı. O zamanlar dünya üzerindeki tüm Türkleri ve Müslümanları bir çatı altında toplama tasarıları hazırlardık. Türk birliğindeki ülkeleri ayrı sıralar, İslam birliğindekiler için de ayrı bir liste yapardık. Başkan seçerdik kendi aramızda ve her ülke için bir temsilci… Çocukluk işte… Neyse lafı uzatmayayım. İşte bu görüş de benim hayallerime uygun bir görüştü. Çevirdim rotamı sağ tarafa. Daha ilk günlerimdi bu yolda yürümeye başladığım. Okul çıkışında arkadaşlar yanıma geldi ve dedi: Yürü gidiyoruz. Nereye diye soramadan büyük bir kalabalıkla okulun çıkışında sıraya dizildik. Ne olacaktı ki, birilerine desteklediğimiz görüşü mü anlatacaktık ya da insanları davet mi edecektik bu yola? Hayır, hiç birisi değilmiş. Bu yolda beraber yürümek istediğim insanlar kavga edecekmiş karşı görüşün temsilcileriyle! Bir tarafta Türk milliyetçiliğini savunan ama aynı sırayı paylaştığı arkadaşına merhamet etmeyen bir grup, diğer tarafta demokrasiyi savunmasına rağmen sorunları kaba kuvvetle çözeceğine inanan bir başka grup… Yine hüsran… Kusura bakmayın aynı yolda yürüdüğüm arkadaşlarım, bu yollarda yürürken ayağıma hep dikenler batırdı. Bir damla gözyaşı dökmedim erkekliğe yediremediğim için ama hep sızladı o ayağımın altı. Neden kâğıt üzerinde yazdıklarınız kâğıt üzerinde kalıyor! Hâlbuki hepsi de bu ülke için, milletimiz için yararlı fikirler değil miydi? Artık kendime, sadece kendim için bir yol açacak takatim de yok. Yok, mu bir yol yürüdüğüm için damga yemeyeceğim? Amacım sadece vatanıma, milletime yararlı bir birey olmak. Ne okul çıkışlarında elinde sopalarla milliyetçiliği savunacak halim ne de levyelerle, kasaturalarla demokrasi arayışına girecek halim var. Varım yoğum vatan, millet sevgim; bir de kâğıt üzerinde para etmeyen ama gerektiğinde ortaya koyabileceğim yüreğim. Öyle bir yol olmalı ki, sağa sola değil önüne bakabilsin insan; dünün pişmanlığını bırakıp geleceğe umutla bakabilsin. Yolsuzum... ERENŞAH
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|