Rıdvan ve Ferhat'ın katilleri kendi kanında boğulacak - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

01-05-2008, 22:28

Terörün Diyarbakır'ı tehdidi

Terörün Diyarbakır'ı tehdidi

O hain, o alçak bomba patlayasıya kadar taptaze umutları vardı. Daha hayatlarının en taze, en bahar günlerini yaşıyorlardı. Kim bilir, her canlı gibi onlar da ölmekten korkuyordu.
Üniversiteye girebilmek için dershaneye yazılmış, belki de terörden, kavmiyetçilikten, kavgadan, çekişmeden kurtulup insan gibi yaşamak istiyorlardı. Kim haklı kim haksız, bu kavga ne kadar gerekli, tam olarak bilmiyorlardı. Onlar, henüz dünyada değilken başlatılan bu kavganın içinde bulmuşlardı kendilerini. Tıpkı binlerce gencecik hayat gibi, tıpkı Pınarcık'ta 19 yıl önce katledilen kundaktaki bebekler gibi. O bebekler yaşasaydı bugün onlardan büyük olacaklardı. Yıllarca önce Pınarcıklı çocukların küçücük bedenlerine kurşun dolduranlar bugün onların da canına kıymıştı. Savaş baronları için ne Melek İpek'in, ne Eren Şahin'in, ne Rıdvan Süer'in ne Ferhat Mutlu'nun hayatının bir anlamı vardı, ne de köylerde küçücük karınlarına kurşun doldurulan çocukların yaşayıp yaşamamasının en küçük bir önemi. Uyuşturucudan, silahtan, kaçakçılıktan, insan ticaretinden daha çok para kazanmak için binlerce kişinin ölmesi gerekiyorsa öleceklerdi. Bunların minicik ya da gencecik hayatlar olması fark etmiyor.

Bu bomba hem gencecik hayatlara hem de Diyarbakır'a bir tehdit aslında. Kendisini her geçen gün biraz daha terk eden Diyarbakır'a tehdit. PKK'nın savaş baronları yıllardır yaptığı gibi öncelikle Kürtleri korkutuyor. Hiçbir etik ve insani değer taşımayan, olabildiğince vahşi, olabildiğince hunhar bir üslupla yine patlatıyor bombayı. Tam 700 öğrencinin içinde bulunduğu bir dershanenin önünde, beş dakika sonra patlasa belki yüzlerce genç fidanın daha ölümüne sebep olacaktı. Terör artık Güneydoğu kentlerindeki sivil halkı tehdit ediyor. Dün Van kent merkezinde 50 kilo patlayıcı madde ile çok sayıda el bombası ve el yapımı mayın ele geçirildi. 'Terk ederseniz bedelini ödersiniz' der gibi. Ve öncelikle Kürtlerin içine korku salıp sindirmeye devam etmek istiyorlar.

DTP ensesine kadar gelmiş terörü kınadığını söylüyor. PKK'ya terör örgütü diyemeyen DTP, bu kez terörü kınıyor. İnisiyatif alamayan, dağın ve İmralı'nın iki dudağına bakan pısırık politikalara devam ederken, cılız bir sesle bu terörü kınadığını söylemesinin bir anlamı var mıdır bilemiyorum. İnanıyorum ki terör Frankestein'ı, dönüp bütün ölüm baronlarının da hakkından gelecek.

Devletler insan vücuduna benzer. Zayıflayıp bünyesi güçsüz hale gelince birçok hastalık ortaya çıkar. Bünye yeterli dirence ulaşamazsa ölüm kaçınılmazdır. Türkiye geçmişte zayıf bünyesinden kaynaklanan hastalıklara çok maruz kaldı. Hem hastalıklarla uğraştı hem de tedaviyi reddetti. Şimdi tedaviye cevap veriyor ve bünye her geçen gün güçleniyor, direnci artıyor. Bünyedeki hastalığın son çırpınışları, artık vücut ayağa kalkmak üzere. Türkiye bu virüsü yok etmek için görüntüde de olsa uluslararası aktörleri de ikna etti. 2008, Türkiye için çok kritik ve çok önemli bir yıl. İç dengelerini oturtan Türkiye'nin hastalıktan tamamen kurtulma yılı olma ihtimali çok yüksek. Köşeye sıkıştırılmış PKK'nın başta kendi tabanı olmak üzere Türkiye'ye son tehdidi bu. Son çırpınışları artık. Pınarcıklı küçük çocukların, Başbağlar'daki masum sivillerin, Diyarbakırlı gencecik hayatların, Kırşehirli, Akhisarlı, Menemenli, Denizlili gencecik Mehmet'lerin ve on binlerce insanın katilleri kendi kanlarında boğulmak üzere.

