![]() |
#1 |
![]() Davutoğlu’nun koalisyon görüşmeleri için seçtiği heyet kimseyi yanıltmamalı. Genel Başkan olduğundan beri yakın çevresi dışında her türlü gerçek istişareye kapılarını kapatan Davutoğlu, o dar kadroyu zaten Meclis’e taşımış durumda ve kararlarını da o küçük ekiple alıyor.
Tablo ortada. Liderlik hevesiyle çıkılan yolda yapılan zigzaklar ve son derece kötü dizayn edilmiş bir seçim kampanyası neticesinde tek başına iktidarı kaybettiren Davutoğlu, bu kayıpta büyük payı olan yakın çevresini hala el üzerinde tutuyor. Davutoğlu koalisyon hükümeti kurma çabasında da etrafında ekiple kendi oyun planını kurmakta. Bu ekip tam anlamıyla “koalisyoncu”. Davutoğlu da aynı görüşte ve bunu gerekirse Cumhurbaşkanına rağmen hayata geçirmeye çalışmaktan da tereddüt etmeyecektir. Bu ısrarın birkaç cephesi var. Birincisi, yakın çevresinin de “desteği ve motivasyonu” ile Hoca’nın kendisini ülke için bir nimet olarak görmesidir. Hoca’nın yakın çevresi “Tayyip Erdoğan tarzının” davaya zarar verdiği kanaatindedir. Kendilerince daha “üst düzey” bir siyaset tarzına ihtiyaç vardır ve onlara göre bunu başarabilecek tek kişi Davutoğlu’dur. İkincisi, yine bununla bağlantılı olarak, bu kadronun seçimlerin “Tayyip Erdoğan yüzünden kaybedildiği” şeklindeki inancıdır. Bu nedenle, bir erken seçimde Ak Parti’nin daha başarılı olamayacağını düşünmektedirler. Şahsi hesaplar ve ikbal kaygılarına ise şimdilik değinmeyelim. Seçim sonuçları sonrasında yaşadığı moral bozukluğunu atlatmaya başlayan Davutoğlu’nun koalisyon görüşmeleri sürecinin başlangıcında verdiği resim dikkat çekicidir. Hoşgörünün de ötesine geçen, son derece mülayim bir tavır ve “psikolojik bariyerleri” aşma amaçlı ev ziyareti tadında ilk görüşmeler. Davutoğlu daha ilk günden “sonuç alınacak” havası vermeye çalışmaktadır. Bunun nedeni, yukarıda kısaca değinilen hususlardır. Davutoğlu’nun yakın çevresinin telkinlerinin ve görüşlerinin bu tarzın oluşmasındaki etkisi tartışılmaz. İbrahim Turhan diğer birkaç danışman ismin erken seçim korkuları ve bir koalisyon hükümeti döneminde Hoca’nın hakimiyetini artıracağına dair inançları herkesçe bilinmekte. Bu isimlerin Tayyip Erdoğan’a yönelik garip hınçları ve makam hrsları da herkesçe bilinmekte. Bu dar kadronun Davutoğlu’nu sürüklediği istikamet belli. Süreç bu çerçevede şekilleniyor. Davutoğlu taktik bir açılımla, CHP görüşmesinin beklenenden olumlu geçtiği havasını vererek MHP karşısında daha rahat olmayı planlıyor. MHP tabanının, iktidar imkanın geri tepilmesi ve iktidar ortaklığının CHP’ye hediye edilmesi ihtimallerine tepki vereceğini umuyor. Bu düşünceyle, ilk tercihi olan AK Parti- MHP koalisyonu seçeneğine doğru ilerlerken CHP’yi bir araç olarak kullanıyor. Hemen belirtelim ki Davutoğlu ve yakın çevresi için, ilk tercih MHP olsa da, CHP ile koalisyon seçeneği de masada durmakta. MHP yönetiminin alacağı tavra göre CHP ihtimali güçlenebilir. Sonuç ne olur? MHP büyük bir süpriz yapmazsa tek gerçekçi seçenek erken/tekrar seçim. CHP ile koalisyonu ise Davutoğlu partinin karar organlarında kabul ettiremez. Burada çok hassas bir noktaya da değinmeden geçmeyelim. Davutoğlu, CHP ile koalisyon seçeneğini ciddi bir biçimde destekler ve savunursa Ak Parti Genel Başkanlığı’ndaki ömrünü kısaltır. Hem de çok kısaltır! Davutoğlu’nun yakın çevresinde koalisyon hayaliyle yatıp kalkanlar bunu dikkate almalılar. Siyasette büyük süprizler umulmadık anlarda gelir. Bir hata kırk yıllık vefayı siler. Zaten hata limitlerini fazlasıyla doldurmuş olan Davutoğlu’nun yeni bir hataya sapmayacağını umalım. Ömer ADIYAMAN – ANALİZ HATTI - 14 Temmuz 2015 http://www.analizhatti.com/ahmet-dav...isyoncu-ekibi/
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|