**ümitli_bekleyis** · 01-06-2008, 00:03

Bünyedeki hastalığın son çırpınışları, artık vücut ayağa kalkmak üzere. Türkiye bu virüsü yok etmek için görüntüde de olsa uluslararası aktörleri de ikna etti. 2008, Türkiye için çok kritik ve çok önemli bir yıl. İç dengelerini oturtan Türkiye'nin hastalıktan tamamen kurtulma yılı olma ihtimali çok yüksek. Köşeye sıkıştırılmış PKK'nın başta kendi tabanı olmak üzere Türkiye'ye son tehdidi bu. Son çırpınışları artık. Pınarcıklı küçük çocukların, Başbağlar'daki masum sivillerin, Diyarbakırlı gencecik hayatların, Kırşehirli, Akhisarlı, Menemenli, Denizlili gencecik Mehmet'lerin ve on binlerce insanın katilleri kendi kanlarında boğulmak üzere.

İnşaAllah bitecek.Hastalık benzetmesi çok iyi olmuş.Mikropların son çırpınışı ... >

Teşekkürler Ak_mavish ;) +1

01-06-2008, 00:05

sağol canım..aklım mantığım almıyor çocuklara bile kıyıyor vicdansızlar > > ama bu illetten kurtulacağız inşallah..

01-05-2008, 22:28	#1
Kullanıcı Adı ak_mavish	Rıdvan ve Ferhat'ın katilleri kendi kanında boğulacak Terörün Diyarbakır'ı tehdidi Terörün Diyarbakır'ı tehdidi O hain, o alçak bomba patlayasıya kadar taptaze umutları vardı. Daha hayatlarının en taze, en bahar günlerini yaşıyorlardı. Kim bilir, her canlı gibi onlar da ölmekten korkuyordu. Üniversiteye girebilmek için dershaneye yazılmış, belki de terörden, kavmiyetçilikten, kavgadan, çekişmeden kurtulup insan gibi yaşamak istiyorlardı. Kim haklı kim haksız, bu kavga ne kadar gerekli, tam olarak bilmiyorlardı. Onlar, henüz dünyada değilken başlatılan bu kavganın içinde bulmuşlardı kendilerini. Tıpkı binlerce gencecik hayat gibi, tıpkı Pınarcık'ta 19 yıl önce katledilen kundaktaki bebekler gibi. O bebekler yaşasaydı bugün onlardan büyük olacaklardı. Yıllarca önce Pınarcıklı çocukların küçücük bedenlerine kurşun dolduranlar bugün onların da canına kıymıştı. Savaş baronları için ne Melek İpek'in, ne Eren Şahin'in, ne Rıdvan Süer'in ne Ferhat Mutlu'nun hayatının bir anlamı vardı, ne de köylerde küçücük karınlarına kurşun doldurulan çocukların yaşayıp yaşamamasının en küçük bir önemi. Uyuşturucudan, silahtan, kaçakçılıktan, insan ticaretinden daha çok para kazanmak için binlerce kişinin ölmesi gerekiyorsa öleceklerdi. Bunların minicik ya da gencecik hayatlar olması fark etmiyor. Bu bomba hem gencecik hayatlara hem de Diyarbakır'a bir tehdit aslında. Kendisini her geçen gün biraz daha terk eden Diyarbakır'a tehdit. PKK'nın savaş baronları yıllardır yaptığı gibi öncelikle Kürtleri korkutuyor. Hiçbir etik ve insani değer taşımayan, olabildiğince vahşi, olabildiğince hunhar bir üslupla yine patlatıyor bombayı. Tam 700 öğrencinin içinde bulunduğu bir dershanenin önünde, beş dakika sonra patlasa belki yüzlerce genç fidanın daha ölümüne sebep olacaktı. Terör artık Güneydoğu kentlerindeki sivil halkı tehdit ediyor. Dün Van kent merkezinde 50 kilo patlayıcı madde ile çok sayıda el bombası ve el yapımı mayın ele geçirildi. 'Terk ederseniz bedelini ödersiniz' der gibi. Ve öncelikle Kürtlerin içine korku salıp sindirmeye devam etmek istiyorlar. DTP ensesine kadar gelmiş terörü kınadığını söylüyor. PKK'ya terör örgütü diyemeyen DTP, bu kez terörü kınıyor. İnisiyatif alamayan, dağın ve İmralı'nın iki dudağına bakan pısırık politikalara devam ederken, cılız bir sesle bu terörü kınadığını söylemesinin bir anlamı var mıdır bilemiyorum. İnanıyorum ki terör Frankestein'ı, dönüp bütün ölüm baronlarının da hakkından gelecek. Devletler insan vücuduna benzer. Zayıflayıp bünyesi güçsüz hale gelince birçok hastalık ortaya çıkar. Bünye yeterli dirence ulaşamazsa ölüm kaçınılmazdır. Türkiye geçmişte zayıf bünyesinden kaynaklanan hastalıklara çok maruz kaldı. Hem hastalıklarla uğraştı hem de tedaviyi reddetti. Şimdi tedaviye cevap veriyor ve bünye her geçen gün güçleniyor, direnci artıyor. Bünyedeki hastalığın son çırpınışları, artık vücut ayağa kalkmak üzere. Türkiye bu virüsü yok etmek için görüntüde de olsa uluslararası aktörleri de ikna etti. 2008, Türkiye için çok kritik ve çok önemli bir yıl. İç dengelerini oturtan Türkiye'nin hastalıktan tamamen kurtulma yılı olma ihtimali çok yüksek. Köşeye sıkıştırılmış PKK'nın başta kendi tabanı olmak üzere Türkiye'ye son tehdidi bu. Son çırpınışları artık. Pınarcıklı küçük çocukların, Başbağlar'daki masum sivillerin, Diyarbakırlı gencecik hayatların, Kırşehirli, Akhisarlı, Menemenli, Denizlili gencecik Mehmet'lerin ve on binlerce insanın katilleri kendi kanlarında boğulmak üzere.

01-06-2008, 00:03	#2
Kullanıcı Adı ümitli_bekleyis	Rıdvan ve Ferhat'ın katilleri kendi kanında boğulacak Bünyedeki hastalığın son çırpınışları, artık vücut ayağa kalkmak üzere. Türkiye bu virüsü yok etmek için görüntüde de olsa uluslararası aktörleri de ikna etti. 2008, Türkiye için çok kritik ve çok önemli bir yıl. İç dengelerini oturtan Türkiye'nin hastalıktan tamamen kurtulma yılı olma ihtimali çok yüksek. Köşeye sıkıştırılmış PKK'nın başta kendi tabanı olmak üzere Türkiye'ye son tehdidi bu. Son çırpınışları artık. Pınarcıklı küçük çocukların, Başbağlar'daki masum sivillerin, Diyarbakırlı gencecik hayatların, Kırşehirli, Akhisarlı, Menemenli, Denizlili gencecik Mehmet'lerin ve on binlerce insanın katilleri kendi kanlarında boğulmak üzere. İnşaAllah bitecek.Hastalık benzetmesi çok iyi olmuş.Mikropların son çırpınışı ... > Teşekkürler Ak_mavish ;) +1

01-06-2008, 00:05	#3
Kullanıcı Adı ak_mavish	Rıdvan ve Ferhat'ın katilleri kendi kanında boğulacak sağol canım..aklım mantığım almıyor çocuklara bile kıyıyor vicdansızlar > > ama bu illetten kurtulacağız inşallah..

Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